Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1148 E. 2018/1095 K. 03.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1125 Esas
KARAR NO : 2018/1152 Karar

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/04/2014
KARAR TARİHİ : 12/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 01/04/2014 tarihli dava dilekçesinde özetle; 21.11.2011 tarihinde plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen bir aracın müvekkilinin kullanmakta olduğu … plaka sayılı araca çarpması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini. Müvekkili …’in çarpmanın etkisiyle ağır şekilde yaralandığını. Kazanın meydana gelmesine sebebiyet veren aracın plakasının ve sürücüsünün ise tespit edilemediğini, kaza sonrasında müvekkiline felç tanısı koyulduğunu, çeşitli hastanelerde tedavi gördüğünü, yatağa bağımlı hale gelen müvekkilinin artık eski sağlığına kavuşması gibi bir ihtimali olmadığını, yaşamı boyunca bir bakıma ve bakıcıya muhtaç olduğunu, … Yönetmeliği’nin 9. Maddesinde belirtildiği üzere “Sigortalının veya sigortayı yaptırmakla sorumlu olanın tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararları” … sorumluluğunda olduğunu, kazaya neden olanın plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın müvekkiline verdiği zararlardan davalı … Hesabının sorumlu olduğunu belirtmiş dilekçesinde vs açıklamalarda bulunmak sureti ile şimdilik müvekkili için 5.000-Tl bakıcı gideri zararının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin vermiş olduğu 25/04/2014 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın 21.11.2011 tarihinde meydana gelen kazayla ilgili, …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasıyla maluliyet tazminatı talebiyle ilgili dava açıldığını, Dava sonucunda ilamlı icra takibi başlatıldığını, müvekkili …’nca …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına toplam, 243.350,11 TL ödeme yapıldığını. Bu doğrultuda …’nın dava konusu olayla ilgili başkaca hiçbir yasal sorumluluğu kalmadığından öncelikle konusuz kalan davanın reddinin gerektiğini, 5684 sayılı yasanın 14. md.si ile trafik poliçesi Genel Şartları A-3 maddesi ve … Yönetmeliği’nin 9. md.si birlikte değerlendirildiğinde, …’nın sorumluluğu maluliyet ve destekten yoksunluk tazminatı taleplerine ilişkin olduğunun açıkça düzenlendiğini, bu nedenlerle, bakıcı giderleri, maluliyet ve destekten yoksunluk tazminatı taleplerine ilişkin olmayıp, (tedavi giderleri gibi) 6111 sayılı kanun’un 59. maddesindeki düzenleme kapsamına girdiğini, tedavi giderleri ve buna bağlı tıbbi yardım, protez ve refakatçı v.s. giderleri açısından tüm sorumluluk SGK.’ya yüklendiğini, müvekkili …ndan kaza tarihi itibari ile faiz ve avans faizi talep edilemeyeceğini bildirmiş, dilekçesinde vs açıklamalarda bulunarak sonuç olarak, davanın konusuzluk, husumet yokluğu ve esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak olay tarihi itibarıyla davacının kusuru varsa saptanması için Adli Tıp Kurumu Trafik ihtisas Kuruluna verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 07.05.2015 tarihli 1 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davacı sürücü …’in kusursuz olduğu, Dava dışı sürücü …’ın kusursuz olduğu, Plakası tespit edilemeyen otomobilin kimliği meçhul sürücünün hatalı tutum ve davranışlarının olayın oluşu üzerinde %100(yüzde yüz) oranında etken olduğu kanaatini bildirir müşterek raporlarını sunmuşlardır.
Adli Tıp Kurumundan gelen kusur raporundan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile belgeleri üzerinde inceleme yapılarak olay tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 28.08.2015 tarihli 5 sayfadan ibaret raporunda özetle; “davacının Toplam Bakıcı Gideri tutarının 600.627,15 TL olduğuna dair sonuç ve kanaati ile” ile raporlarını sunmuşlardır.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen Adli Tıp Raporu, davalı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamında mahkememizce hüküm kurulmuştur.
Mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra ; “Asıl ve ıslahla açılan davanın Reddine” karar verilmiştir.
Bu karar davacı tarafca süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin … E, … K sayılı 14.09.2017 tarihli ilamı ile bozulmuştur.
Bozma ilamında özetle; “davacı, gerçekleşen kazada yaralanarak %100 oranında malul kalmış, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile sürekli iş göremezlik zararını davalının bedeni zararlar limiti dahilinde davalıdan tahsil etmiş, sonrasında bakıcı giderlerinin tahsili amacıyla eldeki davayı açmıştır. Bakıcı gideri, davalının tedavi giderleri klozu içinde sorumluluğu dahilinde olduğundan, mahkemece işin esasına girilerek taraf delilleri toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde sorumluluğunun sona erdiği şeklinde hatalı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması isabetsizdir.” gerekçesi ile mahkememiz hükmünü bozmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Yanların tüm delilleri yargıtay Bozma ilamından önce toplandığından dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile belgeleri üzerinde inceleme yapılarak kaza tarihi itibarıyla davacının davalıdan bakıcı giderinden kaynaklanan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 16.07.2018 tarihli 6 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davacı … …’in bakıcı gideri nedeniyle nihai ve gerçek zararının 459.311,17 Tl olarak hesaplanmış olmakla birlikte davalıdan talep edebileceği tutar tedavi gideri teminatı limiti olan 200.000.-TL ile sınırlı olduğu, Temerrüt başlangıç tarihinin 01.04.2014 tarihi ve işleyecek faizin Yasal faiz olduğu” belirlenmiştir.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen hasar dosyası, …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasıyla maluliyet tazminatı davası, davacı hakkında verilen ilk hüküm, Yargıtay bozma ilamı, mahkememizce aldırılan bakıcı gideri raporu ve diğer belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Olay günü olan 21.11.2011 tarihinde plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen bir aracın davacının kullanmakta olduğu … plaka sayılı araca çarpması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, Davacı …’in çarpmanın etkisiyle ağır şekilde yaralandığını, Kazanın meydana gelmesine sebebiyet veren aracın plakasının ve sürücüsünün ise tespit edilemediği, Kaza sonrasında davacının felç tanısı koyulduğu, Çeşitli hastanelerde tedavi gördüğü, yatağa bağımlı hale gelen davacının artık eski sağlığına kavuşması gibi bir ihtimali olmadığını, yaşamı boyunca bir bakıma ve bakıcıya muhtaç olduğunu, … Yönetmeliği’nin 9. Maddesinde belirtildiği üzere “Sigortalının veya sigortayı yaptırmakla sorumlu olanın tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararları” … sorumluluğunda olduğu gerekçesi ile 5.000-Tl bakıcı gideri zararının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi istemi ile bu dava açılmıştır.
Olaydan sonra kaza mahalline gelen trafik ekibi tarafından düzenlenen kroki ve tutanak içeri ile ceza dosyasında mevcut olan CD içerisindeki görüntülerden; Kazanın tek yönlü, orta refüjle bölünmüş yolda gece vakti meydana geldiği anlaşılmıştır. Davacı sürücü …, idaresindeki araç ile seyrini sürdürürken önünde kendisiyle aynı platformun sağ şeridini takiben seyretmekte olan sürücü …, yönetimindeki aracı fark ettiğinde şerit değiştirip sol şeride giriş yaptıktan sonra seyre başladığında arkasından gelen plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araç tarafından arkadan çarpılması sonucu karıştığı kazada, olayın oluşu üzerinde herhangi bir hatalı davranışının olmadığı ve mevcut şartlarda alabileceği bir önlemin bulunmadığı anlaşılmakla, kusursuzdur. Olayın oluşu üzerinde herhangi bir hatalı davranışının olmadığı anlaşılan dava dışı sürücü …, meydana gelen olayda kusursuzdur. Plakası tespit edilemeyen otomobilin kimliği meçhul sürücüsü, idaresindeki araç ile seyrini sürdürürken önünde, kendisiyle aynı yol bölümünde sağ şeritte seyreden başka bir aracı geçmek için şerit değiştirip sol şeride giriş yaptıktan sonra doğrultusunu alıp seyre başlayan davacı yönetimindeki araca dikkatsizliğinden dolayı tedbirsizce arkadan çarparak kazanın meydana gelmesine sebebiyet vermiştir. Bu hatalı tutum ve davranışları olayın oluşu üzeriden %100(yüzde yüz) oranında asli ve tek etken olduğu adli tıp raporu ilede belirlenmiştir.
Kaza tarihinde yürürlükte bıılıınan tarifeye yöre, zorunlu trafik sigorta poliçesine istinaden davalı sigorta şirketinin Tedavi Gideri sorumluluk limiti 200,000.-Tl dir. Davacı, gerçekleşen kazada yaralanarak %100 oranında malul kalmış, …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile sürekli iş göremezlik zararını davalının bedeni zararlar limiti dahilinde davalıdan tahsiline hükmetmiştir.
Davacı daha sonra mahkememizde bakıcı giderlerinin tahsili amacıyla bu davayı açmıştır. Mahkememizce davacının tüm tazminat alacaklarının tahsil edildiği gerekçesi ile reddedilmiş olup Yargıtayımız Bakıcı gideri, davalının tedavi giderleri klozu içinde sorumluluğu dahilinde olduğuna hükmetmiştir.
Mahkememizce atanan bilirkişi davacı … …’in bakıcı gideri nedeniyle nihai ve gerçek zararının 459.311,17 Tl olarak hesaplanmış olmakla birlikte davalıdan talep edebileceği tutar tedavi gideri teminatı limiti olan 200.000.-TL ile sınırlı olduğunu belirlemiştir. Bilirkişinin bu saptaması hüküm vermeye elverişli bulunarak hüküm kurmak gerekmiştir.
Davalı tacir olduğundan ilişkilerinde faiz esas olup, önceden kararlaştırılmasa bile faiz istenebilir. Bir alacağa faiz istenebilmesi için, ödeneceği tarihin net olarak belli olması veya belli değilse alacaklı tarafından çekilerek bir ihtar veya ihbar ile borçlunun temerrüde düşürülmesi veya icra takibine başvurulması gerekir. Dosyamızda davalının bakıcı gideri nedeniyle temerrüdüne dair bir belge ve iddia yoktur. Bu nedenle temerrüt dava tarihinde oluşmuştur.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- İş bu davanın Kabulü ile 200.000,-Tl bakıcı gideri tazminatının 01/04/2014 tarihi itibari ile yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı 13.662,00-TL nin peşin ve ıslahla alınan 691,20-TL den düşümü ile kalan 12.970,80-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 720,20-TL peşin, başvuru ve ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.524,75-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 17.950,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren onbeş gün içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/12/2018

Katip …

Hakim …