Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/279 E. 2018/653 K. 09.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/295 Esas
KARAR NO : 2018/654 Karar
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 11/01/2017
KARAR TARİHİ: 09/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize verdiği 11.01.2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; “Davacı ile davalı arasındaki ticari ilişki neticesinde fatura ve cari hesap atacağı doğmuş olup mevcut borca ilişkin herhangi bir ödeme yapılmadığını, söz konusu alacağın tahsili amacıyla 19.12.2016 tarihinde İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalı borçlu aleyhine icra takibi yoluna başvurulduğunu, dosya borçlusu davalı tarafa ödeme emri usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen borçlu icra dosyasına herhangi bir ödemede bulunmadığını, mevcut borca ilişkin hiçbir ödeme yapılmadığı gibi mesnetsiz ve hukuka aykırı iddialarla da takibi geciktirmek amacıyla icra dosyasındaki borca, faize ve tüm ferilerine kötü niyette itirazda bulunulduğunu, bu haksız itiraz neticesinde İstanbul ….. İcra Müdürlüğü takibin durdurulmasına karar verildiğini, mevcut alacağın varlığı ve huzurda bulunan dava bakımından haklılığın ispatı için borcun dayanağı olan bedellerin tümü cari hesap ekstresi ve faturalar ile sabit olduğunu beyan etmiş neticeten; itirazın iptali ile takibin devamına, davalının haksız itiraz nedeniyle, alacağın tahsili geciktiğinden, davalı borçlunun %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini” talep ve dava etmişlerdir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligatın yapıldığı, davalının davaya cevap vermediği ve duruşmalara da katılmadığı görülmüştür.
İş bu dosya İstanbul … Tüketici Mahkemesinin … E…. K.sayılı 12/01/2017 tarihli görevsizlik kararına istinaden Mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 2.100.-Tl asıl alacağa % 10.50 avans faizi ile birlikte tahsili için takip yapıldığı, ödeme emrinin 21.12.2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 27.12.2016 tarihinde süresi içinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 30.04.2018 tarihli 6 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davacı yan vekili tarafından incelemeye sunulan 2016 yılına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu kanaatine varıldığı, Davalı tarafın incelemeye gelmediği, ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği, Davacı yan tarafından davalı yana 2016 yılında 7 adet 2.700,00-TL tutarlı fatura düzenlendiği, Düzenlenen faturaya karşılık davalı yan tarafından davacı tarafa nakit olarak 31.10.2016 tarihinde 700,00- TL ödeme yapıldığı, cari hesaba konu fatura ve İrsaliyeler dosyada mevcut olmadığı için tarafımızdan fatura teslimi yönünden inceleme yapılamadığı, Davacı yanın incelenen ticari defterlerine göre davalı yandan 19.12.2016 takip tarihi itibariyle 2.100,-TL cari hesap bakiyesi alacaklı olduğu, Davacı yan 3095 sayılı yasaya istinaden İcra takip tarihi olan 19.12.2016 tarihinden itibaren alacaklarına 3095 sayılı kanuna (md,2) göre %10,50 değişen oranlarda avans faiz talep edebileceği” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Taraflar arasındaki hukuki ihtilaf davacı yanın, 19.12.2016 tarihînde davalı borçlu aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile; 2.100,00-TL tutarlı asıl alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunmaktadır.
Davacı yan tarafından davalı yana 2016 yılında 7 adet 2.700,00-TL tutarlı fatura düzenlendiği görülmüştür.
Salt fatura düzenlenmesi adına fatura düzenlenen kişiyi borçlu kılmaz. Adına fatura düzenlenen kişinin fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için ya düzenlenen faturayı tebliğ aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde fatura ve münderecatına itiraz etmemiş olması ya da faturanın İhtiva ettiği mal veya hizmetin tarafına tesliminin yapılmadığını İspatlamalıdır. Bu durumda Mal ve hizmete konu fatura ve irsaliyeleri incelememiz gerekmektedir.
Cari hesaba konu fatura ve irsaliyeler dosyada mevcut olmadığı için tarafımızdan fatura teslimi yönünden inceleme yapılamamıştır.
Davacı yanın incelenen ticari defterlerine göre davalı yandan 19.12.2016 takip tarihi itibariyle 2.100,00 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar tacir olduklarından ilişkilerinde faiz esas olup, önceden kararlaştırılmasa bile faiz istenebilir. Bir alacağa faiz istenebilmesi için, ödeneceği tarihin net olarak belli olması veya belli değilse alacaklı tarafından çekilerek bir ihtar veya ihbar ile borçlunun temerrüde düşürülmesi veya icra takibine başvurulması gerekir. Dosyamızda davalının temerrüdüne dair bir belge ve iddia yoktur. Bu nedenle temerrüt takiple oluşmuştur. Zaten talepte bu yöndedir.
Davacı yan 19.12.2016 tarihli icra takibinde asıl alacağına %10,50 avans faiz talep etmiştir. Davacı yan 3095 sayılı yasaya istinaden İcra takip tarihi olan 19.12.2016 tarihinden itibaren alacaklarına 3095 sayılı kanuna (md.2) göre %10,50 değişen oranlarda avans faiz talep edebileceği, Sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Tüm bu açıklamalardan belirlendiği üzere bu davanın kabulü ile davalının İstanbul …. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında itirazın 2.100,-TL üzerinden iptali ile takibin devamına, takipten sonra asıl alacak olan bu miktara avans faizi uygulanmasına karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davacı % 20 inkar tazminatı isteminde bulunmuş ise de likit bir alacak bulunmadığından, bilirkişi incelemesi sonucu alacak saptandığından bu inkar tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- İş bu davanın Kabulü ile davalının İstanbul …. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında itirazın 2.100,00-Tl üzerinden iptali ile takibin devamına, takipten sonra asıl alacak olan bu miktara avans faizi uygulanmasına,
% 20 inkar tazminatı isteminin Reddine,
2- Karar ve ilam harcı 35,90-TL nin peşin alınan35,87-TL den düşümü ile kalan 00,03-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 71,87-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.112,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 2.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, Kesin olarak verilen karar davacı vekilinin yüzünde açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/07/2018

Katip Hakim