Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1162 E. 2021/67 K. 18.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1162 Esas
KARAR NO : 2021/67
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2017
KARAR TARİHİ : 18/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, Çerkezköy Yolu Üzeri … Mevkii … …/İstanbul adresinde akaryakıt istasyonu işlettiğini, 26.12.2016 tarihinde saat 04:30 sıralarında, şirket yetkilisi … Topçuoğlu’nun çalışma ofisine, ofis çatısından gizlice giren kişilerin, içeride bulunan çelik kasayı kırarak içinde bulunan 21 adet çeki de çaldıklarını, bu nedenle … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/… E sayılı dosyasından bu çeklerin zayii nedeniyle iptal davası açıldığını, davalının, bu dosyaya sunduğu müdahale talep dilekçesi ile, dava konusu çeklerden, … A.Ş … Mahallesi/İstanbul Şubesi’ne ait, (Şube kapatılmış, iş ve işlemleri … Şubesine devredilmiştir.) … çek nolu, keşidecisi … … olan, 12.04.2017 keşide tarihli, 20.000,00TL bedelli çek” in yetkili hamili olduğu iddiasında bulunduğunu, dava konusu çekin tedavülü ve dolayısı ile davalının eline geçmesi davacının rızası hilafına gerçekleştiğini, bu çekin, lehdar olarak davacı … emrine düzenlendiğini, yasal olarak ciro silsilesinin başlamasını, yani çekteki hakkın devrinin başlaması için lehdarın ciro etmesi gerektiğini, çekin arka yüzünde lehdar adına basılan kaşe ve imza gerçek lehdara ait olmadığını, kaşenin de imzanın da sahte olduğunu, kaşedeki adresin de yanlış yazıldığını, … Köyü’nün, … olarak yazıldığını, dava konusu edilen çeki tahsil için bankaya ibraz tarihinin 15.08.2017 olduğunu, oysa bu çekin müvekkiline verildiğinde ve müvekkili şirketten çalındığı tarihte, üzerinde yazılı olan keşide tarihi 12.04.2017 olduğunu, dolayısı ile eğer bu çekte keşide tarihi değiştirilmiş ise, bu parafın kesinlikle keşideciye ait olmadığını, bunun da ayrı bir sahtecilik suçu oluşturduğunu, çekin üzerinde yazılı gerçek keşide tarihinden yaklaşık 4 ay sonra çekin ibraz için bankaya götürülmüş olmasının ayrıca kötü niyeti ifade ettiğini, zira ibraz süreleri geçmiş bir çek olduğunu, bu durumda bu davalıların çeki, ibraz süresinden sonra ele geçirdikleri sonucu çıktığını, zira ibraz süresinden önce ellerinde olsa idi, ibraz süresi içerisinde tahsil için ibraz etmelerinin bekleneceğini, keşide tarihinden çok önce, çek için çalıntı kaydı ve ödeme yasağı kararı olduğu da gözetildiğinde, davalıların maddi durumu bilerek çeki ele geçirdiklerini, davalıların hem kötü niyetli hem de ağır kusurlu olduğunu, dava konusu çek arkasında bulunan ciroların hepsinin paravan cirolar olduğunu, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/… E sayılı dosyasından zayii nedeniyle iptal davası görülmekte olan, … A.Ş … Mahallesi / İstanbul Şubesi’ne ait, … çek nolu, keşidecisi … … olan, 12.04.2017 keşide tarihli, 20.000,00TL bedelli çek nedeniyle davacının davalılara borcunun olmadığının tespiti ile, bu çekin gerçek hak sahibinin davacı olduğunun tespitini ve çek aslının davacıya iadesine karar verilmesini, dava sonuna kadar, dava konusu çek bakımından icra takibi başlatılmaması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış ancak davaya cevap vermemiş, savunma yapmamıştır.
GEREKÇE:
Davanın, çek istirdatı ve söz konusu çekin davacıya ait olduğunun tespiti davasından ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 03/12/2018 tarihli ön inceleme duruşmasında davalı … ve davalı …’nın davayı kabul ettiklerine ilişkin beyanda bulundukları anlaşılmıştır.
HMK 308. Maddede “(1) Kabul davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir.
(2)Kabul ancak, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur.”
Mevcut yasal düzenlemeler ve beyanlar doğrultusunda; kabul yasal düzenlemelere uygun ve kayıtsız ve şartsız olduğu anlaşılmakla; kabul beyanı karşısında, HMK 308. Vd. Maddeleri uyarınca kabul sebebiyle davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. ( Taraf vekillerinin beyanları göz önüne alındığında davayı kabul sebebiyle yargılama gideri,, avukatlık ücreti taleplerinin olmadığını belirttikleri anlaşılmıştır. )
HÜKÜM:
1-Davalının kabulü nedeniyle davanın KABULÜNE;
-Davacının dava konusu olan; … … Şubesi’ne ait, 12/08/2017 keşide tarihli, 20.000,00-TL bedelli, Z9043691 seri numaralı çek sebebiyle davacının davalıya BORÇLU OLUNMADIĞININ tespitine, dava konusu çekin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu 22. madde uyarınca alınması gerekli 455,4‬0-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 341,55-TL harcın mahsubu ile, bakiye 113,85- TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Taraf vekillerinin beyanları doğrultusunda lehlerine yargılama gideri, vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Taraf vekilleri tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı / vekilinin yokluğunda ; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/01/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza