Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/259 E. 2018/865 K. 11.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/259 Esas
KARAR NO : 2018/865

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 15/03/2017
KARAR TARİHİ : 11/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde, vekiledenlerinden … ve dava dışı ortak …’ın davalı şirket müdürlüğünü ifa etmekte olup, münferit imza yetkisine sahip olduklarını, dava dışı …’ın aynı zamanda Müdürler Kurulu Başkanlığı’nı da yaptığını, ancak dava dışı ortak …’ın bu konumunu kötüye kullandığını, davalı şirketi kendisinin menfaati doğrultusunda yönettiğini, davacıları şirket yönetimi dışında tuttuğunu, tüm ortaklık boyunca haricen tahsilatlar yaptığını, bu tahsilatları kendi uhdesine aktardığını, kendisine kazanç aktarımında bulunduğunu, şirketin mali durumuna ilişkin yapmış olduğu faaliyetlerini davacılardan gizleyerek hem davacıların hem de davalı şirketin zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, dava dışı ortağın şirketi temsilen sahip olduğu münferit imza yetkisini kendi menfaatleri doğrultusunda kullandığını, davalı şirketi iyi yönetmediği gibi fiili bir faaliyette de bulunmadığını, bu nedenle şirketin arzu edilen kar payına ulaşamadığını, bu şekilde vekiledenleri yönünden başlangıçtaki ortaklık şartlarının ortadan kalktığını, şirketin devamının vekiledenleri bakımından çekilmez ve taraflar arasındaki ihtilaflar nedeniyle ortaklık gayesinin gerçekleşmesinin imkansız hale geldiğini, dava dışı ortak … ‘ın hukuka aykırı ticari ilişkilerde bulunduğunu, ortaklarına gerçek dışı ithamlarda bulunduğunu, şirketi kötü niyetli yönetimi üzerine şirket ortakları arasındaki güven ilişkisinin bozulduğunu ve fiili ortaklıklarının ortadan kalktığını, müşterilerden … San. ve Tic AŞ. tarafından verilen 40.000.TL’lik, 26/10/2015 keşide tarihli … Cad…. nolu çekini, … Ltd, Şti’ne şahsi borçlarına karşılık ödemede kullandığını, SGK borçlarını ve alacaklılara ödemede bulunmadığını, çeşitli vergi, SGK borçları ve alacaklılara ödemelerin davacı … tarafından yapılandırıldığını ve şahsen kendisi tarafından ödendiğini demirbaşların şirkette bulunup, bulunmadığının tespitini talep ile, bunlara ilişkin delillerin dava dilekçesi ekinde sunulduğunu, ortaklar arasında yaşanan ihtilaflar sebebi ile ortaklık gayesinin gerçekleşmesinin imkansız hale gelmesi ve ortaklar arasında güven ilişkisinin fiilen ortaklığa devam edemeyecek hal alması sebebi ile şirkete denetici kayyım atanması talebi ile, davacılardan …’in şirketten olan alacaklarının belirlenmesini ve şimdilik 1.000,00 TL’sinin işleyecek faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline ve davalı şirketin feshi ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı şirkete usulen tebligat çıkarılmış, davaya cevap vermemişler, ancak yargılamada son celse davaya katılan davalı vekili kendilerininde şirketinin feshini talep ettiklerini tasfiye memurunun mahkemece atanmasını talep ettiklerini bildirmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava TTK. 636(3) Maddeye dayalı haklı sebeple davalı şirketin feshi ile davacı ortağın alacağının tahsili talebinden ibarettir.
Dava usul ve yasaya uygun olarak fesih ve tasfiyesi talebi edilen şirket aleyhine açılmıştır.
Davalı … Ltd Şti.’ne ait Ticaret Sicil dosyası getirtilip incelenmiş, davalı şirketin … nün … sicilinde kayıtlı olup, ana sözleşmesinin 14.03.2014 tarihinde tescil edilerek 21.03.2014 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği, her türlü kozmatik, güzellik ürünleri , parfümeri ürünleri, ıtriyat ürünleri ve müstahzarlarının ve ana sözleşmede yazılı v.s. Ürünlerin imalat, ithalat, ihracaat , ürünlerin toptan, parekende satışını yapmak üzere kurulduğu, şirketin sermayesinin 2000 pay karşılığı 50.000,00 TL olduğu, pay adedi ve sermaye tutarının ortaklara göre dağılımının …’ın 900 pay 22.500,00-TL, …’in 900 pay, 22.300,00-TL ve …’ün 200 pay, 5.000,00 TL olduğu , şirketi temsile, … , …’in münferiden yetkili oldukları görülmüştür.
Yargılama sırasında diğer şirket müdürü … 24/05/2018 tarihli duruşma celsesine katılmışlar ve bilirkişi raporunu incelemek üzere süre talep edip başkaca beyanda bulunmamışlar son celse de duruşmaya katılan şirket vekili bilirkişi raporuna itirazları olmadığını şirketin fesih ve tasfiyesini talep ettiklerini beyan etmişlerdir.
İncelenen sicil dosyasına göre davacı … ile şirketin dava dışı ortağı …’ın münferiden şirketi temsile yetkili oldukları anlaşılmakla şirkette organ boşluğu bulunmadığı sebeple temsilci kayyım atanmasına, ayrıca şirket deposunda kozmetik ürünler bulunduğu ve dava dışı ortağın harici ticari faaliyetle şirketi zarara uğratabileceği sebeple, şirkete tedbiren denetçi kayyım atanması talepleri, şirketin aynı zamanda haklı sebeple, davacının da münferiden yetkili müdür olup, şirketin her türlü yönetim ve kontrolü kendisi elinde olmakla reddedilmiştir.
Yargılama sırasında davacı yanın gösterdiği tanıklar dinlenmiş tanıklar … ve … yeminli beyanlarında; davalı şirketin 2014 yılının mart ayında kurulduğunu, …’ in şirketin %45 ortağı olup, şirketin bütün maddi ve manevi yükünün … üzerinde olduğunu, şirketin piyasaya olan borçlarının … tarafından şahsi çekleri ve şahsi kredi kartları ile finanse edildiğini, son dönemde finansal işlerin diğer ortak …’a kaydığını ve …’ın … firması ile anlaşma yaptığını …’den alınan toplamda 120.000,00-TL’lik çekin şirket kasasına girmediğini, daha sonra bu çeklerin …’ın şahsi için tahsil ettiğini duyduklarını, ilişkilerin 2 yıl kadar bu şekilde sürdüğünü, ancak şirket ortaklarının hiç bir şekilde birbirlerine güveni kalmadığını, özellikle …’ın güven vermeyecek ve şirketi zarar uğratacak pek çok iş yaptığını, şirketin vergi borçları bulunduğunu ve bu sebeple şirketin tasfiye edilemediğini bildirmişlerdir.
Davacıların iddia ettiği para akışına ilişkin olmak üzere davalı şirketin hesabının bulunduğu … A.Ş. Genel müdürlüğüne, … Genel Müdürlüğüne ve … A.Ş Genel müdürlüğüne teskereler yazılıp cevaplar alınmıştır.
Davada TTK. nun 636/3 maddesine dayalı olarak davalı şirketin haklı sebeple feshi istenmiş olmakla, sunulan tüm deliller ve şirketin mali durumu ve dava dışı ortağın iş ve işlemleri hususunda rapor düzenlemesi, aksi halde davacı ortaklar paylarının gerçek rayiç değerinin tespiti hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, konusunda uzman mali müşavir bilirkişiden 11/05/2018 tarihli rapor alınmıştır.
Bilirkişi tarafından da tespit edildiği üzere davalı şirketin 2014, 2015, ve 2016 yılı ticari defter ve kayıtları ve ilgili dönem mizanları ile Kurumlar Vergi Beyannameleri incelenmiştir.
Şirketin ödenmiş sermayesinin 2000 pay karşılığı 50.000.000.-TL olduğu, bunun % 45 ine denk gelen, 900 pay karşılığı 22.500,00 TL’nin dava dışı …’a, %45 ine denk gelen 900 pay karşılığı 22.500.00 TL’nin davacı …’e, %15 ine denk gelen 200 pay karşılığı 5.000,00 TL’nin davacı …’e ait olduğu anlaşılmaktadır.
Genel Kurul Müzakere Defterinde 03.07.2015 tarihinde yapılmış bulunan Olağanüstü Genel Kurul Toplantı Tutanağı dışında yapılmış herhangi bir genel kurul ya da alınmış herhangi karar bulunmadığı ,
31.12.2016 tarihli Bilanço incelemesi ile, Bilançoda yer alan varlıkların şirkette fiilen yer aldığının kabulü halinde, şirket aktif toplamından, toplam borçlarının düşülmesi ile, şirketin Öz Kaynaklar toplamının kaydi defter değeri üzerinden 61.796,33 TL. olduğu, böylece şirketin sermayesini %123 oranında koruduğu, ancak 31.12.2016 tarihli bilançonun incelenmesi ile; Şirketin 193.070,79 TL, satıcılara, ortaklara, personele, kamu ve diğer çeşitli borçlardan oluşan yüksek tutardaki kısa vadeli borçları bulunduğu ,
2016 yılında Şirket faaliyetinin bulunmamasına rağmen, Aktif Değerler içindeki, hazır değerler içerisinde 129.570,61 TL olarak yer almakta olan yüksek tutardaki aktif varlığın banka hesaplarında olmayıp, Kasa hesabında tutulmasının, Hazır Değerler toplamının Aktif vaziyette olmadığı, fiktif nitelikte olduğu şeklinde değerlendirildiği, davalı şirketin Öz Kaynaklar toplam tutarının; (-)67,774,28 TL olacağı, böylece şirketin sermaye yeterliliğini tamamen kaybettiği,
Şirket Ortağı Davacı …’in, Ticari defter kapanış ve Detay Mizan incelemesinden, 31.12.2016 itibari ile, davalı şirketten şirket ortağı olarak şirkete verdiği borçlar ve şirket adına yapmış olduğu ödemelerden 39.884,51 TL alacaklı olduğu, bunun dışında davacının şirketle olan ticari ilişkilerinden dolayı, davalıdan yaptığı mal alımlarından dolayı, 36.461,73 TL borçlu, davalı şirkete satımından dolayı 37.417,05 TL alacaklı olduğu, davacının, davalı şirket nezdinde tüm hesaplarının birleştirilmesi halinde 40.839,83 TL. alacaklı olacağı, şirket ortağı davacı …’ün 31.12.2016 tarihi itibari ile, davalı şirkete yapmış olduğu ödemeden dolayı 714,16 TL alacaklı olduğu, davacılar vekili ve davalı şirket vekili tarafından da benimsenen ve itiraza uğramayan bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır. Davacılar benimsenen bu rapora göre alacakları yönünden davayı ıslah etmişlerdir.
Davacı şirket tarafından davalı … Ltd. Şti. Aleyhine 20/07/2015 keşide tarihli 25.000,00-TL miktarlı, 26/10/2015 keşide tarihli 40.000,00-TL miktarlı çeklerden dolayı, şirketler arasında oluşan ticari ilişki sebebiyle çeklerin teslim edilecek mal karşılığı verilmesine rağmen, malların teslim edilmemediği gerekçesi ile borçlu olmadıklarının tespiti talepli açılan dava, … Asliye Ticaret Mahkemesinin … – … E.K. Sayılı kararı ile reddedilmiş ve iş bu karar tarafların istinaf yoluna başvurulmaması sebebiyle 06/01/2018 tarihi itibariyle kesinleşmiştir. Bu davanın önemi, davacılar tarafından diğer ortak …’ın davacılara haber vermeksizin … Ltd. Şti. ve bunun gibi şirketlerle ticari ilişkiye girdiği ancak bu ticari ilişkiden şirketin zarara uğratıldığı iddiasıdır. Görüldüğü gibi … Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen davada davacı … malları teslim almadığını ispat edememiştir.
Keza taraflar arasındaki geçimsizliğe ilişkin olmak üzere; … Cumhuriyet Savcılığının … Soruşturma nolu dosyasında müşteki … tarafından, …, … ve … aleyhine hakaret, hırsızlık, tefecilik, tehdit, görevi kötüye kullanma suçlarından 20/05/2015 suç tarihi itibariyle yapılan şikayetin, atılı suçların yasal unsurları bulunmadığı gerekçesi ile 23/02/2016 tarihli kovuşturmaya yer olmadığı kararı ile sonuçlandığı anlaşılmaktadır.
Toplanan tüm delillere, şirketin mevcut yapısı ve mali verilere göre ve bankalardan gelen yazı cevapları üzere şirketin tüm ticari defter ve kayıtları ve kapanış kayıtları üzerinden yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporuna göre; öncelikle davalı şirketin sadece 03/07/2015 tarihinde olağanüstü genel kurul yapmış olup, bunun dışında yapılan herhangibir genel kurul yada alınan karar bulunmadığı, şirket ortakları arasında güven ve işbirliği duygusunun tamamen yitirildiği ve şirketin 3 ortağının da şirketin fesih ve tasfiyesini talep ettiklerini, mevcut durumda şirketin ticari faaliyetini sürdürmesi ve başarılı olmasının olanaklı bulunmadığı, mali müşavir bilirkişi tarafından tespit edildiği üzere şirketin öz sermayesini tamamen kaybettiği, aktif değerler içinde 129.570,61-TL aktif varlığın bulunmasına rağmen, bu meblağın şirket kasasında olmadığı, bunun fiktif nitelikte olduğu, şirketin borca batık olduğu, dolayısıyla davacıların diğer ortak …’ın şirket zararına, yani herhangibir mal karşılığı olmaksızın çek ihdas etmek, yada şirket adına alacakları şahsı adına tahsil ettiği hususlarınında bir bakıma doğrulandığı, tüm nedenler ve taraf ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde davalı şirketin varlığının sürdürülmesinin ekonomik açıdan ve hedeflerin gerçekleştirilmesi açıdan doğru olmadığı anlaşılıp kabul edilmekle, davalı şirketin fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak talep doğrultusunda …’in atanmasına, hernekadar davacı ortaklar, şirket için yaptıkları ödeme için alacak talebinde bulunmuşlar ise de, şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmiş olmakla, alacak talebinin konusu kalmadığına karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
DAVANIN KABULÜNE,
1-) TTK 636 /3 madde uyarınca … nun … sicil nosunda kayıtlı davalı … Ltd. Şti’nin haklı sebeple FESİH VE TASFİYESİNE,
2-) Tasfiye memuru olarak şirketin mali durumu da nazara alınmak kaydıyla ve dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacı ortak …’ in tasfiye memuru olarak TAYİNİNE, ayrıca ücret takdirine yer olmadığına,
3-)Davacının diğer istemleri hususunda davanın mahiyeti itibariyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
4-)Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
5-)Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 31,40-TL peşin harç, 9,20-TL vekalet harcı, 800-TL bilirkişi ücreti, 241,80-TL davetiye-teskere gideri olmak üzere toplam 1.114,80-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
6-)Davacılar kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
7-)Davacıların gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde davacılara / vekillerine iadesine,
Davacılar vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle karar verildi.11/10/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …