Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/383 E. 2021/257 K. 24.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/383 Esas
KARAR NO : 2021/257
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/04/2017
KARAR TARİHİ : 24/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 06.08.2016 tarihinde sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile … Mahallesi istikametinden … mahallesi istikametine seyir halinde iken ters yönden gelen sürücü … …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile çarpışmaları neticesinde çift taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kazada sürücü müvekkil … yaralandığını, meydana gelen kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü … …’ın Asli ve Tam Kusurlu olduğunu, kazaya neden olan … …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç kaza tarihi olan 06.08.2016 tarihinde … nolu poliçe ile davalı …Ş.’ye trafik sigortası ile sigortalı olması nedeniyle 2918 sayılı K.T.K’nın 97. maddesine göre müvekkil adına tazminat talebimizin karşılanabilmesi amacıyla 21.02.2017 tarihinde …’ye başvuru yapılarak maddi tazminat ve temerrüt tarihinden işletilmek üzere faiz istendiğini ancak … Sigorta Sigorta A.Ş. 15 günlük yasal süre geçmesine rağmen talebinin sonuçlandırmadığını, meydana gelen kaza nedeniyle müvekkilimiz … yaralandığını, müvekkilin tedavi gördüğü ve görmeye devam ettiği hastaneler delil listesinde bildirildiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretiyle birlikte, davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davayı ve müvekkil şirketin sorumluluğunu kabul etmemek kaydıyla … plaka sayılı araç, müvekkil şirket nezdlnde, … poliçe numaralı, 09/09/2015-2016 vade tarihleri olmak üzere /Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkil şirketin sigortalısının kazadaki kusuru oranında ve maddi zararın varlığı ispat edildiği takdirde, (sigorta poliçesinde teminat dışı olmayan) maddi zarardan sorumluluğu – poliçe azami teminat limitiyle sınırlı olarak- söz konusu olabilecektir. Kusurun tespitini takiben bu davadaki taleplerle ilgili sigorta konusunda uzman bilirkişiden rapor alınması ve taleplerin sigorta poliçesi teminatına girip girmediğinin araştırılması/ değerlendirilmesi gerektiğini, teminat rakamı, müvekkil şirketin sorumluluğunun üst sının olup, ancak sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olması halinde ve zararın kusurlu hareket neticesi oluşması halinde geçerli olduğunu, kusur tespiti yapılması gerektiğini, davacı yan müvekkil şirkete sigortalı aracın kusurunu ispat ettiğini, davacı yanın, geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talep ettiğini ancak sürekli maluliyet var ise Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesinden rapor alınarak maluliyet olup olmadığını var ise oranının tespit edilmesi gerektiğini, Haksız hukukî dayanaktan yoksun davanın reddine, mahkeme masrafı ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 06/08/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası yaralanan davacının geçici iş göremezlik ve sürekli iş gücü kaybı nedeniyle uğradığını iddia ettiği zararları için maddi tazminat talebine ilişkindir.
06/08/2016 tarihli kazada, davacının maluliyet oranının belirlenmesi için dosya Adli Tıp Kurumu’na gönderilmiş, ATK … İhtisas Kurulu 16/07/2018 tarihli maluliyet oranına ilişkin raporunda; … oğlu, 03/11/1988 doğumlu …’in 06/08/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir.
15/04/2019 tarihli bilirkişisi … ve bilirkişi …’tan oluşan heyet raporunda özetle; Davalı … şirketi tarafından ZMMS poliçeli aracın sürücüsü … …’ın olayda %100 oranında kusurlu olduğunu, davacı …’in olayda kusursuz olduğunu, davacının nihai ve gerçek geçici işgöremezlik maddi zararının 3.902,97 TL olduğunu, temerrüt başlangıcının 20/04/2017 tarihi ve işleyecek faizin yasal faiz olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Kazanın 06/08/2016 tarihinde gerçekleştiği ve ATK 3. İhtisas Kurulu 16/07/2018 tarihli maluliyet oranına ilişkin raporunun Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında düzenlendiği ancak kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken yönetmeliğin Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri olduğu anlaşıldığından Mahkememizce dosya yeniden ATK’ya gönderilmiştir.
ATK … İhtisas Kurulu 28/09/2020 tarihli maluliyet oranına ilişkin raporunda; … ve … oğlu, 03/11/1988 doğumlu, …’in 06/08/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğunu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile tespit ve rapor edilmiştir.
SGK’nın 23/02/2021 tarihli müzekkere cevabında, 06/08/2016 tarihli trafik kazası ile ilgili olarak davacının kurumdan sürekli iş görememezlik talebinde bulunmadığı, 06/08/2016-09/10/2016 tarihleri arasında davacıya toplam 5.273,28-TL geçici iş göremezlik ödeneği ödendiği bildirilmiştir.
10/03/2021 tarihli bilirkişisi … ve bilirkişi … ‘tan oluşan heyet ek raporunda özetle;… plakalı aracı 09/09/2015-09/09/2016 vadeli ZMSS poliçesi ile davalı … şirketi tarafından sigortalandığını, poliçede tedavi giderleri yönünden teminat limiti 290.000,00 TL olduğunu, davacının talep edebileceği geçici işgöremezlik maddi zarar tutarı kalmadığından davalı … şirketinin sorumluluğuna gidilemeyeceği tespit ve rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Davacı vekilince maluliyet oranına ilişkin alınan raporların doğru yönetmeliğe ilişkin olmadığı hususunda itirazı bulunmakla birlikte Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli 2019/ … esas 2020/ … karar sayılı iptal kararı sonrasında Yargıtay …. HD’nin 04/02/2021 tarih ve 2020/ … esas 2021/ … karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre rapor alınması gerektiğinden, haksız fiil tarihi 01/06/2015 tarihinden sonra ise, 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerektiğinden ve böylece eldeki davada kaza tarihi olan 06/08/2016 tarihi itibariyle yürürlükte olan Yönetmeliğin Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik olduğu tespit edildiğinden ATK … İhtisas Kurulu 28/09/2020 tarihli maluliyet oranına ilişkin raporun doğru yönetmeliğe göre düzenlendiği anlaşılmakla davacı vekilinin bu husustaki itirazları yerinde görülmemiştir.
Dosya kapsamı incelendiğinde, davacının 06/08/2016 tarihli trafik kazası neticesinde ATK … İhtisas Kurulu 28/09/2020 tarihli maluliyet oranına raporu ile sürekli maluliyetinin bulunmadığı ve iyileşme süresinin yani geçici maluliyetinin ise kaza tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği belirlenmiştir. 10/03/2021 tarihli bilirkişi heyet ek raporunda davacının belirlenen geçici iş göremezlik zararı tutarı olan 4.894,41-TL olup, SGK’nın 23/02/2021 tarihli müzekkere cevabı ile davacıya 06/08/2016-09/10/2016 tarihleri arasında yapılan 5.273,28-TL tutarındaki geçici iş göremezlik ödemesi de dikkate alındığında davacının talep edebileceği bakiye geçici iş göremezlik maddi zararı da kalmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL’nin harcın, peşin olarak yatırılan 31,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 27,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Yatırılan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
Dair, tarafların/vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

“5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸

“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”