Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1159 E. 2021/282 K. 31.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1159 Esas
KARAR NO : 2021/282
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2017
KARAR TARİHİ : 31/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin mutfak eşyası ürünleri satışı yapmakta olduğunu, davalı ile yapılan satış sözleşmesi sonucunda Ankara’ da bulunan iş yerine söz konusu ürünlerin kurulduğunu, sevk irsaliyesi ile davalıya teslim edilen ürünler için kesilen 120.000-TL’lik faturanın 70.790,00-TL’lik kısmının ödendiğini, kalan 49.210,00-kısmın ödenmediğini, bunun üzerine davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyası ile icra takibine ginşildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu beyanla neticeten ibrazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak kaydı ile davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın sadece tek taraflı düzenlediği faturalara dayanarak işbu davayı açtığını, T.T.K.nun 23. Maddesine göre “fatura satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı tutarı göstermek üzere emtiayı satan veya iş yapan tacir tarafından müşteriye verilen ticari bir vesikadır. Fatura tek başına bir alacak belgesi değildir.” şeklinde olduğunu, müvekkilin davaya konu endüstriyel mutfak malzemelerini hatalı ve kullanılamaz çıktıkları için iade ettiğini, şifahi yapılan sözleşmede davacı taraf üzerine düşen edimi tam yerine getirmediği için müvekkilinin paranın davaya konu edilen kısmını ödemediği malzemeleri iade etmek durumunda kaldığını bu nedenle davacının bu meblağı talep etme hakkı olmadığını çünkü bu meblağa karşılık gelen malzemenin kullanılmadan iade edildiğini, ispat yükünün davacı tarafta olduğunu, davacının davasını ispat edemediğini, haksız davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın davacı yanın davalı ile yaptığı Enditrüyel Mutfak ürünleri satış ilişkisi nedeniyle davalı aleyhine düzenlediği faturalardan kaynaklanan alacağa ilişkin …. İcra Dairesi’nin 2017/… esas sayılı dosyasında yürütülen takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
… İcra Dairesi’nin 2017/… esas sayılı dosyası sureti celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının …, borçlunun … olduğu, takibin dayanağının faturalardan kaynaklanan 49.210,00 TL asıl alacak ve 1.906,04 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 51.116,04 TL alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, 10/08/2017 takip tarihli ödeme emrinin borçluya 09/08/2017 ve 15/08/2017 tarihinde olmak üzere iki kez tebliğ edildiği, borçlunun 11/08/2017 ve 16/08/2017 tarihinde olmak üzere her iki tebligata ilişkin süresi içerisinde takibe, ferilerine ve tüm borca itiraz ettiği görülmüştür.
… ve … tarafından imzalı 29/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Taraflar arasında akdedilen herhangi bir yazılı sözleşmeye dosyanın tetkikinde rastlanılmadığını, davacının kendi defterlerinde takip tarihi itibari ile davalıdan 54.229,33.-TL alacak dununda olduğunu ancak davacı talebi 49.210,00.-TL olduğundan taleple bağlılık ilkesi gereği bu tutarın dikkate alınması gerektiğini, davacı tarafından davalı adına kesilen fatura ile sevk irsaliyelerindeki malların birbiri ile örtüştüğünü, sevk irsaliyelerinin teslim alan kısmında Mert Bedir adlı şahsın ad soyad ve imzasının mevcut olduğunu, davalının yapılan incelemeye katılmadığını, bu nedenle davalıya air ticari defterlerin incelenmesinin mümkün olmadığını, diğer yandan davalının “…davacıdan alınan endüstriyel mutfak ürünlerinin hatalı ve kullanılamaz olduğu ve iade edildiği..’ yönündeki iddialarını ispata yarayacak bir doneye dosyada rastlanmadığını ve takdiri Mahkemeye ait olarak davalı iddialarının/savunmasının, kanuni lazime de sayın yargı makamınca gözetilmek kaydı ile, ispata muhtaç olduğunu, icra inkar tazminatı vs. İstemlerin Mahkemeye ait olduğunu, şartlar oluşmadığından dolayı davacının takip evveli işlemiş faiz talebine ilişkin taraflarınca herhangi bir hesaplama yapılmasının mümkün olmadığını, davacı yan yararına muhterem Mahkemece hüküm kurulursa, davacının ancak takipten sonra kısa vadeli avans faizi ölçüsünde faiz de talep hakkı olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
…ve … tarafından imzalı 24/12/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Davacının kendi defterlerinde takip tarihi itibari ile davalıdan 54.229,33 TL alacaklı durumda olduğunu, davalının ise kendi defterlerinde takip tarihi itibari ile davacıya 49.229,30 TL borçlu durumda olduğunu ancak davacının talebinin 49.210,00 TL olduğundan taleple bağlılık ilkesi gereği bu tutarın dikkate alınması gerektiğini, davalının söz konusu borcu oluşturan ürünlerin davacı tarafından kendilerine teslim edilmediği yönünde bir iddiasının mevcut olmadığını, dosya mevcuduna bakıldığında davalının temel savunmasının, davacıdan alınan endüstriyel mutfak ürünlerinin hatalı ve kullanılamaz olduğunu ve iade edildiği yönünde olmakla beraber dosyada davalının bu iddialarını ispata yarayacak bir doneye rastlanmadığı gibi davalı tarafından kök raporda sonra da dosyaya herhangi bir donenin sunulmadığını, bu tespitlere nazaran davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 49.210,00 TL alacaklı olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
2004 sayılı İİK madde 67 uyarınca; “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde Mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir”.
… İcra Dairesi’nin 2017/… esas sayılı dosyasında alacaklının …, borçlunun … olduğu, takibin dayanağının faturalardan kaynaklanan 49.210,00 TL asıl alacak ve 1.906,04 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 51.116,04 TL alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, 10/08/2017 takip tarihli ödeme emrinin borçluya 09/08/2017 ve 15/08/2017 tarihinde olmak üzere iki kez tebliğ edildiği, borçlunun 11/08/2017 ve 16/08/2017 tarihinde olmak üzere her iki tebligata ilişkin süresi içerisinde takibe, ferilerine ve tüm borca itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 25/12/2017 tarihinde açıldığı, alacaklı/vekiline itiraz üzerine takibin durdurulması kararının tebliğine dair mazbata, sair bilgi belge die bulunmadığından İİK madde 67’de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı gibi takip tarihi ile dava tarihi arasında da 1 yıldan az süre bulunduğu görülmekle eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Takibin, 15/01/2017 tarihli 4882, 4883, 4884, 4885, 4886, 4889, 4890, 4891 numaralı faturalardan kaynaklanan toplam 49.210,00TL alacak ile 1.906,04-TL işlemiş faiz istemine ilişkin olduğu, eldeki itirazın iptali davasında ise, davalı borçlunun takibe yaptığı itirazının 49.210,00-TL tutarındaki asıl alacağa ilişkin iptalinin talep edildiği, davacı tarafından davalı adına kesilen faturalar ile sevk irsaliyelerinin birbiri ile örtüştüğü, sevk irsaliyelerinde teslim alan kısmında … şeklinde isim soyisim ve imzanın bulunduğu, davacının 2017 yılı ocak ayı BS formunda 101.710,00-TL tutarında faturanın Gelir İdaresi Başkanlığına bildirildiği, davalının savunması kapsamına göre taraflar arasında malların teslim edildiği hususunda ihtilaf bulunmadığı, davalının ürünlerin hatalı ve kullanılamaz olduğu ve iade edildiği savunmasında bulunduğu ancak bu savunmaya ilişkin dosya kapsamına sunulan bilgi/belge bulunmadığı, davacının incelenen ticari defter kayıt ve belgelerine göre takip tarihi itibariyle davalıdan 54.229,33-TL alacaklı olduğu anlaşılmakla davalı borçlunun takibe yaptığı itirazının taleple bağlı olarak 49.210,00-TL tutarındaki asıl alacak yönünden iptaline karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İİK madde 67/2.maddesi uyarınca; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” neticeten işbu davada davalı borçlunun itirazının haksızlığına karar verildiğinden ve faturadan kaynaklanan alacak likit olduğundan hükmolunan meblağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-Davanın Kabulüne,
… İcra Dairesinin 2017/… esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının 49.210,00-TL alacak üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren 49.210,00-TL asıl alacağa yıllık %9,75 ve değişen oranlarda avans faizi işletilmeksuretiyle takibin devamına,
2-Alacağın %20’si oranında 9.842-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 3.361,54-TL harçtan peşin alınan 840,39-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.521,15-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvurma harcı, 2.100,00-TL bilirkişi ücreti, 157,50-TL tebligat/posta masrafı, 840,39-TL peşin harç olmak üzere toplam 3.129,29-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 7.197,30 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yatırılan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸”5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸

“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”