Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/157 E. 2022/249 K. 01.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/157 Esas
KARAR NO:2022/249

DAVA:Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:17/02/2017
KARAR TARİHİ:01/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında “… Mahallesi … … No. 26-28 … …” adresinde ve ” … İli, … İtçesi, … … Mahallesi, 133 Ada, 6 parsel sayıda kayıtlı” gayrimenkul üzerinde bulunan akaryakıt istasyonunun işleticiliği hususunda 17.05.2013 tarihli ve 15.07.2017 tarihine kadar geçerli olmak üzere Bayilik Sözleşmesi ve yine aynı tarihli Protokol akdedildiğini, Davalı taraf Bayilik Sözleşmesi ve Protokol’e ilave olarak düzenlemiş olduğu Ürün Alım Taahhütnamnesi ile; yıllık asgari 8196 ton beyaz ürünü (kurşunsuz benzintnormal benzintmotorin) …’den almayı, eksik kalan ton üzerinden 14-USD tutarınca kar mahrumiyetini ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, Protokol’ün 12. Maddesi ile; davalının Bayilik Anlaşması, taahhütlerinin, mevzuatın herhangi bir hükmünün kısmen ya da tamamen ihlal edilmesi, …’den satın aldığı ürün bedellerini ve hizmet bedellerini vadesinde ödememesi halinde …’in anlaşmayı haklı nedenle fesih hakkını haiz olduğunu; anlaşmanın … tarafından feshedilmesi, anlaşma ve eklerinin bayi tarafından süresinden önce feshedilmesi veya fesih sonucunu doğuracak şekilde hareket edilmesi halinde 250.000,00 USD tutarındaki cezai şartın müvekkiline ödeneceğinin düzenlendiği, müvekkilinin gönderdiği ihbarname ile davalı tarafın fisanslarının EPDK tarafından sona erdirilmiş olması sebebiyle sözleşmenin ifasının imkansız hale gelmesini gerekçe göstererek sözleşmeyi tek taraflı ve haklı bir biçimde feshettiğini, davalının, müvekkilinden toplam 25.913 ton ürün almayı taahhüt etmiş olmasına rağmen sözleşme süresince hiç ürün almadığını,davalının taahhüdünü yerine getirmeyerek alması lazım gelen 25.913 ton Ürünü almadığını, Söz konusu taahhüt çerçevesinde kâr kaybı mevcut olup, davalı taraf eksik ton başına 14-USD ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, mevcut kâr kaybının 362.782,00-USD olduğunu, açıklanan nedenlerle işbu davada fazlaya dair tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, Protokol’ün 12. maddesi uyarınca tahakkuk eden 250.000,00 USD cezai şart alacağının şimdilik 1.000,00 USD’sinin temerrüt tarihinden itibaren yabancı paraya işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte, Ürün Alım Taahhütnamesi uyarınca eksik kalan ürün miktarı için hesaplanan 362.782,00-USD kar mahrumiyeti alacağının şimdilik 1.000,00 USD’sinin temerrüt tarihinden itibaren yabancı paraya işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte, davalıdan tahsili talebiyle işbu davayı açtıklarını, açıklanan nedenlerle Müvekkilinin fazlaya ilişkin ve diğer hak ve alacaklarına ilişkin her türlü talep hakkı saklı kalmak kaydıyla; Protokol’ün 12. maddesi uyarınca tahakkuk eden 250.000,00 USD cezai şart alacağının şimdilik 1.000,00 USD”’sinin temerrüt tarihinden itibaren yabancı paraya işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, ürün Alım Taahhütnamesi uyarırıca eksik kalan ürün miktarı için hesaplanan 362.782,00 USO kar mahrumiyeti alacağının şimdilik 1.000,00 USD’sinin temerrüt tarihinden itibaren yabancı paraya işleyecek en yüksek mevduat faizi ile tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmişse de davalı süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
Dava; 17/05/2013 tarihli Bayilik sözleşmesi kapsamında, davacının sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği iddiası ile Protokolün 12.md uyarınca tahakkuk eden 250.000,00-USD cezai şart alacağının şimdilik 1.000,00-USD’sinin ve ürün alım taahhütnamesi uyarınca eksik kalan ürün alım miktarı için hesaplanan 362.782,00-USD kar mahrumiyeti alacağının şimdilik 1.000,00-USD’sinin temerrüt tarihinden itibaren yabancı paraya işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte tahsili talebine ilişkindir.
Bilirkişi heyetinin 20/07/2018 tarihli raporunda özetle; dosyaya mübrez belge, bilgi, davacı yana ait 2013-2014-2015-2016 yılları ile sınırlı olarak yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; Davacı ticari defterlerinin 6102 sayılı TIK. ilgili hükümleri yönünden, şekli zaviyeden, usulüne Uygun tutulmuş olduğu kanaatine varıldığı, Davalı yanının incelemeye gelmediği, ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği, Davalının taahhüdü uyarınca anılan dönemde 12.083 ton ürün alması gerektiği, somut olarak bakıldıkta da, muhasebesel değerlendirme ile, davacı yanın iİncelenen ticari defterlerinde ve aşağıdaki tabloda görüleceği üzere davalının bahse konu dönemde 8196 ton ürün alımında bulunması gerektiği, bu kapsamda davalının eksik aldığı 8196 fon Ürün için meseleye solt aritmetik esaslarla bakılacak olursa- 438.536.-USD (1.606.664,34 TL) kar kaybı borcunun olduğunun dermeyan edilebileceği, talebin USD cinsinden ileri sürüldüğü (TBK md. 99), Mahkemece sözleşmenin davalı yan tarafından haksız alarak fesih edildiği yönünde karar verilmesi durumunda davacı yanın, meseleye salt aritmetik zeminde bakıldığında, davalı yandan Çerçeve Protokol’ün 12. maddesi gereği 250.000,00-USD (915.925.- TL cezai şart) alacaklı olduğu, talebin USD cinsinden dermeyan edildiği, Mahkemece Davacı yan yararına hüküm kurulması benimsenecek olursa, dava tarihi olan 17.02.2017 tarihinden itibaren; USD (Amerikan Doları) alacaklarına 3095 sayılı kanuna göre T.C. Merkez Bankası’nın 1 yıl vadeli USD (Amerikan Doları) mevduata verdiği en yüksek faiz oranı (md 4/A) üzerinden faiz talep edebileceği, bunun düz aritmetik hesaplama ile ulaşılan bir husus olduğu, ancak, davalının sözleşme ilişkisinin başından itibaren sözleşmesel edimini yerine getirememe durumuna düşmesine karşın davacının bu duruma uygun işlem yapmak ve dürüstlük kuralına uygun davranışta bulunmak mevkiinde olmakla, bu noktada yüce Yargıtay HGK’nın 2010/19-38 E. K. 2010/ 69 K. ve 10.2.2010 tarihli 199/ 11-3372 E ve 485 K. 12.6.1996 tarihli kararları, Yargıtay 19.HD’nin 2014/12620 E. ve 17514 K. sayılı 4.12.2014 tarihli, 2013/14074 E. ve 19635 K. sayılı 10.12.2013 tarihli 2015/9429 E. ve 2016/2276 K. Sayılı içtihatlarındaki ilkeler ve TBK 114/1l hükmünün yollaması ile ulaşılan md. 51/1 ve 52 ahkamı gözetilerek, aritmetik olarak hesaplanan cezai şart tutarının %75’inin ve kar mahrumiyeti olarak belirlenen meblağın %75’inin tenzilinin gerekeceği tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi heyetinin 15/11/2018 tarihli ek raporunda özetle; Davacı Vekilinin Kök Rapor’a Vaki İtirazı Üzerine Yapılan Değerlendirme kapsamında, Ek Rapor sürecinde Meselenin hesap yanının heyette yer alan mali bilirkişi tarafından Kök Rapor’da ortaya konduğu, Mahkemenin davacı savlarını yönünde karar vermeyi uygun bulduğu takdirde, o cihette hüküm tesisinde muhtar olduğu, TTK md. 22 hükmü, Bilirkişiliğimizin de naçiz sektörel ve mali bilgisi dairesinde olduğu, nihayetinde cezai şartın tenkisi imkanının olup olmadığı hususunun Mahkemenin takdirinde olduğu, öğreti ve Yargıtay’ın uygulamasının mahkemece benimsenmesi halinde kök raporda içtihatlarla anıldığı üzere tacirler arası ilişkide de tenkise imkan bulunduğu, takdirin tamamen Mahkemeye ait olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi heyetinin 09/11/2021 tarihli ikinci ek raporunda özetle; kök ve ek rapordaki görüşlerin aynen muhafaza edildiği belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Dava dilekçesi ekinde yer alan evraklar incelendiğinde, Sözleşmenin 12.md mevzuat hükmünün ihlali halinde …’in anlaşmayı haklı nedenle fesih hakkını haiz bulunduğunun kabul edildiği düzenlenmiş, … 13.Noterliği 14/02/2017 tarih 4272 yevmiye numaralı ihtarnamede; Keşideci …A.Ş muhatap ….A.Ş olup, muhatabın lisansının EPDK tarafından sona erdirilmiş olması nedeniyle sözleşmenin imkansız hale gelmesi sebebiyle 17/05/2013 tarihli sözleşmenin tek taraflı olarak haklı nedenle feshedildiği, 250.000,00-USD cezai şartın ve satın alma taahhütlerine uyulmaması nedeniyle 362.782,00-USD kar mahrumiyeti borcunun bulunduğu, ihtarnamenin tebliğinden itibaren 1 gün içerisinde ödenmesi hususlarının ihtar edildiği görülmüş, dava dilekçesi ekinde ihtarname tebliğ şerhinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi kök raporunda; sözleşmenin davacı tarafça haklı olarak feshedildiği yönünde karar verilmesi durumunda davacının; davalının eksik aldığı 8196 ton ürün için 438.536,00-USD kar kaybı borcunun bulunduğu ve 250.000,00-USD cezai şart alacaklı olduğu, 3095 sayılı Kanun 4/A md uyarınca TCMB’nin 1 yıl vadeli USD mevduata verdiği en yüksek faiz oranı üzerinden faiz talep edebileceği, Davalının sözleşmenin başından beri sözleşmesel edimini yerine getirmeme durumuna düşmesine karşın davacının bu duruma uygun işlem yapmak ve dürüstlük kuralına uygun davranmak mevkiinde olduğu ve Yargıtay HGK’nın (raporda tarih ve noları belirtilen) içtihatlarındaki ilkeler ve TBK 114/2.md yollamasıyla 51/1 ve 52 uyarınca aritmetik olarak hesaplanan cezai şart tutarının %75’inin ve kar mahrumiyeti olarak hesaplanan meblağın %75’inin tenzilinin gerekeceği belirtilmiş, itirazlar üzerine alınan ek raporda ise kök rapordaki görüşler muhafaza edilerek kök raporda değişiklik yapılmamıştır.
13/02/2019 tarihli celse 1 nolu ara kararla; davacının feshe dayanak yaptığı lisans iptali hususunda EPDK’ya yazı yazılmış, EPDK’dan gelen yazı cevaplarına göre; Davacı ile davalı arasındaki bayilik sözleşmesinin 11/12/2013 tarihinde karşılıklı fesih mutabakatı ile sona erdiği, Bayilik lisansının ise Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 17/1-d maddesinde yer alan “bayilik sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesinden itibaren üç ay içerisinde tadil başvurusu yapılmaması veya yeni bayilik sözleşmesi ibraz edilmemesi halinde” Petrol Piyasası Daire Başkanlığınca sona erdirilir hükmü gereği 19/03/2014 tarihinde sona erdirildiği bildirilmiştir. Böylece, davacı dava dilekçesi ekinde yer alan 14/02/2017 tarihli ihtarname ile bayilik sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini bildirmişse de EPDK’den gelen yazı cevabından ve ekindeki 16/01/2014 tarihli 4181 sayılı yazı ile davacı ve davalı arasında imzalanan 11/12/2013 tarihli fesih mutabakatı ile bayilik anlaşmasının müştereken feshedildiği görülmüştür. Bu durumda sözleşmenin davacı ve davalı arasında imzalanan 11/12/2013 tarihli fesih mutabakatı ile feshedildiği, davacı tarafça 14/02/2017 tarihli ihtarname ile haklı sebeple feshedilmediği anlaşıldığından davacının sözleşme uyarınca cezai şart talep etme hakkının bulunmadığı anlaşıldığından 1.000,00-USD tutarındaki cezai şart alacağı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Ancak; 11/12/2013 tarihli Fesih Mutabakatında davacının sözleşmeden doğan hak ve alacakları saklı tutulduğundan kar kaybı talep etmesinde bir sakınca bulunmasa da alınan raporlarda kar kaybı alacağı davacı tarafça haklı sebeple fesih durumuna göre hesaplandığından; 29/09/2021 tarihli celse 1 nolu ara kararda; Dosyanın bilirkişi heyetine tevdi ile; EPDK’nın yazı cevabında, ekinde yer alan 11/12/2013 tarihli fesih mutabakatı ile taraflar arasındaki sözleşmenin 11/12/2013 tarihinde feshedildiği bildirildiğinden, 11/12/2013 tarihi itibariyle davacının talep edebileceği kar mahrumiyeti alacağı bulunup bulunmadığı, bulunması halinde miktarı hususunda ek rapor tanzim edilmesi istenmiş, Bilirkişi heyeti 09/11/2021 tarihli ikinci ek raporunu sunmuş, bu raporda da kök ve 1.ek raporda belirtildiği gibi 438.536,00-USD (1.606.664,34-TL) kar kaybı olduğu ve hem cezai şart hem de kar mahrumiyeti yönünden belirlenen tutar üzerinden %75 indirim yapılması gerektiği belirtilmiştir.
Dava dilekçesinde; “50.000,00-USD cezai şart alacağının şimdilik 1.000,00-USD’si ve 362.782,00-USD kar mahrumiyeti alacağının şimdilik 1.000,00-USD’si” denilmek suretiyle kısmi dava açılmış, bilirkişi raporunda 438.536,00-USD (1.606.664,34-TL) kar kaybı olduğu ve bu tutar üzerinden %75 oranında indirim yapılması gerektiği belirlenmiş, bu durumda davacının davalıdan talep edebileceği kar mahrumiyeti alacağının (438.536,00-USD (1.606.664,34-TL) kar kaybı %75 oranında indirim üzerine) 109.634-USD=401.666,09-TL olduğu anlaşılmış, ancak dava dilekçesinde kısmi talepte bulunulduğundan ve ıslah da yapılmadığından; taleple bağlı kalınarak 1.000,00-USD tutarındaki kar mahrumiyeti alacağının kabulüne karar vermek gerekmiş, davacı tarafından davalı adına düzenlenen … 13.Noterliği 14/02/2017 tarih 4272 yevmiye numaralı ihtarnamenin tebliğ şerhi bulunmadığından, davalının dava tarihinden evvel temerrüdünün gerçekleşmediği anlaşılmakla dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne,
Davacının talebi ile bağlı kalınarak 1.000,00-USD kar mahrumiyeti alacağının dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/A maddesi uyarınca USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına kamu bankalarınca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
1.000,00-USD tutarındaki cezai şart alacağı talebinin reddine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 249,90-TL harçtan, peşin alınan 124,95-TL harcın mahsubu ile bakiye 124,95-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 291,40-TL tebligat/posta gideri, 3.300,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.591,40-TL’nin kabul-red oranına göre 1.795,70-TL tutarındaki kısmı ile 31,40-TL başvurma harcı, 124,95-TL peşin harç, 4,60-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.956,65-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 3.658,30-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesin olarak verildiğinden yatırılan avanstan artan kısmın yatırana/vekiline iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/04/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır