Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/197 E. 2019/470 K. 22.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/197 Esas
KARAR NO: 2019/470

DAVA : Tazminat (Sigorta rücu)
DAVA TARİHİ: 28/02/2017
KARAR TARİHİ: 22/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile, vekil eden şirket tarafından Kobi Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalı, …’a ait iş yerinin davalının üretimi olan… marka su sebilinin kompresörünün patlaması nedeni ile yanmış olduğunu, yangının su sebilinin içerisinde meydana gelen kısa devre sonucu çıktığını, yangın nedeniyle müvekkili şirketin 14.12.2016 tarihinde sigortalısına 220.000,00TL tazminat ödediğini ve sigortalısının haklarına halef olduğunu, dava konusu olay nedeniyle Mersin …Asliye Ticaret Mahkemesinin … değişik iş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını, 03.11.2016 ana rapor ve 23.12.2016 tarihli ek raporda yangının… marka … model … seri numaralı su sebilinden kaynaklandığının tespit edilmiş olduğunu, davalıya işbu dava öncesi rücuen başvurulmuş ise de olumlu bir yanıt alınamadığını beyanla 220.000,00 TL’nin ödeme tarihi 14.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize sunduğu yanıt dilekçesi ile, davanın üründen kaynaklı tazminata ilişkin olduğunu, bu durumda müvekkili şirket sigortacısı … A.Ş.’ye ihbarının gerektiğini, davacının hukuki kaynaktan yoksun davası ile taleplerinin her bakımdan haksız olduğunu, dava dilekçesinde Mersin …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası ile yapılan tespit raporunun taraflarına tebliği edilmediğini ve itiraz imkânı verilmediğini, bu durumda davacı tarafından açılmış bu davaya delil niteliğini haiz olmadığını, ancak bahsi geçen raporda “…sebilin fişinin iletken kesitinin 3×2,5 milimetrekare olan uzatmalı grup prize takılı takılı olduğu, uzatma fişinin bulunmadığı, sonradan yapılmış uzatma kablosunda yanma olmadığı ancak uzatma kablosunun ucunda takılı olan grup prizin eriyerek topak haline gelmiş olduğu… ” tespitin su sebilinin kullanma klavuzunda belirtilen kullanma talimatlarına uygun kullanılmadığı sonucunu doğurduğunu, ürünün kullanma klavuzunun 4.sayfasında “..ürünü uzatma kablosu ile kullanmayın..” 5. sayfasında ise, “..cihazı elektrik fişine ulaşabilecek şekilde konumlandırın..” şeklinde açıkça belirtildiğini, davacının sigortalısının ürünü hatalı kullanımından kaynaklı meydana gelebilecek ürün yangınlarından müvekkili şirketin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, “…İşyerinin elektrik tesisat projesinin olmadığı, mesken olarak elektrik tesisat projesi olduğu mevcut tesisatta elektrik tesisat yönetmeliğine uymayan bağlantılar olduğu prizden aydınlatma sortisi çekildiği gibi ..” davacının sigortalısının kullanmakta olduğu tesisatını elektrik tesisat yönetmeliği’ne aykırı olduğunun açık olduğunu, hal böyle iken, hiçbir arıza ve ayıbın tespit edilememiş olan su sebilinin meydana gelen yangından sorumlu tutulamayacağını, … A.Ş. teknisyenleri tarafından hazırlanan rapor ve incelemede, teknik olarak kompresör patlamasının beklenen bir durum olmadığını, şayet kompresörün patlamasına sebep olabilecek yüksek bir basınç olsa dahi kompresörden önce birleşim bölgesi olan ve basınç karşısında daha dirayetsiz olan servis dolum borusunun açılmasının gerektiğini, ayrıca üründe soğutucu gaz olarak kullanılan R134 A gazanın yanıcı özellikte olmadığını, su sebili kablosunun 3×0,75 milimetrekare iletken anma kesit alanına sahip olup, söz konusu kesitin akım taşıma kapasitesinin 3-4 amper aralığında akım çekebilecek durumda olduğundan iletken anma kesit alanının düşük-hatalı görülmesinin kabul edilemez olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
İhbar olunan Davalı … A.Ş Mahkememize sunduğu dilekçesi ile, davayı kabul etmediklerini ve davanın reddini talep ettiklerini, yapılan araştırma neticesinde davalı… A.Ş. … müvekkil şirket nezdinde hasar tarihi 12.10.2016 kapsayan Oto Dışı- Endüstriyel Ürün Sorumluluk Sigortası ile 01.01.2016-2017 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, Poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluklarının poliçe limitiyle sınırlı olup, keza masraf ve vekâlet ücreti sorumluluklarının da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, poliçe limitinin maktuen ödenecek rakam olmadığını, Sigortalılarının kusuru ve davacının zararı konularında bilirkişi tetkiki yapılmasının gerektiğini, poliçe kapsamındaki genel şartlar, özel şartlar ve muafiyetin değerlendirilmesini talep ettiklerini, bilirkişi raporlarının taraflarına tebliğini talep ettiklerini, kazanın hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde iddia edildiği gibi meydana geldiğinin ispatının gerektiğini, maddi vakanın ispatı halinde müvekkili şirketin davacının gerçek zararını tazminle sorumlu olduğunu, varsa ilgili ceza dosyası, poliçe, … nolu hasar dosyası, SGK kayıtları bilirkişi raporu ve davacı tarafın sunacağı delillere karşı delil sunma hakları saklı kalmak koşuluyla sair deliller, İhbar usulsüz olduğundan evveliyetle dava ve cevap dilekçeleriyle dosyaya ibraz edilmiş delillerin taraflarına tebliğine karar verilmesini, dava neticesinde taraf sıfatı ile aleyhlerine hüküm ittihaz edilmemesini talep etmiştir.
Dilekçe teatisini tamamlanmasından sonra Mahkememizce ön inceleme yapılarak uyuşmazlık tespit edilmiş, deliller toplanmış ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememiz yargı çevresinde alınan 29/03/2018 teslim tarihli bilirkişi raporunda … Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen yangın raporunda yangının çıkış nedeninin elektrik kontağı sonucu yangının çıktığının tahmin edildiği, müdahale sonrası yapılan hasar tespitinde sayısı belli olmayan halı, havlu takımı, uyku seti, battaniye, perde halıfleks, bornoz takımı, miktarı tespit edilemeyen pamuk elyaf raflar, top halı, 2 adet dikiş makinesi, cam mekan darahaları, elektrik tesisatı, su tesisatı, 1 adet su sebili, sıva boya…kısmen hasarlı olup hasarın bilirkişilerce yapılmasının uygun olacağının belirtildiği,
Sigorta eksperi … tarafından düzenlenen ekspertiz raporunda …kablo ucuna bağlı ikili grip prizden beslenen… marka su sebilinin kısa devri sonucu tamamen yanmış, kompresörünün patlamış olduğu, yangın çıkış kaynağı olduğunun belirlenmiş olduğu, muhasebe kayıtları üzerinde yapılan incelemelerde hasar tarihi itibari ile 320.000,00 TL emtia stok değeri olup belgesiz satışlar nedeni ile stokların yüksek olduğu, sezon nedeni ile olduğu bildirilen yüksek tutarlı girişler bulunduğunun tespit edildiği, iş yeri binası ve demirbaşlarında da yaklaşık 30.000,00 TL hasar olduğunun belirtildiğini,
Mersin …Asliye Ticaret Mahkemesinin… değişik iş sayılı dosyası üzerinden aldırılan raporda her ne kadar iş yeri içerisinde elektrik yönetmeliğine uymayan bağlantılar olsa da yangının mevcut elektrik tesisatından kaynaklanmadığı, su sebilinin tamamen erimiş ve kompresörünün patlamış olmasından dolayı su sebili içerisinde meydana gelen kısa devre sonucu yangının başladığı görüş ve kanaatine varıldığının belirtildiğini, aynı bilirkişilerin ek raporda olay mahallindeki su sebilinin marka model etiketi ve iç kısımlarının tamamen yanmış olduğu, sadece dış kısımlarının kaldığı, dosyaya ibraz edilen servis fişinde belirtilen ürün ile olay mahallinde bulunan su sebilinin kasa tiplerinin bire bir aynı olduğunun belirtildiğini,
İddia ve savunmalar, dosya içeriğine yangın ile ilgili sunulan deliller ve yangın yeri inceleme raporları birlikte değerlendirildiğinde su sebilinin bulunduğu bölümde elektrik tesisatının bulunmadığı, yangın çıkışına neden olduğu raporlanan su sebilinin ara kablosu ile beslendiği bu ucuna grup priz takılı uzatma kablosunun ve grup prizin sağlam olduğu su sebilinin kendi elektrik kablosunun dış muhafaza kılıfının tamamen yanmış olduğunu raporlanmasından su sebilinin elektrik besleme kablosu ucundaki grip prize takılı fiş yerindeki gevşeklik sonucu oluşan arktan yangının başlamadığı ve kaynaklanmadığı, su sebilinin kendi elektrik besleme kablosu kesitinin de yönetmeliklere uygun olduğu, su sebili tam kapasite ile çalışmasında azami 3-3,5 amper aralığında akım çekebileceğinden sigorta kesme akımının buna dikkat edilerek belirlenmesi gerektiği, uzatma kablosunun bağlı olduğu, sortiyi besleyen sigortanın kesme akımının ne olduğu, su sebilinin iç elektrik bağlantı tesisatında oluşmuş olabileceği raporlanan kısa devre sonucu bu sigortanın atıp elektriği kesip kesmediği yönünde sunulan raporların hiçbirinde herhangi bir bilgi bulunmadığı, her ne kadar söz konusu cihazın kullanma kılavuzunda bu cihazı uzatma kablosu ile kullanmayın şeklinde uyarı bulunsa da huzurdaki davada yangının sebebinin bu uzatma kablosunun olmadığı, davalı teknik servis elemanları tarafından hazırlanan olay yeri inceleme raporunda görüleceği üzere vakıa fotoğraflarına bakılarak yangının başlangıcı hata kaynağına ilişkin net bir sonuca ulaşmak mümkün olmamakla birlikte değişik iş dosyası üzerinden alınan bilirkişi raporunda itfaiye amirinin bulunduğu dikkate alınarak yangın başlangıç noktasında su sebilinin bulunduğu bölgede elektrik tesisatı olmadığı yönünde tespitler yapıldığından yangın yeri araştırma literatüründe yangının ilk başladığı noktada henüz oksijen miktarının yaklaşık %21 oranında bulunduğu dikkate alındığında bilirkişilerin raporda da bahsettiği üzeri yangın merkezinde duvar yüzeylerinde ve tavanlarında sıva beyazlaşma ve duvarda aşırı ısınmadan kaynaklı sıva patlamalarının gerçekleşebileceği, en ağır yanmanın yangın merkezi olduğunun kabul gördüğü dikkate alındığında, yangının su sebilinden kaynaklı bir yangın olduğunun değerlendirildiği yönünden görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin bu rapora karşı yazılı beyan ve itirazları doğrultusunda alınan 10.09.2018 teslim tarihli ek raporda da ; hiçbir şüpheye mahal vermeyecek şekilde yangının su sebilinden kaynaklı olduğu belirtilmiştir.
Sigortalı iş yerinde meydana gelen hasarın tespiti için istinabe yolu ile yaptırılan bilirkişi incelemesinde dava dışı sigortalının ticari defter ve belgeleri incelenmek istemiş ise de; 2011-2015 yıllarına ait ticari defterlerin zayii olduğu, 2016 yılı defterlerinin incelemeye sunulmadığı, sigortalıya ödenen eşya bedelinin sigortalının envanterinde bulunup bulunmadığının, envanterde ise zarar gören eşya bedelinin ne kadar tuttuğunun tespitinin yapılamadığı yönünde rapor tanzim edilmiştir.
Mahkememizin 30.01.2019 tarihli oturum ara kararı ile davacı yana zararın hesaplanmasına dayanak tüm delillerini sunmak üzere sonuçları ihtar edilerek kesin süre verilmiş ve sigortalı işyerinde meydana gelen gerçek zararın tespiti için yeniden bilirkişi incelemesi ara kararı oluşturulmuştur. Bu ara karara istinaden dosyaya sunulan 08.03.2019 tarihli bilirkişi raporunda; muavin defter kayıtlarında satın alınan malların faturaların ayrıntılı olarak kaydedilmiş olmakla birlikte satışların toplu olarak kaydedildiği, dosyada satış faturaları bulunmadığından alınan ürün miktarı ile satılan mal miktarı ile karşılaştırılmak sureti ile yangın tarihinden stokta bulunan ticari mal değerinin belirlenemediği, dava dosyasında yangın tarihinde stokta bulunan ticari mal değeri dışında zararı tespit edecek başka bir belge ve bilgiye ulaşılamadığı, ekspertiz raporunda ticari mal hasarının “fiili sayım imkanı bulunmayan hasar değerlendirmesi, muhasebe kayıtlarına ve fiili incelemelere dayalı olarak” hesaplandığının belirtildiği, oysa hasar tespiti sırasında davacı adına ekspertiz yapan ve rapor düzenleyen kişinin sigortalının tüm defter ve belgeleri ile alış ve satış faturaları üzerinden yangın tarihinde hangi ticari maldan ne miktarda stokta bulunması gerektiğini tespit etmesi ve yangında hasar gören mal türü ve miktarın kaplayacağı hacim itibariyle m² büyüklükteki bir iş yerinde belli bir anda depolanıp depolanmayacağının belirlenmesi gerektiği, değişik iş dosyasında yapılan tespitte iş yerinin 120 m² alana sahip olduğunun belirlendiği, dava dosyasında sigortalının sadece alış faturaları bulunmakta olup, bu faturalarda miktar biriminin m² olduğu, eksperin yangında yok olan malları için m² cinsinde tespit yapılması konusunda bilgisi veya donanımı veya zamanı yoktu ise davacı şirketin bu tür tespit yapılabilecek teknik bir uzmandan yardım alması gerektiği, mal alımına ilişkin ödemelerin açık hesaplar şeklinde yapıldığı ve mal alımlarının ay sonunda faturalandırıldığı şeklinde bir değerlendirmeye yer verildikten sonra sadece defter kayıtlarında yazılı ticari mal stokundan değil özellikle alış ve satış faturalarındaki miktarlardan hareket ederek yangın tarihinden mevcut olması gereken mal miktarını hesaplamak ve bu hesaplanan miktarın 120m² alanda depolanıp depolanmayacağının da test edilmesinin hasar tespiti açısından gerekli ve ihtiyatlı bir yaklaşım olduğu bina ve demirbaş hasarı için 30.000,00 TL hesaplamanın doğru olmadığını gösteren bir kanıt bulunmadığı ancak mal hasarı için hesaplanan miktarı sadece sigortalının defter kayıtlarına dayalı olarak bulunması, sigortalının tüm defter ve belgeleri ile alış ve satış faturalarında yazan miktarlar m² üzerinden yangın tarihinde stokta olması gereken ticari mal miktarlarının hesaplanıp hangi ticari maldan ne kadar miktarın yangında hasar gördüğünün tespit edilmemesi ve ayrıca bu miktarın alan itibariyle işyerinde depolanıp depolanamayacağının belirlenmemesi nedeniyle mal hasarı konusunda ekspertiz raporuna, muhasebe ilkeleri ve envanter hesaplama usulleri çerçevesinde itibar edilemeyeceği, hasarın gerçek tutarını tespit etmeye elverişli yeterli bilgi ve belge bulunmadığından gerçek tutarın belirlenemediği yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Taraf vekilleri bu rapora karşı yazılı beyanlarını dosyaya sunmuşlardır.
Tekmil dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirilmekle, dava yangın sigorta poliçesi kapsamında ödenen hasar bedelinin zarara sebep olduğu ileri sürülen davalıdan rücuan tahsili istemini konu almaktadır.
Davacı, sigortalı işyerinde meydana gelen yangının davalıya ait su sebilinden kaynaklandığının iddia etmiş; davalı ise yangının su sebilinden kaynaklanmadığını savunmuştur.
Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu yangının su sebilinden kaynaklandığı tespit edilmiştir. Her ne kadar davalı su sebilinin kullanma talimatına aykırı olarak kullanıldığını savunmuş ise de; konusunda uzman bilirkişiler kullanma kılavuzuna aykırı kullanımın yangının çıkışında etkisi olmadığını tespit ettiklerinden bu savunmaya itibar edilmemiştir.
Sigortacı sigortalısına gerçek zarar miktarını ödeyeceğinden ödeme sonrası zarara sebep olduğunu ileri sürdüğü kişiye de ancak gerçek zarar kapsamında rücu edebilecektir. Bu nedenle sigortalı iş yerinde meydana gelen gerçek zararın tespiti için istinabe yoluyla bilirkişi incelemesi yaptırılmak istenmiş ise de; sigortalının defterlerini sunmaması sebebiyle bu inceleme yapılamamıştır. Gerçek zararı ispatla yükümlü olan davacıya buna ilişkin delillerini sunması için sonuçları hatırlatılarak kesin süre verilmiş ve bu hususta yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bu raporda dava dışı sigortalının satışları toplu olarak kaydettiği ve satış faturaları bulunmadığından alınan ürüne satılan ürün miktarı karşılaştırılamamış, bu nedenle yangın sırasında sigortalı iş yerinde bulunan emtia ve hasar tespit edilememiştir.
Davacı bir sigorta şirketi olup, Mahkememizce aldırılan son bilirkişi raporunda; yerinde olarak belirtildiği şekilde hasar tespiti yapılması mümkün iken, bu tespiti yaptırmadan ödeme yapmıştır. Bu noktada davacının basiretli bir tacir gibi davranmadığı kanaatine varılmıştır. Davacı hasarı bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde tespit ettirip, ödeme yapması gerekirken buna riayet etmeksizin ödeme yapmıştır. Davacının ekspertiz raporundaki hasar tespiti kayıtlarla doğrulanamadığından salt bu rapora itibar edilemeyeceği kanaatine varılmıştır. Bu noktada hasar miktarı net olarak tespit edilemediğinden, bir başka deyişle yangın sırasında sigortalı iş yerinde bulunan ve zayi olan ürün tespit edilemediğinden sigortacının eksik inceleme ile sigortalısına yaptığı ödemeyi davalıdan talep etmesi yerinde görülmemiştir; davacı ispat yükünü yerine getirememiştir. Bununla birlikte demirbaşlara ilişkin hasar tespitinin aksi yönde bir davalı ispatı da bulunmamaktadır.
Sonuç olarak, davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM:
1-Davanın kısmen kabulü ile 30.000 TL’nın ödeme tarihi olan 14.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvuru harcı ile 3.757,05 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından karşılanan 3.455,50 TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre hesaplanan 471,20 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine; bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 3.600,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından karşılanan 1.050,00 TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre hesaplanan 906,80 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine;
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 17.350,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.

Katip

Hakim