Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/107 E. 2018/171 K. 14.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/107 Esas
KARAR NO: 2018/171 Karar
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/02/2017
KARAR TARİHİ: 14/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize verdiği 02.02.2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; “…nolu parsel sınırları içerisinde …adresinde yer alan, … projesinde, İSG Hizmetleri için davalı şirket ile müvekkili ortaklık arasında 01.11.2014 tarihli sözleşme imzalandığını, Davalı şirket ile müvekkili ortaklık arasında imzalanmış olan sözleşme gereği müvekkilinin şirkete iş sağlığı ve işgüvenliği Hizmeti verdiğini, davalının yükümlüğünde olan iş sağlığı ve iş güvenlik hizmetleri dolayısıyla SGK tarafından müvekkili şirkete idari para cezası düzenlendiğini, söz konusu cezanın müvekkili ortaklık tarafından ödenmiş olup 30.04.2016 tarihli 2.466,00-TL tutarlı fatura ile davalı şirkete yansıtıldığını, ancak davalı şirket tarafından söz konusu fatura tutarının ödenmediğini, müvekkili şirketin alacağını tahsil edilemediğinden, davalı şirket aleyhine, Bakırköy 3. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığını, ancak borçlunun icra takibine borca ve faize haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini beyan etmiş, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, 2.466,00-TL nin 30.04.2016 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini ister iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Davalı vekilinin vermiş olduğu 10/04/2017 tarihli tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile ne cezanın tahakkukunda nede fatura tarihinde bir sözleşmesel ilişkilerinin olmadığını, Cezanın meydana gelen bir iş kazasının bildirilmemesinden kaynaklandığını, söz konusu iş kazasını iş verenin 3 gün içinde bildirmek zorunda olduğunu, Cezadan bir sorumluluklarının söz konusu olmadığını, müvekkili şirketin bu konuda kusurunun da söz konusu olmadığını beyan etmiş, sonuç olarak davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak temerrüt tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 27.12.2017 havale tarihli 3 sayfadan ibaret raporunda özetle; “İşveren tarafından gönderildiği bir işyerinde meydana gelen sigorta vakalarının her türlü sorumluluğu işverene aittir. Bazı durumlarda Şahsın sorumluluğundan da bahsedilse bile, burada sigorta vakasına yol açan olay ilgili şahsın ifadesine göre ayak burkulması olup bunun davacı ile yani 3. Kişi ile bir ilgisi bulunmamaktadır.” gerekçesi ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen Bakırköy 3 İcra Müdürlüğü dosyası, davacı şirketin sunduğu belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
…nolu parsel sınırları içerisinde…adresinde yer alan, …projesinde, İSG Hizmetleri için davalı şirket ile davacı ortaklık arasında 01.11.2014 tarihli sözleşme imzalandığı anlaşılmaktadır. Davalı şirket ile davacı ortaklık arasında imzalanmış olan sözleşme gereği davacı şirkete iş sağlığı ve işgüvenliği Hizmeti verdiğini, davalının yükümlüğünde olan iş sağlığı ve iş güvenlik hizmetleri dolayısıyla SGK tarafından davacı şirkete idari para cezası kesildiğini. Söz konusu cezanın davacı ortaklık tarafından ödenmiş olup 30.04.2016 tarihli 2.466,00-TL tutarlı fatura ile davalı şirkete yansıtıldığını, ancak davalı şirket tarafından söz konusu fatura tutarının ödenmediğinden Bakırköy 3. İcra müdürlüğünün… E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, Ancak davalının bu takibe itiraz ederek takibi durdurduğu anlaşılmaktadır.
Davacıda bu kez itirazın iptali davası açmak yerine direk alacak davası açarak icra takip masraflarınıda ekleyerek 2.466.-Tl lik bu alacak davasını açtığı anlaşılmaktadır.
…adi … inşaat San. A.Ş, ile…Sağlık Eğitim ve Danışmanlık Hizmetleri A.Ş. ile 01.11.2014 tarihinde hizmet alımı sözleşmesi davacı şirket Davalı şirketten sözleşmede belirtilen şart ve esaslar çerçevesinde, yürütmekte olduğu … Projesinin 1. ve Etabında İSG de dahil olmak üzere yürütülen projede gerekli unsurları içeren Sağlık, Eğitim ve Danışmanlık hizmetlerinin verilmesini kapsamaktadır.
Bu dava konusu ise Davalı Şirket çalışanlarından … T.C. sicilli…in 10.03.2015 tarihinde geçirdiği iddia edilen iş kazası nın yasal süresi içinde yetkili kurumlara bildirilmemesinden doğan para cezası ve bunun devri ile ilgili olarak açılmış bir rücuen alacak davasıdır.
Davalı şirket ile Davacı şirket arasında 01.11.2014 tarihinde aktedilen sözleşme, Davacı şirketin Davalı şirketten hizmet alimini içermektedir ve hizmet alımı Davacı tarafın Kemerburgaz Vadi İstanbul 1. ve 2. Etabına ait olup sözleşmede açıkça belirtilmiştir. Belirtilen sözleşme ile Davacı şirketin Davalı şirkete İSG hizmeti yanında hangi işleri hangi meslek grupları tarafından ve kaç kişi ile yapılacağı belirtilerek hizmet alımında çalışacak personelin görev tanımı yapılmıştır.
Davalı şirket Davacı şirketin talebine ve sözleşmede görev tanımları yapılan personeli Davacının talebi doğrultusunda çalıştırmakla yükümlüdür. Sözleşmeye göre Davacı tarafın hizmet alimim sağlayacak olan şartlara uygun personel davalı tarafından istihdam edilerek sözleşmeye uygun olarak görevlendirilmektedir. Bu husus, hangi personelin hangi şartlarda ve kaç kişi ile yapılacağının sözleşmede belirtilmiş olmasından anlaşılmaktadır. Davalı tarafından çalıştırılacak olan personelin kim olduğu davacı tarafı ilgilendirmemekte olup, hizmet alımı alınacak şahsın, hizmet alımına uygun olup olmadığı önem kazanmaktadır.
Olay iş kazası olarak kabul edilmiş ve bununla ilgili hususlar ilgili yasalar ile düzenlenmiştir, işkazası geçirdiği ifade edilen kişi, işyerinde ayağının burkulduğunu ve bilahere Sağlık tesisine müracaat ettiğini belirtmektedir. Bununla İlgili olarak ta müracaat ettiği sağlık tesisi kendisi hakkında işgöremezlik belgesi düzenlemiştir. Bunun dikkate alınması halinde davalı tarafın olaydan haberdar olmaması uzak bir ihtimaldir.
Davalı tarafın vermekle yükümlü olduğu Hizmet verilmesi işi yine Davalı tarafın SGK Bağcılar Sosyal Güvenlik Merkezinde İşvereni olduğu 2.7112.01.01.1290310.034 sicil sayılı “Mühendislik faaliyetler ile ilgili danışmanlık” mahiyetli işyeri dosyasına bağlı işyeri dosyasında yer alan işçiler ile yapılmaktadır, işyeri ünvanı ile işyeri işkolu kodu -7112- uygunluk sağlamaktadır.
Bu hususlar dikkate alındığında, Davalı tarafın işveren olduğu ve bir alt taşeronluk ünvanı bulunmamaktadır. Davacı taraf ise, yalnızca asıl işverene bağlı işçilerce hizmet alımında bulunmaktadır.
Bu nedenle davacı davasının kanıtlayamamış olup, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- İş bu davanın Reddine,
2- 35,90-TL karar harcının peşin alınan 42,12-TL den düşümü ile kalan 6,22-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3- Davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair Kesin olarak verilen karar davacı ve davalı vekilinin yüzünde açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/03/2018

Katip …

Hakim …