Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/218 E. 2019/574 K. 21.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/218 Esas
KARAR NO : 2019/574

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/03/2017
KARAR TARİHİ : 21/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkil şirket ile davalının sigortalı çalıştığı şirket olan … Makine arasında “Sondaj Makineleri ve parçaları” için bir kereliğine mahsus ticaretleri olduğu, müvekkil şirketin aldığı malzemelere karşılık fatura istediği fakat şirket müvekkile herhangi bir fatura düzenlemediği, bunun üzerine müvekkil şirketin almış olduğu ürünlere karşılık keşidecisinin … Ltd. Şti olan 12/01/2016 keşide tarihli 20.000,00 TL bedelli … Bankasına ait … numaralı çeki davalı …’ye ciro ettiği, vadesi yakınlaşan çek keşideci tarafından ödenmeyince müvekkil şirket borcuna karşılık bu sefer … Bankasından 23/01/2016 tarihli … nolu referans nolu işlemle … adına kayıtlı bulunan … İban hesabına 8.000,00 TL EFT yapıldığı, yine keşidecisi müvekkil şirketin olduğu … Bankasına ait 27/02/2016 keşide tarihli … çek hesabından 10.000,00 TL değerinde çek davalı … adına kesildiği ve 01/03/2016 tarihinde davalı … tarafından tahsil edildiği yapılan ticari alışverişe karşılık müvekkilin herhangi bir borcu kalmamasına rağmen davalının kötü niyetle hareket ederek haksız ve hukuka aykırı kazanç elde etme peşine düştüğü, menfi tespit davasının kabulü ile öncelikle kötü niyetle açılan takibin durdurulmasına, davalı tarafın bir alacağının olmadığının tespitine, haksız ve kötü niyetli hareket ederek müvekkil şirketin maddi manevi olarak zararına sebebiyet veren davalının %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davalı müvekkilin sigortalı olarak çalıştığı ve sondaj makineleri üretimi ve bu makinelerin kullandırılması işleri ile uğraşan … Makine işletmesi ile davacı inşaat ve mühendislik şirketi arasında, davacı yanın bir çalışma alanında sondaj makinesinin kullandırılması anlaşması yapılmış olup bu husus davacı yanın da kabulünde olduğu, bu bakımdan hizmetin tam olarak ifa edildiğine yönelik bir ihtilaf olmayıp faturanın bir önemi bulunmadığı, öte yandan davacının iddiasının aksine -tanıklarımızın da anlatacağı gibi- müvekkilin çalıştığı şirket ile davacı arasında tek seferlik değil, birkaç ayrı işin yapıldığı sabit olduğu, ilgili işin tamamlanmasını müteakip çeşitli seferler şifahi olarak işin karşılığı bedel talep edilmiş ise de davacı yan sürekli olarak borcunu ertelemiş en sonunda da keşidecisinin … ŞTİ olduğu bir çeki davalıya ciro etmiş ise de çek karşılıksız çıktığı, bunun üzerine her iki şirkete karşı bahsi geçen icra takibine girişildiği, davacı yan tarafından, sanki işbu borca karşılık ödenmiş gibi gösterilmeye çalışılan bir diğer çek ile hesaba EFT yapılan paranın yukarıda davacının da ikrarında olan tam ve eksiksiz yapılmış iş ile bir bağlantısı olmadığı gibi davacının ödemelerinde bu ödemelerin işbu borca karşılık yapıldığına ilişkin bir ibare de olmadığı, davacı yanın sanki bu iş karşılığı olarak ödenmiş algısı yaratmaya çalıştığı 27.02.2016 tarih ve … çek numaralı çek ile icra takibine konu çek, farklı iki çek olup mükkerrer tahsilat iddiasının hiçbir dayanağı olmadığı, önce tahsil edilen …bank’a ait 27.02.2016 keşide – 01.03.2016 ibraz ve tahsilat tarihli çek ile icra takibine konu çek tamamen farklı iki çek olup, ödemesi alınmış olan …bank’a ait çek icra takibine konu olan çekin sebebinden tamamen farklı bir borç için kesildiği, basiretli bir tacirin aynı borç için iki ayrı çeki alacaklıya verdiği yahut ikincisini verirken birincisini almadığı iddiası; çeklerin iki ayrı iş için kesilmiş olduğu savunması karşısında hayatın olağan akışı ve ticari teamüllere tamamen aykırı olduğu, davacı yan sanki müvekkilimi mükerrer tahsilat yapmaya çalışmaktaymış gibi gösterse de, bilakis davacı yan yaptığı tek ödeme ile iki farklı borcunu kapatmaya çalıştığı, bahsi geçen 8.000 TL’lik EFT’nin de takip konusu çek ve/ya yapılan işle bir ilgisi olmayıp tamamen işbu dava konusu dışındaki borçlara ait olduğu, kaldı ki davacının ödemesinde bu ödemenin işbu borca karşılık yapıldığına ilişkin bir ibare de olmadığı, davacı yanca yapılan ödemelerin farklı borç ilişkilerine dayandığının tespiti ile davanın esastan reddine, davacı yanının bu haksız ve kötü niyetli tutumu sebebi ile %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, davanın haksız olduğunun henüz bu aşamada açık olması sebebi ile tedbir talebinin reddine, davacının diğer tüm taleplerinin reddi ile yargılama harç ve giderlerinin karşı yana tahmiline karar verilmesini davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasıdır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmişler, davada; … 25. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası, bilirkişi incelemesi, tanık, yemin v.s deliline dayanmışlardır.
Davaya dayanak … 25. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasında; alacaklı … tarafından, borçlu … Aleyhine; 14.700,00 TL asıl alacak olmak üzere toplam 16.510,11 TL alacağın tahsili için 12/03/2016 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe girişildiği, anlaşılmıştır.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre davacının, davalı borçludan alacaklı olup olmadığı hususunda bilirkişiden rapor alınmış, 16/08/2018 tarihli Bilirkişi raporunda özetle ; Davalı tarafa olan borcun tesbiti için ticari defter inclenmesi talebine karşılık ticari defterlerin ibrazından kaçındığı, bu durumda davalı tarafın alacağın kabulü anlamına geldiği, bu durumda davalının kesinleşen icra dosyasında belirtilen 14.700,00 TL asıl alacak ve 16.510,11 TL toplam alacaklı olduğu, borç ödeninceye kadar davalının davacıdan takip tarihi itibariyle %10,50 ve değişen oranlarda avans faizi isteyebileceği, davacı şirketin değerlendirmeler bölümünde belirtilen ticari defter kayıt ve belgelerini ibrazı halinde kesin bir görüşe varılabileceği tespit ve rapor edilmiştir.
Ayrıca dosyanın tetkikinde; 27/04/2018 tarihli duruşmada 08/06/2018 tarihinde ticari defterlerin incelenmesi konusunda ara karar oluşturulduğu, davacı vekilinin 08/06/2018 tarihli beyanında müvkekilinin …’ da ticari faaliyet göstermesi nedeniyle 08/06/2018 tarihinde hazır edemediğini, ticari defterlerin incelenmesinin ertelenmesini talep ettiği, mahkememizce 08/06/2018 tarihinde bu talebin kabul edilerek, defter incelemesinin 09/07/2018 tarihine bırakıldığı, ancak defter incelemesinin olduğu gün taraf defterlerinin ibraz edilmediği anlaşılmıştır.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; Taraflar arasındaki hukuki ihtilaf davalı yanın, 12/03/2016 tarihinde davacı borçlu aleyhine … 25. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile; 16.510,11 TL tutarlı alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davacının işbu menfi tespit davasını açtığı, davacı şirketin bir kereliğine … Makine arasında sondaj makineleri ve parçaları için ticaretleri olduğu, davalının alınmış olan ürünlere karşılık keşidecisi … Ltd. Şti ne ait 12/01/2016 keşide tarihli 20.000,00 TL … ait … no.lu çeki davalı … ‘ye ciro ettiği, adı geçen çek ödenmeyince davacının iddiasına göre … dan 23/01/2016 tarihinde …’ adına kayıtlı hesaba EFT yapıldığı, 27/02/2016 tarihli İş Bankası çeki ile 01/03/2016 tarihinde 10.000,00 TL ödeme yapıldığı halde, davalı …’nin davacı tarafın verdiği 20.000,00 TL cirolu çekin ödenmediğini ifade ederk 22/03/2016 tarihinde 16.510,11 TL toplam borç üzerinden icra takibi başlattığı, davacının itirazı bulunmadığı için icra takibinin kesinleştiği, davacı şirketin ödenmeyen cirolu çeke karşılık 18.000,00 TL ödeme yaptığı,yapılan ödeme tarihinin icra takip tarihinden önce olduğu dikkate alındığında, davalının icra takibine konu ettiği 16.510,11 TL üzerinde bir ödeme yapıldığının görüldüğü ancak yapılan bu ödemelerin davacı şirket tarafından açıklayıcı bir belge ve bilgiyle dellilendiremediği, davacı şirketin, bahse konu olan 20.000,00 TL çekin ne için alındığı,neye karşılık davalıya verdiğine dair açıklamalı çek giriş- çek çıkış bordrosu ve bunlara ait yevmiye kayıtlarını delil olarak sunması gerektiği, davalı …’ye EFT ve Çekle 18.000,00 TL ödediğinin ( ilgili dekontlardan ) anlaşıldığı, bunların üzerinde ne için , neye karşı ödendiği hakkında bir bilgi ve açıklama bulunmadığı, adı geçen ödemenin dava konusu çek ile ilgili olduğunun belirtilmesi ve bununla ilgili yevmiye kayıtlarının ibrazının gerektiği, her iki tarafında yasal ve delil niteliğine haiz belge sunmadıkları,bahsi geçen çeklerin kayıt dışı kullanıldığı kanaati oluşturduğu, (davacı Şirketin Sayın Mahkemenin 08/06/2018 ve 09/07/2018 davacı şirket ticari defterleri için aldığı ara kararlara uymadığı,defterlerin incelenmesi için ibraz etmediği, mahkememizin ara kararında,davacı şirketin ticari defterlerinin incelenerek, davacı yanın icra takip tarihi İtibariyle davalıdan alacağı varsa miktarın saptanmasının belirtildiği,davacı şirketin bu talebe uymadığı) hususun tespit ve rapor edildiği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 44,40-TL karar ve ilam harcının başlangıçta alınan 281,96 TL den mahsubu ile 237,56 TL nin davacıya istek halinde iadesine,
3-Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
4-Davacı ve davalılarca yatırılan gider/delil avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı/davalılar/vekillerine iadesine,
5-Yapılan tüm yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
Dair, Taraf vekillerinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle karar verildi.21/06/2019

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.