Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/324 E. 2018/988 K. 09.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/324 Esas
KARAR NO : 2018/988

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 03/04/2017
KARAR TARİHİ : 09/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı tarafından … numaralı “nakliyat emtia sigorta poliçesi” ile sigortalı … Gıda firmasına ait emtianın – fındık püresinin Türkiye’den Almanya müşterisine satıldığı ve davalı … firmasının söz konusu malın taşımasının üstlenildiği, … / … plakalı taşıtla 28.09.2016 tarihinde Trabzon’dan yüklenen emitanın CMR taşıması sonunda 15 kova SIZMIŞ; 59 kovanın da sızma sebebi ile kirlenmiş olduğu şeklinde hasarın tespit edildiği, Sigorta ekspertiz raporunda hasarın 3.005,01 USD karşılığı 10.518,44 TL hesaplandığı ve davacı tarafından ödendiği, hasarın sevkiyat esnasında ürünün araç içinde kayması ve sürtünme ile hasarlandığı, ambalaj, istifleme kaynaklı olsa da hasarı engelleyici yükleme konusunda davalının gerekli özeni göstermediği, takibe vaki itirazların haksız olduğu, TTK m.1472 gereği davacının sigortalısına halef olduğu ve işbu rücuen tazminini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; hasar zararının yüksek olduğu, kusura itiraz ettikleri, sovtaj hesabının yapılıp yapılmadığının anlaşılamadığı, 28.09.2016 tarihli taşımada yükün zamanında alıcısına ulaştırıldığı ve teslim edildiği,yolda her hangi bir sorun olmaksızın taşımanın gerçekleştirildiği, hasarın kötü ambalaj ve istifleme hatasından kaynaklandığı, taşıyıcı sorumluluk sigortası bakımından yapılan sigorta ekspertiz çalışması ve hazırlanan 21.11.2016 tarihli raporda olağan sarsıntıların istifleme ve ambalaj kötülüğünden hasara sebebiyet verdiğinin belirlendiği, plastik kovaların üst üste 4 sıra olmasının zararda etkili olduğu, alt sıradaki istiflerin üstüne gelen ağırlık ve basınca dayanamadığı, hasarın bundan meydana geldiği, CMR m.17/4-b) bendi gereği ambalaj hatasından davalının sorumlu tutulamayacağının belirlendiği, Gözlem ve nezaret ile de olsa taşıyıcının istifleme ve ambalaj yetersizliğini anlayamayacağı, Yüklemenin de gönderen ve adamlarınca yapıldığı, faiz talebinin CMR m.27’ye aykırı olduğu, İnkar tazminatı talep edilemeyeceğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; İİK’nun 67. Maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasına, fatura, taşımaya ilişkin belgeler, fotoğraf, ödeme belgesi, rücu yazıları, hasar beyanı, bilirkişi incelemesi, tanık, yemin, vs. deliline dayanmışlardır.
Davaya dayanak … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasında; alacaklı … Sigorta A.Ş. tarafından, borçlu … sigorta Kooperatifi ve … Ltd. Şti. Aleyhine; 10.518,44 TL asıl alacak, 95,96 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.614,40 TL alacağın tahsili için 27/01/2017 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, ödeme emrinin … Ltd. Şti.’ ye 01/02/2017 ve … sigorta Kooperatifi’ ye 06/02/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçluların da süresi içersinde … Ltd. Şti.’ nin 01/02/2017 tarihinde, … sigorta Kooperatifi’ nin 09/02/2017 tarihinde borca itiraz ettikleri anlaşılmıştır.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre davacının, davalı borçludan alacaklı olup olmadığı hususunda bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi 04/04/2018 tarihli kök raporunda: Sigortacı ödemesini tevsik eden banka dekontu, sigorta ekspertiz raporu ve sigorta poliçesi birlikte değerlendirildiğinde yapılan ödeme poliçe kapsamında olup; davacı ödemesi ile sınırlı olmak üzere sigortalısına TTK m.1472 gereği halef olmuştur. Meydana gelen zararın 3.180,60 EURO olmasına karşın; davacının halefiyeti 3.005,01 USD bakımından oluştuğunu, zira davacı ödemesinde muafiyet düşümü yapılmış; davacı ödemesi ile sınırlı halefiyet söz konusu olduğunu, davalının taşıyıcı sıfatı, CMR m.1 gereği ücret karşılığında taşımayı üstlenen konumu ile somut olayda tartışmasız olduğu, CMR m.17 gereği taşıma sürecine sağlam ve tam alınan yükün varma yerinde zayi veya hasarlı olmasının yol açtığı zarardan davalı taşıyıcı sorumlu olacağını, somut olayda da 3 adet IBC tank ve 28 palet-649 adet kutu-kova yükten 15 kova-360 kg yük sızma-akma şeklinde zayi olduğunu, taşıma sürecinde akma ve kovaların içeriğinin dışarı dökülmesi fotoğraflar, eksper raporu ve dosya kapsamında sabit olduğu, 15 kova için sovtaj iddiası somut olaya uymadığını, zira fındık püresi emtiasından kovada bakiye kalıntılar olsa da niteliği zarar gördüğü için gıda üretiminde hammadde olarak kullanılamayacağını, öte yandan, akan mal dışında hasar kaynaklı 3.000,00 EURO temizleme masrafının iş bu davada talep konusu olmadığını, dava konusunnu sadece doğrudan emtia zararları olmakla, somut olayda meydana gelen zarardan çok daha az ve sadece kısmi zayi zararının tazmini bakımından rücuen tazmin talep edildiğini, CMR m.17/1 gereği zarar taşıma sürecinde meydana geldiğini, CMR m.17/4 –b) ve c) bendi somut olayda önemli olduğunu, taşınan yük kovalarla ve üst üste 4 kat istiflendiği için istifler fazla gelmiş ve kovalar yeterince direnç göstermediği için hasar meydana gelmiş gözüktüğünü,bunun da ambalaj durumu gözetilmeksizin kötü istifleme; ya da istifleme durumu gözetilmeksizin kötü ambalajlamanın hasarda etkin olduğuna işaret ettiğini, CMR hükümlerinde yükleme ve ambalaj görevinin kime ait olduğu belli değilse de; MÖHUK m.29 gereği taşıyıcı ve gönderen Türk firmaları olup; TTK m.862 ve m.863 gereği bu görevler gönderene ait olduğunu, yine CMR m.10 hükmü de ambalaj görevinin esasen gönderene ait olduğuna işaret ettiğini, ancak taşıyıcının da gerekli uyarıları yapması gerektiğinin düzenlendiğini, bu durumda asli kusurun gönderene ait olduğunu, ancak gerek CMR m.8/2, m.9/2 ve m.10 hükümleri birlikte gözetildiğinde taşıyıcının yükleme-ambalaj şekli ve istifleme durumuna ve yol şartlarına göre gerekli uyarıları yapmak bakımından gerekli özeni göstererek sürece nezaret etmesi gerektiği da Yargıtay yerleşik uygulamasında önemli yer tuttuğunu, bu çerçevede, CMR m.17/5 hükmü gözetilerek davacının sigortalısının meydana gelen zararda %80, davalı taşıyıcının %20 kusurlu olduğunun değerlendirilebileceği, kusur oranının nihai takdirinin yüce mahkemeye ait olduğu açıktır. Burada asıl olan davacının sigortalısının kusuru asli ve yükleme-istifleme-ambalajlama süreçlerine ilişkin iken; davalının kusurunun sadece nezaret noktasında olduğu, taşıma sürecinde kusur bulunmadığının gözetilmesi gerektiğini, toplam 15 kova 360 kg emtia zayi olduğunu, toplam uğranılan zarar miktarı hasar görduğu ve zayi olduğu, malın bu hali zayi sayılmasını gerektiği, ekspertiz raporunda belirlenen hasar bedeli somut olaya uygun olduğu, CMR m.23 gereği İtalya satış fiyatı yani EX-W fiyatı ile uyumlu hesaplanan zarar 3.180,60 EURO olmasına karşın; davacının halefiyeti 3.005,01 USD miktarı üzerinden gerçekleştiği, kusur oranı gözetilerek davacının ödeme miktarının ancak %20’ini rücu edebileceği kabul edilecek olursa, davacının 3.005,01 USD x 0,20 =601,00 USD davalı yana rücu edilebileceğini, buunun 25.01.2017 takip tarihinde kur karşılığı 3,8159 TL/USD kurundan 2.293,56 TL hesaplandığı, davacı takip tarihi kurlarından TL talep edebilecek olup; davacı ödemesi USD üzerinden olduğu, dava konusu alacak bakımından CMR m.27 gereği, davacının davalıya bildirimi ile davalı temerrüde düştüğü, 25.01.2017 tarihli icra takibinden önce, davacı tarafından davalının temerrüde düşürüldüğü dosyada sabit olmadığı, sigortalının temerrüt ihtarı davacı için yeterli olmayacağı, işlemiş faiz talebi somut olaya ve CMR m.27 hükmüne uymadığı, öte yandan, CMR m.27 yıllık %5 temerrüt faizi öngörmekte ise de; Yargıtay yerleşik uygulamasında TL taleplerinde işletilecek faizin TCMB kısa vadeli avans faizinin temerrüt faizi olarak uygulanması gerektiği değerlendirildiği, davacının ise yıllık %9 yasal faiz talep emiş olup; taleple bağlılık gereği bu faiz oranı takip tarihinden itibarne kabul edileceği, sonuç olarak; davacının yaptığı toplam 3.005,01 USD ve bunun icra takip tarihi kur karşılığı gözetilerek sigortalısına halef olduğu ve işbu dava konusu takibe girişmek ve rücuen tazmin talebinde bulunmak bakımından haklı olduğu, davalı taşıyıcının taşıma sürecinde yer aldığı, davalı sigortacının da CMR sorumluluk sigortacısı olduğu; taşıyıcının sorumluluğuna hükmedilmesi halinde her iki davalının müteselsil sorumlu olacağı, meydana gelen zararın 15 kovadan akma-sızma-dökülme kaynaklı kısmi zayi şeklinde toplam 360 kg malda sovtaj bırakmaksızın hasarlanması ile oluşan 3.180,60 EURO miktarında olduğu, davacının 3.005,01 USD tazminat ödemesi gözetilerek davalının %20 nezaret kusuru ve sorumluluğu kapsamında davalı taraftan 2.293,56 TL tazminat talebinde bulunabileceği, davalı yanın ambalaj-istifleme ve yükleme kaynaklı hasar iddiası bakımından asli kusurun %80 oranında sigortalı tarafta olduğunun değerlendirildiği, hesaplanan tazminatın CMR m.23 hükümlerine göre hesaplanmış, kadri marufunda miktara işaret ettiği, sınırlı sorumluluk tavanı dahilinde olup, hesaplanan tazminatın taşıyıcı sorumluluğu sınırlarında kaldığı, CMR m.27 gereği davacının ancak icra takip tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi talep edebileceği, dava konusu ihtilafın zarar-kusur-illiyet ve CMR Konvansiyonuna göre sorumluluk değerlendirmesi bakımından yargılamayı gerektiren içeriği gözetilerek, sayın mahkemece inkar tazminatı hususunun değerlendirilmesi gerektiği tespit ve rapor edilmiş, bilirkişiler 25/09/2018 tarihli EK raporlarında, kök raporlarının değiştirmeye gerekli bir husus tespit etmediklerini bildirdikleri anlaşılmakla, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE;
1-)Davalının … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 2.293,56-TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin asıl alacağa yıllık %9 yasal faizi uygulanarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-)Alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatı 458,71-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 181,27 TL harçtan, peşin alınan 156,67-TL harcın mahsubu ile arda kalan 24,60 TL harcın davalılardan tahsili tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Davacı tarafından dava açıldığı sırada yatırılan 156,67 TL peşin nispi harcın davalılardan tahsiline, davacıya verilmesine,
4-)Davacı tarafından yapılan 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 195,50 TL davetiye gideri, 31,40 başvurma harcı olmak üzere toplam 1.426,90-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 313,92-TL’sinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı yan üzerinde bırakılmasına,
5-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Davalılar duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
7-)Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacının / davalının gider / delil avanslarından artan bakiyelerinin davacı / davalı / vekillerine iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzünde; miktar yönünden kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/11/2018

Katip …

Hakim …

**Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.**