Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1120 E. 2020/305 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/1120 Esas
KARAR NO:2020/305

DAVA:Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:18/12/2017
KARAR TARİHİ:15/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13.09.2016 günü, saat : 00.020 sularında, … ilçesi, … güney transit yol üzeri …-… ayrımında No:… sayılı yer önü …’nin karşısında, … güney bölünmüş karayolundan ilerleyen, ruhsat sahibi davalı … olan, olay sırasında sürücülüğünü davalı …’nın yaptığı, … plakalı … marka aracın önünde aynı istikamette orta şeritte seyir halindeki sürücülüğünü dava dışı …’in yaptığı, … plakalı … marka jipin arka tamponuna çarparak direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonrası, … plakalı aracın savrularak istikamete göre yolun sağ tarafında bulunan elektrik direğine aracın sağ ön kısmıyla çarpması ve aracın ikiye bölünmesi şeklinde gelişen trafik kazası sonucunda, … marka arasın, ön yolcu koltuğunda oturan … ve arka sol tarafta oturan …’ın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde, arka ortada oturan ve olay nedeniyle vücudunda kemik kırıklıkları meydana gelen …’nin ise yaşamı tehlikeye girecek şekilde yaralandığını, aracın sağ arka koltuğunda oturan, davacı vekiledenlerinin oğlu …’ın ise vücudunda oluşan yaralanmaların etkisiyle yaşadığı genel beden travması sonucu vefat ettiğini, sadece 21 yaşındayken ve hiçbir kusuru olmadığı halde hayata gözlerini yumduğunu, geride kederli ve gözü yaşlı ailesini bıraktığını, olay nedeniyle … Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturmaya istinaden, tarafların kazadaki kusur durumlarının tespiti … Adli Tıp Kurumundan rapor alındığını, 02.12.2016 tarihli raporda; kazanın oluşumunda dava dışı …’in kusursuz, davalı araç sürücüsü …’nın ise asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kaza ile ilgili soruşturma neticesinde … Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan …E sayılı dosyanın derdest olduğunu, bu elim olay nedeniyle davacı vekiledeni annenin tarifsiz acılar içinde yaşamını sürdürmeye çalıştığını, onlarca kilo verdiğini, tabiri caizse bir deri bir kemik kaldığını, daha önce de sadece ve sadece 6 yaşındaki kızını toprağa vermiş olan davacı vekiledeni babanın , bu kezde oğlunu kaybetmenin derin acısını yaşadığını, hayatının tam anlamıyla bir drama dönüştüğünü, vekiledenlerinin, davalı …Ş’ne başvurduğunu, davalı … şirketinin vekiledenlerine toplamda 67.853,71-TL ödeme yaptığını, ancak yapılan ödeme tutarının oldukça düşük olduğunu, vekiledenlerinin, çocuklarının genç yaşta ölümü nedeniyle destektende yoksun duruma düştüklerini beyanla, HMK 107 madde uyarınca davacı vekiledenlerinin maddi ve destekten yoksun kalma tazminat alacaklarının tespiti ile yargılama sırasında belirli hale geldikten sonra 107/2 madde uyarınca arttırılmak üzere şimdilik; 500,00-TL maddi tazminat, 500,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, davacı vekiledenler lehine ayrı ayrı 50.000’er TL olmak üzere toplam 100.000-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı …Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde bahsi geçen … plaka sayılı aracın vekiledeni şirkete 04.08.2016-2017 tarihleri arasında … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının, sigortalının kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarda azami 310.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatı dışında olduğunu, söz konusu kaza ile ilgili vekiledeni şirket tarafından … numaralı hasar dosyası açıldığını, davacının, olay tarihinden itibaren faiz istemesinin yasaya aykırı olduğunu, bu konuyu değerlendirmek için öncelikle motorlu araç işleteninin üçüncü kişilere karşı mali sorumluluğunu yüklenen sigortacının, rizikonun gerçekleşmesi halinde ne zaman temerrüde düşeceğinin önem kazandığını, davacının, avans faizi istemininde yasaya aykırı olduğunu, davaya konu uyuşmazlığın tamamen “haksız fıilden kaynaklandığını, haksız filden kaynaklanan taleplerde de uygulanacak faizin ancak yasal faiz olacağını, Adli Tıp Kurumu, Trafik İhtisas Dairesi tarafından kusur tespitinin yapılmasından sonra vekiledeni şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda; yine Aktüer sıfatına sahip bir bilirkişi tarafından destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Vekiledeninin ruhsat sahibi olduğu … plakalı aracın diğer davalı … yönetiminde iken karıştığı trafik kazasında davacıların çocuklarının vefat ettiğini, vekiledeninin KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik Sigortası tarafından davalı …’a 36.242,35 TL, …’a ise 31.611,36 TL ödeme yapıldığını, dava dilekçesinde sürücünün alkollü olduğunun belirtildiğini, 21.09.2016 tarihli Adli Tıp Kurumunun düzenlemiş olduğu rapordan da anlaşılacağı gibi sürücünün kanında alkol olmadığının tespit edildiğini, müteveffanın vekiledeninin aracında yolcu olarak bulunduğunu, yani kaza anında hatır taşıması söz konusu olduğunu, burada taşıyanın hiçbir karşılık beklemeden tamamen yolcunun yararına taşıma yaptığı için yapılacak olan hesaplamada bununda göz önünde tutulması gerektiğini, müteveffanın, yolculuk esnasında araçta kemer takması gerekirken kemersiz yolculuk ederek gerekli tedbiri almadığını, hesaplamada bununda dikkate alınması gerektiğini, mahkemece davacıların taleplerinin kabulü halinde hesaplamada müterafik kusur tenzili yapılması gerektiğini, kaza yapan vekiledenine ait aracın hususi oto olması ve olayın haksız fiil olması nedeniyle, avans faizi değil yasal faiz talep edilebileceğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Diğer davalı … usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemiştir.
GEREKÇE:
Dava; 13/09/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle ölenin yakınlarının maddi ve manevi tazminatı istemine ilişkindir.
Davacılar vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş davada; trafik tescil kayıtlarına, kaza tutanağına, otopsi raporuna, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma dosyasına, … Ağır Ceza Mahkemesi’nin …E sayılı dosyasında, hasar dosyasına, tanık beyanlarına ve bilirkişi incelemesine dayanmışlardır.
Kazaya karışan … ve … plakalı araçların trafik tescil kayıtları getirtilip incelenmiştir.
Davalı … nezdindeki … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi ve … numaralı hasar dosyası getirtilip incelenmiştir.
… Eğitim Ve Araştırma Hastanesinden müteveffa …’ın hastane kayıtları ve ölüm raporu getirtilip incelenmiştir.
Mahkememiz tarafından … İlçe Emniyet Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davacıların sosyal ekonomik durumlarının araştırılması istenilmiş olup … İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından Mahkememize davacıların sosyal ekonomik durumlarını gösterir rapor sunulmuş ve Mahkememiz tarafından incelenmiştir.
Mevcut kazadan dolayı … Cumhuriyet Başsavcılığı Hazırlık bürosunun … sayılı soruşturma dosyası getirtilip incelenmiş; Dosyada mevcut 02.12.2016 tarihli Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kurulu raporunda : ”…Şüpheli sürücü … idaresindeki araç ile olay mahallinde seyri sırasında hızını aracının teknik özelliklerine, mahal ve yol şartlarına göre ayarlamadığı, dikkatini yola vermemesi, dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde seyretmesi, kendisiyle aynı istikamette önünde seyreden aracı güvenli mesafeden takip etmemesinin de etkisiyle idaresindeki aracın ön kısımlarıyla önünde seyreden araca tedbirsizce arkadan çarpması ve bu aracın sola savrulmasına sebep olduğu, kendisinin de direksiyon hakimiyetini kaybederek sağa savrulup idaresindeki aracın sağ yan kısımlarıyla aydınlatma direğine çarpması ile meydana gelen kazada dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışları nedeniyle asli kusurlu,
Şüpheli sürücü … idaresindeki araç ile orta şeridi takiben seyri ırasında olay mahalline geldiğinde, idaresindeki aracın sağ arka kısmına çarpan araç nedeniyle karıştığı kazada atfı kabil kusuru bulunmadığı…” tespit ve rapor edilmiştir.
Yapılan soruşturma sonucu; şüpheli …’nın kazada yüksek alkollü oluşu ve karayolunda araçta yolcu olarak bulunan arkadaşlarının uyarılarına rağmen çok tehlikeli şekilde araç geçişleri yaparak yüksek hızda ilerlemesi nedeniyle bilinçli taksir düzeyinde kusurlu eylemiyle bir kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçunu işlediği anlaşılmakla; yargılamasının yapılarak sevk maddelerinin teşdiden uygulanmak suretiyle cezalandırılmasına, TCK.53 md. gereğince hakkında tedbir uygulanmasına, göz altında geçirdiğini süresinin TCK. 63 md. gereğince cezasından mahsubuna karar verilmesi hususlarında 03.02.2017 tarihli iddianame düzenlenmiştir.
Yargılama sırasında mevcut kazadan dolayı açılmış … Ağır Ceza Mahkemesi’nin …E sayılı dosyası getirtilip incelenmiş, yapılan yargılama sonucu verilen 07.03.2019 tarihli kararda: ”…Sanık …’nın taksirle bir kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet vermek suçundan eylemine uyan, 5237 sayılı TCK’nun 85/2 Maddesi gereğince suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri, sanığın güttüğü saik ve amacı nazara alınarak taktiren ve teşdiden 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına,
Sanığın eylemi bilinçli taksirle gerçekleştirdiği anlaşıldığından; sanığa verilen cezanın TCK’nun 22/3 maddesi uyarınca yarı oranında arttırılarak sanığın 15 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına,
Sanığın yargılama sürecindeki davranışlarına göre cezasının 5237 Sayılı TCK’nun 62. Maddesi gereğince takdiren 1/6 oranında indirilerek, SANIĞIN 12 YIL 6 AY HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
Sanığın eylemi taksirle gerçekleştirmesi nedeniyle TCK’nun 53/1-a-b-c-d-e Maddesinin uygulanmasına yer olmadığına, sanığın sürücü belgesinin TCK’nun 53/6 maddesi uyarınca takdiren 1 yıl süreyle geri alınmasına,
Suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak sanık hakkında TCK’nun 50. Maddesinin uygulanmasına yer olmadığına,
Sanığın gözaltında ve tutuklukta geçirmiş olduğu sürenin 5237 sayılı TCK.nın 63. maddesi gereğince cezasından MAHSUBUNA , Sanığa verilen cezanın süresi ve niteliği gereği sanığın hükmen TUTUKLANMASINA, sanık hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkartılmasına…” karar verilmiştir.
Mahkememizce kusur oranın tespiti yönünden dosya Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kurulu’na sevk edilmiş, kurul tarafından düzenlenen 05.08.2019 tarihli raporda : ”… Sürücü … sevk ve idaresindeki otomobilin hızını mahal şartlarını dikkate alarak yeteri kadar azalatması, dikkatini yola vermesi, önündeki araçları gerekli ve yeterli mesafeden takip etmesi gerekirken bu hususlara riayet etmeyerek dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde seyri sırasında önünde kendisiyle aynı yönde seyreden sürücü … idaresindeki otomobile arkadan çarpması sonucu gerçekleşen olayda asli kusurlu olduğu,
Sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile seyri sırasında gerisinden gelen sürücü … idaresindeki otomobilin, kendi idaresindeki otomobilin araksından çarptığı olayda atfı kabil kusuru bulunmadığı,
Müteveffa yolcu …, sürücü … idaresindeki otomobilde yolculuk yaptığı esnada gerçekleşen olayda ve kendi ölümünde atfı kabil kusuru bulunmadığı..” tespit ve rapor edilmiştir.
05.08.2019 tarihli kusur raporu taraflara/vekillerine tebliğ edilmiştir.
Toplanan delillere göre mahkememizden talep edebilebilecek tazminat miktarının tespiti yönünden hesap yapılması için dosya aktüer bilirkişiye verilip rapor alınmış, 09.10.2019 tarihli raporda;”…Mahkemeye sunulmak üzere Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince hazırlanan 05.08.2019 tarih ve … sayılı rapora göre kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü davalı …’nın %100 (yüzde yüz) oranında asli kusurlu olduğu, müteveffa yolcu …’ın kendi ölümünde kusurunun bulunmadığı,
Davacı tarafından talep edilen destekten yoksun kalma tazminatını karşılamak için … plakalı aracın … AŞ nezdinde 04.08.2016-2017 tarihleri arasında … numaralı zorunlu trafik sigortası poliçesinin mevcut olduğu ve daha önce ödenen tazminat hariç teminat limitinin 310.000 TL olduğu,
Davacı …’a daha önceki tarihlerde ödenmiş ve rapor tarihi itibarıyla güncelleştirilmiş tutar tenzil edildikten sonra ödenebilir destekten yoksun kalma tazminatının bulunmadığı,
Davacı …’a daha önceki tarihlerde ödenmiş ve rapor tarihi itibarıyla güncelleştirilmiş tutar tenzil edildikten sonra ödenebilir destekten yoksun kalma tazminatının 71.053,59 TL olduğu,
Davacı tarafa ödenebilir defin ve cenaze giderinin 2.354,92 TL olduğu,
Hesaplanan tazminat tutarının olay tarihi itibarıyla 310.000 TL’lik vefat/maluliyet tazminatı teminat limiti dahilinde olduğu,
Davacı vekili tarafından sigorta şirketine 27.01.2017 tarihinde, tazminat talebinin tebliğ edildiği, dolayısıyla sigorta şirketinin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 99’uncu maddesinde yer alan 8 iş günlük sürenin bitimi olan 09.02.2017 tarihinde temerrüde düştüğü, ödenecek tazminata 09.02.2017 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması…” tespit ve rapor edilmiştir.
09.10.2019 tarihli aktüerya raporu taraflara/vekillerine tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili 12.02.2020 havale tarihli dilekçesi ile; defin işlemlerine ilişkin masraf belgesini sunarak ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Mahkememizce … … Daire Başkanlığı’na teskere yazılmış ve define ilişkin mezar ücretinin ne olduğu ve kim tarafından karşılandığı sorulmuş, istenilen hususlara 16.03.2020 tarihinde ilgili birimden cevap verilmiş, mezar yeri bedelinin 1.650,00-TL olduğu ve ücretin baba …’dan tahsil edildiği bildirilmiştir.
Mahkememizce 10.06.2020 tarihli ara karar ile 06.10.2019 tarihli bilirkişi raporunun dosya kapsamında toplanan delillere uygun olması nedeniyle davacılar vekilinin ek rapor talepleri reddedilmiştir.
Mahkememizde yargılama devam eder iken davacılardan … vefat etmiş olup mirasçıları … ve … davaya dahil edilmişlerdir.
Davacılar vekili 19.08.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile; 1.650,00 TL Maddi Tazminat alacağının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacılar … mirasçıları … ve …’a ödenmesine, 71.053,59 TL Destekten Yoksun Kalma Tazminatı alacağının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı …’a ödenmesine, 50.000,00 TL Manevi Tazminat alacağının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacılar … mirasçıları … ve …’a ödenmesine, 50.000,00 TL Manevi Tazminat alacağının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı …’ a ödenmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davacılar vekili tarafından sunulan ıslah dilekçesi davalılara/vekillerine tebliğ edilmiştir.
Davacılar vekili 10.09.2020 tarihli dilekçesi ile; davalı …Ş ile yapılan protokol gereği ödemesi yapılan maddi tazminat yönünden davadan feragat ettiklerini beyan etmişlerdir.
Davacılar vekili yine 15.09.2020 tarihli duruşmada manevi tazminat yönünden davalarının kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini, maddi tazminat talepleri ile ilgili olarak bütün davalılar yönünden maddi tazminat taleplerinden feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı …Ş vekili de 14.09.2020 tarihli dilekçesi ile vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri olmadığını beyan etmiştir.
Toplanan tüm delillere, iddia ve savunmaya, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma dosyasına, … Ağır Ceza Mahkemesi’nin …E sayılı dosyasında verilen karara, Adli Tıp Trafik İhtisas Kurulundan alınan kusur raporuna ve aktüerya bilirkişisinden alınan hesap raporuna göre;davanın kısmen kabulü ile;
Davacıların maddi tazminat taleplerinin feragat nedeniyle reddine,
Davacıların manevi tazminat talebi yönünden; Borçlar Yasası gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.Böyle elim bir kaza sonucu oğullarını yitiren davacıların kişilik hakları, ağır ve haksız bir tecavüze uğramıştır. Davacıların, meydana gelen ölümle sonuçlanan trafik kazası eyleminden sonra, elem ve ızdırap içerisinde bulunduğu yadsınamaz bir gerçektir. Beklenmedik bir şekilde oğullarını bir trafik kazası eyleminden sonra ölmesi, davacılarda kapanması zor manevi bir yara açmıştır. Bu nedenle, manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği anlaşılmakla 30.000,00 TL manevi tazminatın 13.09.2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … mirasçıları … ve …’a miras payları oranında verilmesine, 30.000,00 TL manevi tazminatın 13.09.2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ a ödenmesine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
Davanın KISMEN KABULÜ İLE
1-)Davacıların maddi tazminat taleplerinin feragat nedeniyle REDDİNE,
2-)Manevi Tazminat Yönünden;
a)30.000,00 TL manevi tazminatın 13.09.2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … mirasçıları … ve …’a miras payları oranında verilmesine,
-Fazla talebin reddine,
b)30.000,00 TL manevi tazminatın 13.09.2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ a ödenmesine,
-Fazla talebin reddine,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 6.831,00-TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 1.724,83-TL harcın ve 1.225,00-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 3.881,17-TL harcın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacılar tarafından yatırılan 31,40-TL başvuru harcı, 1.724,83 -TL peşin harç, 4,60-TL vekalet harcı, 1.225,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.985,83-TL’nin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
5-)Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti ve müzekkere /davetiye gideri olmak üzere toplam 1.203,83-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 418,22-TL ‘sinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-)Manevi tazminat yönünden; davacılar duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 8.600,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7-)Manevi tazminat yönünden; davalı … duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 6.000,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalı …’a verilmesine,
8-)Maddi tazminat yönünden; davalı … duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/4 maddesi uyarınca 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalı …’a verilmesine,
9-)Maddi tazminat yönünden davalı …Ş’nin vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi olmamasından dolayı bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
10-)Davacıların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde re’sen davacılara / vekiline iadesine,
Dairdavacılar vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalı … vekili ile davalı … yokluğunda gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır