Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/396 E. 2020/44 K. 31.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/396 Esas
KARAR NO : 2020/44
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/04/2017
KARAR TARİHİ : 31/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların oğlu ve kardeşi …’in 23.12.2016 günü kendisine ait … plakalı araçla seyrederken davalıların malik ve sigortacısı olduğu … plakalı aracın tam kusurlu olarak çarpması sonucu hayatını kaybettiğini, tutanağa göre sürücü …’nın % 100 oranında kusurlu olduğunu, davacının ölmeden önce Milli Eğitim Bakanlığında memur olarak çalıştığını, davacılardan …’in ölenin annesi olduğunu, 25 yıl önce eşini kaybettiğinden kendisine 1.000,00 TL ölüm aylığı bağlanmış olduğunu, ancak …’in çocuklarının ihtiyacı için aylığının 500,00 TL’sini davacılara verdiğini, ölen …’in 1 yıl öncesine kadar …’in evinde oturduğunu, tüm ihtiyaçlarının … tarafından karşılanmakta olduğunu, davacılardan …’in kızı … ile oturduğunu, evin 600 TL’lik kirasının 500 TL’sini kendisinin karşıladığını, diğer ihtiyaçlarının ölen … tarafından karşılandığını, …’in destekten yoksun kaldığını, ölen …’in ölümü nedeniyle davacıilarm manevi olarak yıprandıklarını, davalılardan … Sigorta A.Ş.’nin … plakalı aracın … no.lu ZMMS poliçesini düzenlediğini, bu nedenle poliçe limitine kadar sorumlu olduğunu belirtmiş ve … için şimdilik 500 TL maddi tazminatın 23.12.2016 haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini, ayrıca diğer davalıların her biri için 25.000’er TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalılardan … Sigorta A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle, davanın dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, dava açmadan önce gerekli belgelerle sigorta şirketine başvurulmasının ve 15 gün beklenmesinin zorunlu olduğunu, … plakalı aracın kendilerine ZMM sigortalı olduğunu, poliçe limitine kadar sorumlu olduklarını, davacıların zararı olduğunu kanıtlamaları gerektiğini, tazminat için yapılacak hesaplamada TRH 2010 tablosunundikkate alınması gerektiğini, davacı yanıtı olay tarihinden itibaren avans faizi talebinin haksız olduğunu, ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz isteyebileceklerini belirtmiştir.
Davalılardan … Genel Müdürlüğü vekilinin cevap dilekçesinde özetle, kazanın oluşumunda etkili olan 3. araç sürücüsünün sorumluluğu dikkate alındığında, kendilerine ait araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, bu nedenle olayda % 100 olarak … şoförünün kusurlu bulunmasını kabul etmediklerini, ölenin evli ve 2 çocuklu olduğunu, annesine desteğinin iddia edilenden daha düşük olacağını, diğer kızlarıyla birlikte yaşıyor olmasının da dikkate alınması gerektiğini, davacının destekten yoksunluk talebini kabul etmediklerini, davacıların talep ettikleri manevi tazminat taleplerinin çok yüksek olduğunu, zenginleştirici bir unsur haline getirilemeyeceğini, fahiş olan taleplerin reddini istediklerini, ayrıca ticari faiz talep edilemeyeceğini, davalı kurumun kamu kurumu olduğunu, faiz talebine itiraz ettiklerini, davanın şoför …’ya ihbarını istediklerini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava;Trafik kazasından kaynaklı, destekten yoksun kalma maddi ve manevi tazminat talebinden ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Davacının tanığı İdris …’nin 06/12/2019 tarihli duruşmadaki beyanında: “Müteveffa … amcamın oğlu olur, Mütevefa Milli Eğitim’de memur olarak çalışmaktaydı, 5 kardeşlerdi, 2016 yılında meydana gelen trafik kazası sebebiyle vefat etti, babası ve diğer erkek kardeşi de başka bir trafik kazasında vefat etmiştir. Mütevefanın ölümü sebebiyle aile zor günler geçirmiştir. Mütevefa …’in küçük kardeşi belkis … abisinin ölümünden sonra etkilenerek işe gitmemeye başladı ve sonunda işinden de oldu, şu anda kimseyle görüşmüyor, ailesine … bakıyordu. Annesi … onun yanında kalıyordu, ölüm sebebiyle aile fertleri perişan oldu, Tanıklık ücreti istemiyorum” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacının tanığı …’nin 06/12/2019 tarihli duruşmadaki beyanında: “Mütevefa … benim kayınbiraderim olur. 2016 yılında bir trafik kazası sonucunda mütevefa … vefat etmiştir. Milli Eğitim Müdürlüğünde memur olarak görev yapmaktaydı, 5 kardeşlerdir. Babası ve abisi başka bir trafik kazasında vefat etmiştir. Ailenin geçimini … sağlıyordu. Vefat sebebiyle aile zor günler geçirmiştir. …’in ablası … benim eşim olur. Vefat sebebiyle zor günler geçirmiştir,tanıklık ücreti istemiyorum” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre davacının, tazminat hakkı olup olmadığı hususunda aktüerya ve kusur bilirkişiden rapor alınmış 20/05/2019 tarihli Bilirkişi kök raporunda özetle ; dava konusu olayda davalılardan … Genel Müdürlüğüne ait … plakalı yolcu otobüsünün şoförü …’nin % 100 (Yüzdeyüz) oranında asli vc tam kusurlu olduğu, davacıların murisi sürücü …’in olayda kusursuz olduğu, davacı …’ in nihai ve gerçek maddi zararının 80.304,04 TL olduğu ve bu tutarın 38.800,51 TL’nı davalı sigorta şirketinden, teminat limitini aşan bakiye 41.503,53 TL’nı davalı işletenden talep edebileceği, temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden 02.03.2017 dava tarihi, davalı işleten yönünden ise 23.12.216 kaza tarihi ve işleyecek faizin ticari faiz olduğu, 17/10/2019 tarihli kusur ve aktüerya Bilirkişi Heyeti ek raporunda: Kusur ve tazminat yönünden yapılan yeniden inceleme neticesinde, itirazlar doğrultusunda kök raporda değişiklik gerektiren bir hususun bulunmadığı ve buna göre; dava konusu olayda davalılardan … Genel Müdürlüğüne ait … plakalı yolcu otobüsünün şoförü …’nm % 100 (YüzdeyüzJ oranında asli ve tam kusurlu olduğunu, davacıların murisi sürücü …’in olayda kusursuz olduğunu, davacı …’ in nihai ve gerçek maddi zararının 80.304,04 TL olduğu ve bu tutarın 38.800,51 TL’nı davalı sigorta şirketinden, teminat limitini aşan bakiye 41.503,53 TL’nin davalı işletenden talep edebileceğini, temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden 02.03.2017 dava tarihi, davalı işleten yönünden ise 23.12.216 kaza tarihi ve işleyecek faizin ticari faiz olduğunu tespit ve rapor etmiştir.
Davacı vekili 24/10/2019 tarihli bedel artırım dilekçesi ile; dava değerini … yönünden 43.304,04-TL olarak arttırmıştır.
Davacı vekili Av. …’nın 02/07/2019 tarihli feragat dilekçesi ile davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan ödeme nedeniyle, … Sigorta A.Ş. hakkındaki maddi tazminat alacağı taleplerinden feragat ettiklerini beyan etmişlerdir.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, tarafların beyan ve itirazları doğrultusunda yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; dava konusu olaya ilişkin olarak düzenlenen ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağına göre 23.12.2016 günü saat 08:30 sıralarında, İstanbul Arnavutköy ilçesi … mahallesi … Caddesi üzerinde hız sınırının 50 Km/s olduğu meskun mahalde, hava yağmurluk, vakit gündüz, yol asfalt kaplama ve ıslak iken, sollama yasağı ve sağa tehlikeli viraj tabelalarının olduğu yerde kaza meydana geldiği, kazanın … plakalı … otobüs sürücüsü …’nın Arnavutköy Tayakadın yönünden Maden yönüne seyrederken önünde seyreden aracı hatalı sollayarak (geçmenin yasak olduğu yerden geçerek) karşı şeritten seyreden sürücü …’in yönetimindeki … plakalı araçla çarpışması sonucu kazanın meydana geldiği, kazada … plakalı aracın sürücüsü …’nın geçme yasağı olan yerden geçmekten ve şeride tecavüz etmekten tamamen kusurlu olduğu, sürücü …’in kusursuz olduğu, dava konusu olayda davalılardan … Genel Müdürlüğüne ait … plakalı yolcu otobüsünün şoförü …’nin % 100 (Yüzdeyüz) oranında asli vc tam kusurlu olduğu, davacıların murisi sürücü …’in olayda kusursuz olduğu,
… plakalı araç, 23.12.2016 tarihli trafik kaza tarihini kapsayan 19.10.2016-19.10.2017 vadeli ZMMS poliçesi ile davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığı, müteveffanın kaza tarihi itibarı ile Arnavutköy Milli Eğitim Müdürlüğünde memur olarak çalıştığı dosyadaki bordro ve iş yeri yazısından anlaşıldığı, …’ in nihai ve gerçek maddi zararı = 80.304,04 TL, dava dışı eşin nihai ve gerçek maddi zararı = (419.042,18 TL x %98 evlenme şansı tenzil bakiyesi) = 410.661,34 TL, dava dışı çocuğun nihai ve gerçek maddi zararı = 150.630,66 TL olduğu, … plakalı araç 19.10.2016-19.10.2017 vadeli ZMSS poliçesi ile ölüm halinde 310.000,00 TL teminatla davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığı, davacı ve dava dışı tüm hak sahiplerinin nihai ve gerçek maddi zararları toplamı 641.596,04 TL olup, 310.000,00 TL tutarındaki teminat limitini aştığı, bu durumda; davalı sigorta şirketinin sorumluluğu ve davalı sigorta şirketinden talep edilebilecek maddi zarar tutarı garameten bilirkişi raporunda tablo ile tespit edildiği, davacı …’ in nihai ve gerçek maddi zararının 80.304,04 TL olduğu ve bu tutarın 38.800,51 TL’nı davalı sigorta şirketinden, teminat limitini aşan bakiye 41.503,53 TL’nı davalı işletenden talep edebileceği, temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden 02.03.2017 dava tarihi, davalı işleten yönünden ise 23.12.216 kaza tarihi ve işleyecek faizin ticari faiz olduğunun hususu tespit ve rapor edildiği anlaşılmakla, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre maddi tazminat yönünden davanın kısmen kabulüne, davacı anne … yönünden 41.503,53-TL’nin 23/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı …’nden tahsili ile davacıya verilmesi , davalı … Sigorta A.Ş aleyhine açılan davanın feragat sebebiyle reddine, karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden; Haksız fiil 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49.maddesinde düzenlenmiş olup, 49/1.madde uyarınca;”kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür”. Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; fiil, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir fiil olmalı, bu fiilden bir zararın doğması, zarar verici fiilde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zararla kusur arasında illiyet bağının bulunması gerekmektedir.
23/12/2016 tarihinde davalı, müteveffa sürücü …’in yönetimindeki … plakalı araç ile … plakalı … otobüsü sürücüsü …’nın yönetimindeki aracın çarpışması sonucunda kazanın meydana geldiği, kazada … plakalı otobüsün sürücüsü …’nın asli ve %100 kusurlu olduğu, davacıların murisi sürücü …’in olayda kusursuz olduğu, …’in bu kaza neticesinde hayatını kaybettiği kazada haksız fiilin gerçekleştiği anlaşılmaktadır. B.K’nun 56. maddesi aynen” Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebilir.” hükmünü içermektedir. Manevi zarar adıyla hak sahibine verilmesine karar verilecek paranın miktarı her şeyden önce adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek nitelik taşımalıdır. Yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mal varlığına ilişkin zararın karşılanmasında da amaç edinilemez. Takdir edilecek miktar, mevcut duruma göre elde edilmek istenilen tatmin duygusuna ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Tüm bu hususlar ile birlikte tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırmaları neticesinde tanzim edilen tutanaklar, davalı … Genel Müdürlüğü’ne ait … plakalı yolcu otobüsünün şoförü …’nın kazada asli ve %100 kusurlu olması ve müteveffa …’in kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı hususları göz önünde bulundurulduğunda, davacı anne … için 25.000-TL, davacı kardeş … 15.000,00-TL, davacı kardeş … için 15.000,00-TL ve davacı kardeş … için 15.000,00-TL olmak üzere toplam 70.000,00-TL’lik manevi tazminatın 23.12.2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte …’nde tahsili ile davacılara verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile KISMEN REDDİNE,
1-)Davalı … Sigorta A.Ş aleyhine açılan davanın FERAGAT SEBEBİYLE REDDİNE,
2-)Maddi Tazminat Yönünden;
Davacı anne … yönünden 41.503,53-TL’nin 23/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı …’nden tahsili ile davacıya verilmesine,
Manevi Tazminat Yönünden;
3-)Davacı anne … için 25.000-TL, davacı kardeş … 15.000,00-TL, davacı kardeş … için 15.000,00-TL ve davacı kardeş … için 15.000,00-TL olmak üzere toplam 70.000,00-TL’lik manevi tazminatın 23.12.2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte …’nde tahsili ile davacılara verilmesine,
Manevi tazminat yönünden fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 7.616,80 -TL harçtan peşin alınan 428,65-TL ve ıslah harcı olan 146,20 TL’nin mahsubu ile bakiye 7.041,95 TL harcın davalı …’nden tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Davacılar tarafından dava açıldığı sırada yatırılan 428,65-TL peşin nispi harcın ve ıslah harcı olan 146,20 TL olmak üzere 574,85 TL davalı …’nden tahsili ile davacılara verilmesine,
5-)Davacılar tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti 303,50 -TL davetiye ve tezkere gideri, olmak üzere toplam 1.534,90-TL yargılama giderinin davalı …’nden tahsili ile davacılara verilmesine,
6-Kabul edilen maddi tazminat yönünden; Davacılar duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 6.195,46 TL nispi vekalet ücretinin davalı …’nden tahsili ile davacılara verilmesine,
7-Kısmen kabul edilen manevi tazminat yönünden; Davacılar duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.900,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı …’nden tahsili ile davacılara verilmesine,
8-Red edilen manevi tazminat yönünden; davalı … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 7.950,00-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-)Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacının / davalının gider / delil avanslarından artan bakiyelerinin davacı / davalı / vekillerine iadesine,
Dair ihbar olunan ve davacı vekilinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.31/01/2020

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.