Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/629 E. 2018/943 K. 31.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/629 Esas
KARAR NO : 2018/943 Karar
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/06/2016
KARAR TARİHİ: 31/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize verdiği 06.06.2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; “Yapımcı olan müvekkili ile davalı firma yetkilisi ve yapımcı …’ ın, yer aldıkları ortak film projesi için 2011 yılında … ortak film fonundan 220.000.-Euro fon desteği almak için anlaşma yapıldığını, yapımcı … davalı firmanın yetkilisi ve sahibi olduğundan bu firma aracılığıyla müracaatta bulunulduğunu, müvekkili ile davalı şirket yetkilisi … arasında fon desteğinin %10 unun müvekkili şirkete ait olacağı hususunda anlaşma sağlandığını, dava dışı kurum tarafından davalı yana ödenen tutardan müvekkili hakkı olan 22.000.-Euronun sadece 17.200 Euroluk kısmının ödendiğini, kalan bakiye 4.800 Euronun ödenmediğini, davalının söz konusu tutarı ödeyeceğini beyan ederek müvekkili şirketi oyaladığını, bunun üzerine davalı yetkilisine gönderilen … Noterliğinin 11/03/2016 tarih ve… yevmiye nolu ihtarnamesi ile 4.800 Euroluk bakiyenin ödenmesinin talep edildiğini, davalı yanca … Noterliğinin …yevmiye nolu ihtarnamesi ile Film Fonuna müracaat eden kişinin kendisi değil yapımcısı olduğu Yol Sinema Üretim olduğunu, bu nedenle alacak taleplerinin firmaya yönetilmesi gerektiği şeklinde cevabi ihtar gönderdiğini, beyanla neticeten kısmi davalarının kabulü ile fazlaya ilişkin talep ve dava haklan saklı kalmak kaydı ile şimdilik 500-Euro alacağın, ihtarname tebliğ tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca, Devlet Bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesi…” talebinde bulunduğu görülmüştür.
Davalı vekilinin vermiş olduğu 01/09/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle: “Huzurdaki davaya usul yönünden itiraz ettiklerini, taraflar arasında gelir paylaşımına ilişkin bir anlaşmanın bulunmadığını, Film Fonuna yapılan müracaatın Türkiye’ deki Yangın Var filminin çekimine yönelik yapılacak masraflar için destek alınması amacıyla yapılmış bir müracaat olduğunu ve davacının başvuruda ortak yapımcı olarak projeye dahil olduğunu, Fon gelirlerinin kural olarak film yapım masrafları için kullanılmakla olup, yapım firmaları için bir gelir sağlama yolu olmadığını, buna rağmen davacının ısrarlı talebi nedeniyle taraflar arasındaki herhangi bir anlaşmaya dayanmaksızın davacıya 17.200, Euro tutarında bir ödeme yapıldığını, davacı …’ un da onay ve imzasıyla hazırlanan Finans Planı ve Maliyet Raporundan da anlaşılacağı üzere filmin 1.000.000-TL zarar ettiğini, bunu … Fonu da tasdik elmiş ve filmin dosyasını kapattığını, ancak davacının halen filmden para kazanma gayesinin devam ettiğini, film için Eurimages’ den sağlanan gelirin 220.000 Euronun %82 si nispetinde gerçekleşmiş, yani 180.400-Euro olduğunu, filmden finansal hiç bir katkı sağlanmaması ve ayrıca filmin ciddi zarar etmesine rağmen, tamamen müvekkili şirketin sahibi …’ın iyi niyeti çerçevesinde davacıya bir takım ödemelerin yapıldığını, beyanla neticeten davacının talebinin ve davanın reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesi” talebinde bulunulduğu görülmektedir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak temerrüt tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 25.09.2017 tarihli 8 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Taraflar arasında davalı tarafından dava dışı fondan alınan 220.000-Euro ödeme ve yine davalı tarafından davacıya toplam 17.200-Euro ödenmiş olduğu noktasında herhangi bir ihtilaf bulunmadığı, yani davalının bu tutarı yurtdışı fondan almış olduğu, asıl ihtilafın davalının davacıya ödemesi gereken tutara ilişkin olarak, komisyon hesabında, giderlerin ve verginin dikkate alınıp alınmayacağı noktasında olduğu, Taraflar atasındaki ticari ilişki neticesinde mahkemece davacı iddialarının kabulü halinde 220.000-Euronun %10 u olan 22.000-Eurodan, davalının ödemiş olduğu tutarın tenzili neticesinde davacının davalıdan 22.000-Euro – 17.200-Euro = 4.800- Euro talep edebileceği, bu aşamada davacı talebinin 500,-Euro olduğu, ancak, dava konusu talebin hakken doğumunun yazılı belge ile kanıtlanamadığı, dava dosyasında Katma Değer Vergisinin hesaplanmasına ve yansıtılmasına yönelik herhangi bir belgeye rastlanılmadığı, bunun yanında dava dosyasında usulüne uygun düzenlenmiş Yeminli Mali Müşavir Raporu’nun olmadığı, ayrıca örnek olarak verilen mukteza’nın da (görüş) yürürlükten kalkan tebliğ ile ilgili olduğu, Kültür ve Turizm Bakanlığı destekli projeler gerçekleştiren organizasyon firmasının vergilendirilmesi ile ilgili mukteza (görüş) dava konusu olayla ilgili olmayıp dayanağı tebliğin yürürlükten kaldırıldığı” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Bu rapora yapılan itiraz üzerine itirazların değerlendirilmesi için dosya ek rapor düzenlenmek üzere bilirkişi kuruluna verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 18.05.2018 taratma tarihli 7 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; “Davalı kurum tarafından sunulan 2013 yılı Kurumlar Vergisi beyannamesinin mevcut ihtilafı aydınlatıcı nitelikte olmadığı, Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 84. maddesi uyarınca 18.04.2013 tarihinden itibaren Avrupa Birliği organlarından proje karşılığı sağlanan hibelerin gelir olarak dikkate alınmadığı, Dava dosyasında bilirkişi raporu için davalı tarafça sunulan 03 Kasım 2012 UYAP taramalı itiraz dilekçesi ekinde yer alan …Hibe Gelirleri Muavin Defterinin bilirkişi incelemesi sırasında heyete sunulmadığı, Davalı kurum tarafından dosyaya sunulan kurumlar vergisi beyannamesi ve ekleri üzerinde yapılan incelemede de davacıya yapılan ödemeler üzerinden kesintisi yapıldığına dair bir belge ve bulguya rastlanılmadığı” kanaati ile ek raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen deliller, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor, ek rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki dava bir alacak davası olup davacı, davalı firma yetkilisi olan …’ın 2011 yılında Avrupa Ortak Film Fonundan davacı şirket aracılığı ile almış olduğu 220.000-Euroluk fon desteğinin %10 nun davacıya ait olacağı konusunda anlaşma yapıldığı iddiası ile davalı tarafından ödenen 17.200-Euro bakiyeden kalan 4.800-Euronun şimdilik 500.-Euroluk kısmının ihtarname tebliğ tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca, Devlet Bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Dosyamızda taraflar arasında akdedilmiş herhangi bir sözleşmeye rastlanılmamıştır. Davacı şirket yurrdışında mukim olduğundan sadece davalı şirket ticari defter ve belgeleri incelettirilmiştir. Davalı şirketin ibraz ettiği ticari defterlerinde Dava dışı… Fonundan almış olduğu Finansal Yardımı 340,02.01 nolu hesap kodu altında 15/08/2011 tarihinde 132.000-Euro, 19/10/2012 tarihinde 44.000,-Euro, 07/08/2015 tarihinde 44.000 -Euro olmak üzere toplam 220.000-Euro ödeme almış olduğu ticari defterlerinde görülmektedir. Bu tutarlar ödeme tarihindeki TL kurlarına çevirerek ticari defterlerine kayıt etmiş olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar arasında davalı tarafından dava dışı fondan alınan 220.000.-Euro ödemeye ve yine davalı tarafından davacıya toplam 17.200.-Euro ödenmiş olduğu noktasında herhangi bir ihtilaf bulunmadığı, yani davalının bu tutarı yurtdışı fondan almış olduğu, asıl ihtilafın davalının davacıya ödemesi gereken tutara ilişkin olarak, komisyon hesabında, giderlerin ve verginin dikkate alınıp alınmayacağı noktasında olduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki ticari ilişki neticesinde davacının iddia ettiği ve davalının ticari defterlerinde teyit edilen 220.000,-Euronun % 10 u olan 22.000.-Eurodan davalının ödemiş olduğu tutarın tenzili neticesinde davacının davalıdan (22.000.Euro – 17.200.Euro =) 4.800,-Euro talep edebileceği kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi raporunun alınmasından sonra davacı davasını 4.300,-Euro daha ıslah ederek davasını 4.800,-Euroya çıkartmış davalıya tebliğ ettirmiştir.
Tüm bu nedenlerle asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile 4.800.-Euronun 30/03/2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a md uyarınca davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- İş bu asıl ve ıslahla açılan davanın Kabulü ile 4.800.-Euronun 30/03/2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a md uyarınca davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı 1.684,39-TL nin peşin ve ıslahla alınan 279,20-TL den düşümü ile kalan 1.405,19-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 308,40-TL peşin, başvuru ve ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 3.013,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 2.958,96-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …