Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/899 E. 2018/1101 K. 05.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/899 Esas
KARAR NO : 2018/1101 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 01/09/2016
KARAR TARİHİ : 05/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 01/09/2016 tarihli dilekçesinde özetle; Davalı borçlu aleyhine iki fatura karşılığı olan 18.300,00 TL bedelli iki faturanın ödenmemesi üzerine icra takibine geçildiğini, Davalı yanın yersiz ve mesnetsiz icra takibine itiraz ettiğini, Davalı taraf ile uzun dönemli araç kiralama sözleşmesi yaptıklarını, kiraladıkları aracın kaza yaptığını, araç onarımını müvekkillerinin yaptırdığını, onarım bedelinin 18.300,-TL tuttuğunu, Araç kiralama sözleşmesi gereği Davalı yanın borçlu olduğunu, sürücüden Trafik raporu, Alkol raporu, ehliyet istendiğini ancak taraflarına ulaştırılmadığını, Neticelen, davanın kabulü ile davalının itirazının iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini ’’ talep ve dava etmişlerdir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı, davalı vekilinin süre uzatım talebinde bulunduğu, ancak süresi içinde cevap dilekçesi sunmadığı, davalı vekilinin 08/05/2017 tarihli duruşmaya katıldığı, duruşmadaki beyanında husumet itirazlarının olduğunu, aracın şirketlerine teslim edilmediğini, dosyada işçilerinin bu kazayı yaptığına ve aracın müvekkili şirket nezdinde kaza yaptığına dair hiçbir delil olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
…. İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 18.300.-Tl asıl alacağa % 13,5 Reeskont Avans faizi ile birlikte tahsili için takip yapıldığı, ödeme emrinin 20.04.2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 22.04.2016 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. İtiraz dilekçesinde özetle “Alacaklıya böyle bir borcumuz yoktur. Takibe itiraz ediyoruz.” beyanlarında bulunmuşlardır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 17.11.2017 tarihli 9 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davacı yanın 2016 yılına ait ticari defterlerinin TTK.’nın ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, Davalı yanın incelemeye gelmediği ve ticari defterlerini sunmadığı belirlenmiştir. Davacı şirketin davalı yandan kendi ticari defterlerine göre takip tarihi olan 14.04.2016 tarihi itibariyle 18.300,-TL alacaklı olduğu, ancak kaza sonucu iki faturadan oluşan alacak için düzenlenen faturaların davalı yanca tebliğ edildiğine ilişkin dosyada bir belge bulunmadığı bu durumun ispata muhtaç olduğu, diğer yandan davalı tarafın inceleme günü Ticari defterlerini sunmadığı, huzurdaki davanın net bir sonuca ulaşabilmesi davalı yanın Ticari defterlerinin incelenerek davaya konu faturaları ticari defterlerine kayıt edip etmediğinin incelenmesi gerektiği, kaza sonucu oluşan bedelin bu araç için (2011 Model … ) 9.620,22 -TL olabileceği, 8.710,00- TL’lik hasarın ispatı gerektiği, davacı yanın kaza yapan aracı Kasko yaptırıp yaptırmadığı ve bununla ilgili Kaskodan bir bedel alınıp alınmadığına dair bir belgenin dosya mündericatında görülmediği, davacı şirketin davalı şirkete kaza ile ilgili bildirim ihbarınında dosya içeriğinde görülmediği, bu durumların Takdirinin Mahkemenizde olduğu, Davacı yanın aiacaklı olması durumunda takip tarihi itibariyle 3095 sayılı kanuna (md.2) göre değişen oranlarda Reeskont avans faiz talep edebileceği” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Bu rapora davacı tarafın itirazları üzerine davacının itirazlarının değerlendirilmesi için dosya ek rapor düzenlenmek üzere yeniden bilirkişi kuruluna verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 26.07.2018 tarihli 6 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; “Davacı şirketin davalı yandan kendi ticari defterlerine göre takip tarihi olan 14.04.2016 tarihi itibariyle 18.300,-TL alacaklı olduğu, kök raporumuzda belirlenenlere aynen katıldığımızı, ödenmesi gereken hasarın 9.620,22-TL olabileceği, ancak aracın kaskosuz olması ve davacı yanın hasarlı aracı teslim alıp hiçbir tutanak tutulmaması eksik işlem olduğu kanaatine verildiği” kanaati ile ek raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor, ek rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Taraflar arasındaki hukuki sorun, davacı yan vekilinin 14.04.2016 tarihinde borçlu olduğunu yan aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyası ile 18.300,-TL tutarlı alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunmaktadır.
Davacı yanın davalı yanla 23.12.2015 tarihli ve 13 maddeden oluşan Uzun Dönem Oto kiralama sözleşmesine bağlı bir ticari ilişkisi olduğu anlaşılmaktadır. Anılan Sözleşmede taraflar arasındaki ilişkinin özetle; Taraflarının … Ltd. Şti. ve … Ltd. Şti. olduğu, Araçların zorunlu sigorta ve sorumluluk maddesinde, Araçların zorunlu trafik sigortalarının … tarafındar yapılacağı, belirlenmiştir.
Kazanın sürücüsünün gerekli olan belgelerle ilgili olarak Davacı yanca ihbar talebi bulunup bulunulmadığı ve kusur oranının ne olduğu, Üzerinde yoğunlaşmaktadır. Davacı tarafından düzenlenen iki adet faturanın davalı tarafından tebliğ alındığı ile ilgili bir belgeye rastlanılmamıştır. Dosyada bulunan Faturalara göre kaza gören araca ait faturaların tutarının (15.700,00 TL + 2.700,00 TL=) 18.400,00 TL ve faturaların İzahının … Hasar bedeli olduğu görülmektedir. Bu aşamada Aracın modeli (2011 Model … ) ve yaşı da dikkate alınarak faturaların bu aracın hasarı için yapılabilecek bir bedel olup olmadığ ile ilgili bir değerlendirme yapmak gerekmektedir.
Dosya içinde mevcut davalı şirket çalışanı … imzalı davalı konuş aracın teslimi ile ilgili 14.01.2016 tarihli tutanakta, aracın ön kısmı ve alt kısmı hasarlı olarak, beton bloklarına girmiş şekilde teslinüedildiği ve vinç çek çi yardımı ile aracın çekilebildiği belirtilmiştir. Bu şekilde hasar gören aracın; mekanik işçiliği masrafı ile ilgili KDV dahil 700.-TL tutarındaki fatura bedelinin uygun olduğu, kaporta işçiliği ve şase düzeltme ile ilgili KDV dahi) 2,700.-TL tutarındaki onarım bedelinin uygun olduğu, aracın plakasının sonradan yazıldığı … tarafından verilen … numaralı faturada belirtilen 2.892,83 TL tutarındaki faturanın uygun olduğu, yine plakanın sonradan yazıldığı … tarafından verilen … numaralı faturada belirtilen 3.327,39 TL tutarındaki onarım bedelinin uygun olduğu kanaatine varılmıştır. Böylece davacı tarafından araçtaki davalının kullanımı sırasında yapmış olduğu kaza nedeniyle oluşan hasar bedelinin; 700,00 + 2.700,00 + 2.892,83 + 3.327,39 = 9.620,22 TL olduğu belirlenmiştir. Bu tutarın aracın marka ve modeline, hasar durumuna uygun olduğu belirlenmiş olup kadri maruf olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm bu nedenlerle davacı şirketin davalı yandan kendi ticari defterlerine göre takip tarihi olan 14.04.2016 tarihi itibariyle 18.300,-TL alacaklı olduğu belirlenmiş ise de, ancak kaza sonucu iki faturadan oluşan alacak için düzenlenen faturaların davalı yanca tebliğ edildiğine İlişkin dosyada bir belge bulunmadığı kaza sonucu oluşan bedelin bu araç için (2011 Model … ) 9.620,22 TL olabileceği kanaatine varılmıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında davanın kısmen kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 9.620,22-Tl üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan bu miktara yasal faiz uygulanmasına, fazla istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davacı davalıdan %20 icra inkar tazminatı isteminde bulunmuş ise de alacak bilirkişi incelemesi sonucu bulunmuş olmakla alacak likit olmadığından bu talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- İş bu davanın Kısmen Kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 9.620,22,-Tl üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan bu miktara yasal faiz uygulanmasına, fazla istemin reddine
%20 icra inkar tazminatı isteminin alacak likit olmadığından reddine,
2- Karar ve ilam harcı 657,16-TL nin peşin alınan 221,02-TL den düşümü ile kalan 436,14-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 254,52-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan 1.819,00-TL yargılama giderinin kabul edilen miktar oranlanarak takdiren 945,88-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/12/2018

Katip …

Hakim …