Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/64 E. 2018/1165 K. 14.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/64 Esas
KARAR NO : 2018/1165

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 21/01/2016
KARAR TARİHİ : 14/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; «…müvekkili ile davalı borçlu arasında gerçekleşen ticari iş sebebiyle takibe konu cari hesap alacağı nedeniyle …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazları üzerine ise takibin durduğunu, davalının itirazlarının haksız olduğunu beyanla neticeten itirazın iptaline, takibin devamına ve alacağın tahsiline, asıl alacak üzerinden %40 oranından aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesi…» talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Açılan İtirazın İptali davasına karşın davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle: «…müvekkiline karşı sahte işlemler yapılarak dolandırmaya çalışan davacı şirket sahibi ve şirket müdürü tarafından suç duyurusunda bulunarak ceza davası açıldığını, şahısların bu gelişme üzerine müvekkiline karşı harekete geçtiğini ve sahte oluşturdukları cari hesap kayıtları üzerinden takip açtıklarını, hazırlanan cari hesap dokümanının hiçbir karşılık sözleşmeye dayanmayan bir doküman olduğunu, taraflar arasında bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığını, müvekkilinin davacının şirketinden damacana su satın aldığını, teslim edilen sular karşılığında herhangi bir fatura düzenlenmediğini ve müvekkilinin de imzasına hiçbir fatura tanzim edilmediğini, bu nedenle fabrika yetkilileri tarafından kayıtların sahte olarak oluşturulduğunu, müvekkilinin davacıya borcu olmadığı gibi alacağının da bulunduğunu beyanla neticeten davanın reddine, mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine, davacının kötü niyetli takibinden dolayı %20 den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesi…» talebinde bulunulduğu görülmektedir.
GEREKÇE:
Dava; İİK’nun 67. Maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmişler, davada; … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasına, ticari defterlere, fatura ve irsaliyelere, bilirkişi, yemin, isticvap vs. delillerine dayanmıştır.
Davaya dayanak …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasında; alacaklı … A.Ş. tarafından, borçlu … aleyhine; 6.780,35 TL asıl alacağın tahsili için 19/10/2015 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, ödeme emrinin 23/10/2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 27/10/2015 tarihinde borca ve faize itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre davacının, davalı borçludan alacaklı olup olmadığı hususunda bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi 08/05/2018 tarihli kök raporunda: Taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmamakla birlikte, fiili bir ticari ilişki olduğunun her iki yanında kabulünde olduğu, davacının kendi defterlerinde takip tarihi itibari ile davalıdan 6.780,37.-TL alacaklı durumda olduğu, yukarıda rapor içinde arz edildiği üzere, davacı işletme defteri tuttuğundan dolayı, taraf defterlerini karşılaştırmak ve aradaki mutabakatsızlığın neden kaynaklandığını tespit etmenin mümkün olmadığı, ancak davacının düzenlemiş olduğu faturaların (15/08/2012 tarihli 391,15.-TL lik ve 18/08/2012 tarihli 324,66.-TL lik fatura hariç) tamamının davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı yana ait banka hesapları için bankalara yazılan müzekkerelere gelen cevabi yazılar ekindeki ekstrelerden, bu tarihlerde davalı hesabından davacıya yapılan bir ödeme kaydına rastlanılmadığı, ancak dosyada mevcut banka kredi kartı ekstrelerine göre ise davalının kredi kartı ile yapmış olduğu ödemelerin bir kısmının davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bir kısmının ise kayıtlı olmadığı, davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmayan ödeme tutarının 10.740,50.-TL olduğu, bu tutarın Sayın Mahkemece kabulü halinde, bu tutarın davacı talebi olan 6.780,37.-TL den tenzili ile (10.740,50.-TL – 6.780,37.-TL = ) 3.960,13.-TL davalının alacaklı duruma geçtiği, bu belgelere nazaran davacının davalıdan talep edilebilir herhangi bir alacağının kalmadığı; bilirkişi 07/08/2018 tarihli ek raporunda: Kök raporumuzda davalının kredi kartı ödemelerinin mahkemece kabulü halinde davalının davacıdan 3.960,13.-TL alacaklı duruma geçtiği şeklinde kanaat bildirilmiş olduğu, ancak davacı tarafından sunulan yeni belgelerin tetkiki sonucunda ; davacının takip tarihi itibariyle ticari defterlerinde davalıdan 6.780,35.-TL alacaklı durumda olduğu, sunmuş olduğu depo çıkış fişlerinin Sayın Mahkemece kabulü halinde davacı alacağından tenzil edilmemesi gerektiği, yukarıdaki listedeki 01/03/2013 tarihli 500,00.-TL lik ödemeye ilişkin depo fişi karşılığı olmaması ve sunulan 2 adet irsaliyeli faturadaki imzaların da kime ait olduğu anlaşılamadığından bu tutarların davacı alacağından tenzilinin gerektiği, buna göre davacı alacağından Faturaların ve depo fişinin tenzili ile davacının davalıdan ( 6.780,35.-TL – 500,00.-TL – 391,15.-TL – 324,66.-TL = ) 5.564,54.-TL ALACAKLI durumda olduğu, davacı iddiaları ve sunmuş olduğu belgelerin mahkemece kabul edilmemesi halinde ise kök raporda herhangi bir değişikliğe gidilmediği tespit ve rapor edilmiştir.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; Huzurdaki dava bir İtirazın İptali davası olup, davacı tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile; 6.780,35.-TL Asıl Alacak üzerinden takibe geçilmiş olup, davalının vaki itirazı üzerine işbu dava ikame edilmiştir.Takip dayanağı olarak, “6.780,35.-TL lik Cari Hesap Bakiye Alacağı” gösterilmiştir. Huzurdaki davada davacı, müvekkili ile davalı borçlu arasında gerçekleşen ticari iş sebebiyle takibe konu cari hesap alacağı nedeniyle … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalının itirazları üzerine ise takibin durduğu anlatımındadır. Davalı ise, davacı tarafından sahte işler yapılarak dolandırmaya çalışıldığı, sahte oluşturulan cari hesap kayıtları üzerinden takip açıldığı, hazırlanan cari hesap dokümanının hiçbir sözleşmeye dayanmayan bir doküman olduğu, taraflar arasında bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, davacıdan damacana su satın alındığı, teslim edilen sular karşılığında herhangi bir fatura düzenlenmediği ve müvekkilinin de imzasına hiçbir fatura tanzim edilmediği, bu nedenle fabrika yetkilileri tarafından kayıtların sahte olarak oluşturulduğu, davalının davacıya borcu olmadığı gibi alacağının mevcut olduğu anlatımındadır. Taraflar arasında akdedilmiş herhangi bir sözleşmeye dosyanın tetkikinde rastlanılmamıştır. Ancak taraflar arasında bir ticari ilişki olduğu konusunda çekişme bulunmamaktadır. Davacı tarafından ibraz edilen ticari defterlerin tetkikinde; Davalı ile olan ticari münasebetini 120.01.34.R030 nolu cari hesap kodu altında takip etmekte olduğu, Davalıya düzenlemiş olduğu faturaları bu hesabın borcuna, davalı tarafından yapılan ödemeleri ise bu hesabın alacağına kaydetmiş olduğu tespit edilmiştir. Bu hesabın takip tarihi itibari ile 6.780,37.-TL borç bakiyesi vermiş olduğu görülmektedir. Buna göre davacı kendi defterlerinde takip tarihi itibari ile davalıdan 6.780,37.-TL alacaklı durumdadır. Davalı tarafından sunulan ticari defterlerin tetkikinde ise; Davalı işletme defteri kullanmakta olup, bu nevi defterler taraflar arasındaki ticari alış verişi ve bilhassa borç – alacak durumunu tespite imkan vermezler. Çünkü bütün gelirler ve giderler bu defterin yapısı itibarıyla peşin ödenmiş ya da tahsil edilmiş gibi deftere kaydedilirler. Davalıya ait defterlerin incelenmesi neticesinde ise; davacının düzenlemiş olduğu faturaların (15/08/2012 tarihli 391,15.-TL lik ve 18/08/2012 tarihli 324,66.-TL lik fatura hariç) tamamının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Yukarıda yapılan açıklamalar sonucunda davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 6.780,37.-TL Alacaklı durumda olduğu, dosyaya sunulan banka ekstrelerine göre davalının kredi kartı ile yapmış olduğu ödemelerin bir kısmının davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bir kısmının ise kayıtlı olmadığı tespit edilmiştir. Davalının yapmış olduğu davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmayan ödemeler toplamının 10.740,50.-TL olduğu, bu tutarın Sayın Mahkemece kabulü halinde davacı alacağı olan 6.780,37.-TL den tenzili ile (10.740,50.-TL – 6.780,37.-TL = ) 3.960,13.-TL davalının alacaklı duruma geçtiği, bu belgelere nazaran davacının davalıdan talep edilebilir herhangi bir alacağının kalmadığı anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, her ne kadar davalı vekilince, müvekkilince ayrıca davacıya banka hesaplarından da ödeme yapıldığı iddia edilmiş ve mahkemenizce davalı yanın …, … ve …’ndan vadesiz hesap dökümleri istenmiş ise de, gelen hesap ekstrelerinde davacıya yapılan herhangi bir ödemeye rastlanılmadığı, Sonuç olarak; taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmamakla birlikte, fiili bir ticari ilişki olduğunun her iki yanında kabulünde olduğu, davacının kendi defterlerinde takip tarihi itibari ile davalıdan 6.780,37.-TL alacaklı durumda olduğu, yukarıda rapor içinde arz edildiği üzere, davacı işletme defteri tuttuğundan dolayı, taraf defterlerini karşılaştırmak ve aradaki mutabakatsızlığın neden kaynaklandığını tespit etmenin mümkün olmadığı, ancak davacının düzenlemiş olduğu faturaların (15/08/2012 tarihli 391,15.-TL lik ve 18/08/2012 tarihli 324,66.-TL lik fatura hariç) tamamının davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı yana ait banka hesapları için bankalara yazılan müzekkerelere gelen cevabi yazılar ekindeki ekstrelerden, bu tarihlerde davalı hesabından davacıya yapılan bir ödeme kaydına rastlanılmadığı, ancak dosyada mevcut banka kredi kartı ekstrelerine göre ise davalının kredi kartı ile yapmış olduğu ödemelerin bir kısmının davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bir kısmının ise kayıtlı olmadığı, davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmayan ödeme tutarının 10.740,50.-TL olduğu, bu tutarın Sayın Mahkemece kabulü halinde, bu tutarın davacı talebi olan 6.780,37.-TL den tenzili ile (10.740,50.-TL – 6.780,37.-TL = ) 3.960,13.-TL davalının alacaklı duruma geçtiği, bu belgelere nazaran davacının davalıdan talep edilebilir herhangi bir alacağının kalmadığı,07/08/2018 tarihli ek raporunda ise; Davacı tarafından kök rapordan sonra dosyaya sunulan ve davalı defterlerinde kayıtlı olmayan faturaların tetkikinde: 15/08/2012 tarihli 391,15.-TL lik, 18/08/2012 tarihli 324,66.-TL lik davacı tarafından davalıya düzenlenen irsaliyeli faturalar olduğu, faturaların konusunun 19. LT Damacana Su olduğu, faturaların teslim eden ve teslim alan kısımlarında imzaların mevcut olmadığı ve davalıya ait olduğu anlaşılamadığından, bu bedeller yönünden davacı taraf davalının yapmış olduğu 10.740,50.-TL lik ödemelerin parekende satış ödemeleri olduğu, aldığı malın bedeli kadar ödeme yapıp, fişini aldığı, bu nedenle de cariye işlenmeyen ödemeler olduğu, 6.780,37.-TL lik cari hesap alacaklarında bu nedenle görülmediği iddiasındadır. Davacı tarafından bu iddialarına ilişkin kök rapordan sonra sunulan Depo Çıkış Fişleri ile davalı tarafından yapılan ödemelerin karşılaştırılması sonucunda depo çıkış fişleri ile davalı ödemelerinin 16. sıradaki fiş hariç birbiri ile uyumlu olduğu, fişlere göre davalı tarafından kredi kartı ile teslim almış olduğu sular için ödemeler yapılmış olduğu anlaşılmaktadır. Kök raporda davalının kredi kartı ödemelerinin mahkemece kabulü halinde davalının davacıdan 3.960,13.-TL alacaklı duruma geçtiği şeklinde kanaat bildirilmiş olduğu, ancak davacı tarafından sunulan yeni belgelerin tetkiki sonucunda; davacının takip tarihi itibariyle ticari defterlerinde davalıdan 6.780,35.-TL alacaklı durumda olduğu, sunmuş olduğu depo çıkış fişlerinin Sayın Mahkemece kabulü halinde davacı alacağından tenzil edilmemesi gerektiği, yukarıdaki listedeki 01/03/2013 tarihli 500,00.-TL lik ödemeye ilişkin depo fişi karşılığı olmaması ve sunulan 2 adet irsaliyeli faturadaki imzaların da kime ait olduğu (391,15 TL+324,66 TL) anlaşılamadığından bu tutarların davacı alacağından tenzilinin gerektiği, buna göre davacı alacağından faturaların ve depo fişinin tenzili ile davacının davalıdan ( 6.780,35.-TL – 500,00.-TL – 391,15.-TL – 324,66.-TL = ) 5.564,54.-TL alacaklı durumda olduğunun tespit edildiği anlaşılmakla, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli kök ve ek bilirkişi raporlarına göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-)Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalının …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 5.564,54-TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin asıl alacağa yıllık % 10,50 avans faizi uygulanarak devamına,
-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-)Alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatı 1.113,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 380,11-TL harçtan peşin alınan 81,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 298,21-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Davacı tarafından dava açıldığı sırada yatırılan 81,90 TL peşin nispi harcın davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine,
4-)Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı, 600,00-TL bilirkişi ücreti, 193,80-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 823,00-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 674,86-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı yan üzerinde bırakılmasına,
5-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.215,81-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-)Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacının / davalının gider / delil avanslarından artan bakiyelerinin davacı / davalı / vekillerine iadesine,
Dair taraf vekilinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/12/2018

Katip …

Hakim …

**Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.**