Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2017/446 Esas
KARAR NO:2023/410
DAVA :Alacak
DAVA TARİHİ :16/09/2014
KARAR TARİHİ:24/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davalı şirket arasında … … Hastanesi İnşaatı işi ihalesi nedeniyle 26.03.2007 tarihli sözleşme imzalandığını, hastanenin yapımı sırasında tüketilen elektrik ile ilgili olarak … tarafından düzenlenen 08.12.2010 tarih, … nolu elektrik faturasından 16.07.2010 tarihinden 08.12.2010 tarihine kadar toplam 494.371,70.TL’lik elektrik bedeli harcandığının anlaşıldığını, … alınan sayaç kullanım bedeline göre geçici kabul tarihine kadar davalı şirketin kullanmış olduğu elektrik bedelinin 115.520,99.TL olduğunu, inşaat bitiminden sonra hastane personelinin 27.09.2010 tarihinde çalışmalara başladığını ve bu döneme ilişkin olarak davalı tarafından kullanılan elektrik bedelinin 68.189,20.TL olduğunu, hastanenin yapımı sırasında tüketilen su ile ilgili olarak … Genel Müdürlüğünce düzenlenen … nolu faturasında ilk okuma tarihinin 01.09.2010 , son okuma tarihinin ise 08.10.2010 olduğunun belirtildiğini ve faturada geçmiş dönem borcunun 24.571,32.TL olduğunun bildirildiğini, geçmiş dönem borcunun davalı şirketin kullanıp ödemediği su faturası bedeli olduğunu, yine aynı faturaya göre 01.09.2010 tarihinden hastanede yapılan testlerin tamamlandığı 27.09.2010 tarihine kadar kullanılan su bedelinin ise 14.502,38.TL olup , davalı şirket tarafından bu bedelin de ödenmediğini, muhtelif tarihlerde Hastane Başhekimliği tarafından davalı şirkete ödenmeyen elektrik ve su faturalarının ödenmesi yönünde ihtarnameler gönderilmesine rağmen bugüne kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını, …vs” beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 222.783,89.TL’nin fatura tarihlerinden itibaren işleyecek faizi ve gecikme zammı ile birlikte davalı şirketten alınarak müvekkili idareye verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin … … Hastanesi inşaatı işinin yüklenicisi, davacı kurumun ise ihale makamı olduğunu, davacı kurumun geçici kabulden sonra müvekkili şirketin inşaat yapımı esnasında kullandığı elektrik ve su faturalarının bir kısmının ödenmediğinden bahisle işbu davayı açmışsa da haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddi gerektiğini, davaya konu edilen faturaların müvekkili şirketin hastane inşaatını tamamlamasından sonra kesildiğini, dönemleri itibariyle müvekkili şirketin kullanımına ait olup olmadığının söz konusu faturalardan anlaşılamadığını, müvekkili şirketin söz konusu inşaatı 07/09/2010 tarihinde davacı kuruma geçici kabul tutanağı ile teslim ettiğini, geçici kabulden önceki dönemlere ait elektrik ve su faturaları ödenerek aboneliklerin kapatıldığını, faturaların müvekkili şirketten sonra abone kaydedilen … Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi adına düzenlendiğini, bu nedenle dava konusu dönemlerdeki kullanımdan faturaların adına düzenlendiği Hastane yönetiminin sorumlu olduğunu, dava konusu faturalara müvekkili şirketin kullandığı dönemlere ait olmasının mümkün olmadığını, bu hususun hastane yönetimiyle yapılan yazışmalarda da açıklandığını, buna rağmen haksız olarak açılan davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirket temerrüde düşürülmediğinden davacının fatura tarihinden itibaren faiz ve gecikme zammı talebinin de mesnetsiz olduğunu, …vs.” beyanla, davanın reddini talep etmiştir. … esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde;
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında; Taraflar arasında … Üniversitesi … Eğitim ve Araştırma Hastanesinin yapımıyla ilgili olarak 26.03.2007 tarihli bir eser sözleşmesi imzalandığı, davalı tarafça hastanenin yapımı gerçekleştirilerek 07.09.2010 tarihinde geçici kabul tutanağıyla işin teslim edildiği ve ayrıca davalının inşaat sırasında kullandığı elektrik aboneliklerini 28.09.2010 tarihinde sona erdirdiği, davalının abonelikten kaynaklanan ödenmemiş faturasının bulunmadığı, sunulan ve incelenen delillerden anlaşılmış olup, yanlar arasındaki uyuşmazlık 16.07.2010 – 08.12.2010 tarihleri için tahakkuk ettirilen elektrik ve su bedellerinden ne kadarından davalının sorumlu olduğu noktasında toplandığı anlaşılmış, yapılan yargılama neticesinde … esas 2013/79 karar sayılı kararında davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafça süresi içerisinde temyiz edilmiş ve yapılan temyiz incelemesi neticesinde; Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2013/4372 E, 2014/3104 K sayılı 05.05.2014 tarihli ilamında özetle; “O halde mahkemece yapılması gereken iş, hastanenin, davacı kuruma teslim edildiği 07.09.2010 tarihine kadar olan dönem içinde sarf edilen elektrik ve su bedellerini ilgili kurumlardan araştırmak, bu dönemlerde tüketilen elektrik ve su bedellerine ilişkin davayı kabul etmek, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermekten ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik incelemeyle ve gereksiz bilirkişi incelemesi yaptırılarak hükme varılması da usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur.” gerekçesi ile …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas 2013/79 karar sayılı kararının bozulmasına karar verilmiş, bozma ilamı üzerine dosya Mahkememizin … esas sırasına kaydedilmiş, Mahkememizin … esas sayılı dosyasında Yargıtay 15. HD’nin 2013/4372 E, 2014/3104 K sayılı 05.05.2014 tarihli ilamına uyulmasına karar verilerek iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak temerrüt tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiş, Bilirkişi 05.10.2015 tarihli raporunda özetle; “Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2013/4372 E, 2014/3104 K sayılı 05.05.2014 tarihli ilamı ile bozulduğu. Davalı yanın teslim tarihinden sonra ne kadar elektrik ve su kullanımı yaptığına dair dosyaya herhangi bir belge sunulmadığı, bu nedenle kök rapordaki görüşlerimizi değiştirecek her hangi bir unsur bulunmadığı” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Mahkememizin … esas sayılı dosyasında yapılan inceleme neticesinde … karar sayılı kararında; “Bozma ilamından sonra alınan bilirkişi raporunda davalı yanın teslim tarihinden sonra ne kadar elektrik ve su kullanımı yaptığına dair dosyaya herhangi bir belge sunulmadığı anlaşılmaktadır. Elektrik faturası sözleşmenin bitim tarihi ile uyuştuğundan taraflarınkendi dönemlerinden sorumlu oldukları. Su faturası ise davacının sorumluluk dönemini kapsaması, davalı tarafın teslim aldıkları döneme ilişkin kullanılan su miktarını kanıtlayamadığından davalı su faturasının tamamından sorumlu olduğu kanaatine varıldığı” gerekçesiyle davanın Kısmen Kabulü ile 24.571,00-Tl nin 15.10.2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazla istemin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizin … esas … karar sayılı kararının temyizi üzerine Yargıtay 15. HD 14/02/2017 tarih 2016/5925 esas 2017/587 karar sayılı ilamında; “…Mahkemece Dairemizin bozma ilâmına uyulduğu halde bozma gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Oysa bozma ilâmına uyulmakla lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak oluşur. Dairemizin bozma ilâmında hastanenin davacı kuruma teslim edildiği 07.09.2010 tarihine kadar sarf edilen elektrik ve su bedelinin kurumlardan araştırılmak suretiyle bu dönem için sarfedilen elektrik ve su bedelinin tahsiline karar verilmesi gerektiği yönünden olup, dosyada mevcut bulunan ekstrelerde elektrik ve su bedellerine ilişkin dönemler belirtildiği halde sadece su faturasında gözüken eski dönem borcu nazara alınarak karar verilmiştir. Bu durumda bozma ilâmının gereğinin yerine getirildiğinden sözedilemez. Bu nedenlerle mahkemece dosyanın bilirkişiye tevdii ile Dairemizin 05.05.2014 tarihli bozma ilâmı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak 07.09.2010 tarihine kadar olan dönem içinde sarf edilen elektrik ve su bedellerinin ne miktar olduğu araştırılmak suretiyle ve ekstrelerde değerlendirilerek hesaplanıp hüküm altına alınması gerekir. Bu husus araştırılmadan usulü müktesep hak kuralı ihlâl edilerek yetersiz bilirkişi kurulu görüşüne dayalı hükme varılması doğru olmamış…” gerekçesiyle Mahkememizin … esas … karar sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir. Bozma üzerine dosya Mahkememizin 2017/446 esas sırasına kaydedilmiştir.
Mahkememizin 2 17/446 esas sayılı dosyasında Yargıtay 15. HD 14/02/2017 tarih 2016/5925 esas 2017/587 karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, bozma ilamı doğrultusunda ek rapor alınması için dosya bilirkişi heyetine verilmiştir.
Mali Müşavir …, Elektirik Mühendisi, Makine Mühendisi … Tarafından Müşterek İmzalı 11/10/2018 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; Mahkememizin istemi olan hususlarda bir tespit yapılabilmesi için tevsik edici herhangi bir belgenin sunulmadığı, davalının ilgili dönemlerdeki tüketimlerinin tespiti için dosyaya tevsik edici belgeler sunulması gerektiği, önceki 1. ek raporda eksik olan bu husus belirtilmesine karşın halen dosya içerisinde ilgili kuruluşlardan tevsik edici bir belgenin gelmediği görüldüğünden, bahse konu hesaplamanın yapılamadığı, bu durumun hukuki yorum ve takdirinin Mahkememizde olduğu kanatine varıldığı tespit ve rapor edilmiştir.
Mali Müşavir …, Elektirik Mühendisi, Makine Mühendisi … tarafından müşterek imzalı 18/02/2022 tarihli bilirkişi ek heyeti raporunda özetle; “Bir önceki raporda ilgili kuruluşlardan tevsik edici bir belgenin gelmediği görüldüğünden, bahse konu hesaplamanın yapılamadığı belirtilmişti. Bu kapsamda, gönderilen müzekkere cevapları ile ilgili belgelerin sunulduğu görülmektedir. Dosyaya 29.11.2019 tarihli, … yazısı ekinde sunulan elektrik tüketimine ilişkin belgeye göre, tüketilen elektrik bedelinin 115.520,99 TL olarak belirtildiği, ancak bahse konu belgede, sayaç numarası/abone numarasının yazılı olmadığı tespit edilmiştir. … Genel Müdürlüğü’nün 15.02.2019 tarihli yazısında ise, testlerin tamamlandığı 27.09.2010 tarihindeki sayaç işaretinin m3 olarak bilinmediğinden tutar hesaplamasının yapılamadığı, ancak söz konusu tarihi içinde bulunduran; 11.06.2010- 03.08.2010 tarihleri arasındaki 21.412,00 TL, 03.08.2010-01.09.2010 – tarihleri arasında 24.574,00 TL, 01.09.2010 — 08.10.2010 tarihleri arasında ise kıyasen olarak 20.638,00 TL su bedeli faturası tahakkuk ettirildiği belirtilmiştir. Toplam tahakkuk ettirilen su faturasının ise 66.624,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Somut olayda Sayın Mahkemenizce istenen davacının talep edebileceği tutarın (115.520,99 TL Elektrik ve 66.624,00 TL Su Bedeli) olmak üzere toplam 182.144,99 TL ana para talep edebileceği kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporunda hesaplanan su bedeli 66.624,00 TL iken dava dilekçesinde talep edilen tutarın 39.073,70 TL olduğu görüldüğünden ve bilirkişi raporunda talep edilenden fazla hesaplanan su bedeli için işlemiş faiz hesabı yapıldığı anlaşıldığından dava dilekçesinde talep edilen tutar esas alınarak 39.073,70 TL su bedeli yönünden işlemi faiz hesabının yapılarak ek rapor tanzimi için dosyanın mali müşavir bilirkişi …’e tevdine karar verilmiştir.
Mali Müşavir …, Tarafından Müşterek İmzalı 26/07/2023 tarihli bilirkişi ek heyeti raporunda özetle; davacının davalıdan elektrik ve su parası anaparası olarak 182.144,99 TL ve (13.004,82 + 5.378,25) = 18.383,07 TL faiz olmak üzere toplam 200.528,06 TL talep edebileceği, bu hususun Mahkememizin taktirinde olduğu kanaatine varıldığı tespit ve rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Dava dilekçesi incelendiğinde davacının talebinin;
115.520,99-TL elektrik bedeli
68.189,20-TL elektrik bedeli
24.571,32-TL su bedeli
14.502,38-TL su bedeli olmak üzere;
TOPLAM: 222.783,90-TL alacağın, fatura tarihlerinden itibaren işleyecek faizi ile tahsili talebine ilişkin olduğu belirlenmiştir. (ayrıca dava dilekçesinde talep edilen işleyecek faizin türü belirtilmemiş, bu nedenle işletilecek faiz türünün yasal faiz olduğuna karar vermek gerekmiştir!)
Davacının işlemiş faiz talebi bulunmadığından, her ne kadar bu hususta ek rapor alınmışsa da bilirkişi ek raporlarında belirlenen asıl alacaklar üzerinden fatura tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili şeklinde hüküm kurmak gerekmiştir.
Bozma ilamı sonrası bozma kapsamına göre 08/02/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda davacının davalıdan talep edebileceği elektrik bedelinin 115.520,99-TL olduğu ve fatura tarihinin 08/12/2010 olduğu, davacının davalıdan talep edebileceği su bedelinin ise toplam 66.624,00-TL olduğu ve fatura tarihinin 08/10/2010 olduğu belirlenmiştir. Bu durumda bilirkişi raporuyla belirlendiği üzere davacının davalıdan talep edebileceği elektrik bedelinin talep gibi 115.520,99-TL olduğu, yine davacının talep edebileceği su bedelinin ise talep edilen tutardan fazla olarak 66.624,00-TL hesaplandığı anlaşıldığından su bedeli yönünden taleple bağlı kalınarak; 115.520,99-TL elektrik bedelinin 08/12/2010 fatura tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 39.073,70-TL su bedelinin ise 08/10/2010 fatura tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair 68.189,20-TL elektrik bedeline ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kısmen kabulüne,
115.520,99-TL elektrik bedelinin 08/12/2010 fatura tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 39.073,70-TL su bedelinin ise 08/10/2010 fatura tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya dair talebin reddine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 10.560,36-TL harçtan peşin alınan 3.308,35-TL harcın mahsubu ile bakiye 7.252,01-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 735,60-TL tebligat/ posta gideri, 2.950,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.685,60-TL’nin haklılık durumuna göre 2.557,44-TL tutarındaki kısmı ile 18,40-TL başvurma harcı, 3.308,35-TL peşin harç, 2,90-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 5.887,09-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 24.189,20-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kendini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddedilen kısım yönünden hesaplanan 10.910,27-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/ vekiline iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde Temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/05/2023
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır