Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/258 E. 2020/418 K. 09.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/123 Esas
KARAR NO : 2020/437
DAVA : Ticari Şirket Ortaklığından Çıkma, Ortaklık Payının Tahsili
DAVA TARİHİ : 07/02/2017
BİRLEŞEN … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2018/… E
DAVA : İtirazın İptali (Yönetici Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/05/2018
KARAR TARİHİ : 15/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket Ortaklığından Çıkma ve İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Vekiledeninin davalı şirketin 2009 yılından beri %25 kurucu ortağı olduğunu, şirket ortakları arasında yaşanan huzursuzluk, anlaşmazlıklardan ötürü gördüğü lüzum üzerine şirketten ayrılmak istediğini, ortaklıktan ayrılmak için haklı nedenler bulunduğunu, davalı ortaklarla müvekkili arasında mutabakatsızlık bulunduğunu, 2015 yılında diğer ortakların teklif ve talebi üzerine şirket iştigali dışında başka bir firmanın ithalat işlerinin üslenildiğini, dava dışı olan bu firmadan şirket alacağına karşılık İstanbul Akatlar’daki ev alındığını, evin tapusunun şirket yerine ortaklardan davalı … üzerine tescil edildiğini, bugüne kadar şirket üzerine geçirilmediğini, şirketin finansman ihtiyacının sağlanan kredilerle karşılandığını, şirketin 2009 yılındaki kuruluşundan bugüne kadar kar dağıtımı yapmadığını, mevcut ortaklık ilişkisinin devamının anlamsız olmasının şirket ortaklığından çıkmayı gerektirdiğini, davalı diğer iki şirket ortağının birlikte hareket ettiğini, müvekkilinin ise mevcut anlaşmazlık nedeni ile bir araya gelemediğini, alınan taşınmazın şirket adına değil de şirket ortağı adına tescil edilmesinin şirketin aktiflerini eksik gösterilmesine neden olduğunu,, taraflar arasındaki huzursuzluk nedeniyle şirket ortaklığından çıkmasına ve şirketteki payına karşılık şimdilik 10.000.00 TL.nin faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; usul ve husumet yönünden itirazda bulunduktan sonra esas yönünden ise davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacının şirket ortaklığından çıkmasına hiçbir zaman karşı çıkmadıklarını, davacının belirttiği zararların ve maddi sıkıntıların davacıdan kaynaklandığını, kredi kuruluşlarına davacının ipotek vereceğini bildirmesine karşın halen ipotek tesis edilmediğini, davacının başka şirketlere ortaklık teklifinde bulunduğunu, şirkete zaman ayırmadığını, davacının bazı firmalara ortak olduğunu, bu firmaların … A.Ş. ile … San.Tic.Ltd.Ştine kurucu ortak olduğunu, davacının kardeşine ait … ‘e ürün gönderildiğini alınan senetlerin bu firma tarafından ödenmediğini, borcu davacının üslendiğini, davacının kredi kartı borcu nedeni ile müvekkili şirketin talep ettiği kredilerin verilmediğini, davacaının ihmalleri nedeni ile iki büyük projenin başarıya ulaşamadığını bundan ötürü şirketin 200.000.00 TL zarar ettiğini, tüm bu zarar ve ziyanların şirket defterlerinde kayıtlı olduğunu, davacının iddialarının yine davacının eylem ve davranışlarından kaynaklandığını, davacının şirketten ayrılmak için fahiş bedeller talep ettiğini, müvekkili şirket kayıtlarında sabit kıymet olarak 1 adet araba bulunduğunu, şirket adına alınan taşınmazın bir ortağın üzerine kayda alındığı iddiasının yerinde olmadığını, alındığı bildirilen taşınmazın alınan kredinin teminatı olarak gösterildiğini, davacının ortaklıktan çıkmak için talep ettiği 10.000.00 TL.hnin fahiş olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
BİRLEŞEN … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2018/… E SAYILI DOSYASINDA;
DAVA:
Davacı vekili 17/05/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle : müvekkil şirketin yetkilisi ve %25 oranında hissesine sahip olan davalı taraf, şirket yetkilisi olmasını suistimal ederek, 12/04/2010-07/04/2016 tarihleri arasında toplamda 2016.827,00-TL tutarındaki meblağı banka yoluyla herhangi bir açıklama belirtmeksizin kendi hesabına geçirdiğini, müvekkil şirket tarafından durum fark edilerek davalı taraftan izahat talep edilmesi halinde de davalı taraf hesabına geçirdiği meblağları borç olarak aldığını ve geri ödeyeceğini beyan etmişse de davalı taraf mevcut borcunu ödeme bir yana geri ödeme vaadiyle müvekkil şirket hesabından para çekmeye devam ettiğini, süreç içerisinde müvekkil şirket tarafından şirket hesabından çekilen paraların geri ödenmesi müteaddit defalar şifahen davalı taraftan talep edilmiş ise de davalı taraf ödeme yapacağı bahanesiyle müvekkil şirketi oyaladığını, bunun üzerine müvekkil şirket … Noterliği’nin 02/04/2017 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesini gönderdiğini, davalı şirketin hiçbir şekilde cevap vermediğini, müvekkil şirket bunun üzerine, … İcra Müdürlüğü’nün 201/… esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, davalı taraf bu takibe, borcu olmadığı gerekçesiyle kötüniyetli şekilde itiraz ettiğini, bu nedenlerle; davanın kabulü ile davalı tarafından takibe, asıl alacağa ve fer’ilerine ilişkin yapılan haksız ve kötüniyetli itirazın iptaline, … İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı takibin devamına, davalı tarafın takip tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekilinin 06/09/2018 Tarihli cevap dilekçesini özetle; Müvekkilin, davacı şirket ve diğer ortaklarına karşı, ortaklıktan ayrılma ve ortaklık payının tahsiline dair …. Asliye Ticaret mahkemesi 2017/… Esas sayılı doya üzerinden açıtığı davada bilirkişi raporu düzenlendiğini, rapora göre “şirketin aktif ve pasifleri nazara alınarak şirket ortaklarının şirketten alacak veya borçlarının olmadığı” yönünde görüş bildirildiği, bu incelemenin, şirketin ticari defterlerinin incelenerek yapıldığını, müvekkil şirketin davacı şirkete herhangi bir borcu olmadığını, deliller ile ispat edildiğini bu nedenle davanın reddi gerektiğini, davacı şirketin iddia da bulunduğu “şirket yetkilisi olmasını suistimal ederek paraları hesabına geçirdiği, paraları bizzat kendisinin hesabına geçirdiği” yönündeki iddiaları cevaplamak gerekirse, şirkette muhasebe, para giriş çıkışı ile ilgili işlemleri takip eden ortak … olduğunu, bu nedenle şirket hesabını internetten veya cep şubeden kullanan kişi ortak olduğunu, bu ortak, bahse konu havale işlemlerini … nolu şahsına ait cep telefonu ile yaptığını, bu ortağın şuan işbu davanın açılmasına talimat verdiği düşünüldüğünde, davanın haksız olarak açılmasındaki kötü niyetin ve ayrıca müvekkilin hissedar olmasını suistimal ederek hesabına bizzat para geçirdiği iddiasındaki davacı tarafın kötü niyetinin görülmesi gerektiğini, bu iddianın tespiti için … Bankası Genel Müdürlüğüne yazı yazılarak davacı şirkete ait hesabın 07/04/2016 tarihine kadar hangi cep telefonu numarasına gelen şifre ile kontrol edildiği veya cep uygulamasının hangi telefon numarası üzerinden kontrol edildiğinin sorulması durumunda iddianın gerçekliğinin görüleceğini, talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, şirketin haksız alınan karı geri alma hakkı, paranın alındığı tarihten itibaren beş yıl, iyiniyetin varlığında iki yıl sonra zamanaşımına uğradığını, davacı şirketin diğer ortaklarına müvekkilin ortaklıktan ayrılacağını belirttikten sonra taraflar arasında uyuşmazlıklar oluştuğunu, bunnu üzerine müvekkilin davacı şirket ve diğer ortaklarına karşı … ATM deki ortaklıktan ayrılmaya ilişkin davayı açtığını, fakat şirket ortakları bu sureçte sahte imza kullanarak müvekkili kefil göstermek suretiyle kredi çektiklerini, kredinin çekildiği dönemde müvekkilin yurt dışında olduğundan müvekkilin bu kredi için imza vermiş olmasının mümkün olmadığını, bu durumun tespit edilmesi üzerine şirketin diğer ortakları hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığı 2017/… soruşturma numaralı dosya üzerinde şikayette bulunulduğunu, soruşturmanın devam etmekte olduğunu, halen dava açılmadığını, bu nedenle davacının kötüniyet tazminatına çarptırılmasının gerektiğini, açılan davanın öncelikle zamanaşımına uğraması nedeniyle reddi gerektiğini, davanın esastan reddi gerektiğini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; ana sözleşmeye, Ticaret Sicil Gazetesine, Ticaret Sicil dosyasına, tapu kayıtlarına, araçlara ait trafik kayıtlarına, bilanço, ticari defter ve kayıtlara, bilirkişi incelemesine dayanmışlardır.
Davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne ait Ticaret Sicil dosyası getirtilip incelenmiş, davalı şirketin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicilinde kayıtlı olup, ana sözleşmesinin 21/04/2009 tarihinde tescil edildiği, şirketin sermayesinin 80.000,00-TL olduğu, şirketi temsile 31/03/2014 tarifli karar ile …, … ve …’nun 10 seneliğine müşterek imza ile yetkili kılındıkları, sermaye miktarlarının …’ın 20.000,00-TL, … 20.000,00-TL, … 40.000,00-TL olduğu bildirilmiştir.
Birleşen dava kapsamında …. İcra Müdürlüğü’nün 201/… esas sayılı dosyasının incelenmesinde davalı hakkında 216.827.00 TL asıl alacak. 18.124.36.TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 234.951.36 TLnin takip tarihinden itibaren asıl alacak için hesaplanacak %9 faiziyle birlikte tahsili için İcra takibi başlatıldığı, davalı tarafın takibe itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce iddia, savunma toplanan tüm deliller ve yanlar arasındaki sözleşmede yanların ilişki dönemini kapsayan ticari defter ve dayanağı belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacı davalının sorumluluğu varsa davacının davalıdan yapılan ödeme nedeniyle alacağının bulunup bulunmadığı, alacağı varsa takip miktarı ile uyumlu olup olmadığı hususlarında rapor aldırılmış olup, raporda: ”…İncelenen davalı şirket defterlerinin TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutulmuş olduğu,
Davacının davalı şirket ortaklığından çıkmak istediği, bunun …nun 638.nci maddesine göre şirket ortaklığından çıkmasında yasal bir sakıncanın bulunmadığı,
Davacının şirketten çıkması durumunda şirketten alması gereken alacağının 96.066.98 TL olacağı belirlendiği…” tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı ve davalı vekilleri rapora itiraz etmiş olup, bilirkişiden itirazlar kapsamında alınan ek raporda : ”…davacı vekili itirazında belirlenen şirket değerinin eksik hesaplandığını, hesaplamada, davacının şirket için yaptıkları müşteri portföyü dikkate alınarak şirkete kazandırılan bedeller ile şirketin marka değerinin belirlenmesi için öz varlığın yeniden hesaplanması talep edilmiş ise talebe göre konunun uzmanı konusunda bilirkişiler tarafından belirleme yapılması gerekmektedir. Konunun takdiri Mahkemenindir.
Davalı vekilinin itirazı kapsamında yapılan hesaplamanın fahiş olduğu, şirketin varlıklarında olmadığı halde kayıtlarda var olduğu için hesaplamaya dahil edisen varlıkların düşülmesi gerektiği belirtilmiş ise de şirket kayıtlarına göre çıkartılan ve bir ortağın şirketten ayrılmasında dikkate alınacak şirket varlığının belirlenmesi olduğundan ve hesaplamanın da davalı kayıtlarına göre belirlenmiş olmasından ötürü yapılan hesaplama hata olmadığı ve yine bir şirket ortağının şirket ortaklığından çıkmasında haklı nedenin dikkate alınması gerektiği belirtilmiş ise de ortaklar arasında oluşmuş husumet haklı nederı olarak kabul edilmesi gerektiği…” tespit ve rapor edilmiştir.
Mahkememizce birleşen dosya yönünden rapor hazırlanmak üzere dosya yeniden bilirkişiye verilmiş olup, birleşen dava yönünden alınan ek raporda ; ”… birleşen dava yönünden davacı şirketin incelenen kayıtlarına göre davalı … hesabına davacı şirkete ait olan … Bankasına ait hesaptan 216.827,00 TL tutarında bir meblağın aktarılmış olduğu, davacı kayıtlarında bıı tutar ile davalıdan alacaklı gözüktüğü, bu tutarın icra takip tarihinde baliğ olduğu miktarı, asıl alacak olarak 216.827.00 TL, işlemiş faiz olarak 19.407.00 TL olmak üzere toplam 236.234.00 -TL olduğu, Davacının icra takibinceki talebinin ise, 221.827.00 TL asıl, işlemiş faiz 13.124.36 TL olmak üzere 234.951.36 TL olduğu…” tespit ve rapor edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asalı dava; davacı yanın davalı şirket ortaklığından ayrılmasına izin verilmesine ve şirket ortaklık bedelinin ödenmesi istemli alacak davası; birleşen dava ise yöneticinin sorumluluğuna dayalı tazminat istemi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Çıkma ve çıkarılma başlıklı …m.638 hükmüne göre; “(1)Şirket sözleşmesi, ortaklara şirketten çıkma hakkını tanıyabilir, bu hakkın kullanılmasını belirli şartlara bağlayabilir.
(2)Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir.”
Davalı şirketin ana sözleşmesinin incelenmesinde bir ortağın şirketten çıkması konusunda herhangi bir hüküm konulmadığı anlaşılmaktadır. Esasen davalı ortakların davacının ortaklıktan çıkma istemine bir itirazı olmayıp, ortalık payı olarak talep edilen tutara itiraz etmektedirler. Somut olayda ortakların aynı amacı gerçekleştirmek üzere müşterek gayret ve birbirlerine karşı güven ilişkisi içerisinde bulunmadıkları, aynı amaç için çalışma azminin zedelendiği, tarafların ortaklığı sürdürmelerinin mümkün olmadığı, tarafların güven duygusunu yitirdikleri anlaşılmaktadır. Mahkememizce hükme elverişli bulunan 18.12.2017
Tarihli bilirkişi raporuna göre de; davacının şirket ortaklığından çıkmasında yasal bir sakıncanın bulunmadığı, davacının şirketten çıkması durumunda şirketten alması gereken alacağının 96.066.98 TL. olacağı belirlenmiş olup, davacının belirsiz alacak davası olarak açtığı davasını bu tutar üzerinden harçlandırdığı anlaşılmıştır.
Öte yandan birleşen davanın açılmasını müteakip, birleşen davada davacı, asıl dava ise davalı olan … vekili takas-mahsup definde bulunmuş ise de; defilerin, karşılık dava olarak ileri sürülebileceği gibi, defi olarak da ileri sürülebileceği, bu durumda en geç dava dilekçesine cevap verilirken ileri sürülmesi gerektiği, ancak birleşen dava açıldıktan sonra ileri sürüldüğü anlaşılmakla “savunmanın genişletilmesi yasağı” nedeniyle dikkate alınmayarak; asıl davanın davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden kabulü ile davacının ortaklıktan ayrılmasına izin verilmesine, ortaklık payı olarak belirlenen 96.066,98-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davanın niteliği itbariyle şirkete yöneltilmesi gerektiğinden davalı ortaklar … … ve … … … yönünden açılan davaların husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/… Esas sayılı dava dosyasında davalı şirket yöneticisinin sorumluluğuna dayalı tazminat istemi için icra takibi başlatılmış, takibe itiraz üzerine mahkememizde itirazın iptali davası açılmış bulunmaktadır. Birleşen dosyanın davacısı olan … San. ve Tic.Ltd.Şti tarafından açılmış bulunan davada şirketin yetkilisi ve %2S hissesine sahip olan davalı …’ın şirket yetkilisi olmasını suiistimal ederek görevde olduğu 12.04.2.010 ile 07.04.2016 tarihleri arasında toplamda 216.827.00 TL tutarındaki meblağı hiçbir belirtme yapmadan banka aracılığı ile kendi hesabına aktardığı iddia edilmektedir.
Yargılama sırasında alınan ve mahkememizce hükme elverişli bulunan 12.02.2019 tarihli bilirkişi raporuna göre; davacı şirkete ait İş Bankasında mevcut hesabın 01.01.2009 ile 15.03 20127 tarihleri arasındaki hesap hareketlerinde davalı … adına yapılan para transferleri toplam tutarının 216.827.00 TL olduğu, belirlenen bu tutarın 2017 yılına ait yevmiye defterinde ve bilançosunda Ortaklardan Alacaklar Hesabı içinde …’dan alacak olarak kayıtlı olduğu, bu tutarın icra takip talebindeki tutardan fazla olduğu anlaşılmakla taleple bağlı kalınmak suretiyle birleşen davanın kabulüne, davalının …. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, takibe konu alacak likit olduğundan, takip konusu asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
A-1)Davalılar … … ve … … … yönünden açılan davaların husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2)Davalı … hakkında açılan davanın KABULÜ ile davacının ortaklıktan ayrılmasına izin verilmesine, ortaklık payı olarak belirlenen 96.066,98-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3) Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 54,40- TL harçtan peşin alınan 31,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00-TL harcın davalı …’den tahsili ile hazineye gelir kaydına
4)Davacı tarafından yatırılan 31,40-TL peşin harç, 31,40-TL başvurma harcı, 4,60-TL vekâlet suret harcı, 1.900 TL bilirkişi ücreti, 129,00-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 2.096,40-TL. nın davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
5) Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 3.480,00-TL maktu vekalet ücretinin davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
6)Davalı … Tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7)Davalılar … … ve … … … duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 3.480,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … … ve … … …’na verilmesine,
8)Davacı ve davalılar tarafından yatırılan gider / delil avanslarından artan bakiyelerin karar kesinleştiğinde re’sen davacı / davalılar / vekillerine iadesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
B-1)Birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/… Esas sayılı dava dosyası yönünden davanın KABULÜNE, davalının …. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, takibe konu asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 16.049,53- TL harçtan peşin alınan 2.837,63-TL harcın ve 1.466,00-TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 11.745,90-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına
3)Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL peşin harç, 2.837,63-TL başvurma harcı, 5,20-TL vekâlet suret harcı, 1.466,00-TL tamamlama harcı, 140,00-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 4.484,73-TL. nın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4) Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 24.896,60-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5)Davacı ve davalılar tarafından yatırılan gider / delil avanslarından artan bakiyelerin karar kesinleştiğinde re’sen davacı / davalılar / vekillerine iadesine,
Asıl davada davacı, asıl davada davalı/birleşen davada davacı ve Birleşen davada davalı vekilinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/10/2020

Başkan …
e-imzalıdır.

Üye …
e-imzalıdır.

Üye …
e-imzalıdır.

Katip …
e-imzalıdır.