Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1079 E. 2021/372 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/1079 Esas
KARAR NO:2021/372

DAVA:İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:05/12/2017
KARAR TARİHİ:28/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …. İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine yapılan icra takibine dayanak ödeme emri 07/11/2017 tarihinde tebellüğ edildiğini, müvekkile karşı ihtiyati haciz işlemi ile takip başlatıldığını, her ne kadar müvekkil kambiyo senedindeki imzaya ve borca …. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasıyla itiraz etmişse de faktöring şirketi usul ve yasaya aykırı olarak müvekkilin aracına yakalama kararı koydurttuğunu ve müvekkili icra yoluyla çıkmaza soktuğunu, ticari işlerini zora soktuğunu, taciz ettiklerini müvekkilin de cebri icra neticesinde davalı şirkete borcu olmadığı halde araçlarını dahi dışarıya çıkarmaktan korktuğunu ticari hayatı tehlikeye girdiğini ve bu nedenle 14.234,00 TL para ödediğini, müvekkil şirket yetkilisi, … Mahallesi … Cad. No:13/15 sayılı adreste faaliyet gösteren … isimli işyerine 30/08/2017 tarihi 07.00 saatinde gittiğinden hırsızlık olayı mağduru olduğunu anladığıı ve ivedilikle … Merkezi Amirliğine şikayette bulunduğunu işbu suç duyurusunun … Cumhuriyet Başsavcılığı … sor. Numaralı soruşturmasıyla yürütüldüğünü, hırsızlık olayı nedeniyle müvekkilin rızası hilafından çıkan kasada bulunan çek bilgilerinin “… Şubesi 31/10/2017 vade tarihli … çek nolu 14.000,00 TL tutarında” 1 adet çekin iptali ve ödeme yasağı talebiyle …. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyasıyla davanın ikame edildiğini, takibe konu senetteki imzanın müvekkile ait olmadığını cebri icra zoruyla ödenen 14.234,00 TL nin faiz ile birlikte taraflarına iadesine, davanın kabulü ile icra takibinin iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İstirdat davasının açma şartı olan icra tehdidi altında ödeme de olmadığından dava şartı yerine getirilmediğinden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilesi gerektiğini, müvekkilin dava konusu senette meşru ve iyi niyetli hamil olduğunu, davacı tarafın çekin rızası hilafına elden çıktığı ve bu sebeple icra takibi yapılamayacağına ilişkin olsa da bu durum alacaklının alacağını temin etmesine engel bir durum olmadığı, 6361 sayılı kanun gereği tarafımız usulune uygun bir şekilde takip başlatıldığı davacı tarafından ileri sürülen hususları müvekkil faktoring şirketine karşı ileri sürülemez olduğunu, huzurdaki davada ispat yükü davacı taraf olduğu davacı tarafça iddia edilen hususların açıklığa kavuşabilmesi için belirli şartları sağlayacak incelemelerin yapılması gerekeceğini, dava konusu bononun düzenlenme tarihinden önceki döneme ait mukayese belgelerin asılları celp edilmesi gerektiğini her türlü haksız davanın reddine, İİK m. 170/3 c.3 uyarınca davacı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına ve takip konusu alacağın %10’u oranında para cezasına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, … Şubesine ait … çek nolu 31/10/2017 tarihli 14.000,00TL bedelli çekte yer alan imzanın davacı yetkilisine ait olmadığı iddiasıyla ….İcra Dairesinin …esas sayılı dosyasına ödenen bedelin istirdadı talebine ilişkindir.
….İcra Dairesinin …esas sayılı dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının … AŞ, borçluların …, …, … Ltd Şti, … Taş San ve Tic Ltd Şti ve … San ve Tic Ltd Şti olduğu, takibin 14.000,00-TLçek alacağı ve işlemiş faize ilişkin kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip olduğu, takip dayanağının … Şubesine ait … çek nolu 31/10/2017 tarihli 14.000,00TL bedelli çek olduğu görülmüştür.
Mahkememiz huzurunda davacı şirket yetkilisi …’ın ıslak imza örnekleri alınmış, takibe dayanak çek asıl celp edilmiş, ayrıca davacı yetkilisinin ıslak imzasını içerir evrak asılları toplanarak dosyamız arasına alınmış, dosya imza incelemesi yapılmak üzere ATK Fizik İhtisas Dairesine gönderilmiştir.
Mahkememizce alınan 18/02/20209 tarihli Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Raporunda; İnceleme konusu çekte “…. ŞTİ.” adına atılı tersimli keşideci imzası ile …’ın mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunuluk ve benzerlikler saptanmadığından söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla kuvvetle muhtemel …’ın eli ürünü olmadığı hususu tespit ve rapor edilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Dava ve takip konusu … Şubesine ait … çek nolu 31/10/2017 tarihli 14.000,00TL bedelli çek incelendiğinde davacının keşideci olduğu görülmekle, eldeki dava, ödenen çek bedeline ilişkin istirdat davası olup, davalının, davacının da aralarında bulunduğu takibe dayanak çekte yer alan keşideci, lehtar, avalist ve ciranta aleyhine çeke dayalı takip başlattığı, davacının ise çekteki keşideci imzasının şirket yetkilisine ait olmadığını iddia ettiği, davalı ise davanın reddini ettiği anlaşılmaktadır.
Çekte bulunan keşideci imzasının sahte olduğu iddiası mutlak def’ilerden olup hamilin iyi niyetli olup olmadığına bakılmaksızın her hamile karşı ileri sürülebilir.
Somut olayda ATK tarafından yapılan imza incelemesinde çekte keşideci imzası olarak görünen imzanın davacı şirketin yetkilisinin eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir. Çek, davacı şirketin yetkilisi olmayan kişilerce rızası hilafına keşide edilerek sahte imza ile tedavüle konulmuştur. Sahtelik def’i mutlak defilerden olduğundan, iyi niyetli olsa dahi hamile (davalı … şirketine karşı) karşı ileri sürülebilecektir. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 20703/2018 tarih ve 2016/15161 E., 2018/1370 K.; 15/03/2018 Tarih ve 2016/9223 E., 2017/2108 K. Sayılı kararları)
Ayrıca (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 01/04/2019 tarih ve 2018/836 E., 2019/2151 K.) dava konusu çekte, davacı keşideci, davalı ise hamil konumundadır. İmza defi, mutlak defilerden olmakla birlikte davacının menfi tespit talebinde bulunmadığı, doğrudan çek nedeniyle takip dosyasına yapmış olduğu ödemenin tamamını istediği, bu durumda hamilin bu çeki kötüniyetle bir başka deyişle keşideci imzasının davacıya ait olmadığını bile bile hareket ettiğini ispatlanması gerekir. Dosya içerisinde bulunan çekin arka yüzünde, ibraz üzerine “işbu çekin keşideci imzası tutmadığından dolayı işleme alınmamıştır.31.10.2017” ifadesi yazılmış ve … A.Ş. Genel Müdürlük kaşesi vurularak imzalanmıştır. İbraz üzerine … A.Ş. tarafından 31/10/2017 tarihinde çekin üzerine (arka yüzüne) keşideci imzasının tutmadığı ifadesi belirtildikten Davalı Şirket tarafından 06/11/2017 tarihinde takip başlatılmış olup, hamilin, yani davalı şirketin bu çeki kötüniyetle bir başka deyişle keşideci imzasının davacıya ait olmadığını bile bile takibe koyduğu kanaatine varılmıştır.
Dava dilekçesi ekinde yer alan …’ya ilişkin dekontta, davacının “borca ve imzaya itiraz devam sebebiyle dosyaya yaptığım ödemenin alacaklıya ödenmesine muvafakatim bulunmamaktadır” şeklinde yer alan ihtirazi kayıtla …. İcra Müdürlüğünün hesabına 14.234,00TL yatırdığı görülmüştür. Açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile dava ve takip konusu çeke ilişkin olarak davacının takip dosyasında ödemiş olduğu 14.234,00-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile,
Dava konusu … Şubesine ait … çek nolu 31/10/2017 tarihli 14.000,00TL bedelli çeke ilişkin olarak davacının ….İcra Dairesinin …esas sayılı dosyasında ödemiş olduğu 14.234,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 972,32-TL harçtan peşin alınan 243,09-TL harcın mahsubu ile bakiye 729,23-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 208,75-TL tebligat/posta masrafı, 310,00-TL ATK rapor ücreti, 31,40-TL başvurma harcı, 243,09 TL peşin harç olmak üzere toplam 793,24-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yatırılan avanstan artan bakiyenin karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/04/2021

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.