Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/297 E. 2019/334 K. 10.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/297 Esas
KARAR NO : 2019/334

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/03/2017
KARAR TARİHİ : 10/04/2019
Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile, müvekkili …’nin…sicil numarası ile İstanbul Ticaret Odasına kayıtlı bulunan … Ltd. Şti.’nde sahip olduğu paylarını – ilgili şirketin 03.07.2015 tarihli ortaklar kurulu kararıyla -davalılardan …’ya devrettiğini ve bu hususun 8878 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinin 06.08.2015 tarihli nüshası ile tescil ve ilan edildiğini, ayrıca bu devir sonrasında, tarafların 14.07.2015 tarihinde bir araya gelerek bakiye devir bedelinin 14.07.2015 tarihli protokolde belirtilen koşullarda ödenmesi konusunda karşılıklı mutabakata vardıklarını, 14.07.2015 tarihli protokolün beşinci maddesnin “Şirket ortağı … şirketteki ortaklık payımn tamamını …’ya noterden devir ve temlik edecektir” ibaresini taşıdığını, şirket hissedarı …’nin, şirkette mevcut 25.000 TL’lik hissesinin tamamını Beşiktaş … Noterliğinin 14.07.2015 tarih ve…sayı ile tasdikli hisse devir ve temlik sözleşmesi ile şirketin halen ortağı olan …’ya devrettiğini, şirkette müdür olan …’nun süresiz olarak müdürlüğünün devamına, şirketi her hususta münferit imzası ile temsil ve ilzam etmeye yetkili kılındığını, 14.07.2015 tarihli protokolün altıncı maddesi uyarınca; “Bu devir sonucu şirketin tüm payının sahibi olan …, diğer ortak … ve/veya vekili adına 65.000 TL’lik açık vadeli bir çek verecek ve bu çek Av. … tarafından saklanacaktır.” denildiğini, protokolde belirtilen bir kısım yükümlülükler davalı … tarafından, süresinde ve yeteri kadar yerine getirilmediğinden şirketin Turizm Yatırım belgesinin iptal edildiğini, davacının alacağını hak ettiğini, çeki yediemin olarak elinde bulunduran diğer davalının ise davalı … ile anlaşarak davacıya vermediğini, ayrıca davalı …’in bahse konu çeki protokole uygun olarak müvekkiline vermeyip bir tutanak düzenlemeksizin diğer davalıya vererek davanın muhatabı haline geldiğini öne sürdüğünü, müvekkilinin hak ettiği 65.000 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’ın Mahkememize sunduğu yanıt dilekçesi ile, davada davalı olmayı kabul etmediğini, taraflar arasında düzenlenen protokolün 14.07.2015 tarihinde davacı vekili … (aynı zamanda çek hamilidir) ile diğer ortak … tarafından Av. … ile canlı olarak imzalandığını, üç ay içinde Turizm Yatırım Belgesi alınmasının protokolde yer aldığını ve altı aylık sürede sözleşmenin infisah olacağını, bu süre, geçtikten soma davacının çeki istediğini ancak telefonla yapılan görüşmede çekin hamili olan…’ün davalı …’ya çekin verilmesini istediğini ve bunun üzerine 24.03.2016 tarihinde çekin …’ya teslim edildiğini belirtildiğini, belirtilen süreçte edimlerin yerine getirilmemesi halinde herhangi bir hüküm ve izlenecek yol hakkında protokolde bir madde ve şerhin bulunmadığını, borçlu taraf olmadığını belirterek hilafı hakikat olan tüm iddia ve ithamlar dolayısıyla davanın reddi talebinde bulunmuştur.
Davalı … davaya yasal süresi içerisinde yanıt vermemiş, ancak 16/04/2018 tarihli yazılı beyanı ile davacıya ödenmesi kararlaştırılan 65.000,00 TL’nin turizm teşvik belgesinin azami 6 aylık sürede alınması ve mutemet …’e teslim edilmesi şartına bağlandığını, turizm teşvik belgesi alınmamış olduğundan sözleşme geriği davacının bir talepte bulunma hakkı bulunmadığını, alınacak bu belge için ücret kararlaştırıldığını, bu belgenin alınması için tarafların üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde bu ücretin yine de hak edileceğinin sözleşmede kararlaştırılmadığını, davacının protokol gereği aldığını iddia ettiği turizm yatırım belgesinin protokolün 2.maddesinden de anlaşılacağı üzere protokolün yapıldığı sırada mevcut olduğunu, protokolde 3 ay içinde bir tadilatın yapılacağı, tadilat işinin bitiminden itibaren 3 ay içinde turizm işletme belgesinin alınacağı, alınması durumunda …’e teslim edileceği, bu belgenin teslimi ile 65.000,00 TL’lik çekin davacıya teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, davacının bu belgeyi almak için hiçbir işlem yapmadığını, şu veya bu nedenle belgenin alınamaması halinde davacıya ücret ödeneceğinin kararlaştırılmadığını, davacının hak etmediği bir ücreti istediğini beyanda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında akdedilen ve uyuşmazlığa dayanak olarak gösterilen Protokolün incelenmesinde, … ve…arasında imzalandığı, davalı …’in ise şahit sıfatı ile imzasının bulunduğu, 14/07/2015 tarihli Protokol hükümlerine göre, şirkette mevcut yatırım belgesinin işletme belgesine çevrilmesi için davalı …’ın mucurun üst katında gerekli tadilatı yapacağı, tadilatın Protokolün imzalanmasından 3 ay içinde sona ermiş olacağı, işletme belgesinin ise tadil işleminin bittiği tarihten itibaren 3 ay içinde alınmış olacağı; işlemlerin bu sürelerden evvel yerine getirilmesi halinde diğer maddelerin derhal yerine getirileceği, bu kapsamda çekin iadesinin hemen yapılacağı; 5.maddeye göre davacının şirketteki ortaklık payının tamamını diğer ortak davalı …’a devir ve temlik edeceği, işbu işlemin Noterde icra edileceğinin kararlaştırıldığı; bu maddeye göre devir işleminin Beşiktaş …Noterliğinin 14/07/2015 tarih ve…yevmiye sayılı işlemi ile gerçekleştirildiği; devam eden maddelere göre devir sonucu şirkette tüm pay sahibi davalı …’ın diğer ortak davacıya veya vekili adına 65.000,00 TL açık vadeli bir çek vereceği, çekin mutemet davalı …’ye tevdi edileceği, 1,2,3,4.maddelerde yazılı işlemlerin sonuçlanması durumunda alınan Turizm İşletme Belgesi aslının da davalı …’ye tevdi edileceği, turizm teşvik belgesi kendisine teslim edilen davalı …’nin durumu tutanağa geçireceği ilgili taraflara bilgi vereceği, yüz yüze veya yazılı olurları sonucu çeki hamiline tutanakla teslim edeceğinin kararlaştırıldığı görülmektedir.
Davacı, eldeki dava ile bakiye devir bedelinin ödenmesi için akdedildiğini belirttiği Protokol kapsamında 65.000,00 TL’nin ödenmesini talep etmektedir.
Ne var ki, taraflar arasında düzenlenen ve yukarıda hükümleri yazılan Protokol bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacı iddiası aksine, bakiye devir bedeli için düzenlenmiş değildir. Protokolün hiçbir yerinde, bakiye devir bedeline ilişkin olduğu yazılı değildir.
Dava dayanağı protokolde, davalı …’ın, yatırım belgesinin işletme işletme belgesine çevrilmesi için tadilat yapacağı, davacının da işletme belgesini alacağı hususunda taraflar ilk 4 maddede anlaşmış, Protokolün 7 ve devam maddelerine göre de ilk dört maddedeki işlemler tamamlandıktan sonra çek ve işletme belgesi kendisine teslim edilen davalı …’nin ne şekilde hareket edeceği düzenlenmiştir.
Protokolden açıkça anlaşıldığı üzere çekin davacıya verilmesinin ana koşulu tadilat yapılması ve işletme belgesinin alınmasıdır. Ne var ki, gerek taraf beyanlarından gerek bilirkişi raporundan anlaşıldığı üzere, davalı tarafından tadilatın yapılmaması nedeni ile işletme belgesi de alınmamıştır.
Protokolde, hükümlere aykırılık halinde ne yapılacağı belirlenmiş değildir. Bu kapsamda, davalının tadilat yapmaması veya davacının işletme belgesi almaması halinde ne yapılacağı belirlenmediği gibi, davalının kendi kusuru ile işletme belgesinin alınamamasına neden olması halinde çekin yine de davacıya verileceğine dair bir düzenleme bulunmamaktadır.
Protokol hükümleri yerine getirilmemiş olup, yerine getirmeme halinde çekin yine de davacıya verileceğine dair bir anlaşma bulunmadığından, davacı anılan protokole dayanarak çek bedelini talep etme hakkını haiz görülmemiştir.
Bu nedenle, davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 44,40 TL harcın peşin alınan harçtan mahsubu ile bakiye kısmın 492 sayılı Yasanın 31.maddesi gereğince, karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı yana iadesine,
3-Davacı tarafından karşılanan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, harçlandırılan dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 7.500,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı. 10/04/2019

Katip …

Hakim …