Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/407 E. 2020/147 K. 06.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/407 Esas
KARAR NO : 2020/147
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 28/10/2011

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili 28/10/2011 harç tarihli dava dilekçesinde özetle: davacı müvekkili ile davalı borçlu arasında 05/03/2009 tarihli … İşleri Sözleşmesi yapıldığını, sözleşmeye göre davacı müvekkilinin davalıya … Cad. No: … Eminönü İstanbul adresindeki … Otel İnşaatının sözleşme ekinde bulunan ek tablo ve çizimlerde gösterilen alüminyum doğramaları düşeyde kapaklı, yatayda silikon cephe ve fotosel kapı işlerinin imalat ve montajlarını yapıp teslim edeceğini buna karşılık davalı sözleşmede belirtilen 117.500,00 Euro+KDV’yi sözleşmede belirtilen şartlarda ödeyeceğini, davacı müvekkilinin 05/03/2009 tarihli sözleşmede belirtilen tüm edimlerini sözleşme ve ekindeki tablo ve çizimlere göre yapıp 17/09/2010 tarihinde davalıya teslim ettiğini, davacı müvekkilinin 26/01/2011 tarihli … sıra nolu 25.472,66-TL’lik ve yine 26/01/2011 tarihli … sıra nolu 50.754,70 TL’lik iki adet fatura toplamı alacağını davalıdan talep etmiş ancak davalı bu bedelleri ödemediğini, bunun üzerine davalı borçlu hakkında …. İcra müdürlüğünün 2011/3266 Esas dosyasında takip yapılmış borçlu takibe kısmi itirazda bulunmuş olduğunu borçlunun itirazlarının haksız ve dayanaksız olduğunu belirterek, ….İcra müdürlüğünün 2011/3266 Esas sayılı dosyasında takip alacağına vaki haksız ve dayanaksız davalı itirazlarının iptaline, davalının %40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı borçluya yükletilmesini bilvekale talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili 10/02/2012 havale tarihli davaya cevap ve karşı dava dilekçesi ile, icra takibinin dayanağı olan faturaların öngörülen usulde ve sürede düzenlenmemiş olduğundan hiç düzenlenmemiş sayılması gerektiğini, bu faturaların müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, davacı şirketin dosyaya delil olarak ibraz ettiği teslim tutanağının tarihinin 17/09/2010 olduğunu, bu durumda takip konusu faturaların en geç 24/09/2010 tarihinde düzenlenmiş ve müvekkil şirkete teslim edilmiş olması gerektiğini, davacı geçersiz teslim tutanaklarına göre dahi faturalarını süresinde düzenlemediğini, icra takibine konu … seri nolu 25.472,66 TL bedelli faturanın düzenleme tarihi 26/01/2011 olduğu, fatura üzerinde ise irsaliye tarihi olarak 22/01/2011 tarihi yer aldığını, dosyaya ibraz edilmiş olan teslim tutanağının tarihinden 7 gün sonra düzenlenmeyen faturanın geçersiz sayılması gerektiğini, takibe konu diğer faturanın … seri nolu 50.754,70 TL bedelli faturanın düzenleme tarihi 26/01/2011 olduğu, fatura üzerinde ise irsaliye takihi olarak 23/01/2011 tarihi yer aldığı, müvekkili şirkete ait otel 2010 yılının 9. Ayından itibaren fiilen açılmış olduğunu, bu tarihte … Otel ismini alan otelin artık eksikliklerinin birçoğu müvekkili şirket tarafından başka firmalara ve kendisinin istihdam ettiği teknik personele yaptırıldığını, davacının kesilen faturalara konu malları edimleri bu tarihten sonra yapması söz konusu olmadığını, takip konusu faturalar müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini ve kesinleştirilmediğini bu nedenle faturanın içeriği müvekkili şirket bakımından bağlayıcı olmadığını, davacı müvekkili şirketin yapmış olduğu ödemeler toplamının 212.196,21 TL olduğunu, müvekkili şirketçe karşı davalı şirketin yapmış olduğu işe karşılık fazla ödeme yapıldığını, faturaya konu işlerde ayıp, eksik ve hatalı montajlar söz konusu olduğundan bu bedeli bile hak etmediklerini, müvekkilinin bu işlerden doğan tazminat hakkı için karşı dava açtığını belirterek, haksız ve mesnetsiz açılan asıl davanın reddi ile dava kötü niyetle açıldığından davacı-karşı davalının %40 tan aşağı olmamak üzere icra tazminatına mahkum edilmesine, müvekkilinin davacı-karşı davalıdan 32.439,37 TL alacaklı olduğunun tespit edilmesini, ödeme tarihinden itibaren en yüksek ticari avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı-karşı davalıya yükletilmesini bilvekale arz ve talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, icra takibi üzerine borca itiraz etmiş olan davalının itirazının iptaline yönelik ve İ.İ.K.’nın 67. Maddesi uyarınca açılmış olan itirazın iptali ve bu davaya karşı açılan sözleşmeye dayalı fazla ödendiği iddia edilen bedelin iadesine ilişkin karşı davadır.
… İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiştir.
Dava daha önce Mahkememizin 30/10/2014 tarih 2014/945 Esas 2014/337 K. Sayılı gerekçeli kararı ile ” 1-Davacı-karşı davalı tarafından açılan asıl davanın yapılan a-Davanın Kısmen Kabulüne, b-Davalı-karşı davacının … İcra müdürlüğünün 2011/3266 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının İptaline, takibin takip tarihi itibariyle 27.447,98 TL asıl alacak miktarı üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, c-Tarafların tazminat taleplerinin alacak likit olmadığından ve şartları oluşmadığından reddine, 2-Davalı-karşı davacı tarafından açılan karşı davanın a-Davanın Kısmen Kabulüne, b-Toplam 20.731,03 TL alacak bedelinin davacı-karşı davalıdan karşı dava tarihi olan 10/02/2012 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine…” şeklinde hüküm tesis edilmiştir.
Mahkememizin kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş olup, temyiz incelemesinin görüldüğü Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2016/749 E. 2016/2444 K. Sayılı ilamı 02/05/2016 tarihli ilamıyla, “… Davacı karşı davalı yüklenici tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün 2011/3266 sayılı dosyası ile girişilen icra takibinde 2 adet faturaya dayalı olarak 76.227,36 TL asıl alacağın tahsili talep edilmiş, borçlu takibe itirazında talep edilen miktarın 21.156,00 TL’sini kabul ettiklerini bunun dışında kalan kısım yönünden takibe itiraz ettiğini beyan etmiştir. İcra takibine konu olan faturalar 26.01.2011 tarihli olup ilki 50.754,70 TL diğeri ise 25.422,66 TL’dir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda icra takibinin dayanağı olan bu iki fatura kapsamında yüklenicinin talep edebileceği miktar 27.447,98 TL olarak bulunmuştur. Davalı icra takibine itirazında takip konusu alacağın 21.156,00 TL kısmını kabul ederek icra dosyasına ödediğinden bu miktarın 27.447,98 TL’den mahsubu ile asıl davanın 6.291,98 TL üzerinden kabulü gerekirken icra dosyasına yapılan ödeme tutarı nazara alınmayarak yazılı şekilde davanın 27.447,98 TL üzerinden kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın açıklanan bu nedenlerle bozulması gerekmiştir. Sonuç: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacı karşı davalı yüklenicinin tüm, davalı karşı davacı iş sahibinin ise sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün temyiz eden davalı karşı davacı iş sahibi yararına bozulmasına..” şeklinde karar verildiği, davacı – karşı davalı vekilinin bu karara karşı karar düzeltme isteminde bulunulduğu Yargıtay 15.Hukuk Dairesi’nin 15/03/2017 tarih 2016/4260E 2017/1128K sayılı karar düzeltme ilamı ile “…Davacı davasında davalı ile aralarında düzenlenen 05.03.2009 tarihli sözleşmeye göre davalıya ait otel inşaatında sözleşme ekinde belirlenen imalât ve montajlarını yapıp teslim ettiğini, sözleşme bedelinin 117.500,00 Euro+KDV olarak kararlaştırıldığını, bakiye alacak ile ilgili olarak 26.01.2011 tarihli 25.472,66 TL’lik ve aynı tarihli 50.754,70 TL’lik iki adet fatura düzenleyip bedelini davalıdan talep ettiklerini, ancak davalının ödemediğini, bunun üzerine davalı borçlu hakkında icra takibi yaptıklarını belirterek alacak için yapılan icra takibine davalının itirazının iptâline karar verilmesini istemiş, davalı savunmasında icra takibinin dayanağı olan faturaların kendilerine tebliğ edilmediğini davacıya yapılmış ödemeler toplamının 212.196,21 TL olduğunu, davacıya yaptığı işe karşılık fazla ödeme yapıldığını, faturaya konu işlerde ayıp, eksik ve hatalı montajlar söz konusu olduğundan bu bedeli hak etmediğini, yapılmayan eksik ve kusurlu işler ile ilgili olarak talep ve dava haklarını saklı tuttuklarını belirtmiş, karşı davasında ise fazla ödenen 32.439,37 TL’nin davacı- karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece bilirkişilere yerinde inceleme yetkisi verilerek alınan bilirkişi raporuna göre yapılmış bulunan imalâtlardan davacı- karşı davalının 27.447,98 TL alacaklı olduğu gerekçesi ile asıl davanın bu miktar üzerinden, yapılmış bulunan imalâtlarda ayıplı işler ile eksik işler bedelinin 20.731,03 TL olduğu gerekçesi ile de karşı davanında bu miktar üzerinden kabulüne karar verilmiştir. İtirazın iptâli davası müddeabihi, takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan bir eda davasıdır. Bu davanın takip hukuku içinde ve takip talebiyle sıkı sıkıya bağlantılı olarak ele alınması gerekir ve sonucu itibarıyla takibin devamına etkili bir davadır. Bu nedenle takip talepnamesinde dayanılan borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıldır. Davada her türlü delille ispat edilecek alacakta yine takip talepnamesine konu olan ve borçlu yanca itiraza uğrayan alacaktır. Bunun sonucu olarak takip ve dava konusu olmayan faturanın bu davada dikkate alınamayacağı hakimin iddia ve savunmayla bağlı olduğu kuralının bir gereğidir (Emsal HGK E. 2011/19-617 K. 2011/749 T. 14.12.2011 ve E. 2006/19-260 K. 2006/251 T. 3.5.2006). Somut olayda asıl davada, davaya konu edilen icra takibi 26.01.2011 tarihli 25.472,66 TL’lik ve aynı tarihli 50.754,70 TL’lik iki adet fatura dayanak gösterilerek yapılmış olduğundan mahkemece yukarıda açıklanan ilkelere göre bu faturalara göre inceleme yapılması gerekirken usule ve Dairemiz emsal kararlarına aykırı olarak mahallinde keşif yapılmaksızın bilirkişilere yerinde inceleme yetkisi verilmek suretiyle alınan bilirkişi raporlarında bu kapsamda inceleme bulunmamaktadır. Bu nedenle yapılması gereken iş yeniden oluşturulacak uzman bilirkişi kurulu ile hakim nezaretinde mahallinde keşif yapılarak takip dayanağı faturalardan dolayı davacı- karşı davalı yüklenicinin gerçekleştirdiği ve istemekte haklı olduğu iş bedelinin tespit edilerek bundan davalı- karşı davacı iş sahibinin icrada kabul edip ödediği miktarın mahsup edilip sonucuna uygun karar verilmesinden ibarettir. Diğer taraftan karşı dava dilekçesinde davalı- karşı davacı iş sahibi yapılmayan, eksik ve kötü yapılan işlerden dolayı tazminat ve diğer talep haklarını saklı tuttuğunu açıklamış devamında ileri sürdüğü 212.196,21 TL ödemeye göre 19.04.2010 tarihli 179.756,33 TL’lik fatura miktarı düşüldüğünde fazla ödemenin istirdatına karar verilmesini istemiş buna rağmen mahkemece eksik ve kusurlu işler bedeline hükmedilmiş fazla talep reddedilmiştir. Bu kararı davalı- karşı davacı, karşı davadaki talebinin eksik ve kusurlu işlerin giderim bedeline ilişkin olmadığı fazla ödemenin istirdatına ilişkin olduğunu ileri sürerek temyiz etmiş, Dairemizce karşı davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazları sair ret kapsamında bırakılarak reddedilmiş, buna karşılık davalı- karşı davacı tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmadığından fazla ödeme bedeline hükmedilmemesi ile ilgili davacı-karşı davalı yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Ayrıca karşı davada davalı-karşı davacının eksik ve kusurlu işler giderim bedeli ile ilgili eldeki dosyada davasının bulunmadığı ve bununla ilgili haklarını açıkça saklı tuttuğunu beyan ettiğinden karşı davada eksik kusurlu işler bedeline hükmedilmek suretiyle mahkemece 6100 sayılı HMK’nın 26. maddesindeki taleple bağlılık ilkesine aykırı davranılmıştır. Bu haliyle karşı davanın (eksik kusurlar ile ilgili olarak ayrıca dava açılabileceğinden) tümden reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan bu gerekçelere göre kararın bu gerekçelerle bozulması gerekirken Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sırasında bu hususların gözden kaçırılarak kararın somut olaya uygun düşmeyen başka gerekçe ile bozulduğu anlaşıldığından davacı- karşı davalının karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 02.05.2016 tarihli 2016/749 Esas 2016/2444 Karar sayılı bozma ilâmının kaldırılarak kararın değişik bu gerekçeler ile bozulması gerekmiştir. sonuç: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalının sair karar düzeltme taleplerinin reddine, 2. bent uyarınca karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 02.05.2016 tarihli 2016/749 Esas 2016/2444 Karar sayılı sayılı bozma ilâmının kaldırılarak mahkeme kararının değiştirilen bu gerekçeler ile BOZULMASINA….” şeklinde verilen karar düzeltme ilamı doğrultusunda dosya yeniden esas numarasına kaydı yapılıp incelemeye alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama, tarafların beyanları, icra dosyası, Yargıtay bozma ilamı göz önüne alındığında mahallinde mahkememizce keşif yapılmasına karar verildiği, SMMM bilirkişi Murat Kutanoğlu ve İnşaat Mühendisi Prof. Dr. Mehmet Emin Savcı’nın ayrı ayrı rapor düzenlediği, 05/12/2019 tarihli bilirkişi heyeti ek raporu özetle: 10.06.2019 tarihli kök raporda, davalı- karşı davacı itiraz ve iddiaları dikkate alınarak eksik ve kusurlu işlejm tutarının 20.731,03 TL olduğu değerlendirilmesi yapılmıştır. Ancak raporum 5. Sayfasında c) paragrafında, “…. Bununla beraber, davalı- karşı davacı şirket karşı davasında eksik ve kusurlu işleve ilişkin tazminat ve talep haklarını saklı tuttuğunu belirtmiş olduğundan 15.03.2017 tarihli Yargıtay ilamı gereğince eksik ve ayıplı işlere ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır.” Belirtildiği; bu husus hesaplamalarda dikkate alınarak, davacı- karşı davalının bakiye alacağının; 52.257,91 TL olduğunun belirtildiği; bu durumda davacı şirket vekilinin bu konuya ilişkin haksız olup yerinde değildir. Davalı -Karşı Davacı Vekilinin İtirazları; Kök rapor aşamasında bu itirazlar değerlendirilmiş olup, görüş ve kanaatimiz aynen korunmaktadır. Mali Müşavir … tarafından yapılan Değerlendirme Tespit ve Kanaatleri; İş bu dosyada uyuşmazlığın 76.227,36- TL bedelli iki adet fatura ile ilgili olarak ne kadarlık kısmının yapılıp yapılmadığı hususunun olduğunu, mali açıdan yapılan değerlendirmelerde; davacının iş bu davada konu ettiği 76.227,36- TL bedelli iki adet fatura ile ilgili teknik değerlendirmeler kapsamında 27.447,98 TL’ İlk kısmı yapılmış olduğunun (Diğer bir ifade ile 48.779,38 TL’ Mk kısmının hiç yapılmamış olduğu) kabul edilmesi halinde; davacının asıl dava ile ilgili 27.447,98 TL’ lik asıl alacağı ile ilgili davalının 23.969,45 TL’ lik icra müdürlüsüne yaptığı ödemenin mahsubunun gerekeceği, Bu doğrultuda davacının asıl dava dolayısıyla davalı karşı davacıdan 3.478,53 TL’ si asıl alacaklı olacağı, bu durumda karşı davada davalı karşı davacının ödemesi yapılan veya hesaplanan işleri ile ilgili 20.731,03 TL’ lik ayıplı işlerinin olması dolayısıyla 20.02.2012 karı dava tarihi itibari ile davaçı karşı davalıdan 20.731,03 TL’ si asıl alacaklı olacağını, davacının iş bu davada konu ettiği 76.227,36- TL bedelli iki adet fatura ile ilgili işlerin tamamının yapıldığı kabul edilmesi halinde; davacının asıl dava ile ilgili 76.227,36 TL’ lik asıl alacağı ile ilgili davalının 23.969,45 TL’ lik icra müdürlüğüne yaptığı ödemenin mahsubunun gerekeceği, Bu doğrultuda davacının asıl dava dolayısıyla davalı karşı davacıdan 52.257,91 TL’si asıl alacaklı olacağını, bu durumda karşı davada davalı karşı davacının 20.731,03 TL’ lik ayıplı işleri ile ilgili 20.02.2012 karşı dava tarihi itibari ile davacı karşı davalıdan 20.731,03 TL’ si asıl alacaklı olacağını, davacı-karşı davalı tarafça talep edilen % 40 oranında tcra İnkar Tazminatının ve Davalı-karşı davacı tarafça talep edilen % 40 icra inkar Tazminatının mahkemenin takdirinde bulunduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Taraflarca Bildirilen deliller toplanmış, Yargıtay Bozma İlamı, göz önüne alındığında mahkememizce dava konusu yerde keşif yapılarak dosya bir SMMM ile bir İnşaat Mühendisi iki kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilerek inceleme yaptırılmıştır. Somut olayda asıl davada, davaya konu edilen icra takibi 26.01.2011 tarihli 25.472,66 TL’lik ve aynı tarihli 50.754,70 TL’lik iki adet fatura dayanak gösterilerek yapılmış olduğundan, bu faturalara göre SMMM bilirkişi ve inşaat mühendisi bilirkişi aracılığıyla rapor aldırıldığı, takip dayanağı faturalardan dolayı davacı- karşı davalı yüklenicinin gerçekleştirdiği ve istemekte haklı olduğu iş bedelinin tespit edilerek bundan davalı- karşı davacı iş sahibinin icrada kabul edip ödediği miktarın mahsup edilip sonucuna uygun karar verilmesinden ibaret olduğu, keşif günü mahallinde yapılan incelemeler sırasında davalı vekili, evvelce bilirkişi heyetlerince tespit edilen tüm eksik ve ayıpların, (döner kapı olması gerektiği halde düz kapı olarak imal edilen 2 kapı dışında) müvekkili tarafından giderilmiş olduğunu davalı taraf, otelin eksiksiz ve kusursuz çalışır vaziyette olduğunu, …-… oteli olarak bilinen bu otelin 2010 yılının 9.ayında faaliyete geçtiğini beyan ve ifade ettiği, gerek … Caddesindeki dış kapının, gerekse … Caddesindeki dış kapının 2 kanallı fotoselli sabit kapı olarak inşa olduğu, 10.03.2014 tarihli bilirkişi kurulu raporunda, 26.01.2011 tarihli, … nolu, 25.472,66 Tl. bedelli, 26.0l.2011 tarihli, … nolu, 50.754,70 TL bedelli vc toplam: 76.227,36 TL tutarlı dava konusu 2 adet faturada yer alan işlerin, mahallinde yapılan inceleme sonucu tüm bu işlerin yapılmış olduğunun tespit edildiği, keşifte tüm bu İmalatların eksiksiz var olduğu hususunun tespit edildiği, her iki fatura içeriğinde yer alan işlerin, taraflar arasında düzenlenen 05.03.2009 tarihli sözleşmenin 3.4.(a) maddesinde yapılması kararlaştırılan işler arasında oldukları görüldüğünden fiyatlarının 4.(a) maddesinde tespit edilen fiyatlarla değerlendirilmeleri gerektiği, davacı yanın 2 adet faturadan dolayı toplam alacağının: 76.227,36 TL olduğu, davalı tarafından 16.03.2011 tarihinde: 23.969,45 TL ödeme yapılmış olduğu, bu durumda bu 2 fatura nedeniyle davacının bakiye alacağının: 52.257,91 TL olduğu hususunun tespit ve rapor edildiği, bu sebeple Davacı-karşı davalı tarafından açılan asıl davanın kısmen kabulüne, davalı-karşı davacının …. İcra müd.nün 2011/3266 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının İptaline, takibin takip tarihi itibariyle 52.257,91-TL asıl alacak miktarı üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Diğer taraftan karşı dava dilekçesinde davalı- karşı davacı iş sahibi yapılmayan, eksik ve kötü yapılan işlerden dolayı tazminat ve diğer talep haklarını saklı tuttuğunu açıklamış devamında ileri sürdüğü 212.196,21 TL ödemeye göre 19.04.2010 tarihli 179.756,33 TL’lik fatura miktarı düşüldüğünde fazla ödemenin istirdatına karar verilmesini istediği, bu kararı davalı- karşı davacı, karşı davadaki talebinin eksik ve kusurlu işlerin giderim bedeline ilişkin olmadığı fazla ödemenin istirdatına ilişkin olduğunu ileri sürerek temyiz ettiği, Yargıtay 15.Hukuk Dairesi’nce karşı davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazları sair ret kapsamında bırakılarak reddedilmiş, buna karşılık davalı- karşı davacı tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmadığından fazla ödeme bedeline hükmedilmemesi ile ilgili davacı-karşı davalı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu, ayrıca karşı davada davalı-karşı davacının eksik ve kusurlu işler giderim bedeli ile ilgili eldeki dosyada davasının bulunmadığı ve bununla ilgili haklarını açıkça saklı tuttuğunu beyan ettiğinden karşı dava yönünden tümden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacı-karşı davalı tarafından açılan asıl davanın yapılan açık yargılaması sonucu;
a-Davanın KISMEN KABULÜNE,
b-Davalı-karşı davacının …. İcra müd.nün 2011/3266 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının İPTALİNE, takibin takip tarihi itibariyle 52.257,91-TL asıl alacak miktarı üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
c-Tarafların tazminat taleplerinin alacak likit olmadığından ve şartları oluşmadığından reddine,
d-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince kabul edilen alacak miktarı üzerinden hesaplanan davalı-karşı davacıdan alınması gereken 3.569,73 TL karar harcının davacı-karşı davalıdan peşin alınan 437,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.132,23 TL karar harcının davalı-karşı davacıdan alınmasına, (Bozma öncesi verilen karar üzerine davalı Karacabay Turizm… Ltd. adına çıkarılan 28/05/2015 tarihli harç tahsil müzekkeresinin infazsız olarak geri istenmesine ),
e-Davacı-karşı davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince kabul edilen alacak miktarı üzerinden hesaplanan 7.593,53 TL nisbi vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
f-Davalı-karşı davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.863,45 TL maktu vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine,
g-Davacı-karşı davalı tarafından yapılan 18.40 TL başvurma harcı, 437,50 TL peşin harç, 2,90 TL vekalet harcı, 2.300,00 TL bilirkişi ücreti, 485,65 TL tebligat ile posta gideri olmak üzere toplam 3.244,45 TL yargılama giderinin kabul edilen kısma oranla 3.082,22 TL’sinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, diğer kısmın davacı-karşı davalı üzerinde bırakılmasına,
h-Davacı-karşı davalı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan masrafın karar kesinleştiğinde talep halinde ve başkaca masraf yapılmadığı takdirde davacı-karşı davalıya iadesine,
2-Davalı-karşı davacı tarafından açılan karşı davanın yapılan açık yargılaması sonucu;
a-Davanın REDDİNE,
b-Alınması gerekli harç 54,40 TL olup başlangıçta alınan 485,00 TL harcın mahsubu ile 430,60 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davalı-karşı davacıya iadesine (Bozma öncesi verilen karar üzerine davacı Ayan İnşaat Alüminyum… A.Ş. adına çıkarılan 28/05/2015 tarihli harç tahsil müzekkeresinin infazsız olarak geri istenmesine ),
c-Davacı-karşı davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.865,91 TL nisbi vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
d-Davalı-karşı davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davalı-karşı davacı yan üzerinde bırakılmasına,
e-Davalı-karşı davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan masrafın karar kesinleştiğinde talep halinde ve başkaca masraf yapılmadığı takdirde davalı-karşı davacıya iadesine,
Dair,Davacı-Karşı davalı, Davalı-Karşı davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren onbeş gün içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile Yargıtay İlgili Hukuk Dairesine temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/03/2020

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.