Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/140 E. 2018/886 K. 16.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/140 Esas
KARAR NO : 2018/886
DAVA : İtirazın iptali
DAVA TARİHİ: 29/12/2014
KARAR TARİHİ: 16/10/2018
İstanbul … Tüketici Mahkemesinin … E.K. Sayılı 19/10/2016 sayılı kararı ile davacı tarafından açılan itirazın iptali davası görevsizlik kararı ile Mahkememize gönderilmekle, mahkememizce yapılan açık yargılama sonunda;
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; vekiledeninin Tasfiye Halindeki … A.Ş.’ den yatırmış olduğu mevduattan dolayı alacaklı olduğunu, şirketin tasfiye halinde olması nedeniyle yaklaşık yirmi yıldır parasını alamadığını, son olarak 13.11.2010 tarihinde davalının borcu üstlendiğini, davalının sözkonusu alacağı 42 taksite böldüğünü, 6 taksiti ödediğini, bakiye taksitleri ödemediğini, davalıdan 10.114,00.-USD alacağı kaldığını, bu alacağın tahsili talebi ile İstanbul … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibine giriştiğini, davalı tarafından haksız olarak takibe, borca itiraz edildiğini beyanla, 10.114,00.-USD alacağın 13.11.2010 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişler, Tüketici Mahkemesinde dava itirazın iptali davası olarak görülmekle, mahkememizde görülen dava sırasında davacı vekiline açıklama yaptırılmış, 23.05.2017 tarihli celsede davanın itirazın iptali davası olduğunu beyan etmişlerdir. Mahkememizce dava dilekçesi kapsamına göre 20.06.2017 tarihli celsede davanın alacak davası olarak açıldığı zapta şerh edilmiş ise de, davacı vekilinin açıklamalarına itibar edilerek, ayrıca başlangıçta Tüketici Mahkemesinde harç alınmadığından mahkememizde açılan işbu davada 10.114,00-USD nin TL karşılığı üzerinden harç tamamlattırılmak suretiyle yargılama yapılmıştır.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde, öncelikle taraflar arasında Tüketici Kanunu kapsamında bir uyuşmazlığın olmaması nedeniyle tüketici mahkemesinin görevli olmadığını, davacı ile vekiledeni arasında tanzim olunan alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesi ile takip alacaklısının Tasfiye Halindeki … A.Ş. nezdindeki kar ve zarar katılım hesap bakiyesinin temliki hususunda mutabakata varıldığını, sözkonusu takip dayanağı alacağın temliki sözleşmesine istinaden takip alacaklısının Tasfiye Halindeki … A.Ş. nezdindeki henüz vadesi gelmemiş , mutlak ödemesi de hukuken garanti edilmeyen kar ve zarar katılım bakiyesinin temlik alındığını, dava konusu alacağın henüz talep edilebilir olmadığını, işbu davanın zamansız açıldığını, dava dışı … A.Ş. ‘nin tasfiye halinde olduğunu, davacının iddia ettiği alacağını ancak ve sadece dava dışı … A.Ş. ‘nin tasfiye işlemleri sonucunda isteyebileceğini, dolayısıyla tasfiye sonuçlanıp kar ve zarar durumu belirginleşmeden davacının hak talep etmesinin mümkün olmadığını, ayrıca somut olayda alacağın temliki değil borcun nakli işleminin söz konusu olduğunu beyanla , davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında 13.11.2010 tarihinde bağıtlanan alacağın temliki, sulh , ibra ve feragat sözleşmesi uyarınca cari hesaptaki hakların davalı şirkete temlikine dayalı olarak bakiye alacağın tahsili için girişilen takibe vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Davaya dayanak İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E sayılı takip dosyasında; alacaklı … tarafından borçlu … Şti. aleyhine 10.114,00 USD asıl alacak , 2.210,12 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.324,12 USD alacağın tahsili için 11.08.2014 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin 08.09.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından 09.09.2014 tarihinde süresinde borcun tamamına, faize ve faiz oranı ile ferilerine itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkememizce, toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre, davacının dava konusu ettiği alacak yönünden taraflar arasında imzalanan ve imzası inkar edilmeyen sözleşmelerde nazara alınmak kaydıyla dava tarihi itibariyle davacının USD üzerinden alacaklı olduğu miktarın tespiti ve dosyaya ibraz edilen kısmi ödemeler, sözleşmede bildirilen döviz alış kuru karşılığının hesaplanması yönünden bankacı bilirkişiden rapor alınmıştır.
Hernekadar raporda, meselenin hukuki tavsifi mahkemeye ait olmak üzere davacının sözleşme kapsamında alacaklı olduğu miktar hesaplanmış ise de, taraflar arasında bağıtlanan 13.11.2010 tarihli ” Alacağın Temliki, Sulh, İbra ve Feragat Sözleşmesi” başlıklı davacı … ile davalı tarafından imzalanan sözleşmenin temelinde, davacının dava dışı Tasfiye Halinde … A.Ş. nezdindeki kar-zarar katılım akdine dair cari hesaptaki haklarının davalı şirkete temlikinin bulunduğu, temlikin ivazlı temlik olduğu, temlik sözleşmesi uyarınca davalı tarafından başlangıçta birkaç taksit ödenmesine rağmen, sözleşmede öngörülen ödeme tarihlerindeki diğer ödeme miktarlarının ödenmediği , takibin ve işbu davanın buna ilişkin açıldığı anlaşılmaktadır. Ancak, davacının ivazlı temlik yapabilmesi için öncelikle temlik konusu alacağının bulunması şart olduğu, bunun ise davacının doğrudan alacaklı olduğu dava dışı Tasfiye Halinde … A.Ş’nin tasfiye işlemleri sonucunda kar- zarar durumu belirginleştikten sonra açığa çıkacağı ve varsa alacağın talep konusu yapılabileceği, ancak, dava dışı Tasfiye halinde … A.Ş.’nin henüz tasfiyesinin sonuçlanmadığı, kar – zarar durumunun belirginleşmediği ve taraflar arasında mevcut ivazlı temlik sözleşmesine göre, davacının henüz talepte bulunmasının mümkün olmadığı, alacağın muaccel hale gelmediği, davanın ve takibin zamansız(erken)açıldığı anlaşılmakla( Yargıtay 19 HD 26.2.2014 tarih 2013/6602-2014/3748 E.K. Sayılı kararı), davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu itibarla :
HÜKÜM:
1-) Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 35,90-TL maktu red harcının, peşin alınan 439-TL harçtan mahsubu ile bakiye 403,10-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine ,
3-) Davacı yanca yapılan tüm yargılama giderlerin üzerinde bırakılmasına,
4-)Davalı duruşmalarda kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 2.829,33-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-) Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı asilin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle karar verildi
Katip …
Hakim …