Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1116 E. 2019/857 K. 08.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1116 Esas
KARAR NO : 2019/857
DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 15/12/2017
KARAR TARİHİ : 08/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’in kira sözleşmesi ile … Mahallesi … Caddesi … Sokak No:3 Kat:3 deki depoyu kiralamış ve ticari faaliyette bulunduğu, kira sözleşmesine bağlı olarak davalı kuruma yapılan elektrik aboneliği … numaralı abonelik üzerinden yürüttüğü, bu iş yerinin 2007 yılı Haziran ayında tahliye edildiği, tahliye işleminden sonra müvekkil aboneliğin iptali için süresi içerisinde davalı kuruma başvurarak aboneliğin iptali için yazılı dilekçe verdiği, fakat aradan yaklaşık 10 yıllık süre geçmesi dikkate alındığında bu dilekçenin alındığı numarasını muhafaza etmesi mümkün olmadığı, kira sözleşmesiyle kiralanmış olan aynı binanın diğer katında müvekkil tarafından kiralanan yerde üretim faaliyetlerinin gerçekleştirildiği, müvekkil bu iş yerini 31.12.2007 tarihi itibari ile tahliye ederek ilgili vergi dairesine (… vergi dairesine ) başvurarak iş yerinin kapanış beyannamesini vergi dairesine sunduğu, böylece müvekkilin bu tarihten itibaren bu binayla herhangi bir irtibatı kalmadığı, müvekkilinin iş yerindeki faaliyetini sonlandırdıktan sonra bundan sonraki faaliyetlerinin ortağı bulunduğu ve yeni kurulmuş olan … San. Tic. Ltd. Şti üzerinden sürdürmeye karar verdiği, şirket adına … Mah. … Cad. … Sok. adresinde No: … bağcılar adresinde kiralanan iş yerinde faaliyetlerine devam ettiği, müvekkil faaliyetlerini sürdürmekte olduğu bu adresin 05.09.2007 tescil tarihli vergi levhası kaydı yapıldığı, aynı adreste 05.07.2007 tarih itibari ile müvekkil tarafından … ADSL abonelik sözleşmesi yapıldığı, dava konusu aboneliğin bulunduğu taşınmaz müvekkilin tahliyesinden sonra başka şahıslar tarafından kullanıldığı, müvekkili taşınmazları tahliye ettikten sonra söz konusu yer … Ltd. Şti.’ne (Vergi No: …) kiraya verilmiş ve bu şirket tarafından kullanıma devam edildiği, … şirketi 2008 yılı sonuna kadar burada kiracı olarak kaldığı, elektrik faturalarının son iki ayını ödemeden burayı tahliye ettikleri, … şirketinin tahliyesi sonrası dava konusu aboneliğin bulunduğu taşınmazın …(TCKN: …) tarafından kiralandığı ve kullanımın bu kişi tarafından devam ettiği, müvekkilin taşınmazı tahliye ettikten sonra elektriğin başkaları tarafından kullanıldığı ve bu kullanım ile ilgili davalı kurum tarafından tutanak düzenlediği, davalı kuruma yazılacak müzekkere ile … hakkında dava konusu aboneliğin bulunduğu taşınmazda kullanımına ilişkin düzenlenmiş tutanağın celbini talep ettikleri, icra takibine konu edilen iş yerinin bulunduğu adreste 2008 yılının 11. Ayından itibaren 2011 yılının sonuna kadar düzenli olarak tahakkuklar yapıldığı, aradan geçen 2- 3 yıllık süreye rağmen davalı kurum tarafından hiçbir işlem yapılmadığı, normal uygulamada ödenmeyen 2. Faturadan hemen sonra elektrik kesintisi uygulanmasına karşı dava konusu olayda davalı kurum tarafından hiçbir işlem yapılmadığı, denetim sorumluluğunu ihmal ettiğinin anlaşıldığı, başlatılmış olan … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takibin durdurulmasını, bu takibe konu edilen 182.658,34 TL miktara ilişkin olarak davalı kuruma müvekkilin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi ile dava açıldıktan sonra herhangi bir şekilde cebri icra tehdidi sebebi ile müvekkil hakkında tahsilat yapılması durumunda tahsilatın yapıldığı tarih itibari ile en yüksek kredi faizi ile birlikte davalıdan istirdadı ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesi vekâleten talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın … Mahallesi … Caddesi … sokak No: … Kat: … adresindeki … abone no ile müvekkil şirketin abonesi olduğunu ancak ; tesisatın bulunduğu adresi 2007 haziran ayında terk ettiği ve bu sebeple kendisine tahakkuk edilen faturalardan sorumlu olmadığının tespiti istemiyle açmış olduğu iş`bu menfi tespit davası tamamen mesnetsiz ve haksız olup reddinin gerektiği, davacı yan ile müvekkil şirket arasında … abone no ile abonelik ilişkisi kurulmuş olduğu, Ancak davacı yanın beyan ettiği gibi abonelik 2007 senesinde değil 08.12.2011 tarihinde sona erdiği, davacı yan dava dilekçesinde her ne kadar elektrik aboneliğini sonlandırdığını beyan etmiş ise de doğru olmadığı, davacı yan iddia ettiği gibi aboneliği sonlandırdığına dair evrakın dosyaya sunulmadığı, davacı yanın abonelik sonlandırmadığı sürece sözleşme bağlılığının devam edeceği, sözleşmeden doğan normal ve kaçak elektrik kullanımından sorumlu olduğu yasa ve yargıtay içtihatları ile sabit olduğu abonelik sözleşmesi iptal edilmediği sürece kim tarafından kullanılırsa kullanılsın, tüketilen elektrik bedelinden, müvekkil şirkete karşı davacı yan abone olarak sorumlu olduğu, dolayısıyla müvekkil şirket tarafında EPDK mevzuatına uygun olarak davacıya tahakkuk ettirilen faturaların ödememesi sebebiyle açılmış olan icra takibine konu borçtan davacı yanın sorumlu olduğu, müvekkil şirketin tüm işlem ve hesaplamalara EPDK mevzuata ve hukuka uygun olup, davacı yanın hukuki dayanaktan yoksun iddialar ile açmış olduğu haksız davanın reddini, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; … İcra Dairesi’nin … takip dosyasında borçlu olunmadığının tespiti (Abone Sözleşmesinden kaynaklı Menfi Tespit) davasıdır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmişler, davada; … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası, kira sözleşmesi, iş yeri bırakma bildirimi,11.09.2007 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi, yeni iş yerine ilişkin kira sözleşmesi, vergi levhası, … ADSL abonelik sözleşmesi, fatura örneği, Bilirkişi incelemesi, evrak kayıt defterleri vs. delillere dayanmıştır.
… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası celp edilerek incelenmiştir. Dosyada Alacaklı … ANONİM ŞİRKETİ, Borçlu … Aleyhine 88,464,38-TL Enerji Bedeli, 79.825,45-TL gecikmiş gün faizi, 14.368,51-TL Faizini KDV’si olmak üzere toplam 182.658,34-TL alacağın tahsili için 24/11/2015 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre davacının, davalı borçludan alacaklı olup olmadığı hususunda bilirkişiden rapor alınmış, 06/03/2019 tarihli Bilirkişi Heyeti Ön Raporunda özetle; dosyadaki tüm bilgi ve belgelerin inceleme ve değerlendirme neticesinde; davacı tarafından ödenmediği iddia edilen ve dava konusu olan toplam 25 adet faturanın dosya kapsamında görülmediğinden bu faturalarla ilgili herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılamadığı, ödenmediği iddia edilen 25 adet faturanın temini, ayrıca kaçakla ilgili işlem varsa kaçak tutanağı ve kaçak tahakkuku belgelerinin davalıdan temini, bu faturaları içeren gerek TL bazında ve gerekse de TL-KW bazında tüketim ekstrelerinin davalıdan temin edilip tüm bu belgelerin dosya kapsamına girmesinden sonra esas raporun tanzim edilebileceği belirtilmiş olup; 02/07/2019 tarihli Bilirkişi Heyet Raporunda özetle: davacının ödemediği 25 adet faturanın asıl alacak toplamının 88.464,38 TL olarak hesaplandığı, bu tutarın davacı tarafından davalıya ödenmesinin gerektiği, davalı, 15.01.2009, 03.05.2010, 02.11.2010 ve 11.10.2011 tarihlerinin haricinde davacının elektriğini kesmeyerek borcun artmasına sebebiyet verdiğinden gecikme faizinde ve KDV sinde indirim yapılması ve icra inkar tazminatı hususunda Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; Taraflar arasındaki hukuki ihtilaf davalı … ANONİM ŞİRKETİ’nin, 24/11/2015 tarihinde davacı borçlu aleyhine … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile; 88,464,38-TL Enerji Bedeli, 79.825,45-TL gecikmiş gün faizi, 14.368,51-TL Faizini KDV’si olmak üzere toplam 182.658,34-TL tutarlı alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davacı …’in iş bu menfi tespit davasını açtığı, davacı, davalıdan elektrik satın almak için davacı ile, … nolu abone ile elektrik satın almakta olduğu, 21.11.2006 tarihinde 17 maddeden oluşan sözleşmeyi tarafların imzaladıkları, dava konusu olan ve icra takibine girmiş toplam 25 adet ödenmemiş fatura iddiasıyla takibe giren 88.464,38 TL Enerji bedeli, 79.825,45 TL gecikme faizine 14.368,51 TL gecikme bedeli KDV ilavesiyle toplam 182.658,34 TL nin davacı tarafından ödenmemesi üzerine davalı tarafından 24.11.2015 tarih ve … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya no ile İcra takibine başlandığı, davacın 04.03.2016 tarihli itirazı üzerine icra işlemlerinin durdurulduğu, uyuşmazlığın aboneliği iptal ettirmedikçe abonenin kullandığı elektrik bedelinden sorumlu olup olmayacağı ve zamanında ödenmeyen elektrik faturalarından dolayı tarife ve yönetmelik hükümleri gereğince davalının elektriği kesmesi gerekirken kesmemesinin yarattığı durumun davalının müterafik kusurunu oluşturup oluşturmadığı ve ana tüketim bedelinden indirim yapılıp yapılmayacağı noktasında toplandığı, elektrik abonelik sözleşmesini imzalayan ve aboneliği devam eden abone, tesisatta kullanılan elektrik bakımından elektrik dağıtım şirketine karşı sözleşme gereği sorumlu olduğu gibi, elektrik sayacının muhafazası konusunda da sorumluluğu devam edeceği, buna göre, fiili kullanıcıya karşı rücu hakkı mevcut olan abonenin sözleşmesi iptal edilmediği sürece, fiili kullanıcı ile beraber elektrik dağıtım şirketine karşı kaçak elektrik kullanımı ve normal kullanım bedelinden dolayı müteselsil sorumluluğunun devam edeceği kuşkusuz olduğu,Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin istikrar kazanmış uygulamasına göre abonelik iptal ettirilmedikçe o abonelik üzerinden tüketilen su, elektrik ve doğalgaz bedelinden fiili kullanıcı ile birlikte abone de müteselsilen sorumlu olacağı, bu durumda, aboneliğini iptal ettirmeyen ve kaçak kullanıma sebebiyet veren abone davacının sözleşme nedeni ile sorumlu bulunduğunun kabulü gerekeceği, nitekim, aynı ilkeler HGK 27.04.2011 tarih ve 2011/19-104 E.-239 K.sayılı kararında da benimsendiği,
Somut olayda; davacının, … numaralı abonesi olduğu, 21/11/2016 tarihinde 17 maddeden oluşan sözleşmeyi tarafların imzaladıkları, davacının ” … Mah. … Cad. … Sok. No:3 Kat:3” adresinde faaliyet gösterdiği, abonelik sözleşmesinin de “… Mah. … Cad. … Sok. No:3 Kat:3” adresine davacı adına tesis edildiği, davacının iddiasına göre 2007 tarihinde adresinden ayrıldığı ve bu durumu davalı kuruma bildirdiği yaklaşık 10 yıl geçmesi dikkate alındığında bu dilekçenin muhafaza etme imkanının bulunmadığı bu kayda karşı bir delil göstermediği gibi, davalı kurumdan gelen yazıdan anlaşıldığı üzere davacının aboneliğini iptal ettirmek için bir başvurusunun olmadığı, davacının da başvuru yaptığına dair herhangi belge ve kayıt sunmadığı anlaşılmaktadır.
Davacı yanın bilirkişi raporundaki tabloda belirtilen dönemlerdeki takip konusu yaptığı ödenmeyen faturalar için 15.01.2009, 03.05.2010, 02.11.2010 VE 11.10.2011 tarihlerinin haricinde elektrik kesme işlemini yapmayarak, borcun artmasına sebebiyet verdiği, bu sebeple gecikme faizinde ve KDV sinde indirim yapılmasının gerektiği, davacının ödemediği 25 adet faturanın asıl alacak toplamının 88.464,38 TL olarak hesaplandığı, bu tutarın davacı tarafından davalıya ödenmesinin gerektiği, davalı, 15.01.2009, 03.05.2010, 02.11.2010 ve 11.10.2011 tarihlerinin haricinde davacının elektriğini kesmeyerek borcun artmasına sebebiyet verdiğinden gecikme faizinde ve KDV sinde indirim yapılmasının gerektiği hususunun tespit edildiği, davacının normal tüketim bedelinin aslından (ana borçtan) her şekilde sorumlu olduğu, yönetmelik gereğince davalı tarafından elektriğin kesilmesi gerektiği tarihin belirlenerek, bu tarihe kadar olan borcun tamamının hesap edilmesi, bu tarihten sonraki dönem için ise davalının elektriği kesmemesinin müterafik kusur teşkil edeceği ve bunun da ancak davacı için gecikme zammından indirim sağlayacağı bu indirimin de en fazla yasal faize kadar olacağı nazara alınarak (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2017/192 E, 2017/306 K., Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı 01.12.2016 tarih, 2015/16377 E, 2016/13745K.) 25 adet faturadan kaynaklı elektrik borcunun doğmasına ve zararın artmasına sebebiyet verdiği ve davalının %30 müterafik kusurlu olduğu, (79.825,45-TL gecikme zammı, 14.368,51-TL gecikme KDV tutarı olmak üzere toplam 94.193,96-TL’den %30 müterafik kusur indirimi yapılarak 28.258,18-TL bulunmuştur.) tespit ve rapor edildiği anlaşılmakla, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE
1-Davacının … nolu aboneliğine ilişkin olarak 24/11/2015 tarihinde … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasından 88.464,38-TL asıl alacak, 79.825,45-TL gecikme faizi, 14.368,51-TL gecikme kdv tutarı olmak üzere toplam 182.658,51-TL’lik takip başlatıldığı, davacının 28.258,18-TL yönünden davalıya borçlu olunmadığının tespitine,
Fazlaya ilişkin talebin Reddine,
2- Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 1.930,31-TL harçtan peşin alınan 3.119,35-TL harcın mahsubu ile 1.189,04-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
-Davacı tarafından dava açıldığı sırada yatırılan 1.930,31-TL peşin nispi harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-)Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvurma harcı 1.200,00-TL bilirkişi ücreti, 148-TL davetiye ve teskere gideri olmak üzere toplam 1.379,40-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 206,91- TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, geriye kalan bakiye yargılama giderinin davacı yan üzerinde bırakılmasına,
4-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.390,98 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 15.102,01 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-)Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacının / davalının gider / delil avanslarından artan bakiyelerinin davacı / davalı / vekillerine iadesine,
Dair taraf vekilinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …