Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/49 Esas
KARAR NO : 2018/353 Karar
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/01/2017
KARAR TARİHİ : 02/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize verdiği 13.01.2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; “07.08.2015 tarihinde … ‘ye ait rögarın çamurla dolması sonucu sigortalılarının evine su basması meydana gelmiş, dava dışı sigortalının taşınmazında ve eşyalarında hasar oluştuğunu, sigortalılarının durumu davacı şirkete bildirmesi üzerine, oluşan zararı tespit ettirmek üzere ekpertiz raporu aldırtıldığını, … Sigorta Hizmetleri Ltd. Şti, raporuyla 3.240 TL hasar tespit olunmuş ve dava dışı sigortalılarına 26.08.2015 tarihinde ödeme yapıldığını, sigortalılarına yapılan bu ödeme nedeniyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1472. Maddesi gereği davalı kuruma rücu için başvuruda bulunulmuşsa da davalının herhangi bir ödeme yapmadığını, oluşan bu zararın davalı kurum tarafından karşılanması gerektiğini, halefiyet ilkesi gereğince davalı kurumdan alacağın tahsilini sağlamak için dava açma zorunda kaldıklarını beyan etmiş sonuç olarak iş bu davanın kabulü ile, 3,240 -TL alacağın ödeme tarihi olan 30.06.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin vermiş olduğu 20.03.2017 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; öncelikle görev itirazlarının olduğunu, dava konusu haksız eylem ile müvekkili idarenin her ne kadar bir ilgisi yok ise de bir an için bu eylemin müvekkil idareden kaynaklandığı kabul edilecek olunsa bile, bu durumda iş bu davanın görev nedeniyle reddinin gerektiğini, çünkü 2560 sayılı kanun ile kurulan müvekkili idarenin, … Büyük Şehir Belediyesinin su ve kanalizasyon hizmetlerini yürüten bir kamu kurumu olduğunu, davanın görüleceği yerin, adli yargı değil, idari yargı olduğunu, esas yönünden ise, olayın meydana gelmesinde müvekkili idarenin kusur olmadığını, kusurlu olanların bina girişlerinde harici su baskınlarını önleyecek tedbirleri almayanlar, bodrum ve zemin katlarda yapılması gerekli olduğu halde su izolasyonlu betonarme tecrit duvarı yapmayanlar ve bodrum katında tahliye pompası bulundurmayanlar olduğunu, dava konusu hasarın meydana gelmesinde idarelerinin ihmal ve kusurunun bulunmadığını, müvekkili idarenin gerek atık su kanallarının döşenmesinde ve gerekse bunların bakım ve onarımlarında gerekli özeni göstermekte, belirli bir plan ve program dahilinde periyodik olarak bakımlarını yapmakta, onarılması gerekenlerin onarımı yapılmakta veya yenileri ile değiştirilmekte olduğunu, hasara maruz kalan binanın inşaat tekniğine aykırı yapılmış olması sebebiyle doğacak hasar ve zararlardan idarelerinin sorumlu tutulamayacağını beyan etmiş dilekçesinde vs açıklamalarda bulunarak sonuç olarak; davanın usul ve esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile hasar dosyası ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak hasar tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 06.03.2018 tarihli 7 sayfadan ibaret raporunda özetle; “… Mah. … Caddesi …. Sok. … … adresindeki dairede meydana su hasarı nedeniyle mülk sahiplerinin %100 oranında kusurlu bulundukları, Davalı … ‘nin kusurunun bulunmadığı, Sigortalı dairede tespit edilen hasar bedeli tutarının 3.240,00-TL olduğu, bu bedelin davacı … şirketince sigortalısına ödemesinin yapılmış olduğu” görüş ve kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen hasar dosyası, davacı … şirketinin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Olay günü olan 07.08.2015 tarihinde …’ye ait rögarın çamurla dolması sonucu sigortalılarının evine su basması meydana geldiği anlaşılmaktadır. Dava dışı sigortalının taşınmazında ve eşyalarında hasar oluştuğunu, sigortalılarının durumu davacı şirkete bildirmesi üzerine, oluşan zararı tespit ettirmek üzere ekpertiz raporu aldırtıldığı. Davacı şirket tarafından belirlenen … Sigorta Hizmetleri Ltd. Şti, raporuyla 3.240 TL hasar tespit edildiğinden davacı sigortaca ve dava dışı sigortalılarına 26.08.2015 tarihinde bu miktarın ödendiği anlaşılmaktadır.
Su hasarının meydana geldiği konuta ait hazırlanan … Sigorta Hiz. Ltd. Şt.ne ait sigorta dosya bilgilerine ait belgede belirtilen davacıya sigortalı kişinin adının … olduğunu dairenin sahibi olduğunu, olayın; yağan yağmur suları nedeniyle zaman İçerisinde iki defa daire de hasar meydana geldiğini, hasarın yağan yağmur suları ve dairenin düşük kotta olması nedeniyle WC.lerden geri gelen suların yükselerek dafre içersine ve eşyalara hasar verdiğin, bu nedenle kiracılarının zor durumda kaldıklarını, olayın bir daha meydana gelmemesi için usta getirterek binanın atıksu çıkış hattında geri tepmeyi engel olacak şekilde ilave çekvalf sisteminin deşarj borusuna bağlantısını yaptırdığını ve suların artık geri gelmediğini ve geri tepmeyi önlediğini İfade etmiştir. Ayrıca davalı … kayıtlarında bahse konu sokakta … tarafından hiçbir alt yapı çalışması yapılmadığı belirtilmektedir.
… Atıksulan Kanalizasyon Şebekesine Deşarj Yönetmeliği 10, maddesinin (a)fıkrasında, bina sahiplerinin binalarını yönetmeliğe uygun olarak kanalizasyon şebekesine bağlamaları ve bağlantı yapmak için de …’den “Kanal Bağlantı Ruhsatı” almaları gerektiği açıktır.
Dosyaya sunulan ve su hasarı gören dairenin bahçeye bakan balkon kotunun düşük olduğu, buradan da açıkta biriken yüzey sularının da kısmen balkondan içeriye sızmış olabileceği görülmüştür. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; açıkça anlaşılacağı üzere yağan yoğun yağmur nedeniyle kanalizasyon hatlarında ve bacalarında suyun yükselmesi, yükselen suyun seviyesinin düşük kotta bulunan ve su hasarı gören dairenin deşarj hattında geri tepme klapesinin yapılmamış olması nedeniyle dairenin WC lerinden geri gelerek ve dairenin zemininde yükselerek yayılması sonucunda su hasarının meydana geldiği belirlenmiştir.
Olay binanın atıksu deşarj hattında geri tepmeyi önleyecek çekvalf sisteminin olmaması nedeni ile suların geri teperek olayın meydana geldiğini bu nedenle binadan sorumlu mülk sahipleri gerekli tedbirleri almamış olması nedeniyle su hasarının meydana gelmesinde % 100 oranında asil kusurlu bulunmuş. Davalı …’nin olayda bir kusurunun bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Tüm bu açıklamalardan belirlendiği üzere davacıya sigortalı … Mah. … Caddesi …. Sok. -… … adresindeki dairede meydana gelen su hasarı nedeniyle mülk sahiplerinin %100 oranında kusurlu bulundukları Davalı …’nin kusurunun bulunmadığı kanaatine varılmış olmakla davanın reddine karar kurmak gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Kanıtlanamayan davanın Reddine,
2- 35,90-TL karar harcının peşin alınan 55,34-TL den düşümü ile kalan 19,44-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3- Davalı tarafından yapılan 100,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- Davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, Kesin olarak verilen karar davacı vekilinin yüzünde açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/05/2018
Katip … Hakim …