Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/752 E. 2018/1201 K. 20.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/752 Esas
KARAR NO : 2018/1201

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/07/2016
KARAR TARİHİ : 20/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde, vekiledeni ile davalılar arasında Faktoring sözleşmesi bağıtlandığını, sözleşme gereğince muhtelif tarihlerde faktoring işlemi gerçekleştirildiğini, dava dışı borçlu … Ltd. Şti. üüşteri sıfatı ile, davalılar … ve … ise kefil sıfatı ile borçlu ve sorumlu olduğunu, gerçekleştirilen Faktoring İşlemleri ile davalı şirketin alacakları temlik alınmak sureyle kendisine peşin finansman sağlandığını, ödeme vasıtası niteliğindeki kambiyo senetlerinin, bizzat davalı şirket tarafından ciro edilmek suretiyle vekiledeni şirkete teslim edildiğini, vekiledenine ciro yoluyla devir ve teslim edilen kambiyo senetlerinin bakiyesi ve faiz alacaklarının ödenmemesi üzerine borçlular aleyhine …. İcra müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, ancak davalılar tarafından kötü niyetli olarak icra takibine itirazda bulunduğunu beyanla, davalıların …. İcra müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazlarının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 428.800,00-TL üzerinden iptali ile temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile takibin devamına, davalıların alacağın %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Başlangıçta … A.Ş. tarafından açılan dava alacağın temliki sebebi ile davacı … A.Ş. tarafından takip edilmiştir.
CEVAP:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde, vekiledenleri aleyhine açılan işbu davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, takipte süresi içerisinde yetki itirazında bulunduklarını, vekiledenlerinin davacının iddia ettiği gibi bir borcu olmadığını, takipte talep edilen alacağa işletilen ve işletilecek faizin kabul edilebilir olmadığını beyanla davanın reddine, davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava; İİK 67 maddeye dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davaya dayanak …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasında; temlik eden alacaklı … A.Ş. tarafından borçlular … Ltd. Şti., … ve … aleyhine Faktoring sözleşmesinden doğan 428.800,00-TL asıl alacak, 9.868,27-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 438.668,27-TL alacağın tahsili için 28.03.2016 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçlular vekilleri tarafından süresinde yetkiye, takibe, borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz edildiği, takibin durduğu, işbu davanın 1 yıllık hak düşürücü sürede açıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce ön inceleme duruşmasında verilen ara karar ile davalı yanın takipte ve davada yetki itirazları bulunduğu anlaşılmakla, mahkememiz kasasına ibraz edilen Faktoring Sözleşmesinin aslına göre, sözleşmenin 26. Maddesinde açıkça istanbul merkez mahkeme ve icra müdürlüklerinin yetkili kılınmış olduğu anlaşılmakla, davalı yanın yetki itirazı HMK 17. Maddesi ve TTK 7 maddesi uyarınca reddedilmiştir.
Davanın mahiyetine göre vedahi taraflar arasında bağıtlanan sözleşmenin 5. Kısım çeşitli hükümler başlıklı 1. maddesine göre münhasır delil teşkil eden davacı yan ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişi vasıtasıyla inceleme yaptırılmak suretiyle takip tarihi ve arada ödeme var ise dava tarihi itibariyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı ve varsa miktarının tespiti için 25/04/2017 tarihli rapor alınmıştır.
Tüm dosya kapsamına ve mahkememizce benimsenen bilirkişi raporuna göre;
Davacı Faktoring şirketi ile dava dışı takip borçlusu … Ltd. Şti. arasında 05/08/2010 tarihli 500.000-TL limitli yurtiçi faktorin sözleşmesi bağıtlandığı, sözleşmeye davalı …’nun kefil olarak imza attığı, yine davacı ile … arasında 15/12/2014 tarihli faktorig limit artırım sözleşmesi bağıtlandığı ve limitin 500.000-TL’den 1.500.000-TL’ye çıkartıldığı, limit artırım sözleşmesinde de sadece …’nun müteselsil kefil olarak imza attığı, hernekadar …’nun asıl faktoring sözleşmesinde imzası yok ise de, faktoring limit artılım sözleşmesinin 4. Maddesinde ” Müşteri ve/veya kefil/kefiller iş bu ek sözleşmeye imza ile bu ek sözleşmenin 1. maddesinde belirtilen “faktoring sözleşmesinin” tamamını okuduklarını ve kabul ettiklerini, her sayfayı ayrı ayrı imza veya paraf etmeye gerek olmadığını, tüm sözleşme hükümlerinin haklarında geçerli olacağını kabul ve beyan ederler.” hükmü uyarınca faktoring sözleşmesi hükümlerinin hakkında uygulanacağını kabul ettiği,
Davacı tarafından ibraz edilen 2015-2016 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun bir şekilde kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari defter kayıtlarının birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, HMK 222. Mad. gereği Ticari defterlerinin davacı lehine delil vasfı taşıdığı,
Davacı ile dava dışı … arasında bağıtlanan 14.07.2015 tarihli 542.716,99-TL bedelli Faktoring işleminde, davacının komisyon, kesintilerinden sonra dava dışı şirkete 491.750,00-TL ödemesini yapmış olduğu, ancak, dava dışı …’ın davacıya faktoring işlemine istinaden verdiği 6 adet çekten 15/11/2015 vadeli 23.800-TL bedelli, 31/01/2016 vadeli 50.564,90-TL bedelli, 01/12/2015 vade tarihli 48.262-TL bedelli, 24/11/2015 vadeli 20.000-TL bedelli çeklerin ödendiği ancak 2 adet 08/01/2016 ve 12/01/2016 vade tarihli her biri 200.000-TL bedelli toplam 400.000-TL bedelli çeklerin ödenmediği, yasal yükümlülük bedeli olan 2.400-TL’nin tahsilinden sonra ise, davacının dava dışı …’tan 397.600-TL alacaklı olduğu,
Davacı ile dava dışı … arasında bağıtlanan 05.10.2015 tarihli 31.200-TL bedelli Faktoring işleminde davacının komisyon kesintilerinden sonra dava dışı şirkete 27.000-TL ödemesini yapmış olduğu, ancak dava dışı …’ın davacıya faktoring işlemine istinaden verdiği 18/03/2016 vadeli 31.200-TL bedelli çekin ödenmediği, dolayısıyla davacının dava dışı …’tan 31.200-TL alacaklı olduğu,
Takibin dava dışı asıl borçlu … yönünden kesinleştiği, davalıların kefil borçlular oldukları ve faktoring sözleşmesi kapsamında mevcut borçtan sorumlu oldukları, davalıların yada dava dışı şirketin ödemeye dair başka belge sunmadıkları, takiptede ödemeye rastlanmadığı, dolayısıyla davacı yanın imzası inkar edilmeyen faktoring sözleşmesi, limit artırım sözleşmesi, HMK 222 madde uyarınca lehine delil teşkil eden ticari defterler ve belgeleri ile iddiasını ispat ettiği, davanın 428.800-TL asıl alacak üzerinden açıldığı, hernekadar davacı vekili bilirkişi raporuna faiz hesaplanması gerektiği yönünden itiraz etmiş iselerde, başlangıçta davada hiç talep edilmeyen faizin ıslah yoluyla talep edilemeyeceği, dolayısıyla davacı taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla tüm dosya kapsamına göre davalıların takipte itirazlarının toplam 428.800-TL asıl alacak üzerinden iptaline, davalıların likit ve muayyen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetlerine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
DAVANIN KABULÜNE,
1-)Davalının … İcra Müd … E sayılı takip dosyasında itirazının 428.800-TL asıl alacak üzerinden İPTALİNE, takibin takip tarihinden sonra asıl alacağa yıllık %10,50 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
2-)Alacağın %20’si oranında 85.760-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 29.236,68-TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 5.129,50-TL harcın mahsubu ile bakiye 24.107,18-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 29,20-TL başvuru harcı, 5.129,50-TL peşin harç, 4,30-TL vekalet harcı, 900,00-TL bilirkişi ücreti, 135,00-TL davetiye + teskere gideri olmak üzere toplam 6.198,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 31.070,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7-)Davacının gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya / vekiline iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 20/12.2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …