Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/191 E. 2018/782 K. 19.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/191 Esas
KARAR NO : 2018/782 Karar

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/02/2017
KARAR TARİHİ : 19/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 27.02.2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; “… Anonim Şirketi, B… Kurumu tarafından yetkilendirilmiş hizmet sağlayıcılar arasında yer almasına rağmen, http://www….com.tr/… adresinde anılan firmanın müşterilerine sözleşme, taahhütname, başvuru formu ve fatura bilgisi” ulaştırdığının belirtildiğini, bu şekilde belirtilen firmanın şirket tekelinde bulunan açık kapalı mektuplar ile üzerinde haberleşme mahiyetinde yazı bulunan kartların taşınması konusunda yürütmekte olduğu tanıtım faaliyetleri ile posta sektöründe rekabet kurallarını ve posta tekelini ihlal ettiğini, davalının belirtilen internet sitesinde posta tekeli kapsamı içinde olan ve sadece davalı şirketin taşımasını yapabileceği gönderileri taşıyabileceği yönünde, yanlış, yanıltıcı, haksız rekabet kurallarını ihlal eden yasak içerikler yayınladığını, açıklanan nedenlerle davalı şirketin tekelinde olan işlerin yapılabileceği şeklinde “http://www….html” adresinde davalı tarafından yayınlanan içeriğin davacının ticari haklarına aykırı olması, yanıltıcı bilgi verilmesi nedeniyle ortaya çıkan haksız rekabete son verilmesine, davalının posta tekeline aykırı faaliyetlerinin men’ine, posta tekeli kapsamındaki taşımaları yapabileceği yönünde yayın yapmasının men’ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, 03.04.2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının 6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanunu m.6 hükmüne göre tekel hakkının bulunduğunu, ancak bu kanunun geçici m.8 hükmüne göre Bakanlar Kurulu tarafından … A.Ş.’nin tekel hakkına ilişkin Ağırlık ve Ücret belirlenmesinin gerektiğini, belirleninceye kadar mülga 5584 s. Posta Kanunu’nun ve buna bağlı Posta Tüzüğü’nün uygulanmaya devam edeceğini, bu zamana kadar Bakanlar Kurulu tarafından bir karar yayınlanmadığı için Mülga Posta Kanunu ve Posta Tüzüğü’nün halen uygulandığını, posta tekelinin sadece mektup ve kartları kapsadığını, bunların postaya verilmeden önce kağıt olarak basılmış olması ve kağıdın taşınmasının gerektiğini, dava konusu yapılan ve davacının hizmet vermiş olduğu “… Sistemi”ne bakıldığında ise, kağıda basılmış mektup ve kartların taşınması işleminin olmadığının görüleceğini, smartpol sisteminde posta tekeli kapsamından farklı olarak gönderici adresinde değil, alıcı adresinde göndericiye ilişkin içeriğin basılarak alıcıya teslim edildiğini, başka bir ifadeyle burada taşınanın mektup veya kart değil, bilgi (data) olduğunu, … sisteminde taşıma işinin dahi söz konusu olmadığını, davalıya teslim edilen şeyin bilgi (data) olduğunu, sistemin işleyişine bakıldığında Posta Kanunu’nda tanımlanan ve posta tekeli kapsamında bulunan mektup ve kartlarda olduğu gibi, gönderici tarafından taşıyıcıya teslim edilen bir kağıdın olmadığını, Telekurye’nin müşterinin adresine kadar bu bilgiyi taşıdığını, alıcı adresinde ise onu kağıda basarak imzalattığını, ortaya çıkan bu durumun e-posta, kısa mesaj , internet ve faks yoluyla ortaya haber ve bilgi taşımaktan bir farkının bulunmadığını, dava konusu yapılan ve davalının iş ortaklarına hizmet vermiş olduğu … sisteminde kağıda basılmış mektup ve kartların taşınması işleminin olmadığı, aksine taşınan şeyin bilgi (data) olduğu için, davacının tekel hakkının söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak temerrüt takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 13.02.2018 tarihli 7 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davacı ve davalının ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği; Posta sektöründe serbest piyasa koşullarının kazandığı önem de göz önünde bulundurulduğunda. Davalı tarafından gerçekleştirilen fiilin teknik olarak kanunun aradığı posta tekelinden kaynaklanan yükümlülüğe aykırılık ve haksız rekabet teşkil etmediği” sonuç ve kanaati ile raporlarını sunmuşlardır.
Bu bilirkişi raporuna yapılan itirazlar üzerine, itirazların değerlendirilmesi için dosya bilirkişiye ek rapor düzenlemek üzere verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 13.06.2018 tarihli 4 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; “Davalının internet sitesinde yer alan ifadelerin davacı şirket aleyhine haksız rekabete yol açacak yanıltıcı bir bilgi niteliğinde olmadığı, davacının bilirkişi raporuna itirazının yerinde olmadığı ve önceki rapordaki görüşlerimizin aynen devam ettiği sonucuna varılmışdır.” Kanaati ile ek raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor, ek rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Mahkememizdeki bu dava davacı Şirketin tekelinde olan işlerin yapılabileceği şeklinde http://www…tr/…html adresinde davalı tarafından yayınlanan içeriğin Davacı Şirket aleyhine haksız rekabet oluşturduğu iddiası ile açılmış tazminat davası olduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafından açılan işbu davada, haksız rekabet teşkil eden fiillere son verilmesi, davalının posta tekeline aykırı faaliyetlerinin meni, posta tekeli kapsamındaki taşımaları yapabileceği yönünde yayın yapmasının men’i talep ve dava edilmiştir. Somut uyuşmazlığın hukuken değerlendirilmesinde çıkış noktası davalının fiillerinin, haksız rekabet teşkil edip etmediğinin doğru bir biçimde belirlenmesi ve nitelendirilmesidir.
Davacının, davalı faaliyetlerinin haksız rekabet teşkil ettiği yönündeki iddiası esas olarak; davalının Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından yetkilendirilmiş hizmet sağlayıcıları arasında yer almasına rağmen www…..tr html” adresinde müşterilerine sözleşme, taahhütname, başvuru formu ve fatura bilgisi” ulaştırdığının belirtildiği, bu şekilde davalının davacı tekelinde bulunan açık kapalı mektuplar ile üzerinde haberleşme mahiyetinde yazı bulunan kartların taşınması konusunda yürütmekte olduğu tanıtım faaliyetleri ile posta sektöründe rekabet kurallarım ve posta tekelini ihlal ettiği noktasında toplanmaktadır.
Davalı ise, davacının posta tekel hakkı ile dava konusu yapılan davalı şirketin verdiği … sistemi arasında hiçbir ilginin olmadığını; davacının posta tekelinin sadece mektup ve kartları kapsadığım;… sisteminde ise, davacının sahip olduğu posta tekeli kapsamından farklı olarak gönderici adresinde değil, alıcı adresinde, gönderiye ilişkin içeriğin basılarak alıcıya teslim edildiğini; burada taşınanın mektup veya kart değil bilgi (data) olduğunu ve davacının bu hususta tekel hakkının bulunmadığını ileri sürmektedir.
23.05.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanunu’nun (“ 6475 s. PHK”) m.6 “Posta Tekeli” başlığım taşımaktadır. Anılan hüküm şu şekildedir. Aşağıdaki hizmetler evrensel posta hizmet yükümlüsünün tekelindedir: Temel ücret göz önünde bulundurularak Kurumun önerisi ve Bakanlığın teklifi ile Bakanlar Kurulu tarafından ağırlığı veya ücreti belirlenen yurt içi ve yurt dışı haberleşme gönderilerinin kabulü, toplanması, işlenmesi, şevki, dağıtımı ve teslimi. 04/01/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun elektronik tebliğe ilişkin hükümleri saklı kalmak kaydıyla, 7201 sayılı Kanun ve diğer kanunlar kapsamındaki elektronik ortam dâhil her türlü tebligatın kabulü, toplanması, işlenmesi, şevki, dağıtımı ve teslimi. Barışta Türk Silahlı Kuvvetlerinin posta hizmetleri. Postada alınacak ücretleri gösteren posta pulları, kişisel pul, anma pullan, posta kartları ve ilk gün zarfların bastırtıp satışa çıkarılmasıdır.
Dava tarihi itibari ile, Bakanlar Kurulu tarafından bu konuda bir belirlemenin yapılmadığı belirtilmiştir. Şu halde mülga 5584 sayılı Posta Kanununda tekel hususunu düzenleyen m.2 hükmü uyarınca; … İdaresinin tekeli altında olan maddeler şunlardır: Açık ve kapalı mektuplar; Üzerlerinde haberleşme mahiyetinde yazı bulunan kartlar;
Ancak tekel dışında olanlar ise Postaca kabul edilemeyecek olan veya kabulü şarta bağlı bulunan maddeler, Göndericinin kendi ihtiyaç ve işiyle ilgili olarak beraberinde taşıdığı veya bir adamıyla gönderdiği maddeler; Kara, deniz ve hava taşıma idarelerinin kendi işleri hakkında ve teşkilleri arasında kendi araçlarıyla taşıtacakları maddeler; Aynı ilçenin ve sınırlan bir olan ilçelerin posta bulunmayan ve işlemiyen yerleri arasında gönderilecek maddelerdir.
Anılan hüküm çerçevesinde, posta tekelinin sadece mektup ve kartları kapsadığı görülecektir. Dava konusu yapılan ve davalının hizmet vermiş olduğu “Smartpol Sistemi” ne bakıldığında ise kağıda basılmış mektup ve kartların taşınması işleminin olmadığı, smartpol sisteminde posta tekeli kapsamından farklı olarak gönderici adresinde değil, alıcı adresinde gönderiye ilişkin içeriğin basılarak, alıcıya teslim edildiği; burada taşınanın mektup veya kart değil, bilgi (data) olduğu belirtilmiştir. Şu halde, posta sektöründe serbest piyasa koşullarının kazandığı önem de göz önünde bulundurulduğunda; davalı tarafından gerçekleştirilen fiilin teknik olarak kanunun aradığı posta tekelinden kaynaklanan yükümlülüğe aykırılık ve haksız rekabet teşkil etmediği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Posta sektöründe serbest piyasa koşullarının kazandığı önem de göz önünde bulundurulduğunda; davalı tarafından gerçekleştirilen fiilin teknik olarak kanunun aradığı posta tekelinden kaynaklanan yükümlülüğe aykırılık ve haksız rekabet teşkil etmediği anlaşılmakla kanıtlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Kanıtlanamayan davanın Reddine,
2- 35,90-TL karar harcının peşin alınan 31,40-TL den düşümü ile kalan 4,50-TL nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3- Davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, dava değeri dikkate alınarak 1,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/09/2018

Katip

Hakim