Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1150 E. 2021/38 K. 08.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1150 Esas
KARAR NO : 2021/38
DAVA1 : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2017
KARAR TARİHİ : 08/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili Sigorta Brokerlik Şirketinde tam gün çalışan elemanların yanında ayda 1-2 gün danışmanlık hizmeti veren yaz aylarında ise işyerine hiç gelmeyen Emekli Sigorta Şirketi Genel Müdürünün beyannameler ile işgili yapması gereken ve kendisine yazılı bildirilen işleri eksik yaptığının yeni ortaya çıktığını, Genel Müdürün 1-2 gün yerine 30 günlük tahakkukların yapıldığını ve sonuçta davalının 33.703,78-TL tutarında kesilen bir cezaya sebebiyet verdiğinin şans eseri öğrenildiğini, bunun 5.041,40-TL’lik yapılandırmayla ilk taksidi ile 1.151,75-TL’lik ikinci taksidinin ödendiğini, müvekkili şirkete kesilen cezanın davalıdan tazmin ve tahsiline karar verilmesi talep edildiğini, SGK ödemeleri doğru ve tam olarak yapılmasına rağmen SGK’nın borcunu düzenli ödeyenlere sağladığı indirimleri alanımamasına sebebiyet veren davalının aylık %5 SGK indirimlerinden mahrum kalınmasından sorumlu olması sebebiyle bu miktarın tayın ve tespitiyle tazmin ve tahsiline karar verilmesini ayrıca talep edildiği, davalı … . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/… esas sayılı dosyası ile alacak talebinde bulunduğunu, buna karşılık davalının eksik ve hatalı verdiği hizmet sebebiyle müvekkili davalı şirkete verdiği zarar ve ziyanın tespitiyle takas ve mahsubundan sonra davacının isteyebileceği bir miktarın kalmayacağını, bu nedenle bu miktarın tespitinin talep edildiğini, işbu dosya ile birleştirilmesinin talep edildiğini, ancak talep somut bulunmadığından hesaplama yapılmadığını, arz edilen belgelerle, davalının müvekkili şirkete verdiği zararlar yeni ortaya çıktığından davalının müvekkil davacı şirkete verdiği zararların tazmin ve tahsili için işbu davanın ikame edildiğini, davalının eksik ve hatalı hizmeti sebebiyle vermiş olduğu zarar ziyanın tespiti edilmesini ve fazlaya mitealik talep ve dava hakkı saklı kalmak üzere davalıdan 33.703.78-TL’nin tazmin ve tahsiline karar verilmesini, ayrıca mahrum bıraktığı indirim miktarının da tayin edilerek davalıdan tazminine karar verilmesini, masraf ve ücreti vekaletin de davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 01.01.2012 / 30.09.2015 tarihleri arasında davacı şirkete hizmet verdiğini, karşı tarafında belirttiği gibi 2016 Eylül ayına kadar olmadığını, dava dilekçesinde Ekim 2017 sonunda şirketlerine gelen Sosyal Güvenlik Kurumu bildirimi denildiği fakat dosya eklerinde 22.09.2016 tarihinde … Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan alınan dökümanların ibraz edildiğini, üstelik 6736 Sayılı Af kanundan yaralanmak için şirketin Sosyal Güvenlik Kurumu’na olan borçların yapılandırılması talebi ile şirket kendi isteği ile ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu’na başvurarak harçları ile ilgili taksitlendirme talep ettiğini, şirketin çalıştırdığı personeller her ay düzenli olarak Firma sahibinin onayı alınarak ve aylık sigortalı hizmet listesi yetkililere ibraz edilmesi için firmaya düzenli olarak teslim edildiğini, delil olarak sunulan 2012/04 ve 2012/07 ay bodrolar ve 2014/03 ay sigortalı hizmet listesi incelendiğinde Mustafa Can Başar’ın bir ( l ) gün çalıştığının görüleceğini, her ay düzenli çalışan personellerle ilgili giriş çıkışlar ve çalışılan günler firma ile mutabık kalınarak ve firma sahibinin onayı alınarak ilgili kuruma verildiği, yazılı bildirilen işlerin eksik yapıldığı yönündeki iddianın yerinde olmadığı, yazılı her hangi bir bildirim ile ilgili dosyaya ibraz olmadığı, sırf Mahkemeyi yanıltmak amacı taşıdığını, 23.10.2015 tarihli e.mail yazışmasından da anlaşılacağı üzere, firmanın muhasebe ücretlerini ödemediği halde , firmanın mağdur olmaması için Sosyal Güvenlik Kurumu Şifresinin kendilerine verildiğini, bahsedilen bildirimlerde eğer bir eksiklik olsaydı şifrelerden kolaylıkla görülebileceğini, aradan 2 yıl geçmesine rağmen bu durumun fark edilmeme imkanı bulunmadığı, eğer mali müşavirlik firmasının bir eksiği veya hatası olsaydı 2 sene önce dava açılması yada yazışma yapılması gerektiğini, dolayısıyla sırf muhasebe ücretini ödememek için yapılan suçlamanın yersiz olduğunu, şirket her ne kadar SGK ödemelerini doğru ve tam olarak yaptığını iddia etse de, delil olarak sunulan 22,09.2016 tarihinde İstanbul … Sosyal Güvenlik Kurumundan alınan borç durum belgesine firmanın 2012/4 ve 2015/ 4 aya kadar prim borcu olduğunun görüleceğini, dolayısyla Sosyal Güvenlik Kurumu’ya prim borcu olan işletmeleri 5510 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunun 81/1. maddesinde bahsedilen %5’lik indirimden yaralanamaz hükmü gereği söz konusu indirimden yararlanamadığını, 23.10.2015 tarihli mailden de görüleceği üzer 7 aylık muhasebe ücretinin alınamadığı halde hizmet vermeye devam edildiği ve firmanın İstediği bütün belge , bilgi ve dökümanların verildiğini, mali müşavirlik mesleğini icra eden müvekkil aylarca hak ettiği ücreti alamadan 04.03.2016 tarihinde gönderilen mailde ödeme yapılmadığı takdirde yasal yollara başvurulcagı belirtildiğini, önceki mali müşavir ve muhasebecilerle de davalık olduğunu, ücret ödememeyi alışkanlık haline getirdiğini, müvekkilinin görev süresi içinde görevini layıkıyla yerine getirdiği, hizmet verilen 3 yıllık süre içinde şirket muhasebe departmanında yaklaşık 5 kişinin işe giriş/çıkışı olduğu, departmanda bir kişi görev yaptığını, işverenin tutum ve davranışlarından ötürü, çalışan personeller yeterli tecrübe kazanamadan işî bıraktığını ve şirket ile davalık olduklarını, arz ve izah olunan sebeplerle, öncelikle haksız fiilden kaynaklanan , mesnetsiz iddialara dayalı davanın … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/… E sayılı dosyası ile birleştirme taleplerinin reddini, haksız ve mesnetsiz aılan işbu davanın da esastan reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Davanın; davacının sigorta şirketi, davalı ise 2012 – 2016 yılları arası mali müşavir olarak davalı şirkette çalıştığı davalının haksız ve hatalı eylemleri sebebiyle davacı şirketin zararına sebebine dayalı tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/… E sayılı dosyası, bordrolar, makbuzlar vs.delillerine dayanmıştır.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya ve …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/… E sayılı dosyasına göre davacının, davalı borçludan alacaklı olup olmadığı hususunda bilirkişi heyetinden rapor alınmış, 30/12/2019 tarihli bilirkişi heyeti kök raporunda özetle; taraflar arasındaki ilişkide, davalının davacı şirketin mali müşavirlik hizmetlerinde bulunduğu, bu çerevede, davacı şirketin bağlı bulunduğu vergi dairesine ve Sosyal Güvenlik Kurumuna karşı verilmesi gereken her türlü beyanların, davacı şirketin alışanlarına ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu bildirimleri, işe giriş ve çıkış beyanlar, bildirgeler, Sosyal Güvenlik Kurumu tahakkukları vb. tüm beyanların davalı tarafından yapıldığı, davalının beyan ve bildirimlerin ilgili kurumlara süresinde ve usule, mevzuata uygun olarak verilmesinden sorumlu olduğu, vergi ve Sosyal Güvenlik Kurumu primlerin süresinde yapılacak ödemelerinden ise davacı işverenin sorumlu olduğu, davacı şirketin bağlı olduğu Sosyal Güvenlik Kurumu’na karşı 6736 sayılı yasadan yaralanılarak süresinde ödenemeyen 8.706.32 TL Sosyal Güvenlik Kurumu Prim borcunun vade farkı ile birlikte 10,012.27-TL üzerinden 18 ay vade ile yapılandırılan Sosyal Güvenlik Kurumu Primlerinden davacının sorumluluğu olduğu, davacı … Ltd.’nin bu bedelden davalı …’ın sorumlu olduğu yönündeki iddiasına katılmanın mümkün olmadığı, davacı şirket ile ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu’na süresinde verilmeyen ve davacı şirket adına tahakkuk ettirilen 8.912.66 TL’lik idari para cezası ve vade farkı ile birlikte 10.249.56-TL üzerinden 18 ay olarak yapılandırılan işbu tutardan da davacının sorumluluğu olduğu, davacı … Ltd. nin bu bedelden davalı …’ın sorumlu olduğu yünündeki iddiasına da katılmanın mümkün olmadığı, 12/11/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; ; davacının iş yerinde Sosyal Güvenlik Kurumu prim borcu eksik gösterilen prim borcu ve yapılandırma nedeni ile ödemediği taksit borcundan davalının sorumlu olmayacağı hususu tespit ve rapor edilmiştir.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, belgeler ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; taraflar arasındaki ilişkide, davalının davacı şirketin mali müşavirlik hizmetlerinde bulunduğu, bu çerevede, davacı şirketin bağlı bulunduğu Vergi Dairesine Ve Sgk Kurumuna karşı verilmesi gereken her türlü beyanların, davacı şirketin çalışanlarına ilişkin Sgk bildirimleri, işe giriş ve çıkış beyanları, bildirgeleri, Sgk tahakkukları vb tüm beyanların davalı tarafından yapıldığı, davalının beyan ve bildirimlerin ilgili kurumlara süresinde ve usule, mevzuata uygun olarak verilmesinden sorumlu olduğu, vergi ve Sgk primlerin süresinde yapılacak ödemelerinden ise davacı işverenin sorumlu olduğu, davacı şirketin bağlı olduğu Sgk’ya karşı 6736 sayılı yasadan yaralanılarak süresinde ödenemeyen 8.706.32-TL Sgk prim borcunun vade farkı ile birlikte 10,012.27-TL üzerinden 18 ay vade ile yapılandırılan Sgk primlerinden davacının sorumluluğu olduğu, davacı … Ltd.’nin bu bedelden davalı …’ün sorumlu olduğu yönündeki iddiasına katılmanın mümkün olmadığı, davacı şirket ile ilgili Sgk’ya süresinde verilmeyen ve davacı şirket adına tahakkuk ettirilen 8.912.66-TL’lik idari para cezası ve vade farkı ile birlikte 10.249,56-TL üzerinden 18 ay olarak yapılandırılan bu tutardan da davacının sorumluluğu olduğu, davacı … Ltd.’nin bu bedelden davalı …’ün sorumlu olduğu yünündeki iddiasına da katılmanın mümkün olmadığı, davacının iş yerinde Sgk prim borcu, eksik gösterilen prim borcu ve yapılandırma nedeniyle ödemediği taksit borcundan davalının sorumlu olmayacağı hususunun tespit ve rapor edildiği anlaşılmakla, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince davacıdan alınması gereken 59,30-TL maktu red harcının davacı peşin alınan 575,65-TL harçtan mahsubu ile artan 516,35‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini duruşmalarda bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen maddi tazminat talepleri yönünden 5.056,17-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacıların / davalının gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde davacıya/davalıya vekiline iadesine,
5-Yapılan tüm yargılama giderlerinin davacı yan üzerinde bırakılmasına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı / vekilinin yokluğunda; kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle karar verildi. 08/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.