Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1073 E. 2018/802 K. 26.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1073 Esas
KARAR NO : 2018/802 Karar

DAVA : Alacak (Vade Farkından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/08/2013
KARAR TARİHİ : 26/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Vade Farkından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize verdiği 02.08.2013 tarihli dava dilekçesinde özetle; “Müvekkili firmanın işletmekte olduğu şehirlerarası otobüslerin sigorta poliçelerinin yaptırılması için davalılardan … ile anlaştığını, müvekkili firmaya ait … Bankası … numaralı kredi kartından poliçe bedellerini tahsil etmesi için …’ e talimat verildiğini, dava konusu kredi kartından yapılan çekimler incelendiğinde borç miktarlarının ödenmesi gerekenden fazla olduğunun anlaşıldığını, bunun üzerine … 30.Noterliğinin … tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davalı …Ş. den dava konusu kredi kartı ile yapılan çekimlerin dökümü ve müvekkili firma yetkilileri tarafından muvafakat verilmeyen çekim işlemlerinin ödenmesinin talep edildiğini, taraflarına ibraz edilen belgenin incelenmesi neticesinde müvekkili … Seyahat ve muvafakat ettiği … Elektrik dışında kredi kartından çekimler bulunduğunu beyanla, müvekkili firmaya ait … Bankası … no.lu kredi kartı ile müvekkilinin bilgisi ve muvafakati dışında gerçekleşen çekimlerin şimdilik 30.000,00 TL nın davalılardan işlem tarihlerinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesi…” talebi ile iş bu dava açılmıştır.
Davalılardan … Sigorta A.Ş. vekili tarafından dosyaya sunulan 10.01.2014 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; “…Müvekkili şirketin münfesih acentesi olan diğer davalı …’ in 2012 yılı itibariyle acentelik sözleşmesinin sona erdirildiğini, dava konusu kredi kartından yapılan tahsiladarın bizzat üretimi yapılan acente tarafından mail order sistemi üzerinden gerçekleştirildiğini, müşterinin imzaladığı kredi kartı ödeme talimat formunun müvekkili şirkete hiçbir surette iletilmediğini, kredi kartı tahsilat girişini acentenin sisteme girerek yaptığını, banka hesap dökümlerinin tarihleri incelendiğinde davacı yanın uzun süre kredi kartından yapılan tahsilatlara sessiz kaldığını zımnen bu durumu kabul ettiğini, acentenin hukuka aykırı yapmış olduğu fiillerinden sigortacının sorumlu tutulamayacağını, davacının dilekçe ekinde sunduğu listede yer alan poliçelerin hangilerinin kendisi ile ilgili olduğunu ortaya koyması gerektiğini, söz konusu listede yer alan bilgilerden dava konusu kredi kartının davalı acente dışında 3 acente tarafından daha kullanılmış olduğunu, davacı yanın işlem tarihinden itibaren faiz talep etmesinde haksız olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın reddine, davanın yukarıda yazılı acentelere ihbarına karar verilmesi…” talebinde bulunduğu görülmektedir.
İhbar olunan … Ltd.Şti vekilinin vermiş olduğu 29/04/2014 tarihli dilekçesinde; Davacı tarafça davacı firmaya ait … Bankası …. nolu kredi kartı ile davacı muvafakati ve bilgisi dışında çekimlerin yapıldığı iddia edilmiş ve İddia edilen çekimlerin davalılardan tahsili talep edildiğini, … Ltd Şti. ne ait olan … plakalı araca ait olan ve 28.03.2012 tarihinde tanzim etmiş oldukları, … numaralı Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk poliçesine ait ödemeyi 4553 5991 0993 1263 numaralı müşteri kredi kartı ile ödemesi yapıldığını, Ancak geçen süre zarfında davacının herhangi bir itirazı söz konusu olmamış ve ilgili bankaya çekilen miktar ödendiğini, Sigorta sektöründe iş paylaşımı genellikle telefon üzerinden yapıldığından dolayı müşterinin kart ödeme formuna imzası alınamadığını, bu hususun müşteri tarafından da bilindiğini, davacı tarafa ait kredi kartından defalarca çekim yapıldığı halde aradan geçen süre zarfı da göz önüne alındığında kendisinin bu çekimlere herhangi bir itirazının olmadığını, Dava konusu olayda asıl olan çekimlerin davacı tarafından bilindiğindiği, bu nedenle davacının iş davayı açma hakkının bulunmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan …Ltd.Şti.vekilinin vermiş olduğu 06/05/2014 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından … Sigorta poliçesi olarak 3 adet poliçe ile Davacı Şirketin yapımına ve kendi kredi kartından ödenmesine rıza gösterdiğini dava dilekçesinde belirttiği ve dava konusu yapmadığı ….Ltd.Şti’ne ait araçlar sigorta yapıldığını, iş bu poliçeler sebebi ile … İnş.Ltd.Şti ‘nin toplam pirim borcu 31.636,00-TL. olduğunu, mevcut pirim ödemeleri için sigorta ettiren tarafından blokeli kredi kartı verilmediği için bu poliçelerden kaynaklanan ödemeler müvekkilinin Sigorta Şirketi ile olan kendi iç hesaplaşmasına yönelik olarak yapılan ay sonu toplam ödemelerden karşılandığını, bu nedenle bu poliçelerin davacı şirketin Kredi kartından ödemesi gözükmeyeceğinin, Bu hususa sigorta şirketi ve acente, müşteri arasındaki ilişkiyi bilen bilirkişi görüşü ve incelemesi ile doğrulanacağını, Davacı Şirketin muvafakat ettiği … Şirketine alt araçların sigortaları müvekkili tarafından yapılmış, prim ödemeleri ise, blokeli kart verilmediği için şirketlerinin havuz hesabı ile …’ya ödemesi yapıldığını, müvekkili şirkete bildirilen Davacı Şirkete ait kart ile email ordu sistemi üzerinden yapılan çekimler ortak havuz hesabı üzerinden …’ya olan toplam borcularına aktarıldığını, havuz hesabı üzerinden ödemeler yapıldığı için blokeli kart kullanılmadığı için kartlar ve ödenen poliçe karşılıkları fiiliyatta birbirini tutmadığını belirtmiş, dileçkesinde açıklamalarda bulunarak sonuç olarak, davanın şirketlerini ilgilendiren hususları yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 08.04.2014 tarihli 6 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davacı şirket adına tahsis edilen … Bankası A.Ş. … numaralı kredi kartı ile davalı şirket … Sigorta A.Ş. tarafından toplam 41.128,15 TL tahsilat yapılmış olduğu, dava konusu kredi kartı hesabına davalı şirket tarafından 23.07.2012 tarihinde 4.044,00 TL iade yapılmış olduğu, neticede (41.128,15 – 4.044,00 =) 37.084,15 TL davacı şirket tarafından dava konusu kredi kartı ile davalı …Ş. ne ödeme yapılmış olduğu. Davacının, kredi kartı hesap bildirim cetvelindeki dönem borcu tutarlarını ödemiş olduğu. Davalı …Ş. ticari defterlerinde; davacı şirkete ait .. no.lu kredi kartı ile provizyon tarihleri itibariyle tahsil edilen tutarların kayıtlı olduğu. Dava konusu kredi kartı ile yapılan ödemelerden, 04.07.2012 tarihli 2.181,97 TL tutarlı ve 05.07.2012 tarihli 954,98 TL tutarlı … adına yapılan ödemelerin davacının kabulünde olduğu, diğer ödemelerin ise muvafakati dışında gerçekleştiğini beyan ettiği” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen delil dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamı doğrultusunda hüküm kurulmuştur.
Mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra ; “Davanın Reddine” karar verilmiştir.
Bu karar taraflarca süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2016/8751 E, 2017/1773 K sayılı 23.03.2017 tarihli ilamı ile bozulmuştur.
Bozma ilamında özetle ; “Somut olayda, kararın gerekçe kısmında ”..davacının (41.128,15 – 4.044,00 =) 37.084,15 TL ödeme yapılmış olduğu, davacının kredi kartı hesap bildirim cetvelindeki dönem borcu tutarlarını ödemiş olduğu anlaşılmaktadır. Davacının talebi ise 30.000 TL olması nedeniyle mahkememizce bu miktar dikkate alınarak hüküm kurmak gerekmiştir” denilmesine rağmen, hüküm kısmında ”davanın reddine” karar verilmek suretiyle gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratılmıştır. Bu durumda hüküm fıkrası ile karar gerekçesinin çelişkili olması doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” gerekçesi ile mahkememiz hükmünü bozmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir. Bozmadan önce mahkememizce alınan rapor hüküm kurmaya yeterli bulunduğundan yeniden rapor alınmasına gerek duyulmaksızın hüküm kurulmuştur.
Davacı firmanın işletmekte olduğu şehirlerarası otobüslerin sigorta poliçelerinin yaptırılması için davalılardan … ile anlaştıklarını. Davacı firmaya ait … Bankası … numaralı kredi kartından poliçe bedellerini tahsil etmesi için …’e talimat verildiği. Belirtilen kredi kartından yapılan çekimlerin ödenmesi gerekenden fazla olduğu idiası ile bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davalıya … 30.Noterliğinin … tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davalı …Ş. den dava konusu kredi kartı ile yapılan çekimlerin dökümü ve davacı firma yetkilileri tarafından muvafakat verilmeyen çekim işlemlerinin ödenmesinin talep edildiğini, taraflarına ibraz edilen belgenin incelenmesi neticesinde davacı … ve muvafakat ettiği … dışında kredi kartından çekimler bulunduğu davacı firmaya ait … Bankası … no.lu kredi kartı ile davacının bilgisi ve muvafakati dışında gerçekleşen çekimlerin şimdilik 30.000,00 TL nın davalılardan tahsili için iş bu dava açılmıştır.
Davacı şirket adına tahsis edilen … Bankası A.Ş. … numaralı kredi kartı ile davalı şirket … Sigorta A.Ş. tarafından toplam 41.128,15 TL tahsilat yapılmış olduğu, dava konusu kredi kartı hesabına davalı şirket tarafından 23.07.2012 tarihinde 4.044,00 TL iade yapılmış olduğu, neticede (41.128,15 – 4.044,00 =) 37.084,15 TL davacı şirket tarafından dava konusu kredi kartı ile davalı …Ş. ne ödeme yapılmış olduğu belirlenmiştir.
Davacının, kredi kartı hesap bildirim cetvelindeki dönem borcu tutarlarını ödemiş olduğu. Davalı …Ş. ticari defterlerinde; davacı şirkete ait … no.lu kredi kartı ile provizyon tarihleri itibariyle tahsil edilen tutarların kayıtlı olduğu. Dava konusu kredi kartı ile yapılan ödemelerden, 04.07.2012 tarihli 2.181,97 TL tutarlı ve 05.07.2012 tarihli 954,98 TL tutarlı … Elektrik adına yapılan ödemelerin davacının kabulünde olduğu anlaşılmaktadır.
Davacının (41.128,15 – 4.044,00 =) 37.084,15 TL ödeme yapılmış olduğu, davacının kredi kartı hesap bildirim cetvelindeki dönem borcu tutarlarını ödemiş olduğu anlaşılmaktadır. Davacının talebi ise 30.000.-Tl olması nedeniyle mahkememizce bu miktar dikkate alınarak hüküm kurmak gerekmiştir.
Tüm bu açıklamalardan belirlendiği üzere davanın kabulü ile 30.000.-Tl nin dava tarihinden itibaren Yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Taraflar tacir olduklarından ilişkilerinde faiz esas olup, önceden kararlaştırılmasa bile faiz istenebilir. Bir alacağa faiz istenebilmesi için, ödeneceği tarihin net olarak belli olması veya belli değilse alacaklı tarafından çekilerek bir ihtar veya ihbar ile borçlunun temerrüde düşürülmesi veya icra takibine başvurulması gerekir. Dosyamızda davalının temerrüdüne dair bir belge ve iddia yoktur. Bu nedenle temerrüt takiple oluşmuştur.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davanın kabulü ile 30.000.-Tl nin dava tarihinden itibaren Yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,
2-Karar ve ilam harcı 2.049,30-TL nin peşin alınan 512,35-TL den düşümü ile kalan 1.536,95-TL bakiye ilam harcının davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 540,40-TL peşin ve başvuru harcının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 2.450,20-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 3.600,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren onbeş gün içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/09/2018

Katip …

Hakim …