Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1106 E. 2020/121 K. 21.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1071 Esas
KARAR NO : 2020/168
DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 01/12/2017
KARAR TARİHİ : 12/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Vekiledeni şirket ile davalı … arasında karşılıklı olarak borç ve alacak ilişkisi içerisinde bulunulduğunu, davacı şirket ile davalı şirket arasında cari hesap ilişkinin bulunduğu, cari hesap ilişkisi kapsamında davalının vekiledeni şirkete yüklü miktarlarda borçlu olduğunu, ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılacak incelemede bu durumun ortaya çıkabileceğini, davacı şirket tarafından davalı ile yapılması planlanan işlere ilişkin aralarındaki güven ilişkisine istinaden, davalı tarafa bir takım avans ve ön ödemeler verildiğini, yapılması planlanan işlerin gerçekleşmemesi üzerine vekiledeni şirket tarafından yapılan ödemelerin iade yükümlülüğü altında bulunan davalının söz konusu ödemeleri iade etmediğini, tacir olan kişilerin ticari defter tutma zorunluluğunun kanun gereği olduğunu, ticari defterlerin delil teşkil ettiğini, davalı tarafın daha önce aldığı ve iade yükümlülüğü bulunmasına rağmen iade etmediği ödemelerin ticari defter kayıtlarında yer aldığını, davacı şirket tarafından davalıya aralarındaki cari hesaptan kaynaklanan borç miktarı için 07.03.2017 tarihinde … Noterliğinden çekilen 5605 yevmiye numaralı ihtarname ile 31.12.2016 tarihinde 10.972.422,88-TL’nin ödenmesi için davalıya ihtarname çekildiğini, iş bu ihtarnamenin 14.03.2017 tarihinde muhataba ulaşılmaması sebebiyle iade edildiğini, bunun akabinde Tebligat Kanunu’nun 35. Maddesine göre davalı şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresi olan İstanbul İli … ilçesi … Mah. … Cad. No: … adresine ve davalı vekili Av. …ın … Mah. … Cad. … Sok. No: … K. : D: … Osmangazi / Bursa adreslerine gönderilmek üzere … Noterliğinden 12.07.2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini, davalı şirkete yapılan tebligata ilişkin 19.07.2017 tarihli tebligat mazbatasında davalı tarafın adresinde bulunmadığını, davalı vekiline yapılan tebligatın ise Noterliğin 21.07.2017 tarihli tebligat mazbatasında, muhatabın adreste bulunmadığını, başka tebligat yapılacak kimse olmadığından muhtara tebligat yapıldığını, davalıya yapılmış tebligatların kanun gereği kabul edilmesi gerektiğini, davalı tarafın vekiledeni şirkete 30.06.2017 tarihi itibariyle 10.972.422,88 TL borçlu olduğunun tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 400.000-TL’nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesi, tensip tutanağı ve duruşma gününü bildirir davetiyenin tebliğ edildiği, ancak herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı, duruşmalara da katılmadıkları anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Dava; iddia üzere yapılması planlanan işler için davalıya yapılan ön ödeme ve avanslar sebebiyle ortaya çıkan cari hesap alacağının tespiti ve şimdilik 400.000-TL’nin tahsili talebine ilişkindir.
HMK 194 madde uyarınca davayı somutlaştırma kapsamında, özellikle cari alacakla ilgili tespit beyanı kullanılmış olmakla. davacı vekiline açıklama yapması için 2 hafta kesin süre verilmiş, davacı vekili bu doğrultuda verdiği 19/04/2018 tarihli dilekçesinde: taraflar arasında yapılması gereken işlerin dilekçeye ekli ek 1 olarak sunulmuş olup, çekişmenin taraflar arasında imzalanan 17/03/2014 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesinden kaynaklandığını, taşınmazın davalı şirkete ait olduğunu, taşınmazın 12 milyon TL + KDV olarak vekiledenine satılmasının kararlaştırıldığını, satış bedelinin tamamının ödenmesi halinde resmi olarak tapu müdürlüğünde tapu devri yapılacağını, vekiledeni şirket tarafından üzerine düşün edimlerin yerine getirilmesine rağmen davalı şirket tarafından taşınmazın devrinin gerçekleştirilmediğini ve yapılan ödemelerin iade edilmediğini, davanın buna dayalı olarak açıldığını bildirmişlerdir.
Dilekçeye ekli olarak sunulan gayrimenkul satış vadi başlıklı 17/03/2014 tarihli suret sözleşmede satmayı vaat eden davalının … maliki olduğu İstanbul ili Beyoğlu İlçesi … Mah. … Ada, … Parselde kayıtlı … bağımsız bölüm nolu gayrimenkulleri 12 milyon TL + KDV bedelle satmayı vaat ettiği, satış bedelinin satın almayı vaad eden davacı şirket tarafından 31/12/2015 tarihine kadar ödeneceğinin belirlendiği ve bu tarihten sonra tapuda gayrimenkullerin tapu devrinin yapılacağının bildirildiği, sözleşmenin 5.maddesinde belirtilen süre içinde satış bedelinin tamamının ödenmemesi halinde satmayı vaat eden davalının hiçbir ihbar yada ihtarda bulunmadan ve cezai şart uygulamadan iş bu sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetme hakkına sahip olduğu, yapılan ödemelerin herhangibir faiz ve cezai şart uygulamadan satın almayı vaat eden davacıya iade edileceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı yan yaptığı ödemelere ilişkin hiçbir belge ibraz etmemiş, ancak davada delil olarak ticari defterlere dayanmıştır.
Davacı yanın Bursa Talimat Mahkemesi tarafından incelenen ticari defter ve belgeleri doğrultusunda düzenlenen 11/03/2019 tarihli SMMM bilirkişi tarafından düzenlenen raporda davacı yanın 2014 – 2015 -2016 -2017 -2018 yılları hesap ekstreleri ile muavin dökümlerini sunduğu, davacı tarafın 2014 yılına ilişkin olarak cari hesap hareketlerini içeren ekstresinin göründüğü ancak 2014 ticari defter ve belgelerini sunmadığı, keza fiziki ortamda tutulması gereken 2014 – 2018 yılları envanter defterininde sunulmadığı, 2015 – 2016 -2017 – 2018 yılları için davacının e-defter uygulamasına geçtiği, davacı ticari defterlerinde davalı tarafa yapılan ön ödeme ve avanslar hesabında 01/08/2018 tarihi itibariyle 11.172.422,88-TL borç bakiyesinin kayıtlı olduğu, bu miktarın 5.716.379,26-TL tutarlı kısmının 2014 yıl sonu bakiyesinden geldiği, ancak 2014 yılı ticari defterleri incelenemediğinden ilgili bakiyenin doğrulanamadığı tespit ve rapor edilmiştir.
Bu kez davacı şirketin merkezlerini İstanbul’a taşıdıklarından bahisle ve 2014 yılı ticari defterlerini sunmak üzere ek rapor düzenlenmesi talepleri doğrultusunda ve davalı yan ticari defter ve belgelerinin incelenmesi amacıyla mahkememizce mali müşavir bilirkişi vasıtasıyla inceleme yaptırılmak üzere ara karar oluşturulmuş, bilirkişi mali müşavir tarafından düzenlenen 02/10/2019 tarihli raporda; davalı yanın incelemeye katılmadığı, ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği, davacı yanın 2014 yılı ticari defter ve belgelerini incelemeye sunmadığı bu nedenle 2014 yılı içerisinde yapılan ödemelere dair hesap bakiyesinin tevsik edilemediği tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı yan sunduğu gayrimenkul vaadi satış sözleşmesi kapsamında davalıya avans/ön ödemede bulunduğunu bildirmiş ancak, ödemelere ilişkin belge/dekont/havale belgesi sunmamıştır. Ticari defterlerinde avans hesabına kayıtlı avans ödemeleri 2014 yılı ticari defter ve belgelerini ibraz etmediğinden tevsik edilememiştir. Gayrimenkul satışının resmi şekilde yapılmaması bir yana, davacı yan davalıya ödeme yaptığını ve bu ödemelerinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereği olduğunu ispatlayamamıştır. Davacı her ne kadar sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanmakta ise de ispat külfeti kendisinde olup, davalıya yapılan ödemenin başkaca bir nedenle yapıldığını iddia ve savunmayan davalı yönünden davanın kabul edilmesi gerektiğine ilişkin iddiaları yerinde görülmemiştir. İş bu davada, davacı aslı sunulmayan 17/03/2014 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereğince ve kendi defter kayıtlarına göre 11.172.422,88-TL ödeme yaptığını iddia etmiş ise de, tacir olan taraflar arasında avans olarak yapılan bu ödemenin mutlak surette belgesi olması zorunlu olup, tek taraflı olarak ve ibraz edilmeyen defterlere göre, muhasebe kayıtları üzerinden davacının alacaklı olduğunun kabulü olanaklı değildir. Açıklanan sebeplerle ispat edilemeyen davanın reddine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
HÜKÜM:
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 54,40-TL maktu red harcının peşin alınan 6.831,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.776,60 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-) Davacı yanca yapılan tüm yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-) Davacı tarafından yatırılan gider /delil avanslarından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde davacıya / vekiline iadesine,
İlişkin Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/03/2020

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır. e-imzalıdır. e-imzalıdır. e-imzalıdır.