Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/320 E. 2022/458 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/320 Esas
KARAR NO :2022/458

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:31/03/2017
KARAR TARİHİ:07/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; olay günü olan 30.05.2016 tarihinde sürücü …, sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile … Cafe karşısından … bulvarını takiben gelip, … Bankası kavşağı istikametine seyir halinde iken kaza yeri olan … … karşısına geldiği esnada, beyanına göre orta şeritte iken yaya geçidinden geçmekte olan seyyar tablaya çarpmamak için sola ani manevra yaptığı esnada aracının sol ön köşe ve çamurluk kısmı ile gidiş istikametine göre sağından … … istikametinden gelen ve taşıt yolunun karşı tarafına geçmek isteyen yaya …’a çarpması sonucu; tek taraflı, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, Kaza Tespit Tutanağında, … plaka sayılı araç sürücüsü …’nın 2918 sayılı K.T.K’nın 67/A bendinde yer alan; “Manevralarda aşağıdaki kurallar uygulanır. a) Sürücülerin, park yapmış taşıtlar arasından çıkarken, duraklarken veya park yaparken taşıt yolunun sağına veya soluna yanaşırken, sağa veya sola dönerken, karayolunu kullananlar için tehlike doğurabilecek ve bunların hareketlerini zorlaştıracak şekilde davranmaları yasaktır.” kuralını ihlal ettiğini, yaya …’ın ise herhangi bir kusurunun bulunmadığının belirtildiğini, davacı müvekkili … söz konusu kaza dolayısıyla yaralanmış, … Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındığını, davacı müvekkilinin kaza sebebiyle sağ ayak bileği kırıldığını, vuku bulan bu olay neticesinde; … hakkında “Taksirle Bir Kişinin Yaralanmasına Neden Olma” suçundan … Cumhuriyet Başsavcılığı … soruşturma numaralı dosyası ile soruşturma başlatılmış olup “Şikayet Yokluğu” nedeniyle “Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar” verildiğini, kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı araç, davalı … Sigorta Anonim Şirketi’ne … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk (trafik) sigorta poliçesi ile kaza tarihinde sigortalı bulunduğunu, kaza nedeniyle meydana gelen sakatlanma neticesinde oluşan maddi zararın davalı … Sigorta Anonim Şirketi’nden karşılanması amacıyla doğrudan doğruya davalı … Sigorta Anonim Şirketi’ne 28.06.2016 tarihinde yazılı başvuruda bulunulmuş olup, davalı sigorta şirketine 15 gün içerisinde cevap verilmediği takdirde dava yoluna başvurulacağı başvuru dilekçesinde ihtaren bildirildiğini, işbu başvuru neticesinde davalı sigorta şirketi tazminat taleplerinin değerlendirilebilmesi için 01.08.2016 tarihinde göndermiş olduğu dilekçe ile heyet raporunun, bilirkişi raporunun, mahkeme kararının ve doktor raporlarının tarafımızca teminini talep ettiğini, 14.10.2016 tarihinde tarafımızca gönderilen dilekçe ile Adli Dosya davalı sigorta şirketine teslim edildiğini, 23.02.2017 tarihli dilekçe ile kaza tespit tutanağı, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar, ifade tutanakları, alkol raporu, genel adli muayene raporu, ruhsat ve sürücü belgesi davalı sigorta şirketine teslim edildiğini, konu dosyaya ilişkin bütün evraklar davalı sigorta şirketine teslim edildiğini, ancak, müvekkilinin maluliyet oranını bildirir engelli sağlık kurulu raporunun kaza tarihinden itibaren 1 yılın dolmamış olması nedeniyle temin edilme imkanı bulunmadığını, bu nedenle 25.03.2017 tarihinde göndermiş oldukları mail ile sigorta şirketinden medikal inceleme neticesinde sakatlık oranının tespit edilmesi talep edilmiş ancak davalı sigorta şirketi 29.03.2017 tarihinde tarafımıza göndermiş olduğu mail ile oran belirleyemediklerini taraflarına bildirdiğini, söz konusu kaza 30.05.2016 tarihinde gerçekleşmiş olduğundan müvekkilinin maluliyetine ilişkin engelli sağlık kurulu raporunun temin edilebilmesi için gerekli olan bir yıllık süre 30.05.2017 tarihinde dolacağını, dolayısıyla engelli sağlık kurulu raporunu alabilmek için gereken süre henüz dolmadığını, bununla birlikte raporun alınmasından sonra sigorta şirketi tarafından dönüş yapılıp yapılmayacağı belli olmayıp, davalı sigorta şirketi tarafından ödeme yapılıp yapılmayacağına ilişkin net bir cevap da verilmediğini, bu nedenle söz konusu süreyi beklemenin sadece hak kaybına yol açacağını, ayrıca söz konusu süre geçene kadar davacı müvekkilinin hak kaybına uğrayacağını ve mağduriyeti artarak devam edeceğini, söz konusu kanun değişikliği uyarınca 28.06.2016 tarihinde davalı sigorta şirketine yapılan yazılı başvuruya sigorta şirketi tarafından 15 günlük yasal süre içerisinde cevap verilmemesi ve 29.03.2017 tarihinde verilen cevabın taleplerini karşılayacak şekilde olmaması nedeni ile işbu davayı açma zaruriyeti hasıl olduğunu, davacı müvekkili …’ın 14.11.1984 doğumlu olup kaza tarihi itibariyle 32 yaşında olduğunu, müvekkilinin 2918 sayılı yasadan kaynaklanan söz konusu kaza dolayısı ile işgücü kaybından doğan daimi sakatlık tazminatını ve geçici iş göremezlik tazminatını alabilmesi için işbu davayı açma zarureti hasıl olduğunu, arz ve izah edilen nedenlerden ötürü; davacıya ödenmesi gereken işgücü kaybından doğan 3.200,00-TL daimi maluliyet (sakatlık) tazminatının ve 100,00-TL geçici iş göremezlik tazminatının, toplamda 3.300,00-TL tazminatın davalı sigorta şirketine başvuru tarihi olan 28.06.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza tespit tutanağı ve varsa ceza soruşturma evrakları gibi kazanın tarihi ve nasıl meydana geldiği hakkında taraflarına tebliğ edilen hiçbir delil olmadığından ilk itiraz haklarına halel gelmemesi açısından öncelikle davaya süre yönünden itiraz ettiklerini ve dava eğer süresinde açılmadıysa davanın öncelikle zamanaşımı yönünden reddini talep ettiklerini, davacının müvekkili şirkete usulüne uygun başvuru yapmaksızın dava yoluna başvurması dava şartının yerine getirilmediğini gösterdiğini, özel kanunla belirlenmiş dava şartı yerine getirilmediğinden davanın reddini talep ettiklerini, manevi tazminat talepleri poliçe teminatı dışında olduğunu, davacının müvekkili şirket bakımından manevi tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, SGK tarafından rücuya tabi herhangi bir ödemenin ve yahut gelir bağlanıp bağlanmadığının sorulması gerektiğini, mahkemece yapılacak yargılama sırasında, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatlar tespit edilerek, müvekkili şirket aleyhine hükmedilecek olası bir tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, keza tazminat hesabı da uzmanlık gerektirdiğinden, hazine müşteşarlığı tarafından kabul edilen bir aktüer uzmanı seçilerek anılan hesaplamalar yaptırılması gerektiğini, bu konuda uzman olmayan hukukçulara bu görev tevzi edilmemesi gerektiğini, ayrıca, davacının kendi can güvenliği nedeniyle gerekli güvenlik tedbirlerini alıp almadığı ve müterafik kusur durumunun tespiti bakımından yargıtay denetimine elverişli rapor alınmasını talep ettiklerini, müvekkili şirket poliçe dahilinde davacının tedavi giderlerinden ve tedavi giderleri dönemine ait olduğu yargıtay’ca da kabul edilen geçici iş göremezlik ve bakıcı giderlerinden sorumlu olmadığını, davacının müterafik kusurunun varlığı halinde, bu husus da ayrıca İndirim Sebebi olduğunu, davacının kaza anında güvenlik önlemlerini alıp almadığı dosya kapsamından anlaşılmadığını, bu sebeple mahkemece, belirtilen hususlar araştırılmak suretiyle davacının zararın meydana gelmesinde/artmasında müterafik kusuru bulunduğu tespit edilmesi halinde TBK 51-52 (Mülga BK.43 ve 44) maddelerinin uygulanması ve hesaplanacak maddi tazminattan ayrıca müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, açıklanan nedenlerden dolayı, öncelikle davanın dava şartı noksanlığı sebebiyle reddine, mahkeme aksi kanaatte ise zamanaşımı, müvekkili şirket temerrüde düşmediğinden dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine, müvekkili şirket dava açılmasına sebebiyet vermediği için yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; 30.05.2016 tarihinde meydana gelen yaralamalı trafik kazasından kaynaklı geçici ve sürekli sakatlık tazminatı talebinden ibarettir.
Davacı vekili davada;Kaza tespit tutanağı, … Devlet Hastanesi, … Devlet Hastanesi – …, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma Numaralı ve … Karar Sayılı Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Kararı, … Sigorta Anonim Şirketi’nin … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk (trafik) sigorta poliçesi, … Sigorta Anonim Şirketi’ne 28.06.2016 tarihinde teslim edilen başvuru dilekçesi ve kargo takip formu, davalı sigorta şirketi’nce 01.08.2016 Tarihinde taraflarına gönderilen dilekçe, davalı sigorta şirketine 14.10.2016 ve 23.02.2017 tarihlerinde teslim edilen dilekçeler, davalı sigorta şirketi ile yapılan e-mail yazışmaları, nüfus kayıt örneği, … nolu sigorta poliçesi ve varsa hasar dosyası, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma Numaralı dosyası delillerine daynamıştır.
Davalı vekili davada;sigorta poliçesi, trafik kaza tutanakları, soruşturma evrakları, ekonomik durum ve malvarlığı araştırması, sosyal güvenlik kurum araştırması, vergi dairesi araştırması, hastane raporları, hasar dosyası, müşteki ve şüpheli ifade tutanakları bilirkişi incelemesi, tanık bilirkişi raporları, yemin delillerine dayanmıştır.
Mahkememiz tarafından … Devlet Hastanesi’ne müzekkere yazılarak davacının 30.05.2016 tarihinde geçirdiği kaza nedeni ile hastanelerinde tedavi gördüğü bildirildiğinden davacıya ait hasta dosyasının, tüm film ve grafilerinin Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … Devlet Hastanesi tarafından cevaben davacıya ait tedavi evraklarının Mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından … Sigorta Anonim Şirketi’ne müzekkere yazılarak … plaka sayılı aracın 30.05.2016 tarihinde karıştığı kaza nedeniyle düzenlenen hasar dosyasının Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … Sigorta Anonim Şirketi tarafından cevaben poliçe ve hasar dosyasının suretinin Mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından … Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … plaka sayılı aracın kaza tarıhı olan 30.05.2016 tarihinde ve halen kimin adına kayıtlı olduğunun tespit edilip Mahkememize bilgi verilmesi istenilmiş olup … Trafik Tescil Şube Müdürlüğü tarafından cevaben istenilen bilgi ve belgelerin Mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından … Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzekkere yazılarak … soruşturma sayılı dosyasının mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından cevaben … soruşturma evrakına … takipsizlik kararı verildiği tespit edilmiş olup, tomar evrak taranarak UYAP ortamında yazıları ekinde Mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davacı …’a 30/05/2016 tarihinde geçirilen kaza ile ilgili rücuya tabi herhangi bir ödemenin yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise buna ilişkin bilgi ve belgeler ile 2016 yılı itibarı ile davacının SGK kaydı varsa aldığı maaşa ilişkin belgelerin Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü tarafından cevaben …’in 30/05/2016 tarihinde geçirmiş oldugu trafik kaza nedeniyle 16/05/2019 tarihi itibariyle kurumları tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından davacı asilin maluliyet oranının tespiti için dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmesine karar verilmiş olup İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu tarafından sunulan 09/08/2017 tarihli ön raporda ” Kişinin dosya konusu sağlık şikâyetleri ile ilgili tüm tıbbi evrakının (asılları ya da okunur kopyalarının) ve varsa tüm grafilerinin, kişinin kendisinden/yakınlarından da sorulmak suretiyle temini, kişinin bir tıp fakültesi ya da eğitim araştırma hastanesine sevki sağlanarak yeni yaptırılacak; eklem açıklıklarını dereceleri ile belirtir, nötral sıfır metoduna göre, sağ ve sol taraf mukayeseli yapılacak ortopedik muayenesi sonucu düzenlenecek raporun gönderilmesi, yeni çekilecek, kırık/yaralanma alanını içine alan grafilerin mümkün olduğu takdirde dijital ortamda (…), bu incelemelerin düzenlenecek raporları ile birlikte teminen gönderilmesi,” istenilmiş olup Mahkememiz tarafından … Numune Eğitim Ve Araştırma Hastanesi’ne müzekkere yazılarak İstanbul 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 09/08/2017 tarihli, –… sayılı yazısına istinaden eksik hususların tamamlanması ve düzenlenecek olan raporların mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … Numune Eğitim Ve Araştırma Hastanesi tarafından davacı asilin muayenesi yapılarak Mahkememiz tarafından istenilen evraklar Mahkememize gönderilmiş olup Mahkememiz tarafından dosyanın tekrardan İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesine karar verilmiştir.İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından sunulan 10.04.2018 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “…. İrfan kızı, 1984 doğumlu…’ın 30.05.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak:
Gr1 XII (28Aa……………10)A%14
E cetveline göre: %13.0 (yüzdeonüçnoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği” rapor edilmiştir.
Maluliyet raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.Davalı vekili tarafından maluliyet raporuna karşı itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Davacının İstanbul ATK İkinci İhtisas Kurulundan alınan maluliyet raporunun 11/10/2018 tarih ve 27021 sayılı resmi gazetede yayımlanan çalışma gücü ve meslekten kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliğine göre hazırlandığı dava konusu trafik kazasının 30/05/2016 tarihinde meydana geldiği anlaşılmakla Mahkememiz tarafından davacı asilin maluliyet oranının haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmeliğe göre tespiti için dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmesine karar verilmiş olup İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından sunulan 10/01/2020 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “… İrfan kızı, 1984 doğumlu…’ın 30.05.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliği, kas iskelet sistemi Tablo 3.5 %4.0 oranında özürlülük oranı olduğuna göre;
1. Kişinin tüm vücut engellilik oranının %4.0 (yüzdedörtnoktasıfır) olduğu,
2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği” tespit ve rapor edilmiştir.
10.01.2020 tarihli maluliyet raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.Davacı vekili tarafından maluliyet raporuna karşı itiraz dilekçesi sunulmuş olup dosyanın İstanbul ATK Üst Kuruluna gönderilmesi talebinde bulunulmuştur. 10.01.2020 tarihli maluliyet raporunun dosya kapsamında toplanan delillere uygun olması nedeniyle Mahkememiz tarafından davacı vekilinin dosyanın İstanbul ATK Üst Kuruluna gönderilmesi talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz tarafından kusur oranının tespiti için dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesine karar verilmiş olup İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından sunulan 15/10/2018 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “Dava dışı sürücü …’nın %60 (yüzde altmış) oranında kusurlu, tablayı sevk ve idare eden kimliği belirsiz sürücünün %40 (yüzde kırk) oranında kusurlu olduğu” rapor edilmiştir.
Kusur raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Davalı vekili tarafından kusur raporuna karşı itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Mahkememiz tarafından dosyanın aktüerya bilirkişine tevdi ile davacının talepleri yönünden rapor tanzim edilmesine karar verilmiş olup bilirkişi tarafından sunulan 13.01.2019 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “… … ve A.S. tarafından hazırlanan 10/03/2018 tarihli “Kaza Tespit Tutanağı” na göre “…,Bu kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü olan …’nun 2918 sayılı K.T.K.’ da yer alan 47/1-c (Trafik işaret levhaları, cihazları ve yer işaretlemeleri ile belirtilen veya gösterilen hususlara uymamak) kusurunu ihlal ettiği, …” sonuç ve kanaatine varıldığı,
T.C. Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 30.03.2018 tarih ve 2018/25810/2188 sayılı “Adli Kurul Raporu” na göre; *…,10703/2018 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonrası humerus ve metacarp kırığına neden olan yaralanmasının tibbi iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceği ve bu süre zarfında %100 (yüzde yüz) malul sayılması gerektiği, Toplam özürlülük oranının %12 (yüzde oniki) olduğu, …” şeklinde görüş ve kanaatine varıldığı,
Rapor tanzim tarihi 13.01.2019 tarihi itibariyle; davacı mağdur…’a ilişkin olarak,
a) Geçici işgöremezlik zarar tutarı olarak 3.200,44 TL,
b) Sürekli işgöremezlik tazminat tutarı olarak toplam 56.737,46 TL, olmak üzere geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı olarak toplam 59.937,89 TL hesaplandığı,
Kaza tarihinde, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk /TRAFİK sigorta poliçesinin kişi başına sakatlanma ve tedavi teminatı ayrı ayrı 310.000,00 TL olduğu,” tespit ve rapor edilmiştir.
Aktüerya bilirkişi raporu taraflara/vekillerine tebliğ edilmiştir. Davalı vekili tarafından rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmuş olup ek rapor alınması talebinde bulunulmuştur.
Mahkememiz tarafından dosyanın önceki aktüerya bilirkişisine tevdii ile yeni maluliyet oranına göre ek rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiş olup bilirkişi tarafından sunulan tarihli 08.07.2020 tarihli ek raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “… TC Adalel Bakanlığı Adli Tıp Kurumu ik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan 15/10/2018 tarihli … sayılı “Adli Tıp Raporu” na göre “…..Dava dışı sürücü …’nın %60 (yüzdealtmış) oranında kusurlu, tablayı sevk ve idare eden kimliği belirsiz sürücünün %40 (yüzdekirk) oranında kusurlu, davacı yaya …’ın kusursuz olduğu,…” şeklinde görüş ve kanaatine varıldığı,
TC Adalet Bakanlığı Adli ‘Tıp Kurumu Başkanlığı taralfından hazırlanan 10.01.2020 tarih ve 2019/119560/18735 sayılı “Adli Tıp Raporu” na göre; “.. »Kişinin tüm vücut engellilik oranının %4,0 (yüzdedörtnoktasıfir) olduğu, İyileşme (işgöremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği,…” şeklinde görüş ve kanaatine varıldığı,
Rapor tanzim tarihi 8.07.2020 tarihi itibariyle; davacı mağdur …’a
a)Geçici işgöremezlik zarar tutarı olarak 3.200,44 TL,
b) Süreklti işgöremezlik tazminat tutarı olarak toplam 20.535,26 TL, olmak üzere toplam 23.735,70 TL tazminat hesaplandığı,
Kaza tarihinde geçerli, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk TRAFİK sigorta poliçesi azami teminat İimiti 310.000,00 ‘TL. olduğu,” tespit ve rapor edilmiştir.
Aktüerya bilirkişi ek raporu taraflara/vekillerine tebliğ edilmiştir. Davalı vekili tarafından rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmuş olup ek rapor alınması talebinde bulunulmuştur.
Mahkememiz tarafından Anayasa Mahkemesinin 2019/40 Esas 2020/40 Karar sayılı kararı doğrultusunda KTK.’daki yapılan bir kısım değişikliklerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu iptal kararı doğrultusunda dosyanın önceki bilirkişiye tevdi ile yeniden ek rapor hazırlanmasının istenilmesine karar verilmiş olup bilirkişi tarafından sunulan 16.12.2020 tarihli 2. ek raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “… Rapor tanzim tarihi 16.12.2020 tarihi ibariyle; davacı mağdur …’a ilişkin,
a) Geçici işgöremezlik zarar lutarı olarak 3.200,44 TL,
b) Sürekli işgöremezlik tazminat tutarı olarak toplam 22.969,59 TL, olmak üzere toplam 26.170,02 TL tazminat hesaplandığı,” tespit ve rapor edilmiştir.
Aktüerya bilirkişi 2. ek raporu taraflara/vekillerine tebliğ edilmiştir. Davacı vekili tarafından 2. ek rapora karşı itiraz ve beyan dilekçesi sunulmuş olup ek rapor alınması talebinde bulunulmuştur.
Mahkememiz tarafından dosyanın önceki hesap bilirkişisine tevdii ile Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda dosya içerisinde mevcut olan 10.04.2018 tarihli maluliyet raporunun ve 2021 asgari ücret tarifesinin dikkate alınarak 3. ek rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiş olup bilirkişi tarafından sunulan 24.05.2021 tarihli 3. ek raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “…TC Adalel Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İbtisas Kurulu tarafından hazırlanan 10.04.2018 tarih ve 2018-25810 sayılı “Adli Tıp Raporu” na göre; “ . E cetveline göre; %13 (yüzdeonüşnoktasıfir) oranılu meslekte kuzanma gücünden kaybetmiş sayılacağı. İyileşme (i emezlik) Süresinin oluy tarihinden – itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği .. ‘ şeklinde görüş ve kanaatine varıklığı,
Rapor tanzim tarihi 24.05.2021 tarihi itibariyle; davacı mağdur …’a ilişkin,
PMF 1931 Yaşam Tablosu dikkate alındığında;
A)Geçici iş göremezlik zarar tutarı olarak 3.200.44 TL,
B)Sürekli iş göremezlik tazminat tutarı olarak toplam 88.969,52 TL, olmak üzere tuplam 92.169,96 TL tazminat hesaplandığı,
TRH 2010 Yaşam Tablosu dikkate alındığında;
A)Geçici iş göremezlik zarar tutarı olarak 3.200,44 TL,
B)Sürekli iş göremezlik tazminat tutarı olarak toplam 103.516,05 TL, olmak üzere toplam 106.716,48 TL tazminat hesaplandığı ” tespit ve rapor edilmiştir.
Aktüerya bilirkişi 3. ek raporu taraflara/vekillerine tebliğ edilmiştir. Taraf vekilleri tarafından 3. ek rapora karşı itiraz ve beyan dilekçesi sunulmuş olup ek rapor alınması talebinde bulunulmuştur.
Mahkememiz tarafından taraf vekillerinin yeniden ek rapor alınması taleplerinin kabulü ile dosyanın önceki hesap bilirkişine tevdi ile bilirkişiden raporun dosya kapsamında mevcut olan İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü sınıflandırılması ve Özürlülere verilecek Sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmeliğe göre hazırlanan 10.01.2020 tarihli rapor dikkate alınarak ve davacının muhtemel bakiye yaşam süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre belirlenerek ancak hesaplamalarda progresif rant yönteminin kullanılması ile bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle tazminat miktarının hesaplanmasının istenilmesine karar verilmiş olup bilirkişi tarafından sunulan 25.03.2022 tarihli 4. ek raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “.. TC Adalet Bakanlığı Adli Tip Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan 15/10/2018 tarihli … sayılı “Adli Tıp Raporu” na göre “…,Dava dışı sürücü …’nın %60 (yüzdealtmış) oranında kusurlu, tahlayı sevk ve idare eden kimliği belirsiz sürücünün %40 (yüzdekirk) oranında kusurlu, davacı yaya …’ın kusursuz olduğu,…” şeklinde görüş ve kanaaline varıldığı,
TC Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 10.01.2020 tarih ve 2019/119560/18735 sayılı “Adli Tıp Raporu” na göre; “…Kişinin tüm vücut engellilik oranının %4,0 (yüziedörtnoktasıfır) olduğu, İyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği, …” şeklinde görüş ve kanaatine varıldığı,
Rapor tanzim tarihi 25.03.2022 tarihi itibariyle; davacı mağdur …’a ilişkin,
a) Geçici işgöremezlik zarar tutarı olarak 3.200,44 TL,
b) Sürekli işgöremezlik tazminal tutarı olarak toplam 54.009,73 TL, olmak üzere toplam 57.210,16 TL tazminat hesaplandığı,
Kaza tarihinde geçerli, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk /TRAFİK sigorta poliçesi azami teminat limiti 310.000,00 TI olduğu, ” tespit ve rapor edilmiştir.
Aktüerya bilirkişi 4. ek raporu taraflara/vekillerine tebliğ edilmiştir.Davacı vekili tarafından 4. ek rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmuştur. Davalı vekili tarafından 4. ek rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmuş olup ek rapor alınması talebinde bulunulmuştur. 4. Ek raporun dosya kapsamında toplanan delillere uygun olması nedeniyle Mahkememiz tarafından yeniden ek rapor alınması talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan 05.02.2019 tarihli talep arttırım dilekçesi ile dava dilekçesinde müvekkili için 3.200,00-TL olan sürekli maluliyet (sakatlık) tazminatı taleplerini 53.537,46-TL artırarak 56.737,46-TL, 100,00-TL olan geçici iş göremezlik tazminatı taleplerini 3.100,44-TL artırarak 3.200,44-TL olmak üzere toplam 59.937,89-TL tazminat miktarının temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Talep arttırım dilekçesi davalı vekiline tebliğ edilmiştir. Davalı vekili tarafından talep arttırım dilekçesine karşı itiraz dilekçesi sunulmuş olup zamanaşımı itirazında bulunulmuştur.
2918 sayılı KTK’nın 109/I. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar” hükmüne, yine aynı kanunun 109/II. maddesinde ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir” hükmüne yer verilmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 109. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen, ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı süresinin, tazminat talebi ile açılacak davalar için de geçerli olabilmesinin, sadece fiilin Ceza Kanununa göre cezayı gerektiren bir fiil olmasının yeterli olması koşuluna bağlanmış bulunmasıdır. Söz konusu yasa hükmü, ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için sadece fiilin cezayı gerektiren bir eylem olmasını yeterli görmekte; bunun dışında, eylemi gerçekleştiren fail hakkında soruşturma yapılmasını, ceza davası açılmış olması veya mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının varlığı koşulu aranmamaktadır. Dahası, söz konusu hükümde, ceza zamanaşımının uygulanması bakımından sürücü ve diğer sorumlular (örneğin işleten) arasında bir ayrım da yapılmamış, böylece kuralın bunların tümü için geçerli olduğu, hepsi için aynı zamanaşımı süresinin uygulanacağı öngörülmüştür (HGK’nın 10.10.2001 gün 2001/19-652-705 ve HGK’nın 16.04.2008 gün, 2008/4-326-325 sayılı kararları ile uzamış ceza zamanaşımı benimsenmiştir).
2918 sayılı KTK’nın 109/II. Maddesinde de belirtildiği üzere dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğmuş olup Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüştür; o sürede 8 yıldır. Dava konusu trafik kazası 30.05.2016 tarihinde meydana gelmiş olup davada talep arttırım dilekçesi 05.02.2019 tarihinde sunulmuştur. Ayrıca dava belirsiz alacak davası olarak açılmıştır.8 yıllık zamanaşımı süresi dolmamıştır.Bu sebeple Mahkememiz tarafından davalı vekilinin zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli 2019/40 esas 2020/40 karar sayılı iptal kararı doğrultusunda alınan maluliyet raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir.
YARGITAY 17. Hukuk Dairesi 2020/10352 Esas ve 2021/2596 Karar sayılı ilamında “…eldeki davada haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü sınıflandırılması ve Özürlülere verilecek Sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmeliğe göre yapılması gerekmektedir.
Kaza, 28.06.2018 tarihinde gerçekleşmiş olup maluliyet oranının tespiti açısından kaza tarihi itibari ile yürürlükteki Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde Adli Tıp Kurumundan usulüne uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olacak şekilde davacının maluliyet derecesi ve oranının belirlenmesi amacıyla, önceki raporun da irdelendiği yeni bir rapor alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” yönünde karar verilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/5557 Esas ve 2021/778 Karar sayılı ilamında “………trafik kazası nedeniyle işgücü kaybı oranının kesin olarak belirlenmesi için kaza tarihinde yürürlükte bulunan söz konusu yönetmelik hükümlerine göre Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesinden veya veya en yakın Üniversite Hastanesinin Adli Tıp Anabilim Dalı Bölümünden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.”yönünde karar verilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/3292 Esas ve 2021/1848 Karar sayılı ilamında “…ZMSS Genel Şartları ekindeki cetvellere göre (devre başı ödemeli belirli rant yöntemi, % 1,8 teknik faizle) tazminat hesabının yapılmasına ilişkin olarak KTK’nun 90. maddesinde yapılan değişikliğin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği, Dairemiz Yargıtayda uygulama birliğinin sağlanması yönünde tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınması için içtihat geliştirdiği ancak hesaplamalarda progresif rant yönteminin kullanılması ile bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle tazminatın hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi için yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.” yönünde karar verilmiştir.
Toplanan delillere ve dosya kapsamına göre; davacı tarafından 30.05.2016 tarihinde meydana gelen yaralanmalı trafik kazasından kaynaklı davalı aleyhine açılan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı davasın da Mahkememiz tarafından yapılan yargılama sırasında İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’ndan alınan 10.01.2020 tarihli davacıya ait maluliyet raporunda kişinin tüm vücut engellilik oranının %4.0 (yüzdedörtnoktasıfır) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kurulu’ndan alınan 15/10/2018 tarihli raporda dava dışı sürücü …’nın %60 (yüzde altmış) oranında kusurlu, tablayı sevk ve idare eden kimliği belirsiz sürücünün %40 (yüzde kırk) oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, 25.03.2022 tarihli aktüerya bilirkişi 4. ek raporunda davacının geçici işgöremezlik zarar tutarının 3.200,44 TL, sürekli işgöremezlik tazminat tutarının 54.009,73 TL olarak hesaplandığının tespit edildiği, davacı vekili tarafından sunulan 05.02.2019 tarihli talep arttırım dilekçesi ile dava dilekçesinde müvekkili için 3.200,00-TL olan sürekli maluliyet (sakatlık) tazminatı taleplerini 53.537,46-TL artırarak toplam 56.737,46-TL, 100,00-TL olan geçici iş göremezlik tazminatı taleplerini 3.100,44-TL artırarak toplam 3.200,44-TL olmak üzere toplam 59.937,89-TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilinin talep edildiği, davalı sigorta şirketinin 14.07.2016 tarihinde temerrüte düştüğü anlaşılmakla davanın kısmen kabulü 54.009,73 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 14.07.2016 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 3.200,44 TL geçici iş göremezlik tazminatının 14.07.2016 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-)54.009,73 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 14.07.2016 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-)3.200,44 TL geçici iş göremezlik tazminatının 14.07.2016 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 3.908,03-TL nisbi karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 31,40-TL harcın ve 200,00-TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 3.676,63-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 31,40-TL peşin harç, 4,60-TL vekalet harcı ve 200,00-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 267,40-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından yapılan toplam 2.227,59-TL bilirkişi ücreti ile müzekkere /davetiye giderine ve 1.438,50-TL adli tıp fatura bedeli olmak üzere toplam 3.666,09-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre hesaplanan 3.499,24-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-)Davalı tarafından yapılan toplam 70,00-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre hesaplanan 3,18-TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 8.237,32-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca 2.727,72-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-)Davacının gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde re’sen davacıya/vekiline iadesine,
Dair davacı ve davalı vekillerinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/06/2022

Katip …
(E-İmzalı)

Hakim …
(E-İmzalı)