Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/456 E. 2018/1268 K. 28.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/456 Esas
KARAR NO : 2018/1268

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/05/2017
KARAR TARİHİ : 28/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 20.06.2009 tarihinde, davacı …’nin eşi …’nin yönetimindeki … plakalı traktör ile karıştığı tek taraflı kazada hayatını kaybettiği; kazanın meydana gelmesinde sürücü …’nin %100 kusurlu olduğu; … plakalı traktörün trafik sigortası olmadığı için davalı …’ndan 20.01.2017 tarihinde destekten yoksun kalma tazminatı talep edildiği ancak ödenmediği açıklanarak; fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, 1.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının başvuru tarihi 20.01.2017 itibariyle temerrüt faizi ile tahsili talep edilmektedir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Desteğinden yoksun kalınan sürücü …’nin %100 kusurlu olduğu; alacaklı ve borçlu sıfatının birleştiği; kusur ve zararı bilirkişinin belirlemesi gerektiği; müterafik kusur olup olmadığının araştırılması gerektiği açıklanarak; davanın reddi talep edilmiştir
GEREKÇE:
Dava; destekten yoksun kalma tazminatı talebinden ibarettir.
Davacı yan delil ve belgelerini ibraz etmiş olup, trafik kazası tespit tutanağı, SGK kayıtları, …na yapılan başvuru, emsal ücret araştırması, tanık, bilirkişi vs. Delillerine dayanmıştır.
…ndan dava konusu … numaralı hasar dosyası celbedilip, incelenmiştir.
Davacının talep etmiş olduğu dektekten yoksun kalma tazminatı yönünden ve kusur yönünden bilirkişilerden rapor alınmış, bilirkişiler 15/08/2018 tarihli kök raporlarında; Sürücü …’nin yönetimindeki … plakalı traktörü ile köprüye yaklaşırken yavaşlamadığı ve köprüden aşağı düşerek hayatını kaybettiği için Karayolları Trafik Kanununun 52/a ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 101/a maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; ölümlü, maddi hasarlı trafik kazasının meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğu; her hangi bir müterafik kusurun söz konusu olmadığı; … plakalı traktörün kaza anında zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigortası olmadığı için … 9/b maddesi gereğince, sürücü …’nin ölümü nedeniyle varisleri destekten yoksun kalma tazminatı talep edebileceği; … plakalı traktörün ticari araç olduğu ve Karayolları Trafik Kanunu 99, Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlarının b.2.a maddeleri gereğince davalının 30.01.2017 tarihinde temerrüde düştüğü; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.02.2012 Tarih ve 2011/17-787 E, 2012/92 K.Sayılı kararında belirtildiği üzere, … plakalı traktör sürücüsü müteveffa … % 100 kusurlu olsa bile; takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; destekten yoksun kalan davacı hak sahibi eşi zarar gören üçüncü kişi konumunda olduğu kabul edilerek, davacı eş yönünden maddi tazminat hesabının yapıldığı, Davacı eş …’ nin nihai ve gerçek zararının 97.576,33 TL olduğu; 28/12/2018 tarihli ek raporlarında kök rapordaki tespit ve görüşlerde değişiklik gerektiren bir husus bulunmadığı tespit ve rapor edilmiştir.
Davacılar vekili 14/09/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 14/09/2018 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda 97.576,33 TL olarak ıslah etmiştir.
Toplanan tüm delillere, iddia ve savunmaya, alınan kusur ve maluliyet raporuna göre; 01.01.1949 doğumlu olan müteveffa … 20.06.2009 kaza tarihi itibariyle (60) yaşında olup, P.M.F.1931 yaşama tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü (15) yıl ve bu olay sebebiyle ölmeyip sağ kalmış olsa idi muhtemelen (75) yaşına kadar yaşayacağı, Yüksek Yargıtayın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarına ve uygulamalara göre kural olarak aktif çalışma yaşı sonu (60) olarak kabul edilmektedir. O halde, müteveffa aktif devresini tamamlamış durumda olduğu, müteveffa bu olaya maruz kalmayıp sağ kalmış olsa idi pasif dönemde her hangi bir işte çalışmasa ve emekli olsa dahi ailesinin ve evinin “alış veriş yapmak, evde yardımcı olmak, hastalandığında eşinin ve çocuklarının yanında durmak vb” gibi bir takım ihtiyaçlarını karşılayacak ve bu şekilde davacı hak sahibine destek olacağı, Yargıtay 21. HD’ nin E. 2009/11212, K. 2010/1807, T. 23.2.2010 kararında özetle: “… Öte yandan, pasif davre de herhangi bir işte çalışılmasa bile, sigortalnın salt yaşamsal faaliyetlerini sürdürmesinin ekonomik bir değer taşıması nedeniyle bundan yoksun kalan hak sahipleri bakımından bir zarar oluşacağı ve bu zararın karşılanması amacıyla pasif devre zararının hesaplanması gerektiği, bu zararın hesaplanması sırasında esas alınması gereken ücretin asgari ücret olduğu Dairemizin giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir” denilerek hüküm kurulmuştur. Yüksek Yargıtayın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında müteveffanın (60) yaşından sonra geçecek olan emeklilik ve pasif devresi için de destekten yoksunluk tazminatının hesaplanması gerektiği belirtildiğinden davacı eş bakımından müteveffanın pasif devresi için destekten yoksunluk tazminatı hesaplanacaktır. Buna göre; müteveffanın (60-75) yaşları arası geçecek olan pasif devresi (15) Yıldır. 08.08.2018 tarihli nüfus kayıt örneğine göre; müteveffanın anne–babasının hayatta olmadığı, destekten yoksun kalma bakımından geride sadece davacı eşin kaldığı tespit edilmiştir. Davacı eş … 25.09.1950 doğumlu ve kaza tarihi itibariyle (59) yaşında olup, P.M.F-1931 yaşama tablosuna göre muhtemel bakiyle ömrü (16) yıl ve muhtemelen (75) yaşına kadar yaşayacaktır. Ancak, müteveffa eşinin desteğinden mahrum kaldığı süre müteveffa eşinin bakiye ömrü ile sınırlı olarak (15) yıldır. Hak sahibi davacı eş …’ nin tüm destek süresi (15) yıl olup, (1) hak sahibi durumuna anılan (15) yıldaki payı müteveffa eşiyle aynı oranda olup, (2/4) tür.Yüksek Yargıtay 4.9.10.11.19.Hukuk Dairelerinin bu konudaki yerleşmiş İçtihatlarında belirtildiği üzere maddi tazminatlar, müteveffanın gerek kaza tarihindeki gerekse kaza tarihinden itibaren günümüze ve bilinen dönem sonuna kadar gerçekleşen her türlü ücret artışları ve emsal ücretlere göre tespit ve hesaplanması gerekmektedir. Müteveffanın 60 yaşında olması ve aktif dönemini tamamlamış olması nedeniyle pasif devrede olduğu kabul edilerek değerlendirme ve hesaplama yapılacaktır. Yüksek Yargıtay 21.HD’ nin T.23.02.2010, E.2009/11212 – K.2010/1807 sayılı kararında “…pasif dönem zararının hesaplanması sırasında esas alınan asgari ücret, bir çalışmanın karşılığı değil ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığıdır… Hal böyle olunca, ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin, ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif devre zararının hesaplanması sırasında dikkate alınamayacağı açık ve seçiktir. Hal böyle olunca da asgari geçim indiriminin dikkate alınmak suretiyle belirlenen ücretle hak sahiplerinin zararlarının hesaplanmasının isabetsiz olduğu açıktır.” denilerek hüküm kurulmuştur. Buna göre; Brüt yasal asgari ücretten %15 sigorta primi, %15 gelir vergisi ve damga resmi tenzil edilerek AGİ siz asgari ücretler hesaba esas alınacaktır. O halde; 20.06.2009 – 20.06.2018 arasındaki (11) yıllık işlemiş PASİF devredeki kazançlar toplamının 90.687,15 TL olduğu, 20.06.2018 tarihinden itibaren işleyecek bakiye pasif devre sonuna kadar geçecek süre için Yargıtay 4., 9., 10.,11., 17. ve 21. Hukuk Dairelerinin bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında belirtilen hususlar da nazara alınarak ortalama yıllık kazanç esasına göre değil, her yıl için ayrı-ayrı %10 Artış ve yine her yıl için ayrı-ayrı %10 Iskontolama esasına göre değerlendirme ve hesaplama yapılacaktır. Davacı hak sahibi eşin (9) yıllık işlemiş maddi zararları 20.06.2009-20.06.2018 tarihleri arası geçmiş yılları kapsamakta olup, Yüksek Yargıtayın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında belirtilen hususlar da nazara alınarak geçmiş yıllarda uğranılan işlemiş maddi zararların herhangi bir ıskontoya tabi tutulması söz konusu olmadığından davacı hak sahibinin (9) yıllık işlemiş pasif devredeki maddi zararları ıskontosuz olarak hesaplanacaktır. O halde; Davacı …’ nin (15) yıllık destekten yoksun kalma maddi zararının 97.576,33 TL olduğu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.02.2012 Tarih ve 2011/17-787 E, 2012/92 K.Sayılı kararında belirtildiği üzere, … plakalı traktör sürücüsü müteveffa … %100 kusurlu olsa bile; takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; … plakalı aracın ZMSS poliçesi kapsamında destekten yoksun kalan davacı hak sahipleri zarar gören üçüncü kişi konumunda olduğu kabul edilerek %100 kusura isabet eden maddi zarar tutarı davacılar yararına dikkate alınacaktır. Hak sahibi davacı eş kaza tarihinde (59) yaşında olup, yaşı, yaşadığı çevre, fiziki durumu ile AYİM araştırmaları da dikkate alındığında yeniden evlenme şansı ve ihtimalini tamamen yitirmiş olduğundan hesaplanan maddi tazminat miktarından bu hususta indirime yer bulunmamaktadır. Davacıya maddi tazminat ödemesi yapıldığına ilişkin bilgi ve belge bulunmadığından ödeme tenzili hususunda indirime yer bulunmamaktadır. …nün Sayın Mahkemenin müzekkeresine verdiği 24.11.2015 tarihli cevapta, müteveffanın davacı eşine ölüm aylığı bağlandığı belirtilmektedir. Ancak; bağlanan ölüm aylığı müteveffanın sağlığında uzun dönem sigorta koluna yaptığı prim ödemeleri karşılığında bağlanacağından rücu edilebilmesi mümkün değildir. Kaldı ki; müteveffanın ölümünde kendisi %100 kusurlu olduğundan 5510 sayılı yasanın 21. Maddesine göre bağlanan gelirin rücu edilebilmesi mümkün değildir. Buna göre; rücuya tabi ödemeler hususunda indirime yer bulunmamaktadır. Davalı …na sorumluluk yöneltilmesinin gerekçesi kazaya karışan … plakalı traktörün davaya konu 20.06.2009 kaza tarihinde geçerli ZMSS poliçesi bulunmamasıdır. 5684 sayılı Sigorta Kanununun 14. maddesinde …nın oluşturulma amacı ve hangi hallerde başvuru yapılacağı düzenlenmiştir. Kanunun 14/2/b maddesinde “(b) Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için,” …na başvuru yapılacağı düzenlenmiştir. … plakalı traktörün kaza tarihinde geçerli trafik poliçesi bulunmadığı hususu sabit olup, dava konusu edilen talep, davacının destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkin olması nedeniyle bedensel zarar kapsamındadır. Davacının 5684 sayılı Sigortacılık Kanun’unun 14. ve … Yönetmeliğinin 9. maddeleri uyarınca, …na başvuru şartları oluşmuştur. Dava konusu olayda söz konusu olan zorunlu poliçe, Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi olup, tazminatın varlığının değerlendirilmesinde Trafik Poliçesi genel şartları ve KTK hükümleri dikkate alınmıştır. Kaza tarihi itibarı ile Hazine Müsteşarlığınca belirlenmiş olan ZMSS poliçe limitleri sakatlık halinde 150.000,00 TL dır. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 07.11.2012 tarih ve 2012/10718 Esas ve 2012/12169 K.Sayılı kararında ve Yüksek Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.02.2012 Tarih ve 2011/17-787 E, 2012/92 K.Sayılı kararında; “ …araç sürücüsünün veya işleteninin tam kusurlu olması halinde desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve karayolları motorlu Araçlar Zorunlu mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı sigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile destekten yoksun kalan davacılar zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı sigorta şirketinin sorumluluğuna karar vermek gerekir.” şeklinde hüküm kurulmuştur. Davacı hak sahibi eşin destekten yoksun kalma nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararı 97.576,33 TL olup, 150.000,00 TL tutarındaki teminat limitinin altında kalmaktadır. Sürücü …’nin yönetimindeki … plakalı traktörü ile köprüye yaklaşırken yavaşlamadığı ve köprüden aşağı düşerek hayatını kaybettiği için Karayolları Trafik Kanununun 52/a ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 101/a maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; ölümlü, maddi hasarlı trafik kazasının meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğu; her hangi bir müterafik kusurun söz konusu olmadığı; … plakalı traktörün kaza anında zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigortası olmadığı için … 9/b maddesi gereğince, sürücü …’nin ölümü nedeniyle varisleri destekten yoksun kalma tazminatı talep edebileceği; … plakalı traktörün ticari araç olduğu ve Karayolları Trafik Kanunu 99, Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlarının b.2.a maddeleri gereğince davalının 30.01.2017 tarihinde temerrüde düştüğü; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.02.2012 Tarih ve 2011/17-787 E, 2012/92 K.Sayılı kararında belirtildiği üzere, … plakalı traktör sürücüsü müteveffa … % 100 kusurlu olsa bile; takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; destekten yoksun kalan davacı hak sahibi eşi zarar gören üçüncü kişi konumunda olduğu kabul edilerek, davacı eş yönünden maddi tazminat hesabının yapıldığı, Davacı eş …’ nin nihai ve gerçek zararının 97.576,33 TL olduğunun tespit ve rapor edildiği anlaşılmakla; asıl ve ıslahla açılan davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Asıl ve ıslahla açılan davanın kabulüne,
-Davacı eş … için 97.576,33-TL destekten yoksun kalma tazminatının, 30/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 6.665,43-TL harçtan peşin alınan 1.681,40-TL (31.40-TL+1.650,00-TL Islah Harcı) harcın mahsubu ile bakiye 4.984,03-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Davacı tarafından dava açıldığı sırada yatırılan 1.681,40-TL (31.40-TL+1.650,00-TL Islah Harcı) peşin nispi harcın davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine,
3-)Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti, 160,90-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 1.392,30-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 10.556,11-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacının / davalının gider / delil avanslarından artan bakiyelerinin davacı / davalı / vekillerine iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/12/2018

Katip …

Hakim …

**Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.**