Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/925 E. 2018/796 K. 26.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/925 Esas
KARAR NO : 2018/796 Karar

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/09/2016
KARAR TARİHİ : 26/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize verdiği 01.09.2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; “Davacı … ile dava dışı … A.Ş. arasında 4 adet … marka aktuatore ilişkin satış sözleşmesi imzaladığını, en geç ekim ayında teslimi konusunda anlaşıldığını, imzalanan taşıma teklif sözleşmesine göre, 29.09.2015 Tarihinde dava dışı şirkete teslim edilmek üzere yola çıktığını, aradan geçen 15 günlük süre zarfında dava dışı şirket malzemenin hala teslim edilmediğini bildirdiğini, yapılan görüşmeler neticesinde ürünlerin kargoda kaybedildiğinin anlaşıldığını, ardından tazmin işlemleri başlatıldı denilmesine rağmen herhangi bir sonuç alınamadığını, malın dava dışı firmaya teslim edilmesi gerekirken teslim edilmediği ve malların kaybolduğu hususunun uyuşmazlık konusu olmayıp davalı tarafça da kabul edildiğini, …, taşıdığı emtiayı tam ve sağlam olarak alıcısına teslim ile yükümlü olduğunu, malların kısmen veya tamamen kaybından bizzat sorumlu olduğunu, davalı şirketin taşıma sözleşmesi ile üstlendiği edimini yerine getirmediği, davacı tarafından sunulan kaybolan eşyalara ilişkin liste ve faturalara göre eşyaların maddi değerinin 14.445,00-TL olduğunun tespit edildiğini, davacının, bu eşyalarının kaybolmasıyla manevi yönden acı çektiğinin kabulü gerektiğini, davacının ağır ve haksız maddi zarara uğradığını, aktuatorlerin özel üretim olması nedeniyle başka bir firmaya satılmasının mümkün olmadığını ve kargo daha sonra bulunsa bile, bu malların alıcısı dışında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı ve ekonomik değerinin kalmayacağını, Neticeten; gösterilen nedenlerle ve re’sen tahkik olunacak hususlara binaen davalarının kabulüyle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması üzere şimdilik, davacı ürünlerinin kaybolmasından dolayı zarar miktarı olarak 3.728-Euro’nun 29/09/2015 tarihinden itibaren işletilecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, davacının ticari itibarının zedelenmesi sebebiyle oluşan üzüntü sebebiyle 10.000,00-TL manevi tazminatın 29/09/2015 tarihinden itibaren işletilecek reeskont faizi hükmedilerek davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesini” talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekilinin vermiş olduğu 11.11.2016 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; “Davacı şirket tarafından üzerine düşen edimlerin gerektiği gibi yerine getirildiğini, huzurdaki davada davacı şirketin sorumluluğu bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacı tarafından süresinde bildirim yapılmadığını, şirketin sorumluluğunu kabul manasına gelmemek üzere; davacıya teslim edilen kargo içeriğinde davaya konu edilen emtianın bulunduğu ve bu emtianın davacı şirkete tam ve hasarsız olarak teslim edildiğinin davacı tarafça kesin delillerle ispatı gerektiğini, söz konusu paket içerisindeki emtianın ne olduğu hususunun net bir şekilde tespit edilemediğini, bu nedenle öncelikle davacı tarafından kayıp olduğu iddia edilen kargonun içeriğinde gerçekten, bahsi geçen ve bedeli talep edilen ürünlerin bulunduğu hususu kesin delillerle ispat edilmesini, talep konusu edilen zarar tutarının ve daha sonra kusuru ve kusur ile zarar arasındaki illiyet bağının ispatı gerektiğini, davacı şirketin sorumluluğuna gidilmesi ihtimalinde de talep edilebilecek tutarın taşıma bedelinin üç katı ile sınırlı olduğunu, davacının manevi tazminat talebinin yerinde olmadığını, davacı tarafça herhangi bir açıklama yapılmaksızın manevi tazminat talebinde bulunulduğunu, Neticeten; arz ve izah edilen nedenlerden dolayı, haksız ve mesnetsiz iddialara dayanılarak açılan işbu davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini” talep etmişlerdir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak temerrüt tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 20.04.2018 tarihli 9 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davacı yanın incelenen ticari de 31.12.2015 tarihi itibariyle 4.141,66 TL dir. Davacının ürünleri gönderdiği … A.Ş.’ye kesilen 29.09.2015 tarihli fatura içeriğinden ve sevk irsaliyesinden, gönderilen ürünlerin 2 adet … marka aktuatör olduğu, Davacı yanın düzenlediği kayıt malzemelere konu 29.09.2015 tarihli 16.908,88- TL tutarlı faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, Davacı tarafından sunulan faturaların tarafımızca anlaşılamadığı; davacının satın aldığı aktuatörleri % 28 fiyat ile sattığının görüldüğü ve anlam verilemediği, mevcut belgeler ile kaç tane aktuatorun kaybolduğunun da anlaşılamadığı, fiyatlar da %82 farklı olduğu için yorumlanamadığı, taraflarca ilave belge sunulmasından ve açıklama yapılmasından sonra değerlendirilmenin tamamlanabileceği” Sonuç ve kanaati ile raporunu sunmuştur.
Bilirkişinin ilk raporunda sözünü ettiği eksiklikler tamamlandıktan sonra yanlarında itirazlarının değerlendirilerek ek rapor düzenlenmesi için dosya yeniden bilirkişi kuruluna verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 10.09.2018 tarihli 9 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; “Davacının ürünleri gönderdiği … A.Ş.’ye kesilen 29.09.2015 tarihli fatura içeriğinden ve sevk irsaliyesinden, gönderilen ürünlerin 4 adet … marka aktuatör olduğu, Davacı yanın düzenlediği kayıp malzemelere konu 29.09.2015 tarihli 16.908,88- TL tutarlı faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, Davalıya 29.09.2015 tarihinde teslim edilen ve kargo ile nakliye anında kaybolan 4 adet aktuatorun davacıya toplam maliyetinin 3.728 Euro ve kadri maruf olduğu, Davacının kaybolan 4 aktuatorun 3.728 Euro bedelini davalı … A.Ş.’ye teslim tarihi 29.09.2015 itibariyle 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince döviz cinsinden faizi ile talep edilebileceği” kanaati ile ek raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor, ek rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Taraflar arasındaki hukuki ihtilaf davacı yana ait eşyaların davalı kargoda kaybolmasından dolayı davacı yanın 3.728,00 Euro (12.410,00 TL) Maddi, 10.000,00 TL manevi tazminat alacağının davalı yandan tanzim edilmesi iddiası üzerine çıkmış bulunmaktadır.
Davacı … ile dava dışı … A.Ş. arasında 4 adet … marka aktuatore ilişkin 27.04.2015 tarihli satış sözleşmesi imzalanmıştır. Akdedilen sözleşmeye göre ürünler 29.09.201 şirkete teslim edilmek üzere yola çıktığı. Aradan geçen 15 günlük süre zarfında dava dışı şirket malzemenin hala teslim edilmediğini davacı yana bildirdiği, yapılan görüşmeler neticesinde ürünlerin kargoda kaybedildiğinin anlaşıldığı. Malların kaybolduğu hususunun uyuşmazlık konusu olmayıp davalı tarafça da kabul edildiği taraflar arasındaki mail yazışmalarından da anlaşıldığı, …, taşıdığı emtiayı tam ve sağlam olarak alıcısına teslim ile yükümlü olup, malların kısmen veya tamamen kaybından bizzat sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasındaki mail yazışmalarından, kargo ile aynı tarihli irsaliye ve fatura içeriğinden kargo konusu malların içeriği ve değeri net biçimde anlaşılmaktadır. Davacının ürünleri gönderdiği … A.Ş.’ye kesilen 29.09.2015 tarihli fatura içeriğinden ve sevk irsaliyesinden, gönderilen ürünlerin 2 adet … marka aktuatör olduğu açıkça anlaşılmaktadır.
Davacı yanın ürünleri gönderdiği … A.Ş. ile olan cari hesap hareketleri aşağıdaki gibi olup kayıt malzemelere konu 29.09.2015 tarihli 16.908,88-TL tutarlı faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu bilirkişice tespit edilmiştir.
Davacının zararı belirlenirken davacının tedarikçisi … tarafından davacıya düzenlenen fatura esas alınmalıdır. … Ltd. Şti’nin 15.09.2015 tarihli faturasına göre, … tipi 1 adet aktuator fiyatı = 932 Euro, … tipi 4 adet aktuator fiyatı = 4 x 932 = 3.728 Euro olup kadri maruftur.
Taraflar tacir olduklarından ilişkilerinde faiz esas olup, önceden kararlaştırılmasa bile faiz istenebilir. Bir alacağa faiz istenebilmesi için, ödeneceği tarihin net olarak belli olması veya belli değilse alacaklı tarafından çekilerek bir ihtar veya ihbar ile borçlunun temerrüde düşürülmesi veya icra takibine başvurulması gerekir. Davalı … A.Ş.’ye aktuatorler 29.09.2015 tarihinde teslim edildiği anlaşılmakla bu tarih itibarıyla temerrüt oluşmuştur.
Tüm bu açıklamalardan davanın kısmen kabulü ile 3.728.-Euronun malların teslim tarihi olan 29.09.2015 tarihinden itibaren 3095 SY 4/a md uyarınca Euro faizi uygulanmasına karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davacı Ltd Şti davalı A.Ş den manevi tazminat isteminde bulunmuş ise de Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Davacı şirketin müşterisi olan dava dışı şirkete teslim edilmek üzere davalıya teslim edilen ürünün kaybolmasında, maddi zararının karşılayan davacının manevi bir zararının oluşmadığı kanaatine varılmıştır. Davacının manevi tazminat istemi yerinde görülmediğinden reddine,
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- İş bu davanın Kısmen Kabulü ile 3.728.-Euronun malların teslim tarihi olan 29.09.2015 tarihinden itibaren 3095 SY 4/a md uyarınca Euro faizi uygulanmasına,
Davacının manevi tazminat istemi yerinde görülmediğinden Reddine,
2-Karar ve ilam harcı 847,73-TL nin peşin alınan 382,71-TL den düşümü ile kalan 465,02-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 416,21-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 2.728,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Reddedilen manevi tazminat yönünden, davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/09/2018

Katip …

Hakim …