Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/500 E. 2020/495 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/500 Esas
KARAR NO : 2020/495
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/05/2015
BİRLEŞEN … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2017/… E
DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2017
KARAR TARİHİ : 27/10/2020

… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) 2015/… Esas ve 2016/… K. Sayılı yetkisizlik kararı ile Mahkememize tevzi edilen Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) – birleşen Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
ASIL DAVADA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın makine otomasyonu alanında faaliyet gösterdiğini, davalı firma ile aralarında Ocak 2014 ve Ocak 2015 tarihli sözleşmeler yapıldığını, sözleşme konusu edimlerin ifası sırasında davalının tesislerinde çalışan müvekkili firma personeline, firma bilgisi, rızası ve izni olmadan diyaloga geçildiğini ve çalışan personeli kendi bünyesine katma maksatlı ayartma çalışmaları yürütüldüğünü, müvekkili firma personelinin aldığı maaşları öğrenmeye çalışarak onlara daha fazla maaş ve prim teklifleri yapıldığını, hatta bir personele müvekkili firma bilgisi, rızası ve izni dışında 1.500 TL para ödendiğini, personelle gizli şirket bilgileri paylaşıldığını ve akılları karıştırılmaya çalışıldığını, bu durum projede yaşanan aksaklıkların en önemli nedenlerinden biri olduğunu, Ocak 2014’te yapılan ana sözleşme konusunun Robotlu Paletleme ve Konveyör Trafik Kontrol Otomasyonu olduğunu, sözleşme imzalandıktan hemen sonra projenin nihai çizimlerinin ve daha sonrasında imalatın başladığını, ama davalının fikir değiştirerek projede yer almayan yük asansörünün çiziminin müvekkili firma tarafından üstlenilmesini istendiğini, yük asansör çiziminin müvekkili firma tarafından üstlenilmesi ana projeyi etkileyen nedenlerden biri olduğunu, ana projenin tamamlanması açısından durumu oldukça zorlaştırdığını, ayrıca müvekkili firmaya bahsedilmeyen montaj için önceden öncüleri alınan duvarın yıkıldığını, ardından hiç hesapta olmayan bir istinat duvarı ortaya çıktığını, bu istinat duvarı yıkılamadığı için yük asansörü bu alana konumlandırınca da projenin konumlandırılacağı alanda 1 metrelik bir daralma meydana geldiğini, daha sonrasında ise davalının sözleşme teslim tarihi olan Haziran 2014 tarihine kadar asansör imalatını gerçekleştirmeyerek sözleşmede yer aldığı halde davalı tarafın proje altyapısını sağlayamadığını ve gecikmeye sebebiyet verdiğini, Haziran 2014 döneminde teslimi planlanan sözleşme konusu edimin yazılım hariç tüm ekipman imal edilerek Uşak fabrikasına sevk edildiğini ve montajları gerçekleştiğini, ana sözleşme içerisinde yer almayan asansör çizim projesinin üstlenilmesi ve ana proje alanında meydana gelen değişikliğin söz konusu projenin 7 ay gecikmesine neden olduğunu, bu yüzden müvekkili firmanın proje yapımını durdurma kararı aldığını ve karşı tarafı bu konuda bilgilendirdiğini, davalı tarafın dava konusu edimin ifasını geciktirmek için elinden geleni yaptığını, daha sonra yapılan ihtarlarda suçu müvekkili firmaya atmaya çalıştığını, davalı firmanın kendisinden kaynaklı gecikme sebebiyle oluşan zararı gidermediği gibi yapılan işlerin bedelini de ödemediğini, dolayısıyla maddi açıdan müvekkili firmayı rahatlatmadığını, personelin maaşı ve şirket giderlerini sürdürmesinin önüne geçildiğini, bununla birlikte sözleşmenin ifası güçleştiğini beyan ederek sözleşme konusu edimin davalı taraftan kaynaklı gecikme sonucu müvekkili firma tarafından tahsil edilemeyen ve sözleşmenin geçerliliğine güvenerek yapmış olduğu masraflar tespit edilerek ödeme yapılanlar dışındaki bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faizle davalı tarafından müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yan ile müvekkili şirket arasında 16.04.2014 tarihinde akdedilen “Üretilen Ürünlerin Robotik Paletleme Otomasyon Sistemiyle Konveyörir kurulumu ve “… + Dolu Koli Hat Besleme ve Senkronizasyon Ünitelerinin” kurulumu olmak üzere sözleşmeler ile otomasyon sistemlerini hazırlama, monte etme, her türlü teknik destek ile devreye alarak çalışır vaziyette teslimi taahhüt edildiğini, davacının yükümlendiği edimin anahtar teslim sözleşmelere konu otomasyon sistemin kurulumu olduğunu, davacı yanın yükümlendiği işi gereği gibi ifa edemediğini, işi yaparak teslim edemediğini, işi teslim edemediği halde sözleşme harici ve sürekli ödemeler talep ettiğini, davacı ile yapılan sözleşmeler gereğince işin ödemeleri ancak işin geldiği aşamalara göre vadelendiği halde bitip teslim edilemeyen işten ötürü vadesi gelen bir alacağı olmayan hatta yaptığı işten fazla ödeme alan davacının işi 25.03.2015 tarihinde terk ettiğini, işi terk ettiği anda müvekkil fabrikasında kurulumuna devam eden otomasyon sisteminin yazılımlarını içeren işlemcisini ve kumandasını sökerek yanında götüren davacının açıkça ve kötü niyetle yazılımlar yoluyla müvekkiline şantaj yapmaya yeltendiğini, davacının yarım kalmış, tamamlanmamış, teslim edilmemiş bir iş için sözleşme bedelini ve sözleşme ile ilgisiz ekstra ödemeler talep etmesi ve taleplerinin müvekkilce kabul edilmemiş olması sebebiyle davacının işlemciyi (yazılımları) sökerek işi terk ettiğini, işe dönmesi taleplerine karşılık ekstra taleplerinin karşılanmasını şantaj konusu yapmaya başladığını, davacı yana keşide edilen ihtar ile Mart 2015 tarihinde terk ettiği işi bitirmesi ve teslim etmesi aksi halde işin 3. Kişilere kendi adına ve hesabına tamamlatılacağı ve kendisine dava açılacağı, gecikilen güıı ve tüm zararın tazminatı talep edileceği bildirildiğini, yine … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2015/… sor. Dosyası ile müvekkil iş yerinden izinsiz olarak yazılım içerir işlemciyi ve sistem kumandasını söken davacı hakkında hırsızlık / emniyeti suiistimal şikayetleri yapıldığını ve … Sulh Hukuk Mah. 2015/… D. İş tespit dosyası ile işin hali hazırda çalışamaz halde terk edilmiş durumda olduğunun bilirkişi marifetiyle tespit ettirildiğini, davacının ilk olarak robotu kurma ve paletleme işi için anlaştığı halde ileriki süreçte sürekli sisteme yeni ilaveler yapılabileceği yönünde müvekkiline yeni söylemler geliştirdiğini ve yeni konular oluşturduğunu, bu kapsamda … Konveyörleri ile … ve dolu koli hat besleme ve senkronizasyon ünite tekliflerini müvekkilinin kabul ettiğini ve mutabık kalınarak anlaşma yapıldığını, söz konusu 3 iş dışında müvekkil ile anlaştığı başkada bir teklifi bulunmadığını, müvekkilinin davacı yanın yükümlendiği işlere karşılık davacı yana 826.394,29 TL ödediğini, davacı yanın bu miktarı karşılar düzenlemiş olduğu bir faturası bulunmadığını, yine davacı tarafından bu miktarda yapılmış bir işin de olmadığını, işin gecikmesindeki tek sorumlunun davacı olduğunu, dava dilekçesinde söz konusu edilen asansör ile ilgili isnatların tümü ile asılsız olup sürecin gerçekte davacı sorumluluğunda keşif anında asansörü göre davacının asansörü daha sonra yetersiz görmesi tümü ile kendi kusuru olduğu gibi sistem için istediği asansör çizimlerini aylarca vermeyen davacı yanın çizimleri geciktirmiş oluşunun da kendi kusuru olduğunu, söz konusu sistemin işin başında ya da ortasında herhangi bir engel ya da ifa imkansızlığı vb. sebepten değil sadece ve sadece ekstra ödeme talebi kabul edilmediği için davacı yanca tamamlanmadığını, devreye alınmadığını, müvekkilinin zararı çok fahiş olduğundan davacının kendisine açılacak davaya karşı delil oluşturmak için asılsız iddialar ile huzurdaki davayı açtığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
BİRLEŞEN DAVADA DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında iş akdi sözleşmesi bulunduğu, davalı yandan kaynaklanan sebepler ile işin süresinde yapılmadığı, aynı konuda tarafları aynı olan … Asliye Tİcaret Mahkemesinin 2017/… esas sayılı dosyasının bulunduğu, huzurda açılan davanın HMK 107. Maddesi gereğince belirsiz alacak davası olarak kabul edilmesini, işin eksik bırakılmasını, teslim edilmemesi, ana unsurlarını izinsiz sökülüp götürülmesi, davalıca yapılan kısıma ilişkin mevcut ayıplar, müvekkili tarafından eserin inşaasının tamamlanması işin gecikmesi sebebi ile müvekkili nazarında oluşan zararların tümünün tespitine, fazlaya ilişkin dava ve talep hakkı saklı kalmak üzere 80.000 TL maddi trazminat 10.000 TL manevi tazminat, olmak üzere toplam 90.000 TL nin 18/02/2015 tarihinden itibaren en yüksek ticari avans faizi ile tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle; dosyada yetkisizlik kararının verilmesi gerektiğini, vekiledeninin yerleşim yerinin … / İstanbul olduğunu, dolayısıyla birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/… E. Sayılı dosya için HMK’nın yetkiye ilişkin hükümleri uyarınca Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, esasa ilişkin olarakda; Vekiledeni şirketin Ocak 2014 – Haziran 2015 tarih aralığında teslimi için çalışma gösterilen … Otomasyon projesinde habersiz ve sebepsiz olarak işi durdurmadığını, durduk yere sözleşme harici maddi yahut teknik taleplerde bulunmadığını, “izinsiz” olarak tabir edilen olağan dışı hiçbir çalışma yahut faaliyet gerçekleştirmediğini davalı / karşı davacı şirketin vekiledeninden kaynaklı herhangi bir zarara kati olarak uğratılmadığını, taraflar arasında sözleşme imzalandıktan hemen sonra projenin nihai çizimlerinin ve imalatının başladığını, ancak davalı/karşı davalının daha sonra fikir değiştirerek bu süreçte projede yer almayan yük asansörünün çiziminin de vekiledeni firma tarafından üstlenilmesini istediğini, davalı / karşı davacı tarafın yük asansörünü konumlandıracaklarını söyledikleri alanda davacı tarafın daha önceden belirtmediği istinaf duvarı nedeni ile bütün projede daralma ve ölçülerde değişim zorunluluğu doğmuş olması nedeni ile vekiledeninin, davalı / karşı davacının kusur nedeni ile büyük zaman kaybı ve emek kaybı yaşadığını, yük asansörünün davalı / karşı davacı tarafından 3. Kişilere yaptırılacağını; vekiledeni tarafından hazırlanan sistemin bu yük asansörüne entegre bir şekilde milimetrik hesaplamalar ile projelendirildiğini, davalı / karşı davacı tarafın yük asansörünü zamanında yaptıramaması ve vekiledeni tarafa beyan edilmiş olan alana yapılmaması nedeni ile proje alanındaki daralmanın, projenin 3 boyutlu bilgisayar çizimlerinin, tüm erişim hesaplarının, bir noktaya getirilmiş robot yazılımının, vakit ve yapılan harcamanın boşa gitmesine, sil baştan bu unsurların üzerinde çalışarak tekrar emek ve zaman harcanmasına neden olduğunu, bu durumun projenin gecikmesinde ki ana etkenlerden biri olduğunu ve vekiledenine ciddi maddi zararlar da verdiğini, süreçteki hatasını ve asıl mağdur tarafın vekiledeni olduğunu bilen davalının, Nisan 2015 ve Temmuz 2015 tarihinde 2 kez taraflarınca uzlaşma ve yeni bedel belirleme talep edildiğini, vekiledeni tarafından gösterilen tüm iyi niyetin davalı/karşı davacı tarafından karşılıksız bırakıldığını, davalı/karşı davacının , vekiledeninin proje alanından … firmasına ait olan ekipmanları izinsiz olarak aldığı iddiasını gerçek dışı ve mesnetsiz olduğunu, davalı / karşı davacının vekiledeni frma çalışanları ile yetkisini aşarak kurmuş olduğu diyaloglar nedeni ile vekiledenini ve projeyi büyük zarara uğrattığını, o dönem proje de çalışan ve davalının bilgi dışında aklını karışması sonucu yazılım zayii olmasına neden olan … ‘ün kendi el yazısı ve imzası ile taraflarına verdiği, 20 Şubat 2015 tarihli ‘Jet otomasyondan hiçbir alacağı olmadığı’ nı belirten yazısının vekiledeni firmada mevcut olduğunu, her ne bahane ve nedenle olursa olsun işveren firmanın, kendine bağlı olmayan personel ile şirket özel meselelerini konuşmasının, yahut personelin davalıya bu konuda paylaşımda bulunmuş ise de, hiçbir yönetici vasfı olmayan personellerle bu paylaşımın gerçekleştirilmesinin ve bu durum hakkında vekiledeninin bilgilendirilmemesinin izahı olamayacağını, davalı / Karşı davacı tarafından belirtilmiş olan yazılımın vekiledeni tarafın kendi imalatını yapmış olduğu bir yazılım olduğunu ve tüm lisans haklarının vekiledenine ait olduğunu, robotun orjinal yazılımı gibi bir yazılımın zaten olmadığını, bu hususun teknik bilirkişi incelmesi neticesinde de ortaya çıkacağını, vekiledeninin babasının vefatının dava konusu iş ile hiçbir ilgisi söz konusu olmadığını, ilgili işin vekiledeni tarafından başından sonuna kadar bizzat takip edildiğini, vekiledeninin işin ifası konusunda tamamen teknik ve üst düzey personel ile faaliyette bulunduğunu, bu bakımdan işin nitelik kaybı yada teknik bir zafiyet gibi bir durumun söz konusu dahi olmadığını, vekiledeni tarafın hali hazırda faaliyetine devam ettiğini ve birçok şehirde birçok farklı projeyi eksiksiz bir şekilde tamamlayarak teslim ettiğini beyanla, davanın reddine karar berilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Asıl davanın; taraflar arasında akdedilen sözleşmeden kaynaklı tespit ve alacak davasıdır.
Birleşen dava; taraflar arasında akdedilen 16.01.2014 tarihli eser sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin yerine getirilmediği ve gecikmeden kaynaklı maddi tazminat ile manevi tazminat talebinden ibarettir.
Asıl davada davacı vekili davada; Sözleşmelere, İhtarnamelere, Proje Çizimlerine, E-Maillere, fotoğraflara, …. İş Mahkemesinin 2015/… E. Nolu dosyasına, tanık beyanlarına, keşif, bilirkişi incelemesi, yemin v.b. her tür kanıta dayanmıştır.
Birleşen davada davacı vekili davada; Uşak Savcılık dosyasına, sözleşmeye, ihtarlara, … Sulh Hukuk Tespit dosyasına, … ATM’nin 2017/… E. Sayılı dosyasına, taraf defterlerine, bilirkişi incelemesine, maillere, gerekirse tanık vs yasal tüm delillere dayanmıştır.
Mahkememiz tarafından … Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzekkere yazılarak 2015/… (CBS Sorusturma Dosyası) sayılı dosyasının mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından cevaben 2015/… Soruşturma sayılı dosyasının UYAP suretinin Mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından … Sulh Hukuk Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … Değişik İş sayılı dosyasının mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından cevaben … Değişik İş sayılı dosyasının UYAP suretinin Mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından …. İş Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak 2015/… Es. sayılı dosyasının mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup …. İş Mahkemesi’ne tarafından cevaben 2015/… Es. sayılı dosyasının UYAP suretinin Mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından 03.04.2018 tarihli duruşmada asıl dava yönünden; taraflar ve vekilleri tarafından takip edilmeyen davada dosyanın HMK 150/(1) maddesi uyarınca yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olup asıl dava davacı vekili tarafından yenilenmemiştir.
Mahkememiz tarafından birleşen dava yönünden dosyaya sunulan tüm deliller, sözleşmeler ve özellikle … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyası nazara alınmak kaydıyla bilirkişi heyetinden birleşen davada talep edilen maddi tazminatlar yönünden rapor alınmasına karar verilmiş olup bilirkişi heyeti tarafından sunulan17.12.2018 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “… Davacı / karşı davalı ile davalı / karşı davacı taraf arasında 16.01.2014 tarihli Robotlu Paletleme ve Konveyör Trafik Kontrol Otomasyonu sistemi, 18.01.2015 tarihli 90° Palet Transfer Konveyörleri (Asansör çıkışı 7.5 ton kapasiteli, 5 adet zincir transfer paletleri KA istiflemeye götüren konveyörler) ve … (Dolu koli hat besleme ve senkronizasyon üniteleri) projeleri sözleşmeleri imzalandığı, işbu sözleşmelere konu işin sözleşmelerde öngörülen sürelerde tamamlanmadığı,
Davacı / karşı davalı tarafın sözleşme konusu işi tamamlamadan işten çekildiği, bu çekilme esnasında davacı / karşı davalı tarafa ait işçilerin sistemin ana unsuru olan işlemcisini ve kumandasını izinsiz sökerek alıp götürdüğü, bu durumun … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası kapsamında alınan 04/05/2015 tarihli bilirkişi tespit raporu ile tespiti yapıldığı gibi işbu rapor ile birlikte otomasyon sistemi ve robot üzerinde görülen eksikler ve sistem üzerindeki eksik parçaların tespitinin de yapılmış olduğu,
Sözleşme konusu işin tamamlanması için davalı / karşı davacı şirketin 334.693,81 TL tutarında ekipman ve danışmanlık hizmetleri, 169.075,64 TL tutarında işçilik maliyeti olmak üzere toplamda 503.769,45 TL tutarında harcama yaptığının tespit edildiği,
Bu tespitler ışığında, davacı / karşı davalı yanın taraflar arasındaki sözleşmesel işi yarıda bıraktığı, sözleşmeye bağlı kalmadığı ve sözleşmesel yükümlülüğünü yerine getirmediği, bu bağlamda zamanında yerine getirilmeyen iş için artan maliyetler kapsamında davalı / karşı davacı tarafın kalan işin tamamlanması için toplam 503.769,45 TL bedelinde bir maliyete katlanmak zorunda kaldığı,” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.Asıl davada davalı birleşen davada davacı vekili tarafından rapora karşı beyan dilekçesi sunulmuş olup ek rapor alınmasını talep etmiştir.Mahkememiz tarafından asıl davada davalı birleşen davada davacı vekilinin beyanları doğrultusunda önceki bilirkişi heyetine bir mali müşavir eklenmesine karar verilerek ek rapor alınmasına karar verilmiş olup bilirkişi heyeti tarafından sunulan 25.07.2019 tarihli ek raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “… Dava dosyasında, işin gecikmesi sebebine dayalı olarak, söz konusu işin zamanında tamamlanmış olması halinde üretim kapasitesinde ne gibi değişiklik meydana gelebileceği, işçilik maliyet artışlarına konu çalışanların harici çalışanlar olup olmadıkları, şirketin bundan önceki işçilik malivetlerinin ne olduğu, işletmenin daha önceki üretim dolayısıyla davalı/karşı davacı yanın söz konusu taleplerinin incelenebilmesi için, zamanında devreye alınamayan otomasyon sisteminin, devreye alınmış olması halinde üretime ne kadar katkı sağlamasının ön görüldüğü, kurulması ön görülen sistemin hatalı olup olmadığı, atıl değilse ve üçüncü kişilerce tamamlanıp devreye alınmış ise bu tarihin ne olduğu, ayrıca söz konusu otomasyon sistemi kurulmadan önceki üretim kapasitesinin ne olduğu, sistem devreye alınmış ise yeni üretim kapasitesinin ne kadar arttığı yönünde bilgi ve belge sunulması gerektiği değerlendirilmiştir.
Davacı yanın dava dosyasına sunmuş olduğu tarihsiz tutanakta, şirketin kendi bakım onarım müdürünce 11 kişinin, yarım kalan projenin revizyonu için kaç gün hangi bedel ile çalıştıklarına ilişkin bilgilerin yer aldığı, söz konusu çalışma bedelinin de 169.075,64 TL olarak belirtildiği görülmüştür. Bu durumda şirketin 2017 yılı tüm hizmet listelerinin dava dosyasına sunulması, buna göre de tutanakta yer alan isimlerin, şirketin daimi çalışanları mı yoksa harici istihdam personeli mi olduklarını ortaya koyması, bu anlamda da katlanılan işçilik maliyetinin, davalı/karşı davacı yanca iddia edildiği şekli ile davalı kusuru ile süresinde teslim edilmeyen otomasyon sistemindeki gecikme sebebi ile oluşan işçilik maliyet artışları olduğunu, bir başka anlatımla söz konusu işçilik maliyetlerine münhasıran dava konusu işin tamamlanması için katlanıldığım ispat etmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
Otomasyon sistemi devreye alındıktan sonra bu sistemin davalı/karşı davacı yana ne kadar tasarruf sağlayabileceğinin de teknik anlamda ortaya konulması önem arz etmektedir. Tüm bu hususların ticari defter kayıtlan ile tespiti mümkün değildir. Zira ticari defter kayıtlarından sadece kümülatif anlamda geçmiş dönem maliyet verileri elde edilebilecek olup, sistemin gerçekleşmiş verilere etkisinin ne olacağının mali anlamda tespiti söz konusu olamayacaktır. Bu anlamda davalı/karşı davacı yanın zarar kalemlerini ve talep ettikleri zarar miktarını somutlaştırması gerektiği hususu Sayın Mahkemenin takdirindedir.
Davacı/karşı davalı yanın eksik bıraktığı işlerin, davalı/karşı davacı yanca tamamlatıldığı anlaşılmakla, söz konusu otomasyon sisteminin hangi tarih itibarıyla devreye girdiğinin bildirilmesi, bu tarihten önceki son yılsonu bilanço, gelir tablosu ve mizan ile bu tarihi takip eden yılsonuna ait bilanço, gelir tablosu ve mizanın sunulması halinde, var ise meydana gelen üretim artığının tespit edilebileceği değerlendirilmiştir. Ayrıca şirketin yine var ise, otomasyonun devreye alınmasında önce ve sonraki kapasite raporlarını da ibraz etmesi yerinde olacaktır.
Diğer yandan davalı/karşı davacı yanın, işi tamamlamak için yaptığı bir kısım harcamanın döviz bazlı olduğunu, sunulan faturalardan da görüleceği üzere yurt dışından gelen yazılım /parçalar için 57.455,40-EURO ödendiğini, bilirkişilerin bu zarar kalemini döviz bazlı olarak değil satın alınma tarihindeki kur üzerinden değerlendirdiklerini ifade ettiği görülmektedir. Dava dosyasında yer alan faturalardan, davalı/karşı davacı yanın bahse konu ettiği fatura tutarlarının 57.455,40 Euro oldukları anlaşıldığından, söz konusu tutarın dava tarihi itibarıyla TL karşılığı 57.455,40 x 4,0052 = 230.120,37 TL olarak hesaplandığı” rapor edilmiştir.
Bilirkişi heyeti ek raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.
25.07.2019 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda belirtilen eksiklikler asıl davada davalı birleşen davada davacı vekili tarafından tamamlandıktan sonra dosya tekrardan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup bilirkişi heyeti tarafından sunulan 24.01.2020 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak ” …..davalı/karşı davacı yan, 57.455,40-EURO) harcamanın fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödenmek üzere hükümde belirtilmesini, aksi halde dava tarihindeki kur üzerinden yapılan hesaplamada ekipman ve danışmanlık gideri olan kök rapordaki 334.693,81 TL nin ne şekilde değişeceğinin açıklanmasını talep etmektedir. Buna göre davalı/karşı davacı yanın söz konusu bedeli talep edebileceğinin kabul edilmesi halinde, 334.693,81 TL toplam bedel içerisinden, 57.455,40 Euro luk faturalar haricindeki fatura bedellerinin TL üzerinden kabulü, 57.455,40 Euro luk fatura bedellerinin ise karar tarihindeki TCMB döviz alış kuru üzerinden dikkate alınması gerekeceği” değerlendirilmiştir.
Bilirkişi heyeti 2.ek raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.Asıl davada davalı birleşen davada davacı vekili tarafından rapora karşı beyan dilekçesi sunulmuş olup ek rapor alınmasını talep etmiştir.Ancak 03.03.2020 tarihli duruşmada ek rapor taleplerinden geri döndüklerini beyan etmiş olup beyanı imza altına alınmıştır.
Asıl davada davalı birleşen davada davacı vekili tarafından ıslah dilekçesi sunulmuş olup fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak üzere şimdilik 350.000,00-TL maddi tazminat 10.000,00-TL manevi tazminat olmak üzere 360.000,00-TL nin 27.04.2015 ihtar tebellüğ tarihinden itibaren ticari avans faizi ile tahsilini talep etmiştir. Islah dilekçesi davacı karşı davalı ya tebliğ edilmiştir.
TBK’nun 56. Maddesi “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.
Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
TBK’nun 58. Maddesi “Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir.
Hâkim, bu tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir giderim biçimi kararlaştırabilir veya bu tazminata ekleyebilir; özellikle saldırıyı kınayan bir karar verebilir ve bu kararın yayımlanmasına hükmedebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Asıl davada; dosyanın işlemden kaldırılmasının düzenlendiği 6100 Sayılı HMK’nın 150. Maddesinin ilk üç fıkrasında belirtilen nedenlerle dosya işlemden kaldırılmışsa, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibariyle açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar vererek kayıt kapatılır.(HMK 150/5) Davacı tarafından davalı aleyhine açılan asıl davada 03.04.2018 tarihli durşmada taraflarca takip edilmediğinden dosya işlemden kaldırılmış ve hak düşürücü nitelikte olan üç aylık süre içinde dosyanın yenilenmesi için başvuru yapılmadığından asıl davada davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın süresinde yenilenmediğinden HMK 150/5 madde gereğince açılmamış sayılmasına karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Birleşen davada; toplanan tüm delillere ve dosya kapsamına göre;davacı tarafından davalı ile arasında akdedilen 16.01.2014 tarihli eser sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin yerine getirilmediği ve gecikmeden kaynaklı maddi tazminat ile manevi tazminat talepli davalı aleyhine açılan davada Mahkememiz tarafından yapılan yargılama sırasında alınan 17.12.2018 tarihli bilirkişi heyet raporunda sözleşme konusu işin tamamlanması için davalı / karşı davacı şirketin 334.693,81 TL tutarında ekipman ve danışmanlık hizmetleri, 169.075,64 TL tutarında işçilik maliyeti olmak üzere toplamda 503.769,45 TL tutarında harcama yaptığının tespit edildiği, davacı vekili tarafından ıslah dilekçesi ile 350.000,00 TL maddi tazminatın talep edildiği, davacının manevi tazminat talebinin haklı görülebilmesi için TBK’nun 56. Ve 58. Maddeleri kapsamında davacının bedensel bütünlüğünün zedelenmesi veya kişilik hakkının zedelenmesi gerekmekte olup davacının iddiaları TBK’nun 56. ve 58. Maddeleri kapsamında manevi zarara uğradığını ispatlar mahiyette olmadığı anlaşılmakla birleşen davada davanın kısmen kabulü ile 350.000,00 TL maddi tazminatın 27.04.2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari (avans) faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat talebinin reddine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
A)ASIL DAVADA;
1-)Davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın süresinde yenilenmediğinden HMK 150/5 madde gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-)Başlangıçta peşin alınan 85,39-TL’den harçlar yasası uyarınca alınması gerekli 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 30,99-TL’nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde re’sen davacıya/vekiline iadesine,
B)BİRLEŞEN DAVADA;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
1-)350.000,00 TL maddi tazminatın 27.04.2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari (avans) faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-)Davacının manevi tazminat talebinin reddine,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 23.908,50-TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 1.536,98-TL harcın, 4.610,93-TL ıslah harcından mahsubu ile bakiye 17.760,59-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yatırılan 31,40-TL başvuru harcı, 1.536,98-TL peşin harç, 4.610,93-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 6.178,77-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti ve müzekkere /davetiye gideri olmak üzere toplam 3.000,00-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 2.917,00-TL ‘sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-)Maddi tazminat yönünden;Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 32.950,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-)Manevi tazminat yönünden;Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Dair asıl davada davalı birleşen davada davacı vekilinin yüzünde, asıl davada davacı birleşen davada davalı/vekilinin yokluğunda; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/10/2020

Katip …

Hakim …