Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1006 E. 2021/41 K. 08.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1006 Esas
KARAR NO : 2021/41
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/11/2017
KARAR TARİHİ : 08/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalı arasında 21.04.2014 tarihli Denetim Hizmetleri Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirdiğini, … Sanayi A Ş’nin isim değiştirerek … Sanayi ve Ticaret A.Ş adını aldığını, sözleşme kapsamında verilen hizmetler karşılığında müvekkili şirket tarafından 16.12.2014 tarihinde 16.979,00-USD bedelli fatura,14.10.2014 tarihli 5,090.00 USD bedelli fatura, 15.05.2015 tarihli 747.6S USD bedelli fatura düzenlendiğini, fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine davalı şirkete 3 gün içerisinde fatura bedellerinin ödenmesini, ödenmediği takdirde yasal yollara başvurulacağı ihtar edildiğini, ihtar davalı şirkete 03.09.2015 tarihinde tebliğ edildiğini, ihtara rağmen ödeme yapılmaması üzerine … İcra Dairesi’nin 2015/… E Sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığı, davalı alacağı sürüncemede bırakmak için takibe itiraz ettiğini, taraflar arasında yapılan protokol ile davalı şirket borçlu olduğunu açıkça kabul ettiği, kaldıki protokolden sonra davalı tarafça kısmi ödemelerde bulunduğunu ve davalının açıkça borçlu olduğunu kabul ettiğini, taraflar arasında yapılan 03.03.2016 tarihli protokol gereğince, davalı taraf 21.615.63 USD ve 7.449.87 TL avukatlık ücreti ve takip masrafı üzerinden mutabık kalındığını, borcun 3 takstinin 09.03.2016 tarihinde 23.568,68-TL, 09.04.2016 tarihinde 23.658.68 TL ve 09.05.2016 tarihinde 23.658.68 TL ödenmek üzere anlaşıldığını davalının protokolden sonra 21.04.2016 tarihinde 27.500.00 ödediğini, bu ödemenin 7.094.00 TL’lik kısmı avukatlık ücreti olarak alındığını, bakiye 20.406,00-TL’lik ana para borcundan ve takip masrafı olan 355.40 TL’den düşüldüğünü, 27.05.2016 tarihinde 15.000 TL( 6321.57 USD) ödeme yapıldığını, bakiye kısım bu güne kadar ödenmediğini, davalı tarafın protokole aykırı davrandığını, akdedilen protokolün genel bükümleri kısmında “..Ödeme takviminde yazılı alacaklardan her hangi birinin zamanında ödenmemesi halinde … tarafından alacağın tahsilini teminen her türlü dava açılabilecek olup. bu protokol borcun yenilenmesi manası taşımamakta olduğunu, ödemelerden birinin zamanında ve tam yapılmaması durumunda … dilerse alacağını USD olarak talep edebilir denildiğini ve akde aykırılığın sonucu açıkça kararlaştırıldığını, her ne kadar davalı tarafça protokol ile borcun varlığı açıkça kabul edilmiş olsa da mahkemece gerekli görülmesi halinde taraflara ait ticari defter kayıtlan üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile alacağın varlığının açıkça tespit edileceğini, sözleşme lağsamında düzenlenen faturalar, 03.03.2016 tarihli protokol ve yapılan kısmi ödemeler de göz öününde alınrak müvekkili şirketin davalıdan 5.214,55-Usd alacağı bulunduğunu, taraflar arasında akdedilen 21.04.2014 tarihli Bağımsız Denetim Sözleşmesinin 29 maddesine göre ihtilaf halinde İstanbul Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunu belirterek, davanın kabulüne, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 5.214.55 USD ( 20.21733 TL) ‘nin davalıdan ihtarnamenin tebliğ tarihi 03.09,2015 tarihinden itibaren ticari faiz ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı, müvekkili aleyhine … icra Dairesi’nin 2015/… E Sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz edildiğini, takip sonrasında taraflar arasında 03.03.2016 tarihli protokol gereğince İstanbul Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunu müvekkili şirketin sözde davaya konu fatura nedeniyle alacaklı olduğunu iddia ederek alacağın tahsilini talep ettiğini, icra takibinin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığı, dava bakımından da Mahkemenin yetkisi bulunmadığını, taraflar arasında yapılan protokolde yetkili mahkeme ve icra dairesinin belirtildiği yönündeki iddianın hukuken geçerliliği bulunmadığını, öncelikle yetki nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin iddia edildiği gibi bir borcu bulunmadığını, icra takibine gerek borç esası, gerekse talep olunan faiz oranı nedeniyle haklı olarak itiraz edildiğini, açıklanan nedenlerle haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, davacı taraf hakkında dava değerinin % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri, vekalet ücretinin karşlı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Davanın; alacak davasından ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmişler. Sözleşme, fatura suretleri, … İcra Müdürlüğü’nün 2015/… esas sayılı dosyası, protokol, ihtarname sureti, Ptt alındısı, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi, keşif, yemin, tanık vs. deliline dayanmışlardır.
Davalının ikametgahı göz önüne alındığında İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazıldığı, 06/05/2019 tarihli SMMM bilirkişi raporunda özetle; davalı taraf incelemeye 2013,2014, 2015 ve 2016 yılları ticari defterlerini ibraz etmiş olup, 2013, 2014 yılları yevmiye defterlerinin yıl sonu noter kapanış tasdikinin olduğu, 2015 ve 2016 yılları defterlerinin e defter olduğu usulüne uygun bulunduğu, davalı defter kayıtlarına göre, davalı defterlerinde toplam 168.650,47-TL bedelli borç faturası kaydı olduğu, buna karşın 138.642,58-TL ödeme kaydının yer aldığı, davalının defter kayıtlarında kendisi aleyhine borcunu artıran 37.003,66-TL kur farkı, kendisi lehine borcundan mahsup edilen 74.511,55-TL kur farkı tahakkuk ettirilmiş olduğu, davalının davacı tarafa 03.09.2015 olarak beyan edilen ihtarname tarihi itibariyle 54.087,79-TL borcu gözükmekte iken, kur farkı hareketleriyle ve en son dikkat çekici olarak 31.03.2016 tarihinde kendisi aleyhine 6.006,00-TL kur farkı tahakkuk ettirmişken, ertesi dün 1.04.2016 tarihinde aynı miktarda kendisi lehine kur farkı tahakkuk ettirdiği, ardından 58.543,60-TL daha lehine kur farkı tahakkuk ettirip, ardından kendisi aleyhine 7.500-TL daha virman yaparak borcunu sıfırladığı, ancak bu kayıtların açıkça dayanaklarının olmadığı hususu tespit ve rapor edilmiştir.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre davacının, davalı borçludan alacaklı olup olmadığı hususunda bilirkişiden rapor alınmış 23/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle ;davalı şirket ticari defter kayıtların üzerinde inceleme ile talimatla alınan bilirkişi raporuna göre, davalının davacıya 54.087,79-TL borcu olduğunun tespit edildiği devamında ise, kur farkı işlemleri sonucunda cari hesap borcunun sıfırlandığı ve davacıya borç olmadığı tespiti yapıldığı, buna karşılık, gerek davacı şirket ticari defter kayıtlarında yapılan incelemede, gerekse taraflar arasında imzalanan 03.03.2016 tarihli protokol gereğince davalı yanın, davacıya 26.02.2016 tarihi itibariyle 21.615.63 USD ve 7.449,87 TL borçlu olduğu hususunda tarafların mutabık kaldığı, protokol ile belirlenen ve davalı tarafından kabul edilen borcun 3 taksitte olmak ve her bir taksit ödemesinin 23.658.68 TL olmak üzere toplamda 70.976.04 TL ödemeyi kabul ettiği, protokol ile davalının ödemeyi kabul ettiği borca karşılık yapılan kısmi ödemeler sonrasında bakiye kalan 5.214 55 USD borç kaldığı, sonuç olarak, dava tarihi itibariyle davacının, davalıdan 5.214.55 USD’nm Türk lirası karşılığının 20.217.33 TL’nın dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince işleyecek ticari faiz ile birlikte talep edilebileceği hususu tespit ve rapor edilmiştir.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, tarafların defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; taraflar arasında imzalanan sözleşme ile … tarafından … A Ş’ne 6102 sayılı yasa, 660 sayılı kanun hükmünde kararname ve SPK mevzuatı uyarınca bağımsız sınırlı denetim ve bağımsız denetim raporu düzenlenmesine ilişkin hükümlerin taraflarca kararlaştırıldığı, raporlamaların 31 Mart-30 Haziran, 30 Eylül itibariyle hazırlanacağı taraflarca kararlaştırıldığı, sözleşmenin 13 maddesine göre 2013 yılına ilişkin verilecek bağımsız denetim için 37.500 USD ücret belirlendiği, sözleşmenin 16. maddesinde 2014 yılı için de taraflarca 37.500 USD hizmet ücreti belirlendiği, sözleşmenin 18. Maddesinde belirlenen hizmet ücretinin, Mayıs 2014Tde 5.000 USD, Temmuz 2014‘de 11.000 USD, Ekim 2O14’de 5.000 USD, Aralık 2014’de 8.000 USD ve Şubat 2015’de 8.500 USD olmak üzere 37 500 USD’nin ödeme takvimi olarak taraflarca belirlendiği, sözleşmenin 29.maddesine göre: taraflar arasında sözleşmeden doğacak uyuşmazlıklarda İstanbul Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili olacağının taraflarca kararlaştırıldığı,
03.03.2016 Tarihli “Protokol” gereği taraflar arasında imzalanan 21.04.2014 tarihli sözleşme kapsamında davacı şirket tarafından davalı şirkete verilmesi kararlaştırılan Denetim Hizmetinden kaynaklanan bir takım alacaklarının tahsil edilelemesi üzerine davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine 3 ayrı dosyadan İcra takibi başlattığı, icra takipleri sonrasında taraflarca 03.03.2016 tarihli “Protokol” imzalanması ile taraflar arasındaki borç/alacak durumu ve borcun tasfiyesi için mutabık kaldıkları ve bu mutabakat ile ilgili olarak da 03.03.2016 tarihinde imzalanan protokol ile borcun ödenmesine ilişkin hükümlerin belirlendiği, taraflar arasında imzalanan protokole göre; davacı tarafından davalı şirket aleyhine başlatılan ve protokole konu edilen icra dosyalarına yer verildiği, … icra Dairesi’nin … Esas dosyasından 20.01.2016 takip tarihi itibariyle 777.69 USD + 361.90 TL üzerinden … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasından 20.01.2016 tarihinde 11.321.28 USD + 4.183,68-TL üzerinden, … icra Dairesi’nin 2015/… Esas Sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığı ve 20.01.2016 tarihi itibariyle 24.157.27 USD+8.323,84-TL dosya borcu olduğu, her 3 takibe de itiraz edildiği ve takiplerin durduğuna protokolde yer verildiği,
” Toplam Borç Bakiyesi “ başlığı altında taraflarca mutabık kalınan hususlara yer verildiği, …’nın …‘ye … İcra Dairesi’nin … Esas ve …. İcra Dairesi’nin … E Sayılı dosyalarından borcun bulunmadığının kabulü ile bu sebeple ilgili dosyalardan borçlu tarafın itirazına karşı itirazın iptali davası yada başkaca bir dava açılmayacağının taahhüt edildiği, protokolün bu hükmü gereğince davacı … tarafından davalı aleyhine başlatılan …. icra Dairesi’nin … Esas ve … Esas Sayılı dosyalarından başlattığı takiplerden feragat ettiği, …. İcra Müdürlüğünün 2015/… E Sayılı dosyasına konu alacağın 20.134.68-USD olarak revize edildiği, bu dosyadan 26.02 2016 tarihi itibariyle tahsil harçları hariç olmak üzere toplamda 21.615.63 USD ve 7.449.87-TL borç bulunduğu, taraflarca USD kuru olarak 1 USD = 2,9389 TL olarak baz alınarak toplam borcun 70,976,04-TL olarak kararlaştırıldığı ve bu borcun; 09.03.2016 tarihinde 23.658,68 TL, 09,04.2016 tarihinde 23.658.68 TL, 09.05.2016 tarihinde 23.658,68 TL, şeklinde ödeme takvine bağlandığı taraflarca mutabık kalındığı,
Davalı şirket ticari defter kayıtların üzerinde inceleme ile talimatla alınan bilirkişi raporuna göre, davalının davacıya 54.087,79-TL borcu olduğu tespit edildiği devamında ise, kur farkı işlemleri sonucunda cari hesap borcunun sıfırlandığı ve davacıya borç olmadığı tespiti yapıldığı, buna karşılık, gerek davacı şirket ticari defter kayıtlarında yapılan incelemede, gerekse taraflar arasında imzalanan 03/03/2016 tarihli protokol gereğince davalı yanın, davacıya 26.02.2016 tarihi itibariyle 21.615.63 USD ve 7.449,87-TL borçlu olduğu hususunda tarafların mutabık kaldığı, protokol ile belirlenen ve davalı tarafından kabul edilen borcun 3 taksitte olmak ve her bir taksit ödemesinin 23.658.68-TL olmak üzere toplamda 70.976.04-TL ödemeyi kabul ettiği, protokol ile davalının ödemeyi kabul ettiği borca karşılık yapılan kısmi ödemeler sonrasında bakiye olarak 5.214 55 USD borç kaldığı, dava tarihi itibariyle davacının, davalıdan 5.214.55-USD’nin Türk Lirası karşılığı olan 20.217.33-TL’nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince işleyecek ticari faiz ile birlikte talep edilebileceği hususunun tespit ve rapor edildiği görülmekle denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının KABULÜ ile,
5.214,55 USD’nin TL karşılığı 20.217,33-TL’nin dava tarihi 13/11/2017’den itibaren 3095 sayılı yasasının 2/2 maddesi gereğince işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davcıya verilmesine,
2-Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 1.381,04-TL harçtan peşin alınan 345,27-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.035,77- TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Davacı tarafından dava açıldığı sırada yatırılan 345,27-TL peşin nispi harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvurma harcı, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti, 173,20-TL davetiye ve teskere gideri olmak üzere toplam 1.404,60-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 4.080,00 -TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacının / davalının gider / delil avanslarından artan bakiyelerinin davacı / davalı / vekillerine iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/01/2021

Katip …
e-imzalı.

Hakim …
e-imzalı.