Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/83 E. 2021/121 K. 10.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/83 Esas
KARAR NO : 2021/121
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/01/2016
KARAR TARİHİ : 10/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 20.02.2015 tarihinde plakası belirlenemeyen faili meçhul sevk ve idaresinde ki aracın çarpması sonucu yaralandığını ve sakat kaldığını, kaza tarihinde araçın trafik sigortasının (ZMSS) bulunmadığını, kazada müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını, kendisinin yaya konumunda olduğunu, kaza sebebiyle … Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/… Soruşturma sayılı dosyasından ceza takibatı yapıldığını, müvekkilinin kaza sonrası … Hastanesinde tedavi gördüğünü, talep edilen maddi tazminatın müvekkilinin iş göremezlik ve kalıcı sakatlık dolayısı ile meslekte kazanma gücünü kaybetmesinin gelir kaybı maddi zararlarını tazmine yönelik olduğunu, kusur, maluliyet, tazminat ve tüm diğer hakları saklı kalması kaydı ile 4.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren ticari faizi olmaması halinde,mevduata uygulanan en yüksek faiz olmaması halinde, yasal faiz ile birlikte davalıdan kusur durumları sigorta poliçeleri yönetmelik ve mevzuat sorumlulukları dahilinde olmak üzere tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle ; Davacı yan dava dilekçesinde haksız fiil sebebi ile maddi tazminat talebinde bulunduğunu ancak maddi vakıaya ilişkin somut hiçbir açıklama yapmadığını maddi tazminat talebinin neden ibaret olduğunu geçici iş göremezlik mi kazanç kaybı mı sürekli sakatlık mı tedavi mi olduğu belli olmadığını, deliller de taraflarına tebliğ edilmediğinden yeterli inceleme yapılamadığını, davacılar tarafından alınnış ödemeler ve açılmış tüm dava bilgilerinin bildirilmesi gerektiğini, bu hususta davacı tarafa kesin süre verilmesini talep ettiğini, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama gideri ve ücreti vekâletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın davacıya kimliği belirlenemeyen aracın çarpması sonucu onun kusuru nedeniyle yaralanmasından kaynaklanan geçici işgörmezlik tazminatı dosyası olduğu anlaşıldı.
20/02/2015 tarihli kazada, davacının maluliyet oranının belirlenmesi için dosya Adli Tıp Kurumu’na gönderilmiş, ATK … İhtisas Kurulu 11/04/2018 tarihli maluliyet oranına ilişkin raporunda; … ve … oğlu, 05.01.1962 … doğumlu doğumlu …’ın 20.02.2015 tarihinde geçirdiği araç dışı trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: Gr1 XII (27Ba 10 )A % 14E cetveline göre % 16,2 (onaltıvirgüliki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağını, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur.
30/10/2018 tarihli … ve …’ın sunmuş olduğu heyet raporunda özetle; Plakası tespit edilemeyen aracın sürücüsünün olayda %75 oranında kusurlu olduğunu, davacı …’ın olayda %25 oranında kusurlu olduğunu, davacının nihai ve gerçek geçici işgöremezlik maddi zararının 2.901,30 TL olduğunu, davacının nihai ve geçek sürekli işgöremezlik maddi zararının 42.161,59 TL olduğunu, temerrüt başlangıcının 27/01/2016 dava tarihi ve işleyecek faizin yasal faiz olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı vekilinin 07/11/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile; fazlaya ilişkin tüm hakları saklı tutmak suretiyle 4.000,00 TL talebin ıslah etmek suretiyle 41.062,89 TL arttırılarak toplam 45.062,89 TL’nin davalıdan alınarak tarafına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/… talimat sayılı dosyasında yapılan yargılama sırasında alınan Trafik Bilirkişisi … ‘ın 02/12/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle ; Yaya …’ın yolda bulunduğu sırada tedbirsiz ve dikkatsiz davaranışlarda bulunduğu ve 2918 sayılı KTK’nun 68/1-b maddesi ile KTK’nun 68/1-c maddesini “yayaların uyması gereken kurallar” ihlal ettiği ve KTY’nin 138.maddesindeki “güvenli geçiş kuralları”na riayet etmediği gerekçeleri ile kazada 6/8 (SEKİZDE-ALTI) oranında kusurlu olduğunu, plakası henüz tespit edilemeyen siyah renkli hususi oto sürücüsünün, tedbirli ve dikkatli seyretmediğini, trafikte dikkat ve özen yükümlülüğüne uymadığı ve 2918 sayılı KTK’nun 52. Maddesindeki “aracın hızını mahal şartlarına uydurmamak” hükmü ihlal ettiği gerekçeleri ile kazanın oluşumunda 2/8 (SEKİZDE-İKİ) oranında kusurlu olduğunu tespit ve rapor etmiştir.
Davacı vekili 26/02/2020 tarihli dilekçesinde özetle; davalı tarafla sulh olduklarını, karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını, davanın konusuz kaldığını ve bu nedenle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesini talep etmiş dilekçe ekinde Makbuz, İbraname ve Feragatname başlıklı davacı vekilince imza altına altına alınmış belge sunulduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Davacı vekilinin 26/02/2020 tarihli beyanı ve dilekçesi ekinde sunduğu belge incelendiğinde, belgede uzlaşılan tutarın 75.738,00-TL olarak yer aldığı, davalı … tarafından yapılacak ödeme ile işbu davadan davacı tarafça feragat edileceği hususlarının yer aldığı, ancak belgenin sadece davacı vekilince imzalanmış olduğu ve kararlaştırılan tutarın kararlaştırılan şekilde ödendiğine dair dosya kapsamında belge bulunmadığından sulhun koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin anlaşılamadığı ve bu hususa 09/09/2020 tarihli celse tutanağında yer verildiği, bunun üzerine davacı vekilince 10/02/2021 tarihli celse sırasındaki beyanında sulh doğrultusunda davalı … tarafından ödeme yapıldığının ve işbu davaya konu alacaklarının kalmadığının beyan edilmesi üzerine davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı vermek gerekmiş, dosya kapsamında alınan raporlardan davacının dava açmakta haklı olduğu hususu anlaşıldığından yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden davacı lehine karar vermek gerektiği ancak davacı vekili yukarıda anılan dilekçesinde de duruşma sırasında da davalıdan yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığını beyan ettiğinden yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-Davanın konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20 TL’nin mahsubu ile bakiye 30,10 -TL nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça açıkça vekalet ücreti talebinin bulunmadığı belirtildiğinden davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığına,
5-Yatırılan avanstan artan bakiyenin karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı/vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.

“5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸

“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”