Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/978 E. 2019/65 K. 25.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/978 Esas
KARAR NO : 2019/65
DAVA : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 29/09/2016
KARAR TARİHİ : 25/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; Müvekkil Şirkete … sayılı Nakliyat Emtea Sigortası Abonman Sözleşmesi ve ona tekaddüm eden ICC (A) Klozu hükümleri ve … sayılı kati Nakliyat Emtea Sigorta Poliçesi ( ve zeyilnameleri ) kapsamında, … A.Ş. Adına sigortalı, uçak/helikopter hangar kayar kapısında kullanılmak üzere 7 palet 100 plaka brüt 6.572,00kg fiberglas panel emtiası; davalının taşıyıcının organizasyonunda fiili taşıyıcının 23.09.2015 tarihli CMR Uluslararası Hamule Senedi tahtında İstanbul/Türkiye’den, ASHGABAT/Türkmenistan’a … plakalı çekici … plakalı dorse ile taşınmak üzere tam ve sağlam teslim alındığını, Abonman Poliçe ve zeyilleri Ek2: Nakliyat Poliçesi ve zeyilleri ,CMR Hamule Senedi, Eşyaların tahliyesi sonrasında 12 adet fberglas panel emtiasının hasarlı olduğu tespit edildiğini, hasara ilişkin araç sürücüsünün katılımı ile hasar tespit tutanağı düzenlendiğini, fotoğraf çekilerek ayrıca hasar tespit edildiğini, hasar ihbarı sonrasında yapılan ekspertiz çalışması neticesinde; ambalaj ve istifinin uygun olduğu dorseye uygun bağlandığı ancak hasarın niteliği nazara alındığında hasarın; aracın bozuk yol koşullarınandan kaynaklı maruz kaldığını stres/ağır sarsıntı ve araç sürücüsünün bir veya birçok defa ani frene basması sonucu, emteanın kaymak ve sürtünmek suretiyle kırılarak hasarlanmış olduğunu ,2 adet fberglas panel emtiası hasar bedeli 8.892,60Euro karşılığı 29.275,32TL den sigorta bedelinin %2 si 5.367,18TL tenzil-i muafiyet miktarı düşülmesi neticesinde 23.908,14TL hasar bedeli 10.06.2016 tarihli ibraname mukabili sigortalıya tediye edildiğini, davalı ilk/akdi taşıyıcı ve taşıma işlerini organize eden forwarder olup TTK Md.926 maddesi uyarınca taşıyıcı sıfatını haiz olduğunu, davalı taşıyıcı, dava konusu taşıma işini gerçekleştiren fiili taşıyıcı olup meydana gelen zarardan CMR Konvansiyon hükümleri uyarınca 1 nolu davalı birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, sigortalı ile müvekkil Şirket arasında münakit ve bir delil anlaşması mahiyetinde olan Sigorta Poliçesi Genel Şartları ve T.T.K.’nın 1472 maddesinin amir hükmüne göre sigorta tazminatı ödediğinden sigortalısının haklarına halef olmuş aynı zamanda temlik alan sıfatıyla Sayın Mahkemenizde işbu dava ikame edildiğini, dava öncesinde davalı … şirketinden tazminat talebinde bulunulmuş ise de zararın tamamının karşılanmasına ilişkin olumlu cevap alınamadığını, 23.908,00TL tazminatın 10.06.2016 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranında ticari faiziyle birlikte, yargılama harç ve masraflarının, dava vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; Müvekkil şirketler tarafından … A. Ş.’nin uçak/helikopter kayar kapısında kullanılmak üzere 7 palet 100 plaka şeklindeki gönderilen eşyaları 23/09/2015 tarihli CMR Taşıma senedi ile teslim alındığını, … plakalı çekici ve … plakalı dorse ile müvekkil şirket çalışanı tarafından İstanbul/TÜRKİYE’den Ashgabat/Türkmesintan’a taşındığını, bu ürünlerden 12 adet fberglas panel emtiasının hasarlı olduğunu tahliye sırasında fark edildiğini, bu durum neticesinde ise hasarı karşıladığını iddia eden davalı … tarafından yukarıda esas nomarasını belirttiklerini, davalı … şirketinin rücu talebinin yersiz ve haksız olduğunu, davalı şirketler vekilleri olarak yargılamanını uzun sürmemesini, iki taraf için de uğraştırıcı, stresli ve dahası masraflı olmaması için arabuluculuğa başvurmayı talep ettiklerini, arabuluculuk yolunu tercih ettikleri takdirde normal koşullarda uzayacak olan yargılama faaliyetleri bu yöntemde daha kısa sürede ve daha net bir çözüme kavuşacaklarını, her iki taraf içinde en ideal çözüm yolu olduğunu, çözüm usulü esnek olmadığından ve arabuluculukta anlaşma belgesinin içeriği veya anlaşmama hali tarafların iradesinde olduğundan dolayı biz ilk olark arabuluculuk yoluna başvurulmasını teklif ettiğini, ekspertiz raporunun tarafsızlığını ve güvenirliliğini tartışmalı olduğunu, davalı … şirketinin hasarlı tahliye edilen panellerle ilgili haksız ve kötü niyetli olarak müvekkil şirketleri sorumlu tutmakta ise de bu iddiasının tamamen yersiz olduğunu, müvekkil şirketler grubunun uzun yıllardan beri dünyanın neredeyse her yerine uzanan ulaşım ağında, son teknoloji araçları, eğitimlerini verirken masrafları ve zamandan asla kısıtlamadığını, personelleri ile nakliye görevini titizlikle sağlamakta olduğunu, gönderen şirketin eksik ve yeteksiz ambalajlamasından dolayı sürücünün bozuk yollarda sert fren yapması nedeniyle meydana gelen öngörülemeyen ve önlenmesine olanak bulunmayan hasarlardan dolayı taşıyıcının sorumlu tutulamayacağını bu nedenle huzurdaki davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; Sigorta sözleşme davasından kaynaklı rücuen tazminat davasıdır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmişler, abonmana, poliçe- zeyilleri, nakliye poliçesi ve zeyilleri, cmr hamule senedi, hasar tespit tutanağı, ekspertiz raporu, emtiye faturası, tazminat makbuzu, rücu yazısı, navlun faturası ve bilirkişi incelemesine dayanmışlardır.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre davacının, davalı borçludan alacaklı olup olmadığı hususunda bilirkişiden rapor alınmış :05/02/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle ; Dava, Türkmenistan’a gerçekleştirilen ve Türkiye’de transit aktarması yapılan malların davalı yanca oraya taşınması esnasında, taşınan mallardan bir kısmında hasar meydana gelmesi sebebiyle, bu zararın dava dışı sigortalının o zararının davacı yanca sigortalısına ödenmesi ve ardından, halefiyete ilişkin ölçülere göre, davalı yana rücu etmesi temelinde olduğu, dosyaya sunulu 27.10.2015 tarihli … Ekspertiz Hizmetleri Ltd. Şti. tarafından tanzim edilmiş 5 sayfadan mürekkep Ekspertiz Raporu’nda, maddi hasara ilişkin saptamalar yer aldığı,objektif gözlemle hazırlandığını düşünmek mümkün görüldüğü, davacının sigortalısı ile ilişkisini düzenleyen Abonman Poliçesi niteliğindeki sigorta poliçe sureti incelendiğinde, poliçenin zararı (riski) kapsadığı müşahede olunduğu, taşınan malların faturası, mahiyeti ve değeri ile ilgili olarak, dosya içinde yer alan fatura ve tercümesi tetkik edildiği, davacı yan, dava dışı sigortalısına 10.6.2016 tarihinde ödeme yaparak buna ilişkin suret belgeyi dosya içine sunduğu, bu yolla, davacı, dava dışı sigortalısının halefi haline geldiği, taşıma esnasında hasar oluştuğu, esasen, paketlemenin iyi yapılmadığı bir an için varsayılsa bile, olaya tatbiki gereken ve ülkemizin de taraf olduğu Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı İçin Mukavele Sözleşmesi (“CMR Konvansiyonu”)’nin 10. maddesi gereği, davalı yan, bu konuda, malı taşımak için teslim alma anında bir çekince koyduğunu ortaya koyamadığı, bu sebeple, kaideten, CMR Konvansiyonu’nun md. 9/2 hükmüyle birlikte keyfiyet değerlendirildikte, davacının taşıma konusu malları iyi durumda aldığı ve hasarın taşıma sırasında oluştuğunu söylemek iktiza edeceği, Yargıtay, yeni bir yaklaşım olarak özetle … “taşıma senedinde yükleme esnasında taşıyıcının çekincesi bulunmasa bile, boşaltma anında belirlenen hasarın gönderence yapılan ambalajın ve yüklemenin niteliğinden doğup doğmadığının, taşıyıcının bu konuda gözetim kusuru olup olmadığının araştırılması gerekir…” perspektifini ortaya koyduğu, ( örnek: Y. 11. HD. 2004/6628 E. ve 2005/3154 K. 4.4.2005 tarihli içtihadı) bu yönüyle bakılıp Ekspertiz Raporu’ndaki yüke ilişkin saptamalara dair anlatım değerlendirildikte ise, bizatihi davalı yan cevap dilekçesinde, taşıma konusunda yüksek yetkinliğini musrır surette kendisi belirtmiş olduğundan, mezkur durumda da, davalı yanın asli sorumlu olduğu, ancak; yükün zor yol şartlarını taşıyan Türkmenistan ülkesindeki nakliyesinin daha özenli ambalajlama ve yükleme yapmayı gerektirdiği değerlendirilerek,müterafik kusur esasları gereği, davalının sorumluluğunun davadaki talebin % 80’i ile mahdut tutulması benimsenebilir nitelikte ve bu da 19.126,40 TL’ye denk geldiği, CMR Konvansiyonu md. 32 ve md. 34 hükümleri dikkate alındıkta, davalıların, teselsül hükümlerine göre ve ödemede tekerrür olmaması kaydıyla, ödenecek tazminat için davacı yana karşı mesul oldukları yönünde rapor tanzim edildiği, 17/07/2018 TARİHLİ EK RAPORUNDA; Dava konusu fiberglass paneller garaj kapıları, hangar kapıları vb. birçok yapıda kullanılan malzemeler olup; teknik detayları ve yapıları itibariyle hassas ve çevreden gelen farklı fiziksel etkenlere karşı çok dayanaklı yapıda olmayan malzemelerdir. Nitekim dosya içeriğinde yer alan 10.03.2016 tarihli Eksper Raporunun içeriğinde yer alan, taşımaya konu emtiaların hasarlı hallerine ilişkin fotoğraflar incelendiğinde, söz konusu emtiaların her bir panelin aralarına ahşap kalas koyarak birbirlerine değmeleri veya sürtmeleri engellenmesi amaçlanmıştır. Her panel arasında yer alan ahşap kalas ve plakaların paneller arasından öne çıkan kısımları üzerinden ise plastik kelepçe ile panellerin palete sabitlendiği, fotoğraflardan teslim edilebildiğini, bu noktada hasarlanma fotoğrafları incelendiğinde özellikle panellerin kenar kısımlarının hasarlandığı veya buralardan alınan darbeler neticesinde kırılmalar oluştuğu açıktır. Bu noktada her ne kadar ürünlerin taşınması için hazırlanan paket, panellerin doğrudan birbirlerinin yüzeyine temasını engelleyecek yapıda olsa da; özellikle kalaslar üzerinden sabitleme sağlayan plastik kelepçelerin aracın sarsılması ve bozuk yol koşulları ile kayan kalaslara bağlı olarak bağlı oldukları panellerin kenarlarını zedelediği değerlendirilmektedir. Ayrıca paneller arasındaki kalasların eksper raporundaki hasar fotoğraflarında açıkça aracın sarsıntısı sebebiyle kaydığı ve hizalarının bozulduğu, kelepçelerin bu sebeple panellerin birbirine geçtiği kenarlarına hasar verdiği tespit edilmektedir. Bu hasarlanma söz konusu ürünlerin aralarına kalas koyulduktan bu kalasların hizalarının bozulmaması için tüm paleti kaplayacak şekilde kalın şirinkleme ile önüne geçilebileceği değerlendirilmektedir. Ayrıca plastik kelepçelerin panel kenarlarında verdiği hasarı önlemek için yine benzeri materyalden imal edilen ve söz konusu paneller gibi hassas emtiaları bir arada tutmak için sıklıkla kullanılan etrafı poliüretan malzeme ile kaplı plastik kelepçelerden kullanılmasının söz konusu panellerin kenarlarında oluşan deformasyonu engelleyeceği değerlendirdiğini, bahsi geçen sebepler itibarıyla önceki bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere dava konusu emtiaların ambalajına dair sayılan sebepler ile ambalaj konusunda daha doğru planlama yapılabileceği değerlendirilmekte, dolayısıyla ambalajlamanın yeterli olmadığı hususundaki görüşlerimizi yenilemekteyiz. Bu noktada taşıyıcının söz konusu ambalajların eksikliğine ilişkin taşıma senedine herhangi bir şerh düşmediği sabittir. Ancak önceki bilirkişi raporunda da belirtilen bu hususa ilişkin taşıyıcının ihtirazi kayıt veya çekince koyma hususuna yönelik emsal Yargıtay kararı belirtilmiştir. Ayrıca belirtmek gerekir ki CMR md.10 kapsamında değerlendirilen, taşıyıcının, çoğu zaman yalnızca yükün dış görünüş itibariyle gerekli sabitlemelerinin olup olmadığı ve ambalajın düzgünlüğünü (yırtık, patlak, akmış olmamasını denetlemek vb.) değerlendirmesine ilişkindir. Teslim aldığı noktada söz konusu yükler için, kalasların aynı hizada ve üzerine plastik kelepçelerin gergin şekilde bağlandığını gören taşıyıcının ambalaj konusunda sorun olduğuna dair şerh düşmemesinin olası bir durum olduğunun düşünülebileceği değerlendirilmektedir. Söz konusu ambalaj yetersizliği yanlış kelepçe seçimi ve ürünlerin arasındaki kalasların kaymasını önleyecek nitelikte tüm yükü kaplayacak ikinci bir kaplamanın olmamasından kaynaklandığı değerlendirilmekte, bu sebeple de önceki bilirkişi (kök) raporunun “iii.” Maddesinde ulaşılan kanaatleri yineleyerek, son kararın sayın Mahkeme takdirinde kalması kaydıyla müterafik kusur değerlendirmesi uyarınca davalı sorumluluğunun söz konusu zararın %80’ine dayandığı değerlendirilmektedir. Bu tutar önceki raporda zararın 19.126,40 TL olarak hesaplandığı, davacı tarafındavacı tarafın dava dışı sigortalısı ile, davalılar arasında olaya konu eşyaların taşınmasına dair taşıma sözleşmesinin kurulduğu, bu hususun davalı (1) tarafından kesilen fatura ve dosyada sunulu üzerinde açıkça ismi bulunan davalı (2)’nin açıkça adının yer aldığı CMR Senedi ile sabit olduğu, bu doğrultuda davalı (2)’nin dava konusu taşıma sürecinin fiili taşıyıcısı olduğu, davalı (1)’in ise kestiği navlun faturası uyarınca taşıma sürecinin organizatörü olduğunun değerlendirildiği, davalı yanın CMR md.10 kapsamında düşmesi zorunlu şerh hususunun çoğu zaman yalnızca yükün dış görünüş itibariyle gerekli sabitlemelerinin olup olmadığı ve ambalajın düzgünlüğünü (yırtık, patlak, akmış olmamasını denetlemek vb.) değerlendirmesine ilişkin olduğu, söz konusu olayda davalı tarafın ambalajda kullanılan kalasların bozuk yol ve buna bağlı ani frenleme hususlarında kaymasını öngöremeyeceğinin de değerlendirildiği, bu alanda nihai takdirin muhterem Mahkemeye ait olduğu; Ayrıca ambalajlamada kullanılan plastik kelepçelerin kalaslar üzerinde sabitlenmiş olmasına karşın, paneller arasında sarsıntı sonucu kayan kalaslar sebebiyle panellerin kenarlarına hasar verdiğinin değerlendirildiği, bu sebeplerle ambalajlamadan kaynaklı eksiklik ve hatanın olduğunun değerlendirildiği, önceki bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere takdiri sayın Mahkemeye ait olmak üzere davalı tarafların toplam zarardan %80 oranında olmak üzere, taraflar arasında müterafik kusurun öngörüldüğü, önceki bilirkişi (kök) raporunda her ne kadar CMR md.23/1 uyarınca kanaate varıldıysa da; sayın Mahkemece yapılacak değerlendirmeye göre, rapor içeriğinde anlatıldığı üzere taşıyıcının CMR md.23/3 uyarınca sınırlı sorumluluk haklarından yararlanabileceğinin düşünülebileceği, ayrıca dosya içeriğinde önceki bilirkişi (kök) raporunda da belirtildiği üzerinde taşıyıcının doğrudan kastı olmaması sebebiyle ağır kusurunun olmadığı değerlendirildiği, CMR md.23/3 uyarınca raporun “Taşıyıcı Sıfatı ile Hareket Eden Davalı Yanın Sorumluluğu ve Sorumlu Olduğu Tutar” başlığı altında hesaplandığı üzere toplamda 5.864,65 SDR sorumluluk üst sınırının hesaplandığı, söz konusu tutarın CMR 23/7’deki ilke gereği karar tarihindeki değeri itibariyle TCMB tarafından yayınlanan SDR kuru üzerinden TL’ye çevrilebileceği, bu yola gidildikte, Heyetimizde muhasip aza olmadığından, davacının mezkur bilgiyi resmi surette sayın Mahkeme huzuruna getirmesi gerekeceği; toplam zararın, 5.864,65 SDR’lik (Özel Çekme Hattı) sorumluluk sınırından yüksek ise, davalı tarafın zarardan kaynaklı ödemesi gereken tazminat, 5.864,65 SDR’nin hesaplanan TL karşılığını aşamayacağının değerlendirildiği, Bu paragraftaki ve bir üstündeki paragraftaki ilkesel anlatım saklı kalarak, “Netice-i Talep İle Bağlılık İlkesi”nin hüküm noktasında sayın Mahkemenin değerlendirmesine muntazır olduğu, bu anlamda Kök Rapor’da da değerlendirmede bulunulduğu yönünde tespit ve rapor edilmiştir.
Dava, Türkmenistan’a gerçekleştirilen ve Türkiye’de transit aktarması yapılan malların davalı yanca oraya taşınması esnasında, taşınan mallardan bir kısmında hasar meydana gelmesi sebebiyle, bu zararın dava dışı sigortalının o zaranının davacı yanca sigortalısına ödenmesi ve ardından halefiyete ilişkin ölçülere göre davalı yana rücu etmesi temelinde olduğunu, müterafik kusur esasları gereği davalının sorumluluğunun davadaki talebinin %80i ile mahdut tutulması gerektiği, bunun da 19.126,40 TL ye denk geldiği, (karar tarihindeki SDR kuru 7.3486 TL olduğu dikkate alınmak suretiyle maddi tazminat limiti değerlendirerek Yargıtay … Hukuk Dairesinin 16/04/2018 tarih … Esas … karar sayılı ilamı ) tespit edildiği anlaşılmakla, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli 07/02/2018 ve 17/07/2018 tarihli bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile;
-19.126,40 TL ‘ nin 10/06/2016 tarihiden işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 1.306,52-TL harçtan peşin alınan 408,29 -TL harcın mahsubu ile bakiye 898,23 -TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Davacı tarafından dava açıldığı sırada yatırılan 408,29 TL peşin nispi harcın davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine,
3-)Davacı tarafından yapılan 29,20 başvurma harcı, 1.800 TL bilirkişi ücreti, 150,00 -TL davetiye gideri olmak üzere toplam 1.979,20 -TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 1.583,36 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 395,84 TL bakiye yargılama giderinin davacı yan üzerinde bırakılmasına,
4-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-)Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacının / davalının gider / delil avanslarından artan bakiyelerinin davacı / davalı / vekillerine iadesine,
Dair, Taraf vekilinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/01/2019

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.