Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/349 E. 2021/963 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/349 Esas
KARAR NO : 2021/963

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/04/2016
KARAR TARİHİ : 23/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirketler arasında yapılan sözleşmeye istinaden müvekkil şirket Karayolları Van … Bölge Müdürlüğü Tesisleri Yapım İşleri kapsamında betonarme inşaat işlerini yaptığını ve noksansız olarak teslim ettiğini, ancak kendisine yüklenen edimi bitirmesine rağmen davalı tarafların müvekkili şirketin hakedişlerini ve işin yapılması için zorunlu olan malzeme bedellerini ve işçilik bedellerini ödemediğini, bu talepler için davalı tarafa Mersin … Noterliği 22/10/2014 tarihinde … yevmiye nolu ihtarnamesinin çekildiğini ancak sonuçsuz kaldığını bu nedenlerle 10.000,00 TL maddi tazminat alacağının davalıdan tahsilini talep ve dava etmişlerdir.
Davacı vekilinin 14/10/2021 tarihli talep arttırım dilekçesinde özetle; 03/06/2021 tarihli bilirkişi heyeti ek raporuna göre müvekkili şirketin toplamda 3.210.239,20-TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, başlangıçta 10.000 TL belirsiz olarak açtıkları alacak davasının bilirkişi heyeti tarafından yapılan tespit doğrultusunda dava değerini 3.200.239,20-TL daha arttırdıklarını beyan ettikleri anlaşıldı.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; iş bu davada davacı sözleşmeye dayalı bir alacak davası açtığını taraflar arasında imzalanmış olan sözleşmenin 49. Maddesinin 3. Fıkrasında yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olarak belirlendiğini, bu sözleşmeye dayalı bir alacak davası ise İstanbul Mahkemelerinin yetkili olmasının icap ettiğini, bir an için sözleşme yerine fesih protokolü uygulanacak ise yine yetkili olmak zorunda olduğunu bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; betonerme iş sözleşmesi, tanık anlatımları, keşif, bilirkişi incelemesi ve vesair her türlü delile dayanmışlardır.
Taraflar arasında imzalanan Eylül 2013 tarihli sözleşmenin 49/3.maddesi; ”İş bu sözleşmenin uygulanmasından doğacak her türlü ihtilaf halinde, İstanbul mahkemeleri ve İcra Mahkemeleri yetkilidir.” şeklindedir. Belirtilen madde uyarınca taraflar arasında yetki sözleşmesi imzalanmıştır. Davalı tarafın süresinde yetki itirazında bulunduğu görülmüştür. HMK 17 hükmü uyarınca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşme ile belirlenen mahkemede açılacağından mahkemenin yetkili olmadığı, İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili ve görevli olduğu anlaşıldığından yetkisizlik kararı verilerek dosyanın Mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 11.03.2019 tarihli ara kararı ile davalı / karşı davacıların yerinde inceleme talebine istinaden defterlerin bulunduğu … Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazıldığı, 17/06/2019 tarihli alınan bilirkişi heyeti raporunda “… Raporumuz “İNCELEME” bölümünün 6-7-8 No.lu maddelerinde belirtildiği üzere dosyasında inşai hesaplamalara konu olacak herhangi bir belge ve veri bulunmadığından dolayı Alt taşeron ve Yüklenici arasında ne kadarlık imalatın yapıldığı ve bu imalatlara karşılık alacağın ne kadar olduğunun hesaplanması mümkün değildir.
…Ltd Şti.- … A.Ş. Adi ortaklığı Ticari Defterleri açılış ve kapanış tasdikleri zamanında yapıldığı görülmüştür. Ancak Ticari Defterler TTK’ya göre usulüne uygun tutulmadığı 320 SATICILAR HESABI’nın Alt Hesaplarının açılmadığı, böylece davacının davalı nezdindeki cari alacak — borç tutarının belli olmadığı, aynı zamanda davalının da davacı nezdindeki cari alacak- borç durumunun mevcut Ticari Defterlere göre tespiti mümkün olmadığı tarafımızca tespit edilmiştir.
…Ltd. Şti. ve…Ltd Şti.- …A.Ş. adi ortaklığı’na, 3.61 0.842,48TL tutarında fatura kestiği görülmüştür. … Ltd Şti.- …A.Ş. adi ortaklığı yapılan ödemelerin ticari defterlerde kaydının yapılmadığı, sadece dosya kapsamında bulunan … Ltd Şti.- …A.Ş. adi ortaklığı tarafından … Ltd. Şti.’ne banka yolu ile yapılan ödemelerin olduğu, Cari Bakiyenin geri kalan kısmının nasıl ödendiğinin mevcut dosyadaki belge ve bilgilere göre tespit edilememiştir. … Ltd Şti.- … A.Ş. adi ortaklığı …Ltd. Şti.’ne toplamda 61 9.600,00TL tutarlı dosya da bulunan makbuz toplamından anlaşıldığına göre ödeme yapılmış ve tamamının Personel Ödemesi ve Cari hesaba mahsuben yapıldığı görülmüştür….” tespit ve rapor edilmiştir.
Mahkememizce taraf vekillerinin beyan ve itirazları kabul edilerek 23/10/2019 tarihli oturumda Tatvan … Asliye Hukuk Mahkemesine yeniden talimat yazılarak önceki bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyetinden alınan 13/03/2020 havale tarihli ek raporda; “… İnşai açılan yapılan değerlendirme sonucunda esas raporumuzda da belirtmiş olduğumuz üzere;
Taraflar arasında yapılan sözleşme yapılmıştır. Ancak yapılan hakedişler ve/veya ödemeler dikkate alındığında hangi iş kaleminin ne kadarlık miktarının yapıldığına ilişkin herhangi bir bilgi/veri bulunmamaktadır. Ayrıca davalı tarafın idare ile herhangi bir resmi bağı bulunmamaktadır. İş bu husus dikkate alındığında idarece onaylanmış hakedişler bu iş kalemlerinin davacı tarafından yapıldığını temsil etmemektedir. Bu hususta yapılan işlerin ne kadarının davacı tarafından yapıldığını tespit etmek teknik olarak mümkün değildir. Bu bağlamda inşai açıdan esas raporumuzda belirtmiş olduğumuz hususlar aynen geçerlidir.
Davacı vekili tarafından ileri sürülen 20.12.2013 tarih… nolu 794.013,56 TL tutarındaki faturaya ait herhangi bir belgenin olmadığı görülmüştür.
… Ltd. Şti. ve …Ltd Şti.- … A.Ş. adi ortaklığına, 3.610.842,48TL tutarında fatura kestiği görülmüştür. … Ltd Şti.- …A.Ş. adi ortaklığı yapılan ödemelerin ticari defterlerde kaydının yapılmadığı, sadece dosya kapsamında bulunan… Ltd Şti.- …A.Ş. adi ortaklığı tarafından … Ltd. Şti.’ne banka yolu ile yapılan ödemelerin olduğu, … Tic. Ltd Şti.- … Tic. A.Ş. adi ortaklığı … Ltd. Şti.’ne toplamda 619.600,00TL ve dosyaya sonradan ibraz edilen banka makbuzları da dikkate aldığımızda 2.605.757,40 TL ödeme yapılmış, Personel Ödemesi ve Cari hesaba mahsuben yapıldığı görülmüştür. 619.600,00 TL + 2.605.757,00TL 3.225.357,00 TL
Kesilen Fatura Toplamı — Yapılan Ödemeler = Cari Bakiye 3.610.842,48 — 3.225.357,00 TL = 385.485,48 TL … Ltd. Şti. … Ltd Şti.- …A.Ş. adi ortaklığından alacaklı olduğu, dosyadaki bilgi ve belgelere göre hesaplama yapılmıştır…” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir.
Mahkememizin 11/03/2019 tarihli ara kararı doğrultusunda dosyanın mahkememizce resen seçilen bilirkişiler …,… ve…’den rapor alınmasına karar verilmiş ise de, Mahkememizin 13/07/2020 tarihli ara kararı ile bilirkişi …’in görevden affı ile yerine …’ın tayin edildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişiler …, … ve …’dan alınan 13/01/2021 havale tarihli bilirkişi heyeti raporunda; “…Davacının davalı ile iş ilişkisi kurduğu, sözleşme imzaladığı, alt yüklenici sıfatında olduğu, davacı alt yüklenicinin Davalının ana yükleminde olan Van Karayolları bölge binası inşaatı işi kapsamında betonarme inşaat işleri (… inşaat ) ni yaptığı, dosyada taraflar arasında yapılmış hakkedişlerin ve kesin hesap hakkedişinin bulunmadığı ve bunların dosyaya sunulması gerektiği, aynı şekilde davalı ile idare arasında yapılan son kesin hesap hakkedişinde de dosyaya sunulması gerektiği,davacının Yaptığı işlerin toplam hakediş bedelinin — 6.174.438,20 TL ye bağlı olduğu, davacının talebine göre toplam hakediş bedelini de 5.771.598,00 TL ye baliğ olduğu, geri davacıya teslim edilmeyen şantiye malzemeleri bedelinin 1.475.000,00 TL, ancak bunun ispatının davacıya, takdirinin de yüce mahkemeye ait olduğu, davalının davacının kendisine ve adına diğer ödemeler yaptığı, davalının yaptığı ödemelerin toplam bedelinin de 4.335.769,29 TL olarak belirlendiği, davacının yaptığı iş bedeli ile yapılan ödemeler birbirinden mahsup edilirse davacının 1.838.668,91 TL alacaklı konumda olduğu, davacının talebine göre de yaptığı iş bedeli ile yapılan ödemeler birbirinden mahsup edilirse davacının 1.435.828,71 TL TL alacaklı konumda olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır….” tespit ve rapor edilmiştir.
Taraf vekillerince bilirkişi heyeti raporuna karşı yazılı itirazların sunulduğu ve 24/03/2021 tarihli oturumda itirazlar kapsamında bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verildiği, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 03/06/2021 havale tarihli ek raporda; “…Davacı taraf ve davalı tarafın itirazlarının teknik, mali ve hukuki yönde değerlendirildiği, Yapılan değerlendirme ve hesaplamalar sonucunda kök raporumuzun revize edilerek davacının kesin hesabının çıkarıldığı, Muhasebe bilirkişisi tarafından yasal defterler, kesilen faturalar ve yapılan ödemeler dikkate alınarak yapılan hesaplamalara göre Davacı tarafın Davalı taraftan 161.677,35 TL alacaklı olduğu, Teknik bilirkişi tarafından yapılan son hakediş bedeli ve şantiyeye alınan ve geri teslim edilmeyen — malzemelerin bedellerinin — (1.879.743,45 ve 1.168.818,40) 3.048.561,85 TL olarak tespit edildiği, Her iki tutarı dikkate aldığımızda davacı şirketin, davalı şirketten 3.210.239,20 TL alacaklı olduğu…” tespit ve rapor edilmiştir.
Alınan bilirkişi heyeti ek raporuna karşı davalı yanın itiraz ettiği, ancak Mahkememizin 15/09/2021 tarihli oturumunda itirazın reddedildiği anlaşıldı.
Davacı vekilinin 14/10/2021 tarihli talep arttırım dilekçesinde; 03/06/2021 tarihli bilirkişi heyeti ek raporuna göre müvekkili şirketin toplamda 3.210.239,20-TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, başlangıçta 10.000 TL belirsiz olarak açtıkları alacak davasının bilirkişi heyeti tarafından yapılan tespit doğrultusunda dava değerini 3.200.239,20-TL daha arttırdıklarını, dosyanın heyete tevdii edilmesini talep ettikleri ve ilgi talebin 25/10/2021 tarihinde değerlendirilerek dosyanın ara karar ile heyete tevdii edildiği anlaşılmıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan hakedişlerin, işin yapılması için zorunlu olan malzeme bedellerinin ve işçilik bedellerinin tespit ve tahsiline yönelik belirsiz alacak davasıdır.
Davacı… Ltd. Şti. ile Davalı …A.Ş.-… Ltd. Şti. Adi Ortaklığı arasında 02.09.2013 tarihinde, “KARAYOLLARI VAN … BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ TESİSLERİ YAPIM İŞLERİ” “Taşeron Sözleşmesi” imzalanmış olup, işin adı “… İnşaat İşleri” olarak tanımlanmıştır.
Sözleşmede yer alan bilgilere göre, idare “Karayolları Genel Müdürlüğü Program ve İzleme Dairesi Başkanlığı”, yüklenici “… A.Ş.-… Ltd. Şti. Adi Ortaklığı”, taşeron … Malzemeleri İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.”dir. Davacının “Karayolları Van … Bölge Müdürlüğü Tesisleri Yapım İşleri” işinde … İnş. A.Ş.-… Ortaklığı’nın alt yüklenici firmalarından biri olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı ile davalı adi ortaklık arasında 30.09.2014 tarihinde “VAN-… No’lu Taşeron Sözleşmesi Fesih Protokolü” imzalanmış olup, fesih protokolünde tarafların kaşe ve imzası bulunmaktadır.
Yine davacı ile davalı adi ortaklık arasında …/…/2014 tarihinde “İbraname” imzalanmış olup, ibranamenin konusunu, Karayolları Van … Bölge Müdürlüğü Tesisleri Yapım İşleri kapsamında VAN-… numaralı Taşeron Sözleşmesi ile taşeronun taahhüdüne verilen … İnşaatı İşleri ile ilgili …/…/2014 itibari ile fesih protokolü düzenlendiği, kesin hakedişlerin yapıldığı, (varsa) cari hesap bakiyesi ile ihtiyat kesintileri bakiyesi üzerinde karşılıklı mutabakat sağlandığı hususu oluşturmaktadır.
Davalı yan aşamalarda 2014 tarihli ibranameye göre davalı yanın davacıya borcunun kalmadığını savunmuş ise de; ibraname de ay ve gün yer almayıp, boş bırakılan bu tarihlerden sonra 2014 yazılıdır, yani kesin bir tarih bulunmamakta, yine ibraname içeriğinde atıf yapılan fesih protokolünün de tarihi yer almamakta, bu haliyle ibranamenin fesih tarihinden sonra düzenlenmeyip, sözleşme imzalanırken en baştan tanzim edildiği izlenimi edinilmiştir. İbranamenin tarih içermemesi ve içeriğinden de fesih tarihinden sonra düzenlendiğinin açıkça anlaşılamaması nedeniyle ibranameye değer verilemeyeceği sonucuna varılmıştır. Bir an için tarafların 2014 yılında karşılıklı ibralaştığı, 30.09.2014 tarihinde fesih protokolü yapıldığı, karşılıklı alacak vereceklerinin kalmadığı düşünülse dahi davalı yanca davcıya bilirkişi raporuna göre 12.12.2014 tarihinde 152.000.00-TL, 09.01.2015 tarihinde de 74.200.00-TL ödeme yapıldığı, davalının, 2014 yılında ibraname ile davacıya borcu kalmamış ise davalının bu tutarları davacıya niye gönderdiğinin izaha muhtaç olduğu anlaşılmaktadır.
Tarafların tüm itirazlarını karşılayan ve mahkememizce de hükme elverişli bulunan 03/06/2021 havale tarihli ek bilirkişi heyeti raporuna göre; davacı tarafın davalı taraftan 161.677,35 TL alacaklı olduğu, teknik bilirkişi tarafından yapılan son hakediş bedeli ve şantiyeye alınan ve geri teslim edilmeyen -malzemelerin bedellerinin- (1.879.743,45 ve 1.168.818,40) 3.048.561,85 TL olarak tespit edildiği, her iki tutarı dikkate aldığımızda davacı şirketin, davalı şirketten toplam 3.210.239,20 TL alacaklı olduğu anlaşılmışır.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan taraf delilleri, hükme elverişli bulunan 03/06/2021 havale tarihli ek bilirkişi heyeti raporu ile tüm yargılama dosyası kapsamına göre; taraflar arasında eser sözleşmesi akdedildiği, davacının alt yüklenici, davalı adi ortaklığın ise yüklenici olduğu, davacının davalı şirketten 3.210.239,20 TL alacaklı olduğu, davacının davadan evvel Mersin … Noterliğinin 22/10/2014 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ederek 951.000,00 TL tutarında alacağını talep ettiği, bunun için davalı yana 15 gün süre verdiği, ihtarnamenin davalıya 27.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği, verilen sürenin 11.11.2014 tarihinde sona erdiği, davalı yanın ihtarnameye konu edilen tutar bakımından bu tarih itibariyle temerrüde düşmüş bulunduğu, ödeme yapılmaması üzerine iş bu davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı, davalı yanın itirazına rağmen davacının nihai alacağının davanın açıldığı tarihte tam ve kesin olarak belirlenebilir nitelikte olmadığı, davacı alacaklının hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabileceği, belirsiz alacak davasının niteliği gereği alacağın tamamı bakımından zamanaşımını keseceğinden davalı yanın zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı anlaşılmakla; davanın kabulüne, 3.210.239,20-TL’nin 951.000-TL’sine temerrüt tarihi olan 11/11/2014 tarihinden, kalan tutara ise dava tarihinden itibaren avans faizi işletilmek suretiyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KABULÜNE, 3.210.239,20-TL’nin 951.000-TL ‘sine temerrüt tarihi olan 11/11/2014 tarihinden, kalan tutara ise dava tarihinden itibaren avans faizi işletilmek suretiyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 219.291,43-TL harcın 52.000-TL tamamlama harcından mahsubu ile 167.291,43-TL bakiye harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-)Davacı yanca yapılan 52.000,00-TL tamamlama harcı, 1.800-TL bilirkişi ücreti, 240,60-TL davetiye/tezkere gideri olmak üzere toplam 54.040,60-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 120.727,39-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Karar kesinleştiğinde tarafların gider avansından artan bakiyesinin talep halinde iadesine,
Davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/12/2021

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır