Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/275 E. 2019/337 K. 10.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/275 Esas
KARAR NO : 2019/337

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/03/2017
KARAR TARİHİ : 10/04/2019

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile, … Kooperatifi’nde … numaralı genişletilmiş kasko poliçesi ile sigortalı olan müvekkiline ait … plaka sayılı aracın park halinde iken ruhsatı ile birlikte çalındığını, 13.07.2016 tarihinde işleten tarafından …Polis Merkezi Amirliği’ne çalınma vakıası ihbar edilerek oto hırsızlığı müracaat formu düzenlendiğini, müracaat tarihinden itibaren çalınan aracın arandığı ancak bulunamadığını, …Emniyet Müdürlüğü’nün 30.12.2016 tarihinli …-…,…. sayılı yazısı ile çalınan aracın o güne kadar aranmış ise de bulunmadığının belirtildiğini, davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak ” eksik evrak” gerekçesiyle başvurunun kabul edilmediğini, davalı sigorta şirketinin başvuruyu reddetmesi için hiçbir sebebi bulunmadığını, başvuru sonucu yükümlülüğünü yerine getirmekten kaçınan sigorta şirketine taraflarınca ihtarname gönderildiğini ancak davalı sigortalı şirketinden olumlu yanıt alınamadığın beyanla, çalınan aracın rayiç değerinin şimdilik (kısmi olarak) 30.000 TL’sinin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve aracın çalınma tarihi üzerinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalı davaya yanıt vermemiştir.
Mahkememizce yürütülen tahkikat kapsamında alınan bilirkişi raporunda … plaka sayılı ve davacıya ait aracın 07/11/2015-07/11/2016 tarihleri arasında, davalı sigorta şirketi nezdinde kasko sigortası ile sigortalandığı, sigorta poliçesinin aracın açılınması veya çalınmaya teşebbüs edilmesi sonucunda meydana gelen zararlara karşı sigorta teminatı verdiği, … Bank AŞ’nin dain mürtehin kaydı bulunduğu, aracın çalınmasının sigorta teminatı kapsamında olduğu, aracın piyasa rayaç değerinin 38.000,00 TL olduğu, sigorta şirketinin, ihtarname ile verilen süreye göre 17/03/2017 tarihinde temerrüde düştüğü yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı vekili, davayı bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah etmiştir.
Sigortalı aracın çalınmasına ilişkin başvuru hususunda ilgili kolluk birimine yazılan müzekkereye verilen yanıtta tahkikat evrakının faili meçhul olarak Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiği bildirilmiştir.
…Emniyet Müdürlüğünce 25/08/2017 tarihli çalıntı belgesi tanzim edildiği anlaşılmıştır.
Sigorta şirketine müzekkere yazılarak hasar dosyası getirtilmiş, incelenmesinde, düzenlenen ekspertiz raporunda, sigortalı aracın çalınması ile ilgili olarak yapılan araştırma ve incelemelerde olumsuz bir bulguya rastlanılmadığı, olumsuz bir durum ile karşılaşılmadığı belirtilmiştir.
Dain mürtehin bankaya yazılan müzekkereye verilen yanıt ile davaya muvafakat verildiği bildirilmiştir.
Tekmil dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirilmekle, dava, çalındığı iddia olunan araç nedeni ile sigorta teminatının ödenmesi talebini konu almaktadır.
Davacı, aracın çalınmasına ilişkin olarak kolluk birimlerine gerekli başvuruyu yapmış, çalıntı belgesi almış ve evrak, faili meçhul olarak savcılığa sevk edilmiştir. Davalı sigorta şirketince yaptırılan ekspertiz incelemesinde de çalınma olayı ile ilgili olumsuz bir bulguya rastlanmadığı belirtilmiştir.
Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine dairdir.
Mal sigortaları türünden olan kasko sigortası poliçesinin teminat kapsamını belirleyen Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları’nın A/1 maddesine göre, gerek hareket gerekse durma hâlinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketle bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile üçüncü kişilerin kötüniyet ve muziplikle yaptıkları hareketler, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bu tür sigortanın teminat kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1409/1 maddesi uyarınca sigortacı, geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı Yasa’nın 1409/2 maddesi hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de, sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi hâlinde ise bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5 maddesinde sayılan teminat dışında kalan hâllerden olması gerekmektedir.
İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte sigortalı Kasko Poliçesi Genel Şartlarının 1.5 maddesi ve TTK’nın 1446. maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı olacak şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan rizikonun teminat içinde imiş gibi ihbar ederse, ispat külfeti yer değiştirip, oluşan rizikonun teminat içinde kaldığını ispat külfeti sigortalıya geçer.
Görüldüğü gibi, rizikonun gerçekleştiğini ve gerçekleşen bu rizikonun teminat kapsamı içinde kaldığını sigortalı ispatlamak zorunda iken; kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddia ise sigortacı tarafından kanıtlanmalıdır.
Nitekim aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulunun 16.02.1998 tarihli ve … E., … K. sayılı kararında benimsenmiştir.
Somut durumda, davacı aracın çalındığını iddia etmiş, bu hususta kolluk evrakını sunmuş, aynı hususta Mahkememizce müzekkere yazılmış, ekspertiz raporunda olumsuz bir bulgu tespit edilmemiştir. Davalı sigorta şirketinin rizikonun teminat dışında kaldığına dair bir savunması bulunmamaktadır. Bu durumda, aracın çalındığı ve rizikonun gerçekleştiği, poliçe kapsamına göre, davalının aracın rayiç bedeli olan teminatı ödemesi gerektiği kanaatine varılmakla, bu yönde aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın kabulü ile 38.000,00 TL’nın 17.03.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ila davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 2.595,78 TL harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile eksik kalan kısmın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvuru harcı, 512,33 TL peşin harcı ile 136,63 TL ve davacı tarafından karşılanan 1.611,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 4.530,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı. 10/04/2019

Katip

Hakim