Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1134 E. 2021/688 K. 08.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/1134 Esas
KARAR NO:2021/688

DAVA :Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:21/12/2017
KARAR TARİHİ:08/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket ile arasında 14.07.2016 tarikli “Rekabet Yasağı ve Sır Saklama Taahhüdü “ bulunan davalı …, müvekkili şirket nezdinde … (Müşteri Yöneticisi) pozisyonunda çalışmakta iken 09.10.2017 tarihinde istifa etmek suretiyle hizmet sözleşmesinin davalı tarafından tek taraflı olarak sona erdirildiği, müvekkili şirketin tüm sırlarına vakıf olan, müvekkilin müşterilerini, fiyatlarını öğrenmiş olan davalı 14.07.2016 tarihinde akdettiği “Rekabet Yasağı ve Sır Saklama Taahhüdü’ne aykırı olarak Diğer davalı … lojistik dağıtım depolama taşımacılık ve tic, a.ş’de aynı görevle çalışmaya başladığı, bunun öğrenilmesi ile davalıya … 28 Noterliğinin £1.10.2017 tarih … Yevmiye sayılı İhtemame keşide edilmiş ve söz konusu ihtamamede; İş akdinin tek taraflı olarak sonlandırıldığı, İş akdinin tek taraflı olarak feshi ile Rekabet Yasağı ve Sır Saklama Taahhüdüne aykırı olarak yeni iş yerinde çalışamayacağı, taahhüde göre, fazlaya ilişkin dava ve talep hakkı haklar saklı kalması kaydıyla son brüt maaşın 25 katı tutarında cezai şart ödemekte her iki tarafın müştereken ve müteselsilen mükellef olunduğu ihtar edilmiş; arz ve izah edilen nedenlerle, davanın kabulü ile fazlaya ilişkin dava ve talep hakkı saklı kalmak kaydıyla, davalının Rekabet Yasağı ve Ticari Sır Saklama taahhüdüne aykırı hareket etmesinden kaynaklanan Cezai Şart bedeli ıçin şimdilik 45.000 TL’nin en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP
Davalı … vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle: Müvekkil tarafından 14.07.2016 tarihinde imzalanmış olan “Rekabet Yasağı ve Ticari Sır Saklama Faahhüdü “ çerçevesinde talepte bulunulduğu, davacı işveren iş akdi sırasında davalı işçiden almmış olan Tek Taraflı Taahhüt ve Cezai şartlara ilişkin hükümlerin geçersiz olduğu; Müvekkilinin davacı işveren nezdinde 22.10.2015 tarihinde çalışmaya başladığı, Müvekkilin çalışmaya devam ettiği süre içinde davaya dayanak taahhütnamenin imzalatılması ve imzalatılan taahhütname içeriği incelendiğinde bu haliyle hukuken kabul edilemeyeceğij İş Sözleşmesinin devamı sırasında ya bu sözleşmeyi imzalarsınız ya da işinizden olursunuz- tutumuyla tüm çalışanlarına zorla imzalatılan rekabet yasağı ve ticari sır saklama taahhüdü “nün işçiye baskı altında ve hiçbir değerleme, hak ve imkanı tanımaksızın imzalatılmış olması sebebiyle ve fahiş ve kanuna aykırı hükümler nedeniyle yalnızca işçi aleyhine ve işçinin ekonomik geleceğine hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek biçimde yer, zaman ve işlerin türü bakımından uygun olmayan sınırlamalar içermesi yanında işverenin hiçbir karşı edim yüklemediği düşünüldüğünde Sözleşmenin geçerli olmasının kabul edilmeyeceği; işçinin dilediği alanda çalışma ve sözleşme özgürlüğü, onun hayatını kazanması yanında yine Anayasada öngörülen maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme doğrudan ilgili olduğu, bu nedenle işverenin rekabet nedeniyle ortaya çıkabilecek haklı menfaati ile işçinin çalışma ve sözleşme özgürlüğünün dengelenmesi gerekliği, bu denge gözetilerek işçinin güçlü durumda ulan işverene karşı haklarının korunması görevi mahkemeye ait olduğunu savunarak davanın reddini talep etmişdir.
Davatılardan … … A.Ş vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; İşbu davanın dayanağı Rekabet Yasağı ve Ticari Sır Saklama Taahhüdü’ne müvekkilinin taraf olmadığından husumet itirazında bulunulduğu ve davanın müvekkili şirket yönünden reddi gerektiği, talep konusu belli iken davacının kısmi dava açmakla hukuki yararı bulunmadığından dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiği; Esasa İlişkin itiraz ve beyanlarda: davacı, diğer davalının rekabet yasağı taahhüdünü ihlal ettiği iddiaları dışında müvekkile karşı yöneltilmiş bir iddiasının bulunmadığı, davacı müvekkilden hangi gerekçe ile Cezai Şart ‘Tatep etmesinin anlaşılabilir olmadığı, Rekabet Yasağının tarafları davacı ile diğer davalı olduğu, gösteren delilleri de sunmalı, diğer davalının hangi tür ticari sırlara vakıf olmak suretiyle müvekkili şirket menfaatine yarar sağladığını açıklamak zorunda olduğu; Soyut olarak her çalışanın işten ayrıldıktan sonra aynı sektörde bir başka firmada işe girmesinin haksız rekabet tehlikesi doğurmayacağı, Davacının böyle bir iddiası var ise bu iddiasını somut delillerle ispatlaması gerektiği; yargıtay kararında da belirtildiği üzere haksız rekabetin varlığının ispatlanması gerektiği soyut olarak bir çalışanın işten ayrıldıktan sonra aynı sektörde başka bir firmada işe girmesinin haksız rekabet tehlikesi doğurmayacağı, davanın görevli olmayan mahkemede açıldığından, öncelikle davanın görevsizliğine, haksız davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, davanın müvekkili şirket yönünden husumet yokluğundan reddine, her halükarda davanın esastan reddine, yargılama ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Davalıların Rekabet Yasağı ve Ticari Sır Saklama Taahhüdüne aykırı hareket etmesi iddiasına dayalı olarak açılan cezai şart bedeli istemlerine ilişkindir.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmişler; keşif, tanıklar, bilirkişi incelemesi, yemin v.s delile dayanmışlardır.
Davacı tanığı … 19/04/2019 tarihli duruşmada : ” Davacı şirkettin yaklaşık on yıldan beri müşteri ilişkileri lideri olarak çalışmaktadır. Davalı … 2015-2017 yılları arası davacı şirkette müşteri müdürü olarak çalıştı. Davalı … bey ile aynı işi yapmamaktayız benim yaptığım iş iç satışın liderliğidir. … bey ise şirketin belirli bir bölgesinde saha satışını yapan müdürdür. İşten niçin ayrıldığı bilmiyorum. Daha sonra … Lojistik şirketinde çalışmaya başladığını duydum. Bizim şirketimizin iştigal alanı lojistiktir. … beyin daha sonradan çalıştığı kurumda lojistik işi ile uğraşmaktadır. Davalı, ben diğer satış müdürlerinin müşterilerle bizzat görüşme yetkisi vardır. Satış ile ilgili diğer müdürlerin olduğu gibi … beyinde ihale, sözleşme, fiyatlar konusunda görüşme yetkisi vardı. … beyin işten çıktığı dönemde şirkettin 3 kişi daha … Lojistiğe geçti. Şirketten kendi isteği ile ayrıldığını duydum. Şirketimizin insan kaynakları müdürü tarafından işe girmeden önce rekabet yasağı sözleşmesi imzalanır. … beyin bu sözleşmeyi imzalayıp imzalamadığını bilmiyorum. Ancak prosedür gereği bu sözleşmeyi imzalamış olabilir. Birkaç yıl önce bende bu sözleşmeyi imzaladım. Davalının fiyat belirleme yetkisi vardır ancak bunuda başka bir kişiye onaya sunma durumu vardır. Biz de genelde fiyat konusunda indirim yapılacaksa müdürümüzden onay aldıktan sonra, Fiyat belirlenir ve müşteriye iletebiliriz. Ama genelde imza yetkimiz yoktur. … beyin şirketi temsil yetkisi yoktur.” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Davalı Tanığı … 19/04/2019 tarihli duruşmada : Davacı şirkette 2014-2018 yılları arasında proje yönetici olarak çalışmaktaydım. Şuan … Antrepo şirketinde çalışmaktayım. Davalı … 2015-2017 yılları arasında özel müşteri müdürü olarak çalışmaktaydı. Davacı 2017 yılında davalıyı işten çıkarttı. İşten niçin çıkarttığını bilmiyorum. Davalı daha sonra … Lojistik’te çalışmaya başladı. Davacı ve davalı şirket uluslararası lojistik ve depolama alanında faaliyet göstermektedir. Davacı şirkette çalıştığım dönemde … beyine dışında koray beyin … Lojistikte işe başlığını biliyorum. Sürekli görüştüğüm … bey olması nedeniyle onun dışında biri var ise bilmiyorum. … bey ile aynı şirkette 2016 yılında Spot satış alanında, daha sonrasında depo alanında çalıştım. … bey ise özel müşteri müdürü olarak devam etti. … yaptığı iş gereği müşteriler ile telefonda gerekse bizzat müşteriler ile görüşür. Sonrasında şirket kültürünü, yaptığı işi müşterilere anlatır. … beyin imza yetkisi yoktur. Müşteri bilgileri kapsamında … beyin tüm müşteri bilgilerine ulaşma imkanı yoktur. Bilgi gizliliği kapsamında bilgisayarlara dışarıdan erişim yoktur. Fiyatları belirleme konusunda, satışlarda yetkisi yoktur. Fiyatlar operasyan tarafından belirlenip verilir. Ben davacı şirkete işe girerken rekabet yasağı sözleşmesi imzalamıdım. Yaklaşık 1 yıl sonra insan kaynakları tarafından rekabet sözleşmesi yasağı sözleşmesi imzalanması için tarafıma verildi. Ben de imzalamak zorunda kaldım. Davacı şirket bu sözleşmeleri ” Rekabet Yasağı Sözleşmesi”ni işe girdiktten sonra imzalatıyordu. Davacı şirket ile müzakere şartımız olmaması nedeniyle sözleşmeyi imzalamak zorunda kalıyorduk. Davacı şirket maaşlarımızı ( Bildiğim Herkeze) asgari tutarı banka hesaplarına, diğerini elden veriyordu. Asgari ücretten sigorta ödeniyordu şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı Tanığı … 19/04/2019 tarihli duruşmada : 2015-2018 yılları arasında Settrans şirketinde özel müşteri müdürü olarak çalıştım. Davacı şirketin uluslar arası lojistik ve nakliye konusunda faaliyet konusu vardır. Yaklaşık 2 yıl davacı şirkette özel müşteri müdürü olarak çalıştı. İşten ayrıldığını biliyorum. Daha sonra … Lojistikte işe başladı. Ben ve şirkette çalışanlar işe girdikten sonra rekabet yasağı sözleşmesi imzaladık. İşe girmeden önce bu sözleşmeyi imzalamadım. Özel şirkette çalışan müşteri müdürü şirketin portföyünde bulunan ve potansiyel müşterileri içerisinde yüksek cirolu firmalara satış faaliyetinde bulunur. Ve alınan müşterilerin takibini gerçekleştirir. … beyin fiyat belirleme yetkisi yoktur. Çünkü üst yönetici tarafından fiyat belirlendiği için … beyin fiyat belirleme yetkisi yoktur. … bey kendisinin tanımlı olduğu müşterilerini adres, telefon, ihale bilgilerini bilir. şirket içerisinde ihale bilgilerini kim tanımlı ise onun bilgisi dahilindeydi. İhaleye çıkan firmalar, ihaleye davet ettiği tüm nakliyeci firmalara şartnameleri gönderir. Nakliyeci firmalarda ilgili kişiler, ihaleye çıkan firmalar ile kim ilgileniyorsa o kişiye şartname sözleşmesi gider aynı zamanda, bu şartname ihaleden sorumlu birim yöneticisine, … beyin bir üst yönetici ve operasyon yöneticisine iletilir. Şirket tarafından işe girdikten sonra bize verilen Rekabet yasağı sözleşmesi imzalanmadığı takdirde, işten ayrılacağımız herkes tarafından bilinirdi. Maaşlarımız bir kısmı elden, bir kısmı bankaya yatırılırdı. Yani asgari ücretten biraz fazla bankaya yatırılıyordu. Geri kalan ise elden veriliyordu. Sigortalar ise yüksek maaştan olanlar tavandan yatırılıyordu. Benim sigortam aldığım maaştan daha düşük yatıyordu” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı Tanığı … 19/04/2019 tarihli duruşmada : 2008 yılında beri … Lojistik’te insan kaynakları müdür olarak çalışmaktayım. … bey 2017 yılından beri uluslararası taşımacılıkta özel müşterilerden sorumlu satış yöneticisi olarak çalışmaktadır. Çalıştığım firma Yurtiçi taşımacalık, uluslar arası ve deniz, hava ve liman faaliyetleri vardır. Davacı şirkette lojistik sektöründe faaliyet göstermektedir. Davalı … Oksijen danışmanlık firması tarafından bize yönlendirildi. … firmasından bizim firmamıza kaç personel geçtini bilmiyorum. Çünkü öyle bir analiz yapmadım. Bizim çalıştığımız firmadaki bir kişi birisini önediği zaman her şirkette olduğu gibi o kişiyi değerlendirmeye alıyorduk. Uygunsa işe alıyorduk. Uygun değil ise işe almıyorduk. İşe aldığımız kişilere daha önce çalışığı şirketlerle herhangi bir rekabet sözleşmesi imzalanıp imzalanmadığını sormuyorduk. Çünkü çalışan ve işveren arasında bir sorundur. …’dan settransa personel geçisi olup olmadığı tam bilmiyorum. Çıkış görüşmelerine bakmam lazım” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre alınan 21/11/2019 Tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; İş sözleşmesinin işçi tarafından haklı nedenle fesih edildiği, buna bağlı olarak iş sözleşmesinin alt yükümlülüğü niteliğindeki rekabet etmeme sözleşmesinin de geçersiz olduğu, Mahkemenizin haklı sebeple fesih yönünden yapılan tespitlere katılmadığı ihtimalde, rekabet etmeme sözleşmesinin hakkaniyete aykırı düşecek derecede geniş kapsamlı ve muğlak olduğu, işçinin hangi sırları bildiği hususunun anlaşılamadığı, dolayısıyla … ve … bölgesini kapsayan ve işin niteliği itibariyle muğlak olan rekabet etmeme sözleşmesinin geçersiz sayılması gerektiği, Mahkemenin haklı nedenle fesih ile rekabet etmeme sözleşmesinin geçersizliği yönünden yapılan açıklamalara katılmadığı ve sözleşmenin geçerliliği olduğuna kanaat getirdiği ihtimalde, cezai şartın işçinin ekonomik durumunu zora sokacak nitelikte fahiş olduğu ve hakkaniyete göre indirilmesi gerektiği sonucuna varıldığı, 2/03/2021 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; İş Sözleşmesinin işçi tarafından haklı nedenle fesih edildiği ve buna hağlı olarak iş sözleşmesinin alt yükümlülüğü miteliğindeki rekahet etmeme Sözleşmesinin de geçersiz olduğunu, mahkemenizin haklı seheple fesih yönünden vapılan tespitlere katılmadığı ihtimalde Rekahet etmeme Sözleşmesinin hakkaniyete aykırı düşecek derecede geniş kapsamlı ve muğlak olduğu. işçinin hangi şartları bildiği hususanin unlaşılamadığı, dolavısıyla marmara ve eğe bölgesini kapsayan ve işin niteliği itibariyle muğlak alem rekahet ötmeme Sözleşmesinin geçersiz sayılması gerektiğini, mahkemenin hakli nedenle gesih ile rekabet etmeme sözleşmesinin geçersizliği yönünden yapılan açıklamalara katılmadığı ve sözleşmenin geçerliliği olduğunu kanaat getirdiği ihtimalde, cezai şartın işçinin ekanomik durünümü zora sokacak nitelikte fahiş olduğu ve hakkaniyete göre indirilmesi gerektiği husus tespit ve rapor edilmiştir.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; davalı … şirkette çalıştığı süre içerisinde Rekabet Yasağı ve Sır Saklama tahhüdü imzaladığı,primlerinin düzenli olarak eksik yatırılması sebebiyle iş akdini tek taraflı olarak haklı şekilde feshettiği iddasına dayalı olarak …, sözleşme içerisinde yer alan 2 yıllık süre geçmeden davalı … … Holding’de işe girdiği, bu sebeple davacı şirket, Rekabet Yasağı ve Sır Saklama Taahhüdüne aykırı olarak …’ın yeni iş yerinde çalışamayacağını, taahhüde göre, fazlaya ilişkin dava ve talep hakkı haklarının saklı kalması kaydıyla son brüt maaşın 25 katı tutarında cezai şart ödemekle hem …’ın, hem …’ın müştereken ve müteselsilen mükellef olduğunu ihtar etttiği, davalının Rekabet Yasağı ve Ticari Sır Saklama Taahhüdüne aykırı hareket etmesinden kaynaklanan Cezai Şart bedeli için 45.000,00-TL’nın en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsilini karar verilmesinden ibaret olduğu,
Davacı ile Davalı … arasındaki 22.10.2015 tarihli Hizmet Akdi Davalı … tarafından 22.10.2015 tarihli olarak imzalanan “Hizmet Akdi” ile davacı şirketin “… Mah. … … Cd. No … -… …/… adresindeki işyerinde 1857 Sayılı İş Kanunu Hükümleri Uygun olarak çalışmaya başladığı, davalı İşçi tarafından 22.10.2015 tarihinde imzalanan iş akdinden davalı çalışanın görev tanımına ilişkin herhangi bir belirleme yapılmadığı, İmzalanan İş akdinin TİP Sözleşme şeklinde düzenlenmiş olduğu,
dosyaya davalı … tarafından 22.10.2015 imza tarihli beyanında: Rekabet Yasağı ve Ticari Sır Saklama Taahhütnamesi “ ile 14.07.2016 tarihli “Ticari Sır ve Bilgi Saklama ve Rekabet Yasağı taahhütnamesi “ başlıklı iki ayrı Taahhütname sunulduğu, her iki taahhütnamenin rekabet yasağı ana başlığı attındaki 22.10.2015 tarihli taahhütnamedeki hüküm özellikle sektörde faaliyet gösteren diğer firmalar yönünden geliştirilerek 14.07.2016 tarihi taahhütnamede daha da kapsamlı hale getirildiği; 22.10.2015 tarihli taahhütnamede cezai şart olarak son bir yıl içinde şirketten tahsil editen ayni ve nakdi yardımların toplamının 3 katı olarak belirlenen cezai şartın, 14.07.2016 tarihli taahhütnamede en son brüt maaşın 25 katt cezai Şart bedeli ödeneceği hükmüne yer verildiği,
Davacı tarafından dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan davalı … … ilgili ücret bordroları İncelemesinde: davalının 2015 ve 2016 yılı aylık brüt ücretinin 4.797.96 TL olduğu ve mart 2017 ayına kadar aylık ücreti 4.797,96-TL olduğu, mart 2017 ayından itibaren Aylık brüt ücretin 30 iş günü üzerinden 5.500.00 TL olarak uygulandığını, işbu brüt ücret üzerinden mevzuata uygun olarak vergi, SGK gibi yasal kesintiler işbu bu brüt ücret esas alınarak, davalıya ödenecek aylık net ücret hesaplandığı, davacı şirketin İnsan kaynakları yetkilisi … ile davalı … … arasında gerçekleşen 13 Ekim 2015 tarih ve 15.28 saatli E-posta yazışmasında Ocak ayında zam verilmek koşuluyla aylık net ücret olarak. 4.800.00 TL net ücret teklif edildiği ve bu net ücretin davalı tarafından, ocak ayında zam olacağının da teyidi alınarak kabul edildiğinin anlaşıldığı, davalı çalışan … … ile ilgili ailevi durumu (Evli olup olmadığı, eşinin çalışıp çalışmadığı, evli ise Çocuk olup olmadığı varsa kaç çocuğu olup olmadığı gibi hususlar bilinmediğinden bilinmediğinden 2015 yılında ilk İşe girişteki aylık net ücretinin 4.800 tl olarak işe başladığının kabulü ile brüt maaşının yaklaşık 7.000 tl dolayında olabileceği ve bu brüt ücret esas alınarak Yasal Kesintiler matrah olabileceği kabulü gerekeceği, davacı tarafından Dosyaya sunulu Ücret Bordrolarında ise Aylık Brüt ücretin MART 2017 tarihine kadar 4.797,96-TL, mart 2017 tarihinden İşten istifa edilerek ayrıldığı Tarihe kadar da Brüt Ücretin 5.500 TL olarak SGK’ye bildirim konusu yapıldığı, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı 26.06.2019 Tarihli Yazıları incelendiğinde davalı …’ın SGK nezdindeki Hizmet Döküm Cetveli incelendiğinde, SGK nezdinde 1160041 İşyeri Siciline kayıtlı … Uluslararası Nakliyat ve Ticaret A.Ş’de 22.10.2015 Tarihinde işe giriş beyanında bulunulduğu, 2015/11 ayı ile 2017/02 Şubat ayı dahil bildirirade bulunulan Brüt Ücretin 4.797.96 TL olduğu, 2017/03 Mart dönemi dahil işten çıkış bildirimin yapıldığı 09.10.2017 Tarihine kadar Brüt Ücretin 5.500,00-TL olarak bildirimi yapıldığı
… Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün 18.03.2019 Tarihli yazıları incelendiğinde davacı şirket ile davalı şirketin iştigal konularına ilişkin Ana Sözleşmelerinin dosyaya gönderilmesi talebine istinaden her iki şirkete ilişkin Bilgilerin CD ve ilgili Şirketlerin Ticaret Sicil Bilgilerinin yer aldığı belge ile dosyaya gönderildiği, davacı ve davalı şirketin İştigal Konuları incelendiğinde her iki şirketinde çalışma konularının genel olarak aynı olduğu, yurtiçi ve yurt dışı taşımacılık faaliyetlerinde bulundukları, Lojistik ve Destek Hizmetleri faaliyetlerinde bulundukları, davalı şirketin faaliyet alanları arasında ayrıca Gümrük Antrepoculuğu, Gümrük Transit, ve serbest Himan işleri vb konular yer aldığı; davacı şirket faaliyetleri arasında, Taşımacılık dışında Ticari faaliyetlerinde yapılacağına ilişkin farklı alanlara yer verildiği,
davacı şirketin İstihdam ettiği tüm çalışanlarına davalının imzaladığı ayrı tip sözleşme ve taahhütnamelerin imzalatıldığı tanık beyanlarında yer aldığı; davalının davacı şirketten almış olduğu gerek ücretin SGK’ye bildirilmediği, gerek davalının ilk işe girişindeki davacı şirketin İnsan Kaynakları yetkilisi ile yaptığı e-posta yazışmasından gerekse Mahkemece dinlenen tanık beyanları ile doğrulandığı, işbu tespitler ile davacı şirket, davalıya aylık brüt ücret ödemelerini gerçek tutarlar üzerinden yapmadığı, davalı işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği, TBK 447 uyarınca rekabet yasağı sözleşmesinin ve verilen taahhüdün geçersiz kılındığı sonucuna ulaşıldığı, iş sözleşmesinin işçi tarafından haklı nedenle fesih edildiği ve buna hağlı olarak iş sözleşmesinin alt yükümlülüğü niteliğindeki rekabet etmeme sözleşmesinin de geçersiz olduğu hususunun tespit ve rapor edildiği anlaşılmakla denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-) Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 59,30-TL maktu red harcının peşin alınan 768,49-TL harçtan mahsubu ile bakiye 709,19 -TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına davacıya iadesine ,
3-Yapılan tüm yargılama giderinin davacı yan üzerine bırakılmasına
4- Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Uyarınca hesaplanan 6.650,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
5-)Davacının gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde davacıya/ vekiline iadesine,
Dair, davacı ve davalılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır