Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/605 E. 2021/448 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/605 Esas
KARAR NO:2021/448

BİRLEŞEN DAVA: … Asliye Ticaret Mahkemesi …Esas

ASIL DAVA TARİHİ:31/05/2016
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ:09/05/2017
KARAR TARİHİ:16/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan); İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davalı şirket arasında …’da, davalı tarafından üretilen/ürettinlen … ve … … markalı emtiaların satılması için 13/09/2013 tarihinde bayilik sözleşmesi akdedildiğini, müvekkilinin imzalanan sözleşme gereği aylık kira bedeli ve stopajı 1880 Euro olan bir dükkan kiraladığını, dükkanın dekorasyon işleri için davalının dekorasyon işlerini yapan dava dışı şirkete 63.000-TL ödeme yapıldığını, bununla birlikte dükkanın aydınlatma işleri içinde 30.000- Euro dan fazla bir bedel ödendiğini ancak davalı şirket tarafından müvekkiline satılması için gönderilmesi gereken ürünlerin gönderilmediğini, görüşmeler üzerine sözleşmenin imzalanmasından bir yıl sonra malzemelerin gönderildiğini, siparişi verilen ürünlerin çoğunun gönderilmediğini ve çoğununda ayıplı çıktığını, müvekkiline gönderilen ürünler için faturalar düzenlendiğini, müvekkilinin gümrükte aldığı ürünler ile faturalardaki ürünler arasında farklar olduğunu, müvekkilinin düzeltilmesi için defalarca talepte bulunduğunu ancak sorunun düzeltilmediğini beyanla neticeten taraflar arasında yapılan sözleşme gereği ve davalının talebi doğrultusunda yapılan gerek kira bedelleri gerek iş yerinin dekor, daraba, aydınlatma, vb harcamalardan dolayı şimdilik fazlaya dair hakları saklı kalmak kavdı ile 10.000 Euronun davalı tarafından satılması için ürünler göndermediğinden müvekkilinin uğramış olduğu gelir kaybından dolayı şimdilik 5.000 Euronun işleyecek faizle birlikte tahsiline, davalı şirket tarafından kesilen faturalara da bulunmasına rağmen gümrükte çıkmayan ve müvckilline teslim edilmeyen mallardan dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesi ile ilgili olarak müvekkilinin tüm edimlerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, davacı tarafından iletilen tüm siparişlerin davacının o dönemdeki teminat ve mevcut cari durumu da gözetilerek değerlendirildiğini ve siparişin uygun görülmesi durumunda talep edilen adette ürünün davacıya gönderildiğini, bu yönden davacının iddialarını kanıtlayacak bir delilin de dosyada mevcut olmadığını, davacının başka bir iddiasının ise gönderilen ürünlerin kırık ve dökük çıktığı yönünde olduğunu, bu durumda sözleşmenin 6.2.3 maddesine göre davacı tarafından herhangi bir ayıp ve itirazda bulunulmadığını, sözleşmenin 6.4. maddesine göre ise her türlü mağaza dekorasyonu, yatırım, malzeme, işçilik, kıra vs nin davacıya ait olduğunun belirtildiğini, bu durumda müvekkilinin sözleşmesel tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davacının 31/05/2016 tarihi itibariyle müvekkiline toplam 75.067,47 TL borcu bulunduğunu, sipariş ettiği ürünlerin kendisine gönderilmediğini iddia eden davacının kendisine gönderilen ürünlerin bedelini bile ödemediğini beyanla neticeten davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı yana bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili, taraflar arasında 13.09.2013 tarihli bayilik sözleşmesi akdedildiğini, davacı şirketin üzerine düşen tüm sözleşmesel edimleri eksiksiz olarak yerine getirdiğini, davalı tarafından iletilen tüm siparişler, davalının o dönemki teminat ve mevcut cari durumu da göz önüne alınarak değerlendirilmiş ve siparişin uygun görülmesi durumunda, talep edilen adette ürün davalı şirkete eksiksiz olarak gönderildiğini, ancak faturalarda yer alan ürünler ile gümrük beyannamelerinde yer alan ürünlerin birbirini tutmadığını, taraflar arasındaki ticari ilişki ile alakalı olarak, icra takip tarihi itibariyle davalının, müvekkili şirkete 22.812,70 euro borcu bulunduğunu, davalıya …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibi açıldığını, takibe itiraz üzerine takibin durduğunu, itiraz dilekçesinde de yer alan …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/605 E. sayılı dosyası üzerinden menfi tespit davası açıldığını, davanın derdest olduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan alınarak müvekkili şirkete verilmesini talep etmiştir.
Asıl dava, taraflar arasında akdedilen 13/09/2013 tarihli bayilik sözleşmesi nedeniyle kira, masraf, uğranılan ticari kayıptan kaynaklanan tazminat ve cari menfi tespit talebine ilişkin olup; Birleşen dava, taraflar arasında akdedilen 13/09/2013 tarihli bayilik sözleşmesi kapsamında cari hesaptan kaynaklanan alacağa ilişkin …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında yürütülen takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Mahkememizce seçilen Bilirkişi heyetinin düzenlediği 02/04/2018 tarihli bilirkişi heyet raporda özetle; Öncelikle davalının (birleşen dosyada: davacı) kendi defterlerinde davacıdan (birleşen dosyada: davalı) yukarıda detayları verildiği üzere 22.812,70 Euro alacaklı olduğunun kayıtlı bulunduğu, birleşen davasına konu ettiği icra takibini de bu tutar üzerinden ikame ettiğini, davacı (birleşen dosyada: davalı) delillerinin mali tetkiki sonucunda sunulan fotokopilerin delil vasfını haiz olup olmadığı nokrasındaki nihai kararın Mahkemeye ait olduğunu, davacı (birleşen dosyada: davalı) tarafından söz konusu mağazanın dekorasyonu için dava dışı firmaya 63.000.-TL ödenmesi için bankaya talimat verildiğini, … Bankası … Şubesi tarafından davalı (birleşen dosyada: davacı) lehine 100.000.-TL bedelli teminat mektubunun düzenlenmiş olduğunu, davacı tarafından davalıya 23.500,-Euroluk banka havalesi yapıldığına dair makbuzun sunulduğu, bu havalenin davalı defterlerinde de kayıtlı olduğunu ancak davacı yanca diğer yapıldığı iddia edilen masraflara ilişkin olarak ise bu belgeler … dilinde olduğundan bir değerlendirme yapmanın mümkün olmadığını, diğer yandan davacı davalıya borçlu olmadığının tespitini de talep ettiğini dosyada davalı ile olan borç alacak dökümünü gösteren bir hesap ekstresine rastlanmadığını, davacı tarafından talepte bulunulmasına rağmen davalının göndermesi gereken ürünleri göndermediğini, 2014 yılında gönderilen ürünlerin de siparişe uygun olmadığını, gönderilen malzemelerin çoğunun kırık dökük çıktığı beyan edilmekle birlikte dosya münderecaünda davacı tarafından davalıya gönderilmiş herhangi bir sipariş/mal talep formuna rastlanılmadığını kırık dökük olduğu beyan edilen mallara ilişkin de (mail yazışmaları dışında) bir belgeye tespite rastlanmadığı yönünde tespit ve rapor edilmiştir.
Mahkememizce seçilen Bilirkişi heyetinin düzenlediği 07/01/2019 tarihli bilirkişi heyet Ek raporda özetle; Asıl dava yönünden rapor içinde tafsilen arz edilen seplere binaen, davacının 10.000 Euroluk kira ve masraf taleplerinin, gerek sözleşme hükmü ve gerekse davacının söz konusu mecuru başka bir şekilde kullanmadığına, burda başka bir ticari iş yapmadığına dair bir veri olmamasına nazaran davacının bu benddeki taleplerinin mümkün olmadığını, uğranıldığı iddia edilen 5.000 euroluk gelir kaybı talebinin davalının malları göndermiş olduğu ve malların kırık dökük olduğunun ispata muhtaç olması nedeniyle mümkün olmadığını, birleşen dava yönünden ise davalının yapmış olduğu ödemelerin tenzili ile davacının davalıdan 22.812,70 euro alacaklı olduğu kanaati tespit ve rapor edilmiştir.
Mahkememizce seçilen Bilirkişi heyetinin düzenlediği 14/06/2019 tarihli bilirkişi heyet 2. Ek raporda özetle; Kök ve ek rapordaki kanaatlerinde herhangi bir değişikliğe gidilmediğini, meselenin asli ve nihai hukuki takdiri ve tavsifinin 6100 md. 266/c.2 ve md. 279/4 ahkamıyla 6754 sayılı Kanun’un md. 3/3 hükmü gereği mühnasıran Sayın Mahkemeye ait olduğu yönündeki görüşleri tespit ve rapor edilmiştir.
Mahkememizce seçilen Bilirkişi heyetinin düzenlediği 28/10/2020 tarihli bilirkişi heyet 3. Ek raporda özetle; Kök ve ek raporlardaki kanaatlerinde özü itibariyle herhangi bir değişikliğe gidilmediğini, asıl dava yönünden kök ve ek raporlardan sonra da davacının sözleşmeye ilişkin harcamalar için iddialarını destekler herhangi bir done sunmadığından yapılan bu harcamaların sözleşmenin uygulanması için yapıldığı kanaatinde bulunulduğu, davacının bu taleplerinin kabulünün mümkün olmadığının değerlendirilebileceği, davacının davalıya gönderdiği herhangi bir sipariş/mal talep formuna rastlanmadığı, kırık dökük olduğu belirtilen mallara ilişkin mail yazışmaları dışında bir belge/tespite rastlanmadığı için bu taleplerinin de kabulünün mümkün olmadığının değerlendirilebileceği ancak takdirin münhasıran Mahkemede olduğu, birleşen dava yönünden ise davalının yapmış olduğu ödemelerin tenzili ile birleşen davadaki davacının birleşen davadaki davalıdan 22.812,70-Euro alacaklı olduğu, taraflar arasında anlaşmazlık konusu 16/10/2014 tarihli 9.266,38-Euro bedelli faturaya ilişkin ürünlerin Gümrük Beyannamesi ve ATR dolaşım belgelerine bakıldığında fatura ile uyumlu olduğu ve muhasebesel açıdan dava dışı … AŞ’den gelen yazıya göre 2014 yılı içerisinde ulaşılan kayıtlara göre davalı/karşı davacı tarafından davalı/karşı davacıya yapılan bir gönderimin mevcut olmadığı, takdirin Mahkemeye bırakıldığı tespit ve rapor edilmiştir.
…. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası sureti celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının …, borçlunun … olduğu, takibin 22.812,70-Euro asıl alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, 26/10/2016 tarihli ödeme emrinin borçluya tebliğine dair mazbataya takip dosyası içerisinde rastlanmadığı ancak borçlunun takip tarihinden bu yana 7 gün geçmeden 02/11/2016 tarihinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği görülmüş, böylece itirazın süresi içerisinde yapıldığı değerlendirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Taraflar arasında … ve … … markalı emtiaların satılması hususunda 13/09/2013 tarihli bayilik sözleşmesi akdedildiği hususu çekişmesiz olup, davacı-birleşen davada davalı taraf asıl dava yönünden sözleşme kapsamında kiraladığı dükkan için yapılan dekorasyon, aydınlatma, kira bedeli harcamaları yaptığı, davalı-birleşen davada davacı tarafın sözleşme gereği göndermesi gereken ürünleri göndermediği, gönderilen ürünlerin ise çoğunun ayıplı çıktığı gerekçesiyle kira ve masrafları ile gelir kaybı nedeniyle tazminat ve cari yönden borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit talebinde bulunmuş, davalı-birleşen davada davacı ise sözleşme ile ilgili tüm yükümlülüklerini yerine getirdiği, ayıpla ilgili bir bildirimin olmadığı, davacının yapıldığını belirttiği masrafların sözleşme kapsamında davacıya ait olduğu davacının gönderilen ürünlerin bedelini dahi ödemediği savunmasında bulunmuştur.
Asıl dava yönünden, 13/09/2013 tarihli bayilik sözleşmesi incelendiğinde 6.4.1.maddesinde, mağazanın sözleşme koşullarına uygun hale getirilmesi için yapılacak dekorasyon için her türlü giderin, elektrik ve su giderlerinin ve mağazanın kirası gibi giderlerin Bayiye ait olduğunun kararlaştırıldığı görülmekle davacıya ait olduğu anlaşılan kira bedeli ve dekorasyon ile aydınlatma masrafları yönünden davacının talebi yerinde görülmediğinden bu taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Asıl davada cari menfi tespit talebi ile birleşen davada cari hesaptan kaynaklanan alacağa ilişkin takibe yapılan itirazın iptali talebi yönünden birlikte yapılan incelemede;
2004 sayılı İİK madde 67 uyarınca; “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde Mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir”.
…. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası sureti celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının …, borçlunun … olduğu, takibin 22.812,70-Euro asıl alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, 26/10/2016 tarihli ödeme emrinin borçluya tebliğine dair mazbataya takip dosyası içerisinde rastlanmadığı ancak borçlunun takip tarihinden bu yana 7 gün geçmeden 02/11/2016 tarihinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği görülmüş, böylece itirazın süresi içerisinde yapıldığı, itiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 09/05/2017 tarihinde açıldığı, alacaklı/vekiline itiraz üzerine takibin durdurulması kararının tebliğine dair mazbata, sair bilgi belge de bulunmadığından İİK madde 67’de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı gibi takip tarihi ile dava tarihi arasında 1 yıldan az süre bulunduğu anlaşılmakla eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce kararlaştırılan incelemeye har iki taraf da katılmış, davalı-birleşen davada davacı vekili, davalı-birleşen davada davacının ticari defter kayıt ve belgelerini sunmuş, davalı-birleşen davada davacının 2015 yılından sonra e defter uygulamasına geçtiği, Maliye Bakanlığından elektronik defter uygulaması için onay aldığı, defterlerin açılış tasdiklerinin zamanında usulüne uygun yapıldığı ve birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, böylece davalı-birleşen davada davacının defterlerinin delil vasfı bulunduğu, davacı-birleşen davada davalı vekilinin, gerekli belgeleri dosyaya sunduklarını ve davacı-birleşen davada davalının yurtdışında ikamet ettiğini beyan ettiği ve herhangi bir defter sunmadığı, bu nedenle davacı-birleşen davalı tarafın defterlerinin incelenemediği ancak sunduğu; davalı-birleşen davada davacının davacı-birleşen davada davalı adına kesilen 03/09/2014-22/10/2015 tarihleri arasında kesilmiş faturalar, davacının dava dışı … …Ltd Şti adına havale yapılmasına dair toplam 63.000,00-TL tutarlı ödeme talimatları, davacı-birleşen davada davalının davalı-birleşen davada davacıya verilmek üzere düzenlenmiş teminat mektubu ile 23,500 Euro tutarlı havale makbuz fotokopisi ve davacı-birleşen davada davalının davalı-birleşen davada davacıya hitaben yazdığı yazışmaları kapsamında inceleme yapıldığı, sunulan bu belgelerden davacı-birleşen davada davalının davalı-birleşen davada davacı adına 23,500 Euro tutarlı havalenin davalı-birleşen davada davacı defterlerinde 04/08/2014 tarihinde gönderildiği ve davacının alacaklandırıldığı şekilde kayıtlı olduğu, bunun dışında sunulan dava dışı şirkete yapılan ödeme talimatları, davalı-birleşen davada davacıya verilmek üzere düzenlenmiş teminat mektubu ile yazışmaların tarafların cari hesap ekstresinin tespiti için yeterli olmadığı, davalı-birleşen davada davacının incelenen defterlerine göre ise davacı-birleşen davada davalıdan 22.812,70-Euro alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacı-birleşen davada davalının talepte bulunmasına rağmen davalı-birleşen davada davacının göndermesi gereken ürünleri göndermediği, 2014 yılında gönderilen ürünleri siparişe uygun olmadığı ve çoğunun kırık dökük çıktığı belirtilmiş, bu iddiaya ilişkin … AŞ’ye yazılan müzekkerinin 22/10/2019 tarihli cevabında aradan geçen sürenin uzunluğu da göz önüne alındığında 2014 yılına ait bütün kayıtlara ulaşmanın mümkün olmadığını beyanla şirket kayıtlarında yapılan incelemede davalı … Perakende AŞ tarafından davacı …’e yapılan bir gönderime ilişkin kayda rastlanmadığı bildirilmiş, dosyada söz konusu olan 16/10/2014 tarihli 9.266,38-Euro bedelli faturaya ait ürünlere ilişkin 17/10/2014 tarihli Gümrük beyannamesi ile ATR Dolaşım Belgesinin mevcut olduğu ve 17/10/2014 tarihli Gümrük beyannamesi ile ATR Dolaşım Belgelerine bakıldığında söz konusu fatura ile uyumlu olduğu belirlendiğinden ve … AŞ’nin 22/10/2019 tarihli cevabında 2014 yılına ait bütün kayıtlara ulaşmanın mümkün olmadığı hususu dikkate alındığında mevcut olan 17/10/2014 tarihli Gümrük beyannamesi ile ATR Dolaşım Belgesi dikkate alınarak 16/10/2014 tarihli 9.266,38-Euro bedelli faturaya ait ürünlerin gönderiminin yapıldığı kanaatine varılmakla netice olarak davalı-birleşen davada davacının, davacı-birleşen davada davalıdan 22.812,70-Euro alacaklı olduğu tespit edildiğinden, asıl dava yönünden davacının cari menfi tespit talebinin de reddine karar vermek gerekmiş, birleşen dava yönünden ise davanın kabulü ile ….İcra Dairesinin … esas saylı takip dosyasında davalının itirazının 22.812,70-EURO tutarındaki asıl alacak yönünden iptaline karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İİK madde 67/2.maddesi uyarınca; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” neticeten işbu davada davalı borçlunun itirazının haksızlığına karar verildiğinden ve cari hesaptan kaynaklanan alacak likit olduğundan hükmolunan meblağın %20’si oranında icra inkar tazminatının birleşen davada davalıdan alınarak birleşen davada davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
Asıl davada;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30 TL harcın, peşin alınan 1.125,75 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.066,45-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kendini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 9.369,60-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Yatırılan avanstan artan bakiyenin karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
Birleşen ….Asliye Ticaret Mahkemesi …esas sayılı davada;
1-Davanın KABULÜNE,
….İcra Dairesinin … esas saylı takip dosyasında davalının itirazının 22.812,70-EURO tutarındaki asıl alacak yönünden iptaline, takibin asıl alacağa taleple bağlı kalınarak yıllık %10,50 ve değişen oranlarda ticari faiz işletilmek suretiyle devamına,
2-Alacağın %20’si oranında 15.284,51-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 5.224,93-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 923,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.301,93-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 22,00-TL tebligat/posta gideri, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti, 31,40-TL başvurma harcı, 923,00-TL peşin harç olmak üzere toplam 2.176,40-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 10.743,51-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,
6-Yatırılan avanstan artan bakiyenin karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
Dair, Asıl davada davalı/birleşen davada Davacı vekili ve Asıl davada davacı/birleşen davada Davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/06/2021

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.