Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/974 E. 2018/819 K. 01.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/974 Esas
KARAR NO : 2018/819

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :23/12/2013
KARAR TARİHİ : 01/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin davalı şirkete çeşitli faturalar karşılığı sattığı mallar karşılığında davalı şirketten bono alacakları hariç olmak üzere 21.349,50 TL alacaklı olduğunu, davalı şirketin borcunu uzun süre ödememesi üzerine davalı şirkete … Noterliğinin 18 Temmuz 2013 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile borcun ödenmesinin ihtar edildiğini, bu rağmen borçları ödemeyen davalı şirket aleyhine … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının bu takibe haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini belirterek, davanın kabulü ile davalının itirazının iptali ve takibin devamına, davalının %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini bilvekale talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı şirket tarafından davaya konu faturalarda belirtilen miktarları karşılar mahiyette mal teslim edilmediğini, icra takibinin geçerliğinin olmadığını, icra inkar tazminatını talebinin de reddinin gerektiğini, müvekkili hastane tarafından davacı firmaya fiyat farkı faturaları tanzim edilerek gönderilmiş olduğunu, davacı yanca fiyat farkı faturaları dikkate alınmaksızın icra takibe geçildiğini belirterek, davanın reddi ile yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini bilvekale arz ve talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı alacağın tahsili istemiyle yapılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
… İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiştir.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan bilirkişi raporu gerekçeli, denetime elverişli ve hüküm vermek için yeterli kabul edilmiş olup, usul ekonomisi gereği başkaca araştırma yapılmasına gerek görülmemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, tarafların beyanları, icra dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı şirket ile davacı şirket arasında kurulan ticari ilişki sonucu davacının davalı şirkete hasta tedavilerinde kullanılmak üzere sağlık malzemeleri satışı yaptığı, davacı şirketin davalı şirkete satmış olduğu malları faturalandırarak davalı şirkete teslim ettiği, davalı şirketin de söz konusu faturalara yasal süresi içerisinde itiraz etmeden söz konusu malları teslim aldığı ve bu malzemeleri tedavilerde kullandığı, davacının ödenmeyen fatura alacaklarının tahsili istemiyle davalıya aleyhine … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında takip yaptığı, davalının icra dosyasında yasal süresi içerisinde yaptığı itirazı üzerine icra takibinin durmasına karar verildiği, davacının da itirazın iptali istemiyle bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda açıklandığı üzere davacının düzenlendiği faturaların aynı zamanda davalının ticari defterlerinde de kayıtlı bulunduğu, tarafların cari hesaplarının karşılaştırılmasında davacı defterlerine davalının davacıya 83.116,10 TL borçlu olduğunun göründüğü, davalının kendi kayıtlarına göre ise davalının davacıya 78.129,97 TL borçlu olduğunun tesbit edildiği, tarafların cari hesap bakiyeleri arasında 4.986,23 TL fark bulunduğu, davacının kendi defterlerine göre alacaklı olduğu 83.116,10 TL ‘ nin 61.336,71 TL ‘ lik kısmı için bonoya dayalı takip yaptığı, alacağın 21.349,50 TL ‘ lik kısmı için dava konusu icra dosyasında takip yapıldığı, 429,89 TL ‘ nin ise takip konusu olmadığı anlaşılmaktadır. Takip ve dava konusu faturaların 78.129,97 TL ‘ lik kısmının davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu dosyaya sunulan bilirkişi raporu içeriğinden açıkça anlaşılmaktadır. Davalı defterlerinde kayıtlı olan bu faturalar içeriğindeki malların davacı tarafından davalıya teslim edildiğinin kabulü gerekir. Dolayısıyla ispat yükü davalı borçlu da olup davalının bu faturalar bedellerini davacıya ödediğini usulüne uygun delillerle ispatlaması gerekir.( Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 26/01/2012 tarihli ve 2011/9580-2012/958 sayılı ilamı ). Bu nedenlerle davalı tarafın mal tesliminin sevk irsaliyesi vb. yazılı belge ile ispat edilmesi gerektiği yönündeki iddialarına itibar edilmemiştir. Davalıya borcun ödenmesi için gönderilen … Noterliğinin 18 Temmuz 2013 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin davalıya 22/07/2013 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 29/07/2013 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmakla temerrüt tarihi olan 29/07/2013 tarihi ile takip tarihi olan 13/09/2013 tarihine kadar işlemiş faiz miktarının 369,96 TL olduğu, ancak davacı 271,99 TL talep ettiğinden taleple bağlı kalınarak talep edilen miktara hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi raporunlarında toplam 4.986,23 TL tutarlı 6 adet faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı hususu belirtilmiştir. Öncelikle bu faturalara konu malların davalı tarafından hastalarında kullanıldığı, her iki tarafın cari hesaplarında kayıt ve birlikte izlendiği, dolayısıyla davalının hastalarında kullandığı malların davalıya teslim edilmiş olduğunun kabulü gerektiği, mallar davalı tarafından kullanıldığı için faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olup olmamasının veya sevk irsaliyesi sunulmamış olmasının sonuca etkili olmadığı, ayrıca faturaların davalıya tesliminin de yapıldığı, davalının diğer tüm faturaları teslim alıp kendi ticari defterlerine kaydettiği sabit olup, sadece 4.986,23 TL bedelli faturaların davalı tarafından teslime rağmen defterlerine kaydetmemiş olmasının malların davalıya teslim edilmediği anlamına gelmeyeceği anlaşılmakla davalı tarafın bu yöndeki itirazları kabul edilmemiştir. Davalının herhangi bir ödeme iddiasının da bulunmadığı gibi dosyamıza konu borcun ödenmediği de davalının bizzat kendi kayıtları ile sabit olduğundan davalının takibe karşı yaptığı itirazının iptaline ve alacak miktarları likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş, davanın kabulüne dair verilen kararımız temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay … Hukuk Dairesinin … esas, … karar ve 20/04/2016 günlü ilamı ile ” … Davacı tarafından hasta ismi zikredilmek suretiyle davalı adına kesilen faturalardan 6 adet fatura davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi teslim alan imzası da bulunmamaktadır. Mahkemece faturada ismi geçen hastaların tabi olduğu SGK’dan sorulmak suretiyle davalı firma yönünden bu hastalar için sağlık sigortasından ödenek talep edilip edilmediğinin tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir…” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkememizce faturada ismi geçen hastaların tabi olduğu SGK’ den sorulmak suretiyle, davalı firma yönünden bu hastalar için sağlık sigortasından ödenek talep edilip edilmediği hususunun sorulduğu, … tarihli SGK cevabında ilgili hastanın sağlık sigortalısına ödeme yapılıp yapılamadığının tespit edilemediği, ilgili hastaların T.C. numarası bildirildiği takdirde bilgi verileceği bildirilmiş olup, davacı vekilinin 06/07/2018 tarihli celsede SGK cevabına göre T.C. Kimlik numaralırını mahkemeye sunamayacakları, ellerinde fatura dışında başka delilinin bulunmadığını beyan etmesi karşısında, mahkememizce usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılan Yargıtay … Hukuk Dairesinin … esas, … karar ve … günlü ilamına uyulmuş, bozma ilamında da bahsedilen bu 6 adet fatura yönünden SGK’ den gelen müzekkere cevabı, davacının 06/07/2018 tarihli celsedeki beyanı gözönüne alındığında, davalı adına kesilen faturalardan 6 adet faturada davalının defterinde kayıtlı olmadığı gibi, teslim alanın da imzasının bulunmadığı hususu da gözönüne alındığında, bu 6 adet fatura yönünden davacının davasını bu faturalar yönünden ispat edememesi dikkate alındığında (21.349,56 TL-4.986,23 TL=16.363,27 TLx46 günx13,75 TL/36500=283,56 TL işlemiş faiz hesaplandığı, ancak icra takibinde 271,99 TL talep ettiği ve taleple bağlı olduğu anlaşılmakla), davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Davanın KISMEN KABULÜNE ,
1-)Davalının … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin takip tarihi itibariyle 16.363,27 TL asıl alacak ve 271,99 TL işlemiş faiz miktarı olmak üzere toplam 16.635,26 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden ödeme tarihine kadar yıllık %11 oranında ticari avans faizi uygulanmasına ,
-Kabul edilen toplam miktar üzerinden % 20 olarak hesaplanan 3.327,05 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 1.136,35-TL harçtan peşin alınan 369,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 767,20 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
(… Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas – … Karar, … Harç nolu 19/11/2015 tarihli harç tahsil müzekkeresinin iadesine, )
-Davacı tarafından dava açıldığı sırada yatırılan 369,15 TL peşin nispi harcın davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine,
3-)Davacı tarafından yapılan ilk gider 397,20 TL, 2.500,00 TL bilirkişi ücreti, 449,50 TL tebligat ile posta gideri olmak üzere toplam 3.346,70 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 2.577,00 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı yan üzerinde bırakılmasına,
4-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6 Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacının / davalının gider / delil avanslarından artan bakiyelerinin davacı / davalı / vekillerine iadesine,
Dair; Taraf vekillerinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
01/10/2018

Katip …

Hakim …

**Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.**