Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/768 E. 2019/446 K. 16.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/768 Esas
KARAR NO : 2019/446

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ: 21/05/2010

BİRLEŞEN DAVA : İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2010/375
ESAS 2010/398 KARAR SAYILI DOSYASI

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 26/05/2010

KARAR TARİHİ : 16/05/2019
KARAR YAZIM TARİHİ: 17/06/2019

Evveliyatta İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esasına tevzi edilen ticaret mahkemelerinin tek hakimli olarak ayrılması nedeniyle … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esasına devredilen ve bozma kararı ile mahkememizin 2016/768 Esasına kaydedilen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Vekiledeni şirket ile davalı arasında yapılan şifahi sözleşme ile davalıya ait ve henüz kaba inşaatı bitmiş, natamam haldeki …nolu adresindeki taşınmazın her türlü ince işinin yapılması ve oturulabilir hale getirilmesi hususunda anlaşmaya vardıklarını, anlaşma gereği vekiledeninin bahse konu taşınmazda inşaat işlerine başladığını ve taşınmazın her şeyi ile evin perdelerine varıncaya kadar kişisel kullanılacak eşyaları dahi tamamlanarak davalıya teslim ettiğini, davalı inşaatın her aşamasında bilgilendirildiğini, isteklerine uygun olarak kendisine teslim edildiğini, yapılan iş ve kullanılan malzemenin birinci sınıf olduğunu, bu nedenle talep olunan bedel ile yapılan iş arasında hiçbir mübayenet bulunmadığını, yapılan işler karşılığı tanzim olunan faturanın davalıya tebliğ edildiğini, davalı ile yapılan şifahi görüşmelerde ödemeyi yapacağını beyan etmesine rağmen ödemeden kaçındığından alacağın tahsili amacıyla İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, ancak davalının borcu olmadığından bahisle icra takibine itiraz ettiğini, ayrıca yapılan itirazda dışarıdan temin edilen bir kısım mobilya ve beyaz eşya fiyatlarına eklemeler yapılarak talep edildiğini, zira vekiledeninin bir ticari şirket olduğunu tabidir ki alıp sattığı ürün ve hizmetlerde kar payını talep edebileceğini, davalının borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu beyanla, davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın % 40’ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı tarafından aynı konuda İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile dava açılmış bulunduğundan bu dosyasının … Asliye Ticaret Mahkemesi dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini ve ayrıca dava itirazın iptali davası olduğundan harca esas dava değerini 10.000 TL olması mümkün olmadığından bu nedenle davacı tarafça eksik harcın ikmali gerektiği, esasa ilişkin olarakta vekiledeninin davacı ile anlaşmış bulundukları 470.000.TL bedelin tamamını ödediğini, fakat alacaklıdan makbuz alınmadığını, ayrıca davacının vekiledeninden anlaşma dışında taleplerini fatura ile talep ettiğinden, faturadaki hizmet alımları ve dayanaklarının hayali, gerçek dışı ve bedelleri gabin oluşturacak nitelikte bulunduğunu, davacı ile vekiledeni arasında şifahi sözleşmeye göre davacının yükümlülüklerini ve işlerini tam olarak yerine getirmediğini ve bir sürü eksikliklerin bulunduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

BİRLEŞEN DAVA : İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2010/375
ESAS 2010/398 KARAR SAYILI DOSYASINDA

DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde; Asıl davada konusu aynı iddiaları ileri sürerek (mükerrer) dava açmışlardır.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Öncelikle davacı tarafından aynı konuda İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile dava açılmış bulunduğundan dosyasının … Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı (iş bu dava dosyası) ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmişler, ayrıca Asıl davadaki tüm savunmalarını aynen yinelemiş ve ayrıca dava itirazın iptali davası olduğundan harca esas dava değerini 10.000.TLolması mümkün olmadığından bu nedenle davacı tarafça eksik harcın ikmali gerektiği, esasa ilişkin olarakta müvekkilinin davacı ile anlaşmış bulundukları 470.000.TL bedelin tamamını ödediğini, fakat alacaklıdan makbuz alınmadığını, ayrıca davacının müvekkilinden anlaşma dışında taleplerini fatura ile talep ettiğinden, faturadaki hizmet ve alımları dayanaklarının hayali, gerçek dışı ve bedelleri GAbin oluşturacak nitelikte bulunduğunu, davacı ile müvekkili arasında şifahi sözleşmeye göre görevlerini ve işlerini tam olarak yerine getirmemiş ve bir sürü eksikliklerin bulunduğu beyanla; davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

GEREKÇE:
Asıl ve birleşen dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, ödenmeyen iş bedeli alacağının tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi … E. K. Sayılı, 06.03.2014 tarihli karar ile :”…asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine…” karar verilmiş,
Davalı vekilinin temyizi üzerine Mahkememiz kararı Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2014/7110- 2015/3632 E. K. sayılı, 24.06.2015 tarihli ilamı ile :”… mahkemece öncelikle varsa dava konusu ikmâl inşaatının yapıldığı villa ile ilgili, ilgili belediyesinden belediye işlem dosyası getirtilip davacı yüklenici tarafından gerçekleştirildiği ileri sürülen ikmâl inşaatları ile ilgili proje ve ruhsat olup olmadığının araştırılması, yine ilgili belediyesinden yapıldığı ileri sürülen ikmâl inşaatı işlerinin proje ve ruhsata tabi olup olmadığının, bu kapsamda ikmâl inşaatı ile ilgili işlemlerin kaçak olması ya da imar mevzuatına aykırılıklar bulunması halinde bu aykırılıkların giderilmesi için yapılması gereken işlemlerin nelerden ibaret olduğunun araştırılması, ikmâl inşaatı ile ilgili yapılan imalât ve işlerin kaçak ve imar mevzuatına aykırı olup, bu aykırılıkların giderilmesinin mümkün olmadığının belirlenmesi durumunda yıkılması gereken yapının ekonomik değeri olmayacağından davanın tümden reddine karar verilmesi, imar mevzuatına aykırılıkların giderilmesinin mümkün olduğunun bildirilmesi halinde bunları giderip yasal hale getirilmesi hususunda yükleniciye yetki ve süre verilmesi, yüklenici tarafından yasal hale getirme işlemlerinin yapılamayacağının bildirilmesi durumunda bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak ikmâl inşaatında imara aykırılıkların giderilmesi ve yasal hale getirilmesi için rapor tarihi itibariyle gerekli masraflar hesaplattırılarak bozmadan önce hükmedilen alacaktan düşülerek sonucuna uygun karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmuş, mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
06/03/2014 tarihli kararla Birleşen 1 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/375 Esas sayılı dosyası ile açılan dava, işbu dava ile aynı olduğu, aynı konuda iki ayrı dava açıldığı, aynı konuda derdest dava bulunduğundan sonradan açılan birleştirilen davanın dava şartı yokluğundan HMK 114(1) – ı maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmiş, iş bu karar temyiz talebinin reddi suretiyle kesinleşmiştir.
Bozma ilamı doğrultusunda …Belediye Başkanlığından …köyü 2 pafta 6 parsel bağımsız bölüm 200’de kain taşınmaz işlem dosyası istenmiş, ayrıca ikmal inşaatlar ile ilgili işlemlerin proje ve ruhsata tabi olup olmadığı, bu işlemlerin kaçak olması yada imar mevzuatına aykırı bulunması halinde bu aykırılıkların giderilmesi için yapılması gereken işlemlerin nelerden ibaret olduğu hususları sorulmuş, toplanan belge ve beyanlar doğrultusunda bozmadan önce rapor düzenleyen bilirkişiler heyetinden 2 ve 3. ek rapor alınmıştır.
Bilirkişiler heyetinden alınan 04.10.2018 tarihli 2. Ek raporda;
“….. Dava konusu dört katlı Villa’nın kaba inşaatı bitmiş, kapı ve pencereleri takılmış, altyapı ve çatısı, balkon demirleri mevcut, elektrik ve su tesisatı mevcut,dış cephesi yapılı,pimapenleri takılı, tasdikli projesine, ruhsat ve eklerine aykırı olarak her katta ilaveler yapılmış olduğu halde ve toplam brüt inşaat alanı:457.80 m2 olarak dekorasyon, tamirat ve tadilat işleri için davacı yükleniciye teslim edildiği,
Tapuda kat mülkiyeti tesis edilmiş dava konusu taşınmazın yer aldığı … Sitesindeki kat mülkiyeti tesisli tapuların tamamının imara aykırı yapılaşmaya neden oldukları, … Özel Ormanında aşım yapılarak yüzde 6’lık İzin sahası dışında yapılaşma tesis edildiği, yüzde 6’lık kısım dışında ruhsatı olmayan yapıların kal’i (yıkımı) için dava açıldığı,
Davacı yüklenici tarafından Villanın bodrum katında(bahçe katında) ana binanın duvarları dışından 37.28 m2 brüt alanlı bodrum katın salonu ile banyo koridoru üzerindeki oda ile bağlantılı iki oda şeklinde şömine odası tabir edilen ek bölümün bodrum kata ilave edildiği,
Şömine odası denilen iki odalı ek bölümle birlikte mevcut toplam inşaatalanı:495.08 m2 olan dört katlı villanın, raporun ruhsata tabi inşai faaliyetlerle ilgili inceleme bölümünde belirtilen düzenlemeler uyarınca katlarında tasdikli projesine, ruhsat ve eklerine aykırı olarak ilaveler yapılması nedeniyle ruhsat alınmasının mecburi olduğu, ruhsat alma görevinin İmar Kanunu 22.maddesine göre yapı sahibinde yada kanuni vekilinde olduğu, ruhsat alınması için davalı yapı sahibi tarafından davacı yükleniciye herhangi bir vekaletname yada yetki verilmediği,
Yapılan inceleme neticesinde 6831 sayılı Orman Kanununun 52. maddesindeki %6’lık yatay inşaat izin sahasının aşıldığı, başkaca imar izni bulunmadığı, imar mevzuatına aykırılıklar nedeniyle mevcut 495.08 m2’lik yapıya, raporda ruhsata tabi inşai faaliyetlerle ilgili inceleme bölümünde belirtilen düzenlemeler uyarınca ruhsat için ilgili belediyesinden yasal izin alınamayacağı,
Ancak; Afet risklerine hazırlık kapsamında ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve İmar barışının sağlanması amacıyla … Bakanlığınca hazırlanmış yapı kayıt belgesi verilmesine ilişkin usul ve esaslar uyarınca 31/10/2018 tarihine kadar müracaat yapılması ve hesaplanan 47.730.-TL Yapı Kayıt Belgesi bedelinin 31/12/2018 tarihine kadar ödenmesi şartıyla mevcut yapının yasal hale getirilebileceği” tesbit ve rapor edilmiştir.
Davacı vekilinin ayrıntılı itirazları doğrultusunda bilirkişiler heyetinden 16.01.2019 tarihli 3.ek bilirkişi raporu alınmış, raporda aynı hususların tekrarı ile davacı şirket tarafından yapılan ve temin edilen imalat kalemlerinin dava tarihi 21.05.2010 tarihi itibarıyla imalat değerlerinin 593.386,70-TL olarak belirlendiği, bu işler içinde ruhsata tabi olan çelik imalat yapımı – pencere doğramaları – ilave odaların temel ve tuğla duvar imalatı- kırım işleri bedeli 40.597,56-TL’nin mahsup edilmesi halinde, ruhsata tabi olmayan tefrişat ve dekorasyon işleri bedelinin 552.789,14-TL olarak hesap ve takdir edildiği anlaşılmaktadır.
Davacı vekili duruşma sırasında bilirkişi raporunun davada haklılıklarını kanıtlar mahiyette olduğunu beyanla davanın kabulüne karar verilmesi talep etmişler, davalı vekili ise yazılı beyanlarında, ek bilirkişi raporları ile 37,28 m2 brüt alanlı ilave 2 şömine odasının ruhsatsız ve imara aykırı yapıldığı tespit edildiğini, imar barışının sağlanması amacıyla getirilen düzenlemenin somut olayda gerek hukuken gerekse fiilen uygulanmasının mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesini talep etmişler.
Taraflar arasındaki sözlü anlaşma uyarınca ; davacı şirket ile davalı …, eser sözleşmesine konu işlerin yapıldığı tarihte maliki bulunduğu villanın özellikle iç dekorasyonunun ve tefrişat işlerinin yapılması hususunda anlaşmış ve davalının istekleri doğrultusunda iç dekorasyon ve tefrişat işlemleri davacı şirket tarafından tamamlanarak taşınmaz davalıya teslim edilmiş olup; davacı şirket tarafından taşınmazda İmar Kanunu md. 21/2 uyarınca “ruhsat alma” yı gerektiren, taşıyıcı unsurları etkileyen veya brüt inşaat alanını değiştiren esaslı bir onarım yapılmamış, taşınmazın gabarisine dokunulmamış; yalnızca kaba inşaatı bitmiş, pencere ve kapıları takılmış, elektrik, su, kalorifer tesisatları çekilmiş, ancak boyası, taban kaplamaları, banyo mutfak dolapları olmayan taşınmaz, davalının talepleri doğrultusunda kullanılabilir hale getirilmiştir. Bilirkişiler heyeti raporlarında 37,28 m2 brüt alanlı bodrum katın salonu ile banyo koridoru üzerindeki oda ile bağlantılı 2 oda şeklinde şömine odası tabir edilen ek bölümün bodrum kata ilave edildiği, bunun ruhsat ve eklerine aykırı olması nedeniyle, ruhsat alınmasının mecburi olduğu tesbit ve rapor edilmiş ise de, asolan, Acarkent sitesindeki taşınmazların tamamının imara aykırı olarak yapıldığı, bu konuda yapıların kal’i için dava açıldığı, ancak yapının davacıya teslim edilmeden imar mevzuatına tamamen aykırı olduğu hususunda davacıya yüklenebilecek herhangibir kusur yada yükümlülük bulunmadığı, davalı yanın bu hususu bile bile davacı ile özellikle iç dekorasyon ve mefruşat hususunda anlaşmaya vardığı ve davacının da yükümlülüklerini yerine getirdiği, taşınmaz içinde imar mevzuatına aykırı iki şömine odası ayırımı dışında sadece ruhsata tabi olmayan tefrişat ve dekorasyon işleri bedelinin dahi 552.789,14-TL olduğu, keza gerek imar kanunun 22. madde, gerek tarafların anlaşması ve dahi davacıya ruhsat yönünden herhangibir yetki yada vekalet verilmemesi sebebiyle ruhsat alım işinin davacıya yüklenemeyeceği, nihayet ruhsatsız veya ruhsat eklerine aykırı yapılar yönünden imar barışı uyarınca ruhsat alma yükümlülüğü bulunan davalının bu yükümlülüğü yerine getirmesi kaydıyla davacının oturulabilir hale getirdiği konutta oturabileceği veya ince işleri dahi tamamlanmış mefruşat döşeli villa olarak satabileceği (Nihayet satıldığı beyan edilmiştir), o halde davacının sözlü anlaşma uyarınca yükümlülüğünü yerine getirmesi itibariyle alacağını tahsili istemekte haklı olduğu, ancak mahkememizce ilk verilen hüküm ile 466.748,27-TL üzerinden itirazın iptaline karar verilmiş olup, hükmün davacı tarafça temyiz edilmemesi üzerine davalı lehine kazanılmış hak gözetilmek suretiyle davanın kısmen kabulü ile İst. … İcra …Esas sayılı dosyasında itirazın 466.748,27-TL üzerinden iptaline karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Birleşen dava yönünden 06.03.2014 tarihli mahkememiz hükmü kesinleşmiş olmakla yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Bu itibarla;

HÜKÜM:
ASIL DAVADA; kazanılmış haklar gözetilerek;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-)Davalının İstanbul… İcra Müdürlüğünün …E sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 466.748,27-TL asıl alacak üzerinden İPTALİNE, takibin bu miktar üzerinden devamına,
Fazla talebin REDDİNE,
2-)Tarafların tazminat taleplerinin alacak likit olmadığından ve şartlar oluşmadığından REDDİNE,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 31.883,55-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 148,50-TL harcın ve 9.032,01-TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 22.703,04-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 17,15-TL başvuru harcı ile 148.50-TL peşin harç ve 9.032,01-TL tamamlama harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından yapılan 148,55-TL keşif harcı, 3.000-TL bilirkişi ücreti, 90,00-TL tanık ücreti, 210,00-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 3.448,55-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 1.275,00-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 32.619,93-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-)Davalı tarafından yapılan 184,30TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 91,00-TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ve reddedilen miktara göre 32.555,52-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-)Davacı/davalı tarafından yatılaran gider/delil avansından artan bakiyelerin karar kesinleştiğinde davacıya / davalıya/ vekillerine iadesine,

BİRLEŞEN DAVADA;
10-)Mahkememizce verilen 06.03.2014 tarihli hüküm kesinleşmekle YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA YER OLMADIĞINA,
Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile temyiz için Yargıtay’a başvurma hakları hatırlatılarak oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …