Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/441 E. 2021/951 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/441 Esas
KARAR NO:2021/951

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:04/05/2016
KARAR TARİHİ:21/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …, 07.02.2012 tarihinde normal doğum ile küçük …’ı dünyaya getirdiğini, müvekkil doğumunu … … Hastanesi’nde gece doktoru bulunmadığından dolayı … … Hastanesinde yaptığını, doğumdan sonra müvekkilinin eve geldiğini, küçük … 4-5 aylıkken bronşit olduğunu ve 11 aylıkken bronşit hastalığı için gitmiş olduğu doktor aileyi nörolojiye yönlendirdiğini ve küçük …’ın anne karnında beyinciğinin gelişmemiş olduğu ortaya çıktığını, küçüğün %92 engelli sağlık kurulu raporu verildiğini, hamilelik döneminde kontrollerini takip eden …’un Dr. … hamilelik döneminde gerekli özeni göstermediğini ve tedbirli davranmadığını, gerçekten de … – … Sendromu doğumsal bir hastalık olup, beyinde dördüncü ventrikül denilen bir boşluk ile beyinciği ilgilendirdiğini, Hasta ile doktor arasındaki ilişki genellikle sözleşmeye dayalı olduğunu, hastanın doktora güvenerek onu seçmesi, doktorun da hastasına mesleki uzmanlığı çerçevesinde tıbbi tedavi uygulaması taraflar arasındaki sözleşme kurulduğu anlamına geldiğini, doktor ve hasta arasındaki hukuki ilişkiyi doktrinde, hizmet akdi , istisna akdi, vekalet akdi, kendine özgü bir sözleşme olarak tanımlandığını, Yargıtay, sezeryan yerine normal doğum yaptırılması ve bu doğum sırasında oksijensiz kalarak bebekte zeka geriliği oluşması nedeniyle açılan davada, yazılı onay belgesini davacılar lehine değerlendirildiğini , 21.07.2010 tarih, … Numaralı ve 30.07.2010 Yürürlük tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Tıbbi Kötü Uygulamaya ilişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Genel Şartlarının, Sigortanın Konusu başlıklı A.l bölümünde” sözleşme tarihinden önceki on yıllık dönemde veya sözleşme süresi içinde kendisine yapılan tazminat taleplerine ve bu taleple bağlantılı yargılama giderleri ile hükmolunacak faize ve sigortalı aleyhine ileri sürülen tazminat talebine ilişkin makul giderleri karşı poliçede belirtilen limitler dahilinde teminat sağlar” demek sureti ile doktorun mesleki faaliyeti nedeni ile vermiş olduğu zarar teminat altına alındığını, bu nedenle davamız davalı sigorta şirketine yöneltildiğini ileri sürerek, özen ve çaba sarf etme yükümlülüğü ihlali nedeniyle hastanın yaşamı, sağlığı ve bedensel bütünlüğüne zarar vermesi hallerinde bu zararın tazmini yükümlüüğü ortaya çıkacağını, zarar tazmin sorumluluğunun olmazsa olmaz şartı olup keşinin malvarlığında veya şahıs varlığında iradesi dışında meydana gelen eksilmedir” Kişinin malvarlığı meydana gelen zarar maddi zarar, kişinin maddi ve maddi nitelikte olmayan kişisel varlıklarını içeren şahıs varlığında meydana gelen zarar manevi zarar olarak adlandırıldığını, hekimin hastasını aydılatma yükümlülüğünü ve özen yükümlülüğünün ihlali kimi zaman kişinin yaşam, sağlık , bedensel bütünlük gibi kişilik değerlerinde istenmeyen değişikliklere , bu değişiklikler ise kişinin malvarlığı ya da kişisel değerlerinde eksilmeye neden olur. İlkinde maddi, ikincisinde manevi zarar oluşur.” olayımızda hekimin hastasını aydınlatma, özen ve çaba sarf etme yükümlüğünün ihlali neticesinde müvekkilinin kişisel değerlerinde eksilme meydana geldiğini, tabibin mesleki faaliyeti nedeniyle verdiği zararlara bağlı olarak müvekkili … için 75.00.00.TL, … için 75.000.00.TL, … için 75.000.00.TL olmak üzere toplamda 225.000.000.TL manevi tazminatın fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000.00.TL maddi tazminatın fiilin gerçekleşmesinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalı yandan tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıyana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İşbu dava her ne kadar Tüketici Mahkemesi huzurunda ikame edilmiş ise de; taleplere dayanak gösterilen hukuki ilişkisinin temeli ve davalı olarak husumet yöneltilen … Sigorta A.Ş.nin hukuki sıfatı nedeniyledava konusu ihtilafın çözümü 6102 sayılı Türk Ticaret Kanun hükümleri gereğince Ticaret Mahkemeleri görev alınana girdiğini, Tüketici Mahkemelerinin görev alanını düzenleyen 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun öngördüğü sözleşmesel ilişki,davacı ile davalı sigorta şirketi arasında bulunmamaktadır. Davalı olarak husumet yöneltilen müvekkili … Sigorta A.Ş.Türk Ticaret Kanunu çerçevesinde sigortacılık hizmeti sunan bir ticari şirket oludğunu, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Kanunun öngördüğü sözleşmesel bir ilşiki mevcut olmadığından , davanın Tüketici Mahkemesinde görülmesinin yasal dayanağı bulunmadığını, dava ile anı nitelikte olan uyuşmazlıklara ilişkin olarak, bu yönde verilmiş çokça günsel Yargıtay Kararı da bulunduğunu ileri sürerek, dava Ticaret Mahkemesinin görev alanına girmekte olup bu hususun da ön incelemede değerlendirilmeye alınmasını ve davanın görev yönünden reddine karar verilmesini, olguda Tıbbi uygulama hatası bulunmadğından , hekim poliçesi kapsamında müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğu söz konusu olmayacağından haksız ve mesnetsiz davanın reddine, Dr….’a davanın ihbarına, ( ilgili hekim ve hastanelerin davacı tarafça dosyaya belirtilmesi aksi takdirde Sağlık Bakanlığı kayıtlarından sorulmasına karar verilmesini, dava konusu olaya ilişkin uzman bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE:
Dava; sigortalı doktor sorumluluğuna dayalı maddi ve manevi tazminat istemindne ibarettir.
İş bu dava öncelikle … 10. Tüketici Mahkemesinde açılmış olup … 10. Tüketici Mahkemesinin2016/…-2016/… E.ve K.sayılı dosyasında verilen görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine Mahkememize tevzi edilen iş bu davanın yukarıda belirtilen esasa kaydı yapılmıştır.
Davacılar vekili davada; hastane raporları, doğum raporu, … ve …’ın hamilelik ile bağlantılı olarak yaptırmış olduğu testler ve sonuçları, özürlü sağlık kurulu raporu, tanık, sigorta poliçesi, yemin delillerine dayanmıştır.
Davalı vekili davada;11.08.2015- 11.08.2016 dönemini kapsar … no.lu tıbbi kötü uygulamaya ilişkin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi, hasta kayıtları, tanık beyanları, tıbbi literatür, bilirkişi incelemesi, emsal adli tıp kurumu ve yüksek sağlık şurası raporları, emsal yargıtay ilamları, her türlü kanuni ve takdiri delile dayanmıştır.
Mahkememiz tarafından … Sigorta A.Ş.’ye müzekkere yazılarak … nolu poliçenin çıkartılarak Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … Sigorta A.Ş. Tarafından cevaben poliçe suretinin Mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından … … … Hastanesi’ne müzekkere yazılarak davacı …’ın 07/02/2012 tarihinde hastanelerinde yapmış olduğu doğuma ilişkin olmak üzere doğum öncesi tüm kayıtların, hasta dosyasının Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … … … Hastanesi tarafından cevaben istenilen belgelerin Mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davacı … ile …’ın hastane muayene dökümleri çıkartılarak mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü tarafından cevaben … ve … adına Kurumları ile anlaşmalı Sağlık Hizmet Sunucuları tarafından Kurumlarına fatura edilmiş tedavi giderlerini gösterir ayrıntılı medula dökümlerinin yazıları ekinde Mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından … … Hastanesine müzekkere yazılarak davacı …’ın ve …’ın 02.07.2012 tarihli doğum ile ilgili hastane kayıtlarının mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … … Hastanesi tarafından cevaben istenilen belgelerin Mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından … … … Hastanesi’ne müzekkere yazılarak davacı …’ın hastanelerindeki gebelik sürecine ilişkin hasta kayıtlarının Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … … … Hastanesi tarafından cevaben istenilen belgelerin Mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından dosyanın radyoloji, kadın doğum ve çocuk doktorundan oluşturulacak heyette tevdi ile rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiş olup bilirkişi heyeti tarafından sunulan 28.09.2018 tarihli ön raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “…. Davacının dilekçesinde belirttiği doğum tarihi 07.02.2012 olup dosya içersinde farklı tarihlerde 2009 ve 2012 tarihli iki ayrı gebeliğe ait takip belgeleri mevcuttur. Dosya içerisinde ;Radyoloji raporlarının ve Davalı Dr….’un yaptığı ultrasonografik incelemelerin görüntü örnekleri görüntü örnekleri, davacı …’a … tanısı konduğuna dair hastane kayıtları, tanı için yapılan (manyetik rezonans,Tomografi vd.) tetkik sonuç ve görüntüleri bulunmamaktadır
Mevcut tarih karışıklığı, eksik belge ve radyolojik görüntülerinin bulunmaması nedeniyle kanaat oluşturulamamıştır. Davacı … “ın doğum tarihi,… tanısının konulduğuna dair yapılan radyolojik tetkik ve raporlar ve görüntüleri ,Davacı Anne Seçgül Mercanın davaya söz konusu olan gebeleğinin hastaneden doğru ve tam kayıtları, bu gebeliğin ; 11-14 haftalar arasında ultrasonografi ile ense saydamlığı ve combine test ,- 16-20 haftalar arasında maternal serum AFP , 16-20 haftalar arasında üçlü/dörtlü test (combine test yapılmamışsa) – 18-22 haftalar arasında fetal anomali taraması ve yapılan ultrasonografik incelemeleri ve görüntülerinin tamamlanması sonucunda ayrınıtlı inceleme yapılacak ve kanaat oluşturulacağı” rapor edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan ön rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Bilirkişi heyeti ön raporunda belirtilen eksiklikler Mahkememiz tarafından giderildikten sonra dosyanın tekrardan önceki heyete tevdine karar verilmiş olup bilirkişi heyeti tarafından sunulan 15.01.2019 tarihli ek raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “…Dosya içerisindeki mevcut belge ve ifadelerin değerlendirilmesi sonucunda;
Davalı Kadın Doğum Uzmanı Dr….’un ,Davacı … gebeliği sırasında tür gebeler için Yapılması gereken; 11-13 hafta arası ikili test ‘USG ve 15-17 hafta arası üçlü test , anomali taraması için Il.trimester ultrasound değerlendirmesi ve aylık takiplerini yaptığı, Ölü doğum hikayesi olan gebeye; Ampiosentez önerdiği ancak davaçının kendi Onay ve imzası) ile bunu yaptırmadığı tesbit edilmiştir.
Dosya içerisinde Davacı … “a … tanısının 11 aylıkken konulduğu ifadelerden anlaşılmaktadır. … şkompleks bir terimdir…. Sendromu * … Varyantt *,megasisterna Magna olarak adlandırılan ağır formdan tipik radyolojik bulguların görülmediği daha hafif formu olmak Üzere bir grup lezyonu ifade etmektedir. İntrauterin 21.haftaya kadar tanı konan olgularda prognoz kötü olup hafif seyreden bulgularda postnatal dönemde 4 aydan sonra ventrikülomegali gelişmesi ile tanı konulabilmektedir.Hidrosefalinin gelişmediği hafif ve lokal gelişim bozukluğu olan durumlarında Ultrasonografik tanı ve ayırıcı tanı güçlüğü söz konusudur.Transabdominal USG ile fetal kranyal anomali tanı başarısı … arasında olup … sedromunun en sık görülen şekli olan VARYANT tipte ise( prognozu dahk iyi ve hafif tip olup Jultrasonografik olarak gebelik döneminde tesbit edilme ihtimali ( …) diğer tiplerine göre belirgin azalmaktadır,
Davalı Kadın Doğum Uzmanı Dr….’un davaya konu olan gebelik takiplerinde ve tanıda ihmali ve kusuru bulunmadığı kanaatine varıldığı” rapor edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan ek rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Davacılar vekili tarafından ek rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmuştur. Mahkememiz tarafından davacılar vekilinin itirazları doğrultusunda önceki heyetten 2. ek rapor alınmasına karar verilmiş olup bilirkişi heyeti tarafından sunulan 10.04.2019 tarihli 2. ek raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “… Dosya içerisindeki mevcut belge ve ifadelerin değerlendirilmesi sonucunda ;
Davalı Kadın Doğum Uzmanı Dr….’un ,Davacı … gebeliği sırasında tüm gebeler için Yapılması gereken; 11-13 hafta arası ikili test USG ve 15-17 hafta arası üçlü test , anomali taraması için Il.trimester ultrasound değerlendirmesi ve aylık takiplerini yaptığı, Ölü doğum hikayesi olan gebeye; , ikili ve üçlü test yapıldığı, amniosentez (Su aldırmak) İstemiyorum kaydının yer aldığı ve … hastanesi kayıtları bulunan belgenin davacı … tarafından yazılıp imzalandığı belgenin de dava dosyasında yer aldığı tespit edilmiştir. (EK 1)
Dosya içerişinde;söz konusu olan gebelik sırasında ;: Ultrasonografik incelemelerin görüntü örnekleri tanı için yapılan (manyetik rezonans Tomografi vd.) tetkik sonuç ve görüntüleri Dany Walker hangi tipine ait tanı aldığı 28.09 2018 Tarihli Bilirkişi Raporumuzdan itibaren ve halen dosya içerisinde temin edilememiştir.
Davacı …”ın dosya içerisindeki tüm deliller ile birlikde tıbbi değerlendirmesinde ;Doğum öncesi dönemde tipik radyolojik bulguların saptanmaması, doğum sonrası geç dönemde(1l ay) kadar nörolojik bulgu vermemesi ;hayatta ve prognozunun iyi olması … olarak tanımlanan kompleks terimin variant tipi olarak adlandırılan prognozu daha iyi ve hafif tipi lehinedir. Variant tipte, ultrasonografik olarak tipik tamı bulgularından olan Hidrosefali (beyin içinde ventriküler genişleme) görülmez, sadece hafif ve lokal vermian bozukluk olabilen bu durumda ultrasonografik olarak tanınma oramı belirgin düşer ve defektler görüntülenemeyebilir. (Ultrasonografik olarak 4632-50 oranlarında saptanamaz)
Davalı Kadın Doğum Uzmanı Dr….’un davaya konu olan gebelik takiplerinde ve tanıda ihmali ve kusuru bulunmadığı” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan 2. ek rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.Davacılar vekili tarafından rapora karşı itiraz edilerek İstanbul Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas dairesinden kusur ve sorumluluk yönünden rapor alınması talebinde bulunulmuştur. Mahkememiz tarafından dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesine gönderilerek yeni bir rapor aldırılmasına karar verilmiş olup İstanbul Adli Tıp Kurumu 7. İhtisas Kurulu tarafından sunulan 20/04/2020 tarihli ön raporda “.. … … Hastanesinden sorularak, … adına düzenlenmiş olan 2011 ve 2012 yıllarına ait tanı ve tedavi protokolünü açıklayacak şekilde tertip edilmiş ya da edilecek olan epikrizlerin, doğum öncesi takipler, hemşire gözlem notları, doktor klinik takip notları, ayrıntılı muayene bulguları ve diğer tüm tıbbi belgelerin (tüm yatış epikrizlerinin, laboratuar tetkiklerinin ve tüm poliklinik muayene kayıtlarının) teminen gönderilmesi,
Küçük …’ın bir üniversite/eğitim ve araştırma hastanesi Çocuk Nörolojisi kliniğine sevkinin sağlanarak, ayrıntılı son durum muayene bulguları ve tetkik sonuçlarının teminen gönderilmesi,” istenilmiş olup Mahkememiz tarafından … … Hastanesine müzekkere yazılarak İstanbul Adli Tıp Kurumu 7. İhtisas Kurulunun ön raporunda istenilen evrakların Mahkememize gönderilmesi istenilmiş ve … Üniversitesi … Eğitim Ve Araştırma Hastanesine müzekkere yazılarak davacı …’ın Çocuk Nöroloji kliniğine sevkinin mümkün olup olmadığı, mümkün ise sevkinin sağlanarak ayrıntılı son durum muayene ve tetkiklerinin yapılarak sonuçlarının mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … Üniversitesi … Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve … … Hastanesi tarafından İstanbul Adli Tıp Kurumu 7. İhtisas Kurulunun ön raporunda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra Mahkememiz tarafından dosyanın tekrardan İstanbul Adli Tıp Kurumu 7. İhtisas Kuruluna gönderilmesine karar verilmiş olup İstanbul Adli Tıp Kurumu 7. İhtisas Kurulu tarafından sunulan 02/06/2021 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “… Antenatal dönemde … tanısının atlandığı iddia edilen Murat oğlu 02.07.2012 doğumlu … hakkında düzenlenen adli ve tıbbi belgelerin tetkikinde;
Son adet tarihi 20.09.2011 olup, üçüncü gebeliği ve bir ölü doğum öyküsü olan, eşiyle akraba evliliği bulunan Anne …’ın gebelik takiplerinin 20.09.2011 tarihi itibariyle … … … Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğinde düzenli olarak yapıldığı, ikili test 1/1000, üçlü test 1/3490 saptandığı, 16-18. haftalar arasında Anne …’a amniyosentez bilgisinin sözel olarak verildiği ve reddettiği (el yazısı ve imzası ile belgelenmiştir), 18-23. haftalar arasında ayrıntılı ultrasonografi (ikinci düzey) istendiği, 21.02.2012 tarihli ayrıntılı USG tetkikinde fetal anomali görülmediğinin; ancak konjenital anomalilerin her incelemede belli oranlarda ekarte edilebildiğinin kaydedildiği, 02.07.2012 tarihinde normal spontan doğum ile 3650 g ağırlığında canlı bir erkek bebek doğurtulduğu, yenidoğan muayenesi, bakımları ve aşılarının yapıldığı, genel durumu iyi olan ve aktif emen bebeğin bir hafta sonra kontrole çağrılarak taburcu edildiği, davacı vekili tarafından verilen dilekçede Bebek … 11 aylıkken … tanısı konduğunun belirtildiği, … adına … Üniversitesi … Eğitim ve Araştırma Hastanesinde düzenlenen engelli sağlık kurulu raporunda; KBB değerlendirmesinde gelişimsel dil bozukluğu; çocuk psikiyatrisi değerlendirmesinde ağır düzeyde entellektüel yetersizlik; çocuk nörolojisi değerlendirmesinde psikososyal motor gerilik, hafif orta yürüme bozukluğu ve epilepsi; FTR değerlendirmesinde … Sendromu, yürüme ve denge bozukluğu; çocuk endokrinolojisi değerlendirmesinde tedaviye yanıtlı hipotiroidi tanılarının kaydedildiği ve engel oranının %97 olarak belirtildiği anlaşılmakla,
Anne …’ın gebelik takiplerinin 20.09.2011 tarihi itibariyle gebelik takiplerinin düzenli olarak yapıldığı, ikili tarama testi, üçlü tarama testi ve ayrıntılı USG tetkikinin yapıldığı, ayrıntılı USG tetkikinde fetal anomali görülmediği, 16-18. haftalar arasında Anne …’a amniyosentez önerildiği; ancak annenin reddettiği, … Kompleksinin; … Sendromu, … Variant ve Megasisterna Magna gibi alt tipleri olan gelişimsel bir anomali olduğu, dosyada …’ın tanısı ile ilgili ayrıntılı tıbbi belgeler olmamakla birlikte … Kompleksinin prenatal dönemde ultrasonografik olarak tespit edilebilme ihtimalinin düşük olduğu cihetle Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. …’un uygulamalarının tıp biliminin genel kabul görmüş ilke ve kurallarına uygun olduğu” rapor edilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 7. İhtisas Kurulu tarafından sunulan 02/06/2021 tarihli rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Davalı vekili tarafından rapora karşı beyan dilekçesi sunulmuştur. Davacılar vekili tarafından rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmuş olup yeniden rapor aldırılması talebinde bulunmuştur. İstanbul Adli Tıp Kurumu 7. İhtisas Kurulu tarafından sunulan 02/06/2021 tarihli rapor dosya kapsamında toplanan delillere uygun olması ve hüküm kurmaya elverişli olması nedeniyle Mahkememiz tarafından davacılar vekilinin yeniden rapor aldırılması talebinin reddine karar verilmiştir.
Toplanan tüm delillere ve dosya kapsamına göre; davacılar tarafından davalı sigorta şirketine sigortalı dava dışı doktorun davacılardan …’ın hamileliği sırasında davaya konu olan gebelik takiplerinde ve tanıda ihmali ve kusuru bulunduğu iddiasına dayalı olarak davalı aleyhine Mahkememizde açılan maddi ve manevi tazminat davasında Mahkememizde yapılan yargılama sırasında İstanbul Adli Tıp Kurumu 7. İhtisas Kurulundan alınan hükme dayanak teşkil etmeye elverişli 02/06/2021 tarihli raporda anne …’ın gebelik takiplerinin 20.09.2011 tarihi itibariyle gebelik takiplerinin düzenli olarak yapıldığı, ikili tarama testi, üçlü tarama testi ve ayrıntılı USG tetkikinin yapıldığı, ayrıntılı USG tetkikinde fetal anomali görülmediği, 16-18. haftalar arasında anne …’a amniyosentez önerildiği; ancak annenin reddettiği, … Kompleksinin; … Sendromu, … Variant ve Megasisterna Magna gibi alt tipleri olan gelişimsel bir anomali olduğu, … Kompleksinin prenatal dönemde ultrasonografik olarak tespit edilebilme ihtimalinin düşük olduğu cihetle Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. …’un uygulamalarının tıp biliminin genel kabul görmüş ilke ve kurallarına uygun olduğunun tespit edildiği bu haliyle davalı sigorta şirketine sigortalı dava dışı Kadın Doğum Uzmanı Dr….’un davaya konu olan gebelik takiplerinde ve tanıda ihmali ve kusuru bulunmadığı anlaşılmakla davacıların davasının reddine karar vermek yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-)Davacıların davasının REDDİNE,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 59,30 maktu red karar ve ilam harcının davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-)Davacılar tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-)Maddi tazminat yönünden;Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalıya verilmesine,
5-)Manevi tazminat yönünden;Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/3-4 maddesi uyarınca 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalıya verilmesine,
6-)Davacılar tarafından yatırılan gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde re’sen davacılara/vekiline iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul … Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/12/2021

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı