Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1060 E. 2020/161 K. 10.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1060 Esas
KARAR NO : 2020/161
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/11/2017
KARAR TARİHİ : 10/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Karşı taraf bankanın şubesine yaptığı ticari kredi müracaatının değerlendirilmesi sonucu kredi talebi kabul edilerek 80.000,00-TL tutarında ticari kredi kullandığını, sözkonusu ticari kredinin verilmesi sırasında dosya ve diğer masraflar adı altında toplam 1.500,00.-TL masraf alındığını, taraflar arasında imzalanan ticari kredi sözleşmesinin içeriğine göre müşterinin ödeyeceği toplam borç miktarının gösterildiğini, dosya masrafı ve diğer masraflar adı altında herhangi bir masraf alınacağına dair bir hüküm bulunmadığını, alınan bu masrafın iadesi için yaptıkları müracaatlardan bir sonuç alınamadığını, bu nedenlerle kredi kullanımı sırasında davalı bankaca alınan 1500,00.-TL’nin 18.10.2010 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacının müvekkili bankadan Genel Kredi Sözleşmesi imzalayarak ticari kredi kullandığını, somut olayda borçlar kanunun Genel İşlem Koşullarına ilişkin maddelerinin uygulanmasının mümkün olmadığını, taraflar arasındaki kredi ilişkilinin T.T.K. gereğince ticari iş olduğunu, bu nedenle davaya T.T.K. ve ticari teammüllerin uygulanması gerektiğini, ticari krediler sebebiyle kredi komisyonu alınmasının ticari bankacılık sektörü ve ticari kredi sözleşmeleri açısından ticari örf ve adet kuralı haline geldiğini, bu nedenle emsal bankalara müzekkere yazılarak kredi kullandırımı sırasında alınan komisyon ücretlerinin belirlenmesi ve müvekkili bankaca tahsil edilen komisyon ücretlerinin ticari örf ve adete uygunluğunun denetiminin yapılması gerektiğini, sayın mahkemece somut olaya genel hükümlerin uygulanması kanaatindeyse kredilerin kullanıldığı tarihte 818 sayılı harçlar kanunun yürürlükte olduğunu, 6098 sayılı borçlar kanunda düzenlenen genel işlem koşullarının somut olaya uygulanmasının mümkün olmadığını,kredilendirme işlemi aşamasında düzenlenmiş olan geri ödeme planında ödenecek tutarın açıkça yazılmış olduğunu, bu hususların müzakere edilmeden kredi kullanıldığı iddiasının yerinde olmadığını, müvekkili bankanın tacir olması nedeniyle ücret isteme hakkına sahip ulduğunu,bankaların verdikleri her hizmet için ücret/masraf isteme hakkına sahip olduklarını, davacının faiz talebinin de yerinde olmadığını,kabul anlamına gelmemek kaydıyla avans faizi üzerinden alacağın tahsilinin talep edilebileceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; davacıya kullandırılan ticari kredinin kullandırıldığı esnada masraf (sözleşmede proje komisyonu) başlığı altında 1.500-TL olarak alınan bedelin istirdadına ilişkindir.
Davacı vekili delil ve belgelerini sunmuş davada; banka konut kredi sözleşmesinin ilgili maddelerine dayanmıştır.
Davalı vekili delil ve belgelerini sunmuş davada; bankacılık işlemleri sözleşmesi, genel kredi sözleşmesi, kredi ödeme planları, hesap ekstreleri, müvekkil banka kayıtları ve sair yasal delillere dayanmıştır.
Mahkememiz tarafından emsal banka uygulamaları da nazara alınarak (katılım bankaları ve diğer bankalarda dahil) dava konusu edilen ve davacıdan kredi kullandırıldığı sırada proje komisyonu adı altında kesilen miktarın bankacılık uygulamasına göre tahsili ve miktarı açısından yerinde olup olmadığı hususunda rapor tanzimi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi tarafından mahkememize sunulan 25.06.2018 tarihli ön raporda “Davalı …Ş./İkitelli şubesine müzekkere yazılarak davacı … tarafından kullanılmış olan … nolu proje kapsamında geri ödeme tablosunda yazdığı kredi borcunun tümüyle ödenip ödenmediği, ödenmediyse 28.11.2017 dava tarihi itibariyle bakiye borç miktarının bildirilmesinin istenmesi,
Yine … / … Bankası A.Ş/… Bankası A.Ş/T.C. … Bankası A.Ş/… Bankası A.Ş./… T.A.Ş./… Bankası A.Ş. Genel Müdürlüklerine müzekkere yazılarak 18.06.2010 tarihi itibariyle taksitli ticari krediler ile ilgili olarak geçerli olan kredi kulland1rım komisyonu/kredi kullandırım proje komisyonu bedellerinin/ oranlarının sorulması gerektiği,” söz konusu müzekkere cevapları geldiğinde takdiri sayın Mahkemeye ait olmak üzere dosya tekrar tevdi edilmesi halinde raporun sunulacağı belirtilmiştir.
Mahkememiz tarafından bilirkişi ön raporunda belirtilen eksiklikler tamamlandıktan sonra dosya tekrar bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişi tarafından mahkememize sunulan 27.05.2019 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “Davacı …’ın davalı banka ile imzalanan 18.06.2010 tarihli genel kredi sözleşmesi kapsamında davalı bankadan taksitli ticari kredi kullandığı,
Davanın, 1.500,00.-TL tutarındaki kredi kullanım proje komisyonu kesintisinin iadesine ilişkin olduğu,
18.06.2010 tarihli Taksitli Ticari Kredi Ödeme Planının krediyi kullanan … ve müteselsil kefil tarafından imzalandığı,
Alacaklı bankanın, kredi geri ödeme tablosunda gösterilen 1,500,00.-TL proje komisyon tutarını 18.06.2010 tarihinde tahsil ettiği,
Bankaların kullandırdıkları kredilerden faiz dışında elde edeceği diğer menfaatlerin niteliklerini vc sınırlarını serbestçe belirleyebilecekleri,
Sayın Mahkemenin dosyaya celp ettirdiği belgelerden diğer bankaların da kullandırğı krediler için kredi tahsis komisyonu bedelini tahsil ettikleri,
Uygulanan kredi tahsis komisyonunu kullandırılan kredi tutarının %2,5’na tekabül ettiği,
Davalı bankanın kullandırdığı kredi için uyguladığı kredi tahsis ücretinin genel uygulama aralığı içinde kaldığının görüldüğü,
Bankacılık uygulamasında bankaların müşteri, kredi ilişkisi çerçevesinde aynı nitelikteki krediler için farklı komisyon oranlan uygulayabildikleri gibi, uygulayacakları komisyonu sıfıra kadar da indirebilecekleri,
Öte yandan ticari nitelikli kredilerin kullandırılmasına esas alınan Genel Kredi Sözleşmesinin eki ve onun ayrılmaz bir parçası olan Taksitli Ticari Geri Ödeme Planında komisyon tutarının açıkça belirtildiği,
Tacir olan davalı bankanın, müşterilerine sunduğu bankacılık hizmetleri sebebiyle hizmet bedeli, kredi kullandınm komisyonu, yeniden yapılandırma komisyonu, erken kapama komisyonu, masraf gibi adlar altında münasip bir ücret tahsil etmesine yasal bir engel de bulunmadığı,
Gelen cevaplara göre diğer bankaların bir ticari teamül olarak %0,5- %3 arasında kredi tahsis komisyon ücreti uyguladıkları,
Sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TTK.m.18/2 ‘ye güre, basiretli bir tacir gibi hareket etmesi gereken davacı açısından sözleşme hükmünü haksız şart niteliğinde olduğunun kabulü mümkün olmadığı,
Bu kapsamda yaptığımız incelemede de davalı bankanın kullandırdığı kredi için aldığı ve uyguladığı komisyon bedelinde fahiş bîr durumun olmadığı, tacir olan davalı bankanın, müşterilerine sunduğu bankacılık hizmetleri sebebiyle hizmet bedeli, komisyon, masraf gibi adlar altında münasip bir ücret tahsil etmesine yasal bir engel bulunmadığı,
Ticari nitelik taşıyan kredinin kullandırım ve komisyon tahsil tarihinin 18.06.2010 olduğu,
İlgili kredinin kullanıldığı, komisyon ücretinin tahsil edildiği tarih itibariyle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu yürürlükte olmadığı,
Bu kredi için 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun 20-25. maddelerinin uygulanma imkanı da bulunmadığı,
Bu nedenle komisyon ücretine ilişkin sözleşmedeki düzenlemenin genel işlem şartı niteliğinde olmadığı” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Davalı vekili tarafından rapora karşı beyan dilekçesi sunulmuştur.Davacı vekili tarafından rapora karşı beyan veya itiraz dilekçesi sunulmamıştır.
Toplanan tüm delillere ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi sonucunda davalı tarafından davacıya kullandırılan ticari kredinin kullandırıldığı esnada masraf (sözleşmede proje komisyonu) başlığı altında 1.500-TL olarak alınan bedelin istirdadına ilişkin açılan iş bu davada taraflar arasındaki çekişmenin ticari ilişkide bu bedelin geri ödenme koşullarının bulunup bulunmadığı hususunda olduğu, mahkememiz tarafından yapılan yargılama sırasında alınan hükme dayanak teşkil etmeye elverişli 27.05.2019 tarihli bilirkişi raporunda sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TTK.m.18/2 ‘ye güre, basiretli bir tacir gibi hareket etmesi gereken davacı açısından sözleşme hükmünü haksız şart niteliğinde olduğunun kabulü mümkün olmadığının, davalı bankanın kullandırdığı kredi için aldığı ve uyguladığı komisyon bedelinde fahiş bîr durumun olmadığı, tacir olan davalı bankanın, müşterilerine sunduğu bankacılık hizmetleri sebebiyle hizmet bedeli, komisyon, masraf gibi adlar altında münasip bir ücret tahsil etmesine yasal bir engel bulunmadığının, bu kredi için 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun 20-25. maddelerinin uygulanma imkanı da bulunmadığının, bu nedenle komisyon ücretine ilişkin sözleşmedeki düzenlemenin genel işlem şartı niteliğinde olmadığının tespit edildiği anlaşılmakla davanın reddine karar vermek yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
Davanın REDDİNE,
1-)Harçlar yasası uyarınca alınması gerekli 54,40 red karar ilam harcının başlangıçta peşin alınan 31,40 TL’den mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
2-)Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-)Davalı duruşmalarda kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-)Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan bakiyesinin re’sen davacıya/vekiline iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalının/vekilinin yokluğunda miktar itibariyle verilen karar kesin olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/03/2020

Katip …

Hakim …