Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/38 E. 2018/692 K. 13.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/38 Esas
KARAR NO: 2018/692
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ: 12/01/2017
KARAR TARİHİ: 13/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin 10/02/2015 tarihinde dava dışı … Yapı Taah. San. Ve Tic. A.Ş. Firmasından … İli, … İlçesi, … Mahallesi adresinde bulanan ve tapuda … pafta, … ada, … parselde kayıtlı B Blok, 2. Kat, 29 nolu bağımsız bölüm sayılı taşınmazı satın aldığını, müvekkili şirket tarafından satın alınmadan öne söz konusu taşınmaz üzerinde, davalı banka lehine … tarafından alınan borca karşılık tesis edilmiş bir ipotek mevcut olduğunu, müvekkili şirketin mülkiyeti müvekkiline geçen söz konusu taşınmaz üzerindeki takyidatın dayanağı olan kredi ilişkisi nedeniyle ve bu teminata dayanarak, mülkiyetin müvekkiline geçmesinden sonra dava dışı …’ yadaha fazla borç vermemesi için davalıyı birçok sefer uyardığını, ancak cevap alamadığını, bunun üzerine davalı bankaya ihtarname gönderildiğini, ihtarnameden sonra bilgilerin müşteri sırrı olduğu şeklince cevap verildiğini, davalı bankaya taleplerin yenilenmesi ve davalının uyarılması amacıyla tekrar ihtarname çekildiğini, bunun üzerine müşterilerine ait sırların yetkili kişiler dışında olan kişilere açıklanmayacağının belirtildiğini, davalı bankanın sır saklama yükümlülüğünü ihlal etmesinin söz konusu olmayacağını, zira müvekkili şirketin kendi taşınmazı üzerinde üçüncü kişilerin tasarrufu hakkında bilgi edinmek istemesinin müşteri sırrı kapsamına girmeyeceğini, davalı bankanın müvekkili şirketin maliki olduğu taşınmaz üzerindeki tasarruf hakkını basiretsiz yaklaşımı sebebiyle anayasa’ ya aykırı bir biçimde engellediğini, bu nedenle davanın kabulü ile müvekkilinin taşınmazı üzerindeki takyidata dayanak teşkil eden kredi miktarının davalı bankaya mülkiyetinin devrinin bildirildiği tarih itibarı ile tespitini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; 28/09/2016 tarihinde müvekkili banka tarafından dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin fek edilmesine ilişkin tapu müdürlüğüne yazı gönderilerek, ipoteğin fek edildiği, davanın konusuz kalması nedeniyle, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; davacının taşınmazı üzerindeki takyidata dayanak teşkil eden kredi miktarının davalı bankaya mülkiyetinin devrinin bildirildiği tarih itibarı ile tespiti talebinden ibarettir.
Dosyamıza celbedilen tapu kaydının incelenmesinde; … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel, B/2. Kat, … bağımsız bölüm sayılı taşınmazın mülkiyetinin 10/02/2015 tarihinde … Yapı Taah. San. Ve Tic. A.Ş.’ den satış yoluyla … Turizm ve Seyehat Acentası Tic. Ltd. Şti.’ye geçtiği anlaşılmıştır.
Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonunda verilecek kararın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da, bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere, tespit davalarının görülebilmesi için, güncel hukuki yararın bulunması (6100 s.lı HMK 106/2 m) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür, bu sebeple eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yararın bulunması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hakim tarafından da re’sen gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir (HMK 114/1-h, 115 m.)
Taşınmaz hakkında mülkiyetinin 10/02/2015 tarihinde … Yapı Taah. San. Ve Tic. A.Ş.’ den satış yoluyla … Turizm ve Seyehat Acentası Tic. Ltd. Şti.’ye geçtiği hususu göz önüne alındığında tespit davası açılmasında güncel hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir ve bir başka deyişle dava şartının gerçekleşmediği dosyaya yansıyan bilgi ve belgelerle anlaşılmıştır.
Mahkememizce iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacı talebine göre, davanın tespit davası olarak açıldığı, HMK’nın 106/2 maddesi gereğince tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararının bulunması gerektiği, ancak davacının dosyaya konu olan taşınmazın davalı banka lehine tesis edilmiş takyidata dayanak teşkil eden kredi borcu miktarının söz konusu taşınmazın mülkiyetinin müvekkile devrinin davalı bankaya bildirildiği tarih itibariyle tespiti talebi konusunda dava açmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-)Davacının davasının reddine,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 35,90 TL harçtan, peşin alınan 31,40 TL peşin harcının mahsubu ile bakiye 4,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-)Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-)Davalı duruşmalarda kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-) Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı gider avansından artan bakiyenin davacıya/vekiline iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/07/2018

Katip Hakim

**Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.**