Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/457 E. 2019/110 K. 13.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/402 Esas
KARAR NO : 2019/124
DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2017
KARAR TARİHİ : 15/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı Dava Dilekçesinde Özetle: Davalının … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile aleyhinde icra takibi başlattığını ve takibe konu senetlerin yapı sözleşmesine istinaden imzalanmış senetler olduğu ve sebebinin ikamet ettikleri binanın dış cephesinin boyasını ve mantolama işlerini yapmak için davalı ile anlaşıldığını, ancak İlgili belediyeden izin çıkmadığından 3 cephenin boya işlerinin yapılamadığını davalı tarafından yapılan yerlerinde üstünkörü yapılarak 1 cephenin boyasının döküldüğünü, ekte sunulan tarihsiz ve kaşesiz yapı sözleşmesinin gereği ve şartlarının davalı tarafından yerine getirilmediği halde davalı tarafından hizmet bedelinin talep edildiği, ayrıca dava konusu kaşesiz ve tarihsiz sözleşme ve senetler dava dışı … isimli şahıs ile yapıldığı ve imza altına alınarak ortağı olduğunu söyledikleri takibi başlatan davacıyı tanımadığını ifade ederek, davanın kabulünü, dava neticesine kadar tedbir kararı verilerek icra takibinin durdurulmasını, menfi tespit suretiyle davalı tarafa sözleşmeden kaynaklanan ve senetlerden ötürü borcunun bulunmadığının tespitini, bila tarihli yapı sözleşmesinin ve toplam 9 ayrı senedin ayrı ayrı iptallerini, davalıların %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmelerini, her türlü yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı yana yüklenmesine, Karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekilinin 19.07.2017 tarihli dilekçesinde özetle; …. İcra müdürlüğünce … esas sayılı dosyası ile 20.04.2014 tanzimli, 20.07.2014 vadeli 200,00 TL bedelli, 20.08.2014 vadeli 200,00 TL bedelli, 20.09.2014 vadeli 200,00 TL bedelli, 20.10.2014 vadeli 200,00 TL bedelli, 20.11.2014 vadeli 200,00 TL bedelli, 20.12.2014 vadeli 200,00 TL bedelli bedelli bonolar üzerinden davacı borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibe ilişkin davanın …. Asliye hukuk mahkemesi … esas dosyası ile borçlu olmadığının tespiti ve senetlerin iptaline ilişkin dava ikame edildiği ve mahkemenin görevsizlik kararı verilmesi ile mahkemenin … esas sayısı ile kaydının yapıldığını, davacı tarafın delil olarak sunduğu yapı sözleşmesi incelendiğinde sözleşme taraflarının diğer davalı … Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti. ile yönetici … olduğu ve dava konusu senetlerde lehdar olan …’in söz konusu sözleşme ile herhangi bir bağlantısının bulunmadığını, müvekkilinin söz konusu senetleri lehdar olan …’den ciro yolu ile aldığı ve tahsile yetkili hamil sıfatı ile takip yoluna başvurduğunu ve davacı tarafça dava konusu icra takip dosyasında bulunan senedin tarafları ile sözleşmenin taraflarının birbirlerinden tamamen farkı kişiler olduğundan davanın bu yönden reddinin gerektiğini ifade ederek, davanın reddine, davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı yana yüklenmesine, Karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. Usulune uygun tebligat çıkarılmasına rağmen davaya cevap sunmamıştır.
GEREKÇE:
Dava; Menfi tespit talebinden ibarettir.
Davaya dayanak ….İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyası, bilirkişi raporu, tanık vs. delili olduğu anlaşılmıştır.
Davaya dayanak ….İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasında; alacaklı alacaklı … tarafından, borçlu … Aleyhine; 1.200,00TL asıl alacak, 521,73-TL işlemiş faiz, 3.60-TL komisyon olmak üzere toplam 1.725,33-TL ( 20/04/2014 Tanzim ve 20/07/2014 vade Tarihli 200,00-TL’lik bono, 20/04/2014 Tanzim ve 20/08/2014 vade Tarihli 200,00-TL’lik bono, 20/04/2014 Tanzim ve 20/09/2014 vade Tarihli 200,00-TL’lik bono, 20/04/2014 Tanzim ve 20/10/2014 vade Tarihli 200,00-TL’lik bono, ) alacağın tahsili için 18/07/2016 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, ödeme emrinin 09/08/2016 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi 24/12/2018 tarihli raporunda: Dava dışı yönetici … ile Davalı … Ltd.Şti. arasında bila tarihli ve işe başlangıç tarihi 15.05.2014 bitiş tarihi 15.08.2014 olan mantolama sözleşmesinin yapıldığı ve davacının, dava dışı yükleniciye her biri 200,00 TL bedelli 6 adet bono keşide ettiği, davacının davalılardan … İnş. San.Tic.Ltd.Şti.’nin işi yapmadığını iddia ederek, senetlerle ilgili borçlu olmadığını iddia ettiği, diğer davalı … ise senetleri ciro alan 3. Kişi konumunda olduğundan, davacı tarafın 6 adet senet ile ilgili borçlu olmadığının kabul edilebilmesi için TTK Hükümlerine göre davalı …’ın senetleri iktisap ederken kötü niyetli olması gerektiği tespit ve rapor edilmiştir.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; davalı …’ın … aleyhine 18/07/2016 tarihinde başlatmış olduğu kambiyo senetlerine özgü takipte 1.725,33-TL’lik alacağın tahsili için … İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, icra dosyasında ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği. Borçlunun icra dosyasında borca itiraz dilekçesi vermediği, iş bu dava da yapılan sözleşme gereği verilen senetlerin ayrı ayrı iptallarini talep ettiği, dava konusu sözleşme dava dışı Yüklenici şirket … Ltd.Şti. ile yine dava dışı Bina yöneticisi tarafından imzalandığı, sözleşme ile … İstanbul Adresinde Apartmanın Dış Cephe Isı Yalıttımı ve ekte belirtilen işler ile ilgili olduğu, sözleşmenin 3. Maddesi yapılacak işlemler ile yüklenici teminatı başlığını taşıdığını, yüklenici bu sözleşme kapsamındaki işleri yapmaya başlamadan sözleşme imzaladıktan sonra sözleşme toplam bedeline denk gelecek şekilde borç senedi düzenler ve bina yönetimine teslim eder, işin bitirilip şartnameye uygun şekilde teslim edilip teslim tutanağı düzenlendikten sonra eğer ki eksiklik yok ise yönetimden teminat senedi iade alınacağını, 7. MADDE “… işin bedeli ve ödeme şekli olup tarif edilen iş bedelinin 110.450. TL 47 daire başına düşen toplam bedel 2.350,00 TL, toplam bedelin daire başına 350,00 TL peşinat geri kalan 100,00 TL eşit taksitler halinde senet mukabili tahsil edileceği, yapılacak ödemelerden dolayı yüklenici her bir daire sahibi ile kendisi muhatap olacak ve tahsilatı kendisi yapacağını, kendisine düşen miktarı ödemekle sorumlu olup diğer daire sahiplerinin ödemelerinden dolayı sorumlu olmayacağını, yönetiminde ödemelerden dolayı sorumluluğu yoktur…” hükümleri düzenlendiğini, dava dışı Bina yönetimini temsilen yönetici … sözleşmeyi imzaladığını, davacı taraf dava dışı yüklenici şirketin işi yapmadığını belediyeden onay çıkmadığını ifade ederek anılan yapı sözleşmesinin … isimli şahısla yapıldığını, takibi başlatan …‘ı tanımadığını beyan ettiği, sözleşme tarihinden davacının menfi tespit talep ettiği tarihe kadar dava dışı yükleniciye işin tamamlanmamış olduğuna dair herhangi bir ihtarname çekilmediğini, davacıdan bonoların tahsilini talep eden davalı bonoyu ciro yolu ile elinde bulunduran alacaklı davalı 3. Kişi konumunda olduğu, herhangi bir ticari ilişki görülmediği anlaşılmıştır.
Bono, ödeme vaadi niteliğinde bir kambiyo senedi olup, bonoyu düzenleyen, asıl borçlu durumundadır (6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 779). Bonoda bulunması zorunlu olan şekil şartları 6102 sayılı TTK’nun 776. maddesinde sayılmıştır. Bu unsurların yanı sıra, yerleşik Yargıtay kararlarında ve öğretide de kabul edildiği gibi, bonolara özgü seçimlik unsurlar da bulunmaktadır.Kambiyo senedi vermek suretiyle borç altına giren borçlu “kambiyo taahhüdü”nde bulunmuş olur. Kambiyo ilişkisinin altında esas itibariyle bir asıl/temel borç ilişkisi vardır. Kambiyo senedinden kaynaklanan talebin geçerliliği, temel ilişkiden kaynaklanan temel talebin ve bununla ilgili olarak taraflar arasında varılmış amaca ilişkin mutabakatın geçerliliğinden tamamen bağımsızdır. Kambiyo senedinden doğan talep hakkına kambiyo hukuku, temel talebe ise, bu talebin ait olduğu hukuk kuralları uygulanır Seçimlik unsurlardan biri de, temel borç ilişkisinden kaynaklanan borcun dayandığı nedenin gösterilmesine yönelik “bedel kaydı”dır. Eş söyleyişle “bedel kaydı” kambiyo senedinin ihtiyari kayıtlarındandır. Bu kayıt keşidecinin (borçlunun), senedin lehdarından (alacaklıdan) karşı edayı aldığını ispata yarar. Temel borç ilişkisinin bir sözcükle senede yansıtılması şeklinde ortaya çıkan bedel kaydının varlığı ya da yokluğu, senedin bono niteliğini etkilemez. Zira, bono, bağımsız borç ikrarını içeren bir senettir. Bu nedenle bir illete bağlı olması gerekmez ve kural olarak ispat yükü senedin bedelsiz olduğunu iddia eden tarafa aittir. Davacı, kambiyo senedinden dolayı borçlu olmadığının tespitini istemektedir.Somut olayda, davacı/borçlu, emre yazılı 200,00 TL bedelli 6 adet bonoda yer alan imzasını inkâr etmiş değildir. Senet sebepten mücerret olmakla, davacının ileri sürdüğü iddiaların varlığını yazılı delille ispat yükü altında olduğunun kabulü gereklidir….nun 677-(1). maddesi “Bir Poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kimselerin imzasını, sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını yahut imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerirse, diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez” hükmünü amirdir. Bu hüküm gereğince, senetteki ciro silsilesinin düzgün olması ve senedi devralanın kötü niyeti veya iktisabında ağır kusuru bulunmaması halinde, senedi ciro ile devralan iyi niyetli ve yetkili hamil sayılır. Kambiyo senetleri ile ilgili hak sahipliğini ispat külfeti hakkındaki TTK.’nın 686. ve 702. maddelerinde “… Senedi elinde bulunduranın kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılacağı …”  686. (2) de de “ poliçe herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa,…yeni hamil, ancak poliçeyi, kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya bunda ağır kusur bulunduğu takdirde o poliçeyi geri vermekle yükümlü” olacağı, Alacaklı ile borçlu arasındaki hukuki ilişkinin iyi niyetli 3.kişi durumundaki hamilleri etkilemeyeceği öngörülmüştür. Bu sebeple davalının çeki iktisap ederken kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya bunda ağır kusuru bulunduğuyönünde dosyada herhangi bir delilin bulunmadığı anlaşılmış olup bilirkişi raporunda bu yönde rapor tanzim ettiği tespit edilmiş olduğu hususu da göz önüne alındığında denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının reddine,
Davalının icra inkar tazminatı talebinin şartları oluşmaması sebebiyle talebinin reddine,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 44,40-TL karar ve ilam harcının başlangıçta alınan 29,47-TL’den mahsubu ile 14,93-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.725,33-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
4-Davacı ve davalıya yatırılan gider/delil avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı/davalılar/vekillerine iadesine,
5-Yapılan tüm yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
Dair, Taraf vekillerinin ve Davacı Asil …’ün yüzünde ,miktar yönünden kesin olarak verilen karar usulen anlatıldı.15/02/2019

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.