Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/126 E. 2018/1159 K. 13.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/126 Esas
KARAR NO : 2018/1159

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/02/2017
KARAR TARİHİ : 13/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; vekiledeni ile davalı şirket arasında ticari iş ilişkisi kurulmuş olup, dava dilekçesi ekindeki cari hesap ekstresi ve fatura bedelleri tahsil edilmeyince, vekiledeni tarafından …. Noterliğinden 09/10/2016 tarihli … yevmiye numaralı temerrüt ihtarının keşide edildiğini ve ödeme yapılmayınca … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından icra takibine girişildiğini, ancak borçlu tarafından kötü niyetli olarak borcu olmadığından bahisle icra takibine ve icra takibine ve icra dairesinin yetkisine itiraz edildiğini oysa taraflar arasında bağıtalanan 23/05/2016 tarihli hizmet sözleşmesi uyarınca İstanbul mahkemece ve icra dairelerinin yetkili kılındığını beyanla itirazın iptaline, borçlu davalının alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya dayanak sözleşmede uyuşmazlık halinde tahkim yolunun öngörüldüğünü, bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini, ayrıca takibe ve davaya konu alacak hizmet sözleşmesine dayanmakta olup, söz konusu hizmetin davacı tarafından hiçbir zaman gerçekleştirilmediğini beyanla, davanın usulden ve asastan reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava; hizmet sözleşmesinden kaynaklı cari hesap alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK 67.maddeye göre iptali istemine ilişkindir.
Davaya dayanak …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasında; alacaklı … tarafından borçlu … A.Ş. aleyhine 30.09.2016’ya kadar ikram hizmet bedeli 2.639.332,90-TL, 25.03.2016 tarihli sözleşmenin 5.4. Maddesi gereği aylık %1 gecikme faizi 124.421,95-TL olmak üzere toplam 2.763.754,85-TL alacağın tahsili için 19.12.2016 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçlunun vekili vasıtasıyla 28.12.2016 tarihinde süresinde, takibe, yetkiye, borca ve fer’ilerine itiraz ettikleri, işbu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı vekili tarafından yanlar arasında bağıtlanan Ana Sözleşme ve buna ek, Ek- A ve Ek- B sözleşme suretleri dosyaya ibraz ettirilmiş, sözleşme konusunun; ikram şirketi olarak anılan davalı …Ş. Tarafından Ana Sözleşme alt madde 1.2, 1.3, 1.5 ve 1.6 da belirtilen hizmetleri taşıyıcı davalı …’e sağlamak olduğu, ana sözleşme iş standardı başlıklı 5.1 maddesine göre ikram şirketinin taşıyıcıya tüm ikram hizmetlerini Ek-B’de anlaşılan prosedür ve tanımlamalar uyarınca sağlamak olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı yanca davada tahkim ilk itirazında bulunulmakla bu konuda sözleşme hükümleri incelendiğinde ana sözleşmede 9. maddede tahkim yoluna başvurulacağı bildirilmiş ise de, 9.1.3 nolu alt maddede Ek-B’ye atıfta bulunulduğu, Ek-B 13 maddesinde ise ihtilaflar veya iddiların çözümünde Türkiye Cumhuriyeti yasaları doğrultusunda İstanbul Mahkeme ve İcra müdürlüklerinin yetkili olduğu, mahkeme kararının her iki taraf için bağlayacı olduğu bildirilmekle, taraflar arasındaki tahkim şartının münhasırlığını kaldırdığından davalı yanın tahkim itirazının reddine karar verilmiştir. Ayrıca, aynı tarihli karar ile yanlar arasında bağıtlandığı ihtilafsız sözleşmeler uyarınca ve Ek-B sözleşmenin 13. maddesinde İstanbul ve İcra dairelerinin yetkili olduğu belirlenmiş olmakla HMK 17. maddesi uyarınca davalı yanın takipte ve davada yetki itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Takip dosyasına ve mahkememize sunulan 13/12/2016 tarihli mutabakat mektubunda 30.09.2016 tarihi itibariyle 2.639.332,90-TL borç bakiyesi verdiğine dair davacı e-mail’nin, davalı tarafından aynı rakamla mutabık olduklarına dair imzalandığı, mutabakat mektubu suret olmakla, mektup aslının davacı yanca dosyaya ibrazı için süre verilmiş ise de, davacı vekilinin mutabakat hususunda ıslak imzalı sözleşme aslı olmadığı, mutabakat sözleşmesinin elektronik posta ile gönderildiği beyanı karşısında ıslak imzalı mutabakat aslı sunulamayacağı anlaşılmıştır. Davalı vekilide mutabakat mektubunda yer alan imzanın hali hazırda çalışanlara ait olmadığını bu nedenle vekiledenini bağlamayacağını yazılı olarak beyan etmişlerdir. Hernekadar davacı yan bu konuda tanık dinletme talebinde bulunmuşlar ise de davanın mahiyeti, miktarı ve ilgili beyan doğrultusunda tanık dinletme taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Tarafların dayandıkları deliller kapsamında, tüm dosya mali müşavir bilirkişiye verilmek suretiyle her iki yanın 2016-2017 yıllarına ait ticari defter ve belgeleri incelenmek suretiyle davacı yanın varsa alacağı ve miktarının tespiti hususunda rapor alınmasına karar verilmiş, mali müşavir bilirkişiden mahkememizce de benimsenen detaylı 27.09.2018 tarihli rapor alınmıştır.
Toplanan tüm delillere, iddia ve savunmaya, mahkememizce benimsenen hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre;
Taraflar arasında dosyaya ibraz edilen sözleşmeler kapsamında uçakta ikram hizmetine dair hizmet sözleşmesi bağıtlandığı hususunda ihtilaf yoktur. Her iki tarafında delil olarak dayandığı ve ticari ilişkiye mahsus 2016-2017 yılı ticari defter ve belgelerinin incelenmesinde her iki şirketinde E-DEFTER uygulamasına geçtiği tutalan tüm kayıtların açılış ve kapınış usulüne uygun olduğu ve defterlerin her iki şirket yönünden HMK 222 madde kapsamında lehine delil vasfı taşıdığı anlaşılmaktadır. Takibe 30/09/2016 tarihi itibariyla alacak konu edilmiştir. Davalı tarafından kabul edilmeyip, davacı tarafından aslı sunulamayan mutabakat mektubuna göre ve orada bildirilen 2.639.332,90-TL asıl alacak üzerinden takibe girişildiği anlaşılmaktadır. Oysa yapılan incelemede davalının 28/03/2016 tarihinden itibaren davacının tanzim ettiği ve bilirkişi raporunda 4 sayfa olarak listelenen faturaları kayıtlarına aldığı, kısmi ödemelerde bulunduğu, kayıtlarına aldığı faturalara ilişkin davacıya herhangibir itiraz bildirmediği, ayrıca ticari ilişkinin takipten sonrada aynı doğrultuda devam ettiği ve fatura kayıtlarının tutulduğu görülmüş, davalı kayıtlarında 30/09/2016 tarihi itibariyle davacı faturalarından kaynaklı alacak miktarının 2.642.620,32-TL ve takip tarihi itibariyle de alacak miktarının 2.969.651,31-TL olarak kayıtlandığı, dolayısıyla davalı kayıtlarında, davacı faturalarından dolayı alacak miktarının takibe konu edilen tutardan daha fazla olduğu anlaşılmıştır. O halde talebe bağlı olarak ve her iki yan defterlerinde ki kayıtlar esas alınarak davacının takipte 2.639.322,90-TL asıl alacak üzerinden talepte bulunabileceği bilirkişi raporunda hesaplanan ve denetlenebilen işlemiş faiz miktarının 100.505-TL olduğu, davacı vekilinin rapora itirazının bulunmadığı, davalının ise rapor ve hesaplamaya değil, başlangıçtan beri hizmetin alınmadığına ve tahkime ilişkin itirazlarını sürdürdüğü, hernekadar başlıbaşına fatura kesilmiş olması alacağın ispatına yeterli değil ise de, sözleşme ile kararlaştırılan hizmetin ikram hizmeti olduğu, davacı yanın bunu ticari defterleri, faturaları mutabakat metinleri ile ispatlayabileceği, salt davacı defterleri değil, davalı defterlerinde de verilen hizmete dair kesilen faturaların kayıtlı ve hatta alacak miktarının talep edileninin de üstünde olduğu, dolayısıyla hizmet faturalarının davalı yanca alınıp, kabul edilip defterlere kaydedilmesi ve süresinde herhangibir itiraz olmaması nedeniyle davacı yanın hizmetin verildiğini, delilleri yanında bizzat davalının kendi defterleri ile de ispatladığı, mutabakat mektubununda bir şekilde doğrulandığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne, faturaya bağlı alacak likit ve muayyen olmakla davalının ayrıca alacağın %20′ si oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla:
HÜKÜM
DAVANIN KISMEN KABULÜNE;
1-) Davalının … İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyasında itirazının TOPLAM 2.739.837,90-TL üzerinden İPTALİNE, takibin asıl alacak 2.639.332,90-TL ‘ye aylık %1 oranında sözleşme faizi uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
Fazla talep faizin REDDİNE,
2-)Alacağın %20’si oranında 547.967,58-TL icra inkar azminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 187.158,33-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 33.345,76-TL harcın mahsubu ile bakiye 153.776,57-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 33.345,76-TL peşin harç, 31,40-TL başvuru harcı, 4,60-TL vekalet harcı, 800,00-TL bilirkişi ücreti ve 126,00-TL davetiye ve teskere gideri olmak üzere toplam 34.307,76-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 34.010,90-TL’ sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca 91.297,57-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-) Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 2.870,03-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-)Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde davacıya/vekiline iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/12/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …