Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/576 E. 2018/985 K. 09.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/576 Esas
KARAR NO : 2018/985

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/10/2014
KARAR TARİHİ : 09/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; …. yıllardır bulunduğu sektörde son derece başarılı, düzgün ilkeleri ile tanınan faaliyet gösteren köklü bir firma olduğunu, davacı ile davalı arasında yapılan alışveriş neticesinde 5.672,58 TL cari hesaba borç olarak kaydedildiğini, davacı, davalı tarafa hizmetini mükemmel bir şekilde verdiğini, ticari alışveriş gereği üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini ancak davalının bu hizmet bedelini ödemeye yanaşmadığını, davalı hakkında … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibinin yapıldığını, Borçlunun ikametgahının Antalya olması nedeni ile takibe yetkili icra dairesinin Antalya İcra Daireleri olduğu yönündeki beyan ve itirazlarının tamamen haksız ve mesnetsiz olduğunu, yapılacak yargılamada sonucunda da ortaya çıkacağı üzere davalının itirazının sırf takibi sürüncemede bırakmak amacıyla ve kötü niyetli yapıldığını ve hiçbir hukuki mesnedinin bulunmadığını beyanla, davalının …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına vaki itirazlarının iptali ile takibin devamına, alacağa %11,75 ve değişen oranlarda reeskont avans faizi uygulamasına, itirazın haksız ve mesnetsiz yapıldığından alacağın %20’ı nispetinde İcra İnkar Tazminatına hükmolunmasına, masraf ve vekillik ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini” talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davanın esastan maddi ve hukuki dayanağının bulunmadığını ve davanın esastan reddinin gerektiğini, davacı taraf alacağının dayanağı olduğunu iddia ettiği faturalar ve cari hesap ekstresinin taraflarına tebliğ edilmediğini, bunlara ilişkin itirazları ve beyan haklarını saklı tuttuklarını, davalının, davacı tarafa hiçbir borcunun bulunmadığını, yetkisiz icra dairesine takip başlatan, davalı vekil edenden hiçbir alacağı olmayan davacının kötü niyetli olarak tabip başlattığını, davacı tarafın faiz talebinin de hukuka aykırı olduğunu, davacı icra takibinde farklı, dava dilekçesinde farklı bir faiz oranı talep ettiğini, davacının faiz talebinin de reddini talep ettiklerini, yetkisizlik kararı verilerek dosyasının yetkili Antalya Mahkemesine gönderilmesine, haksız ve hukuka aykırı davanın esastan reddine, takip konusu alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; İİK’nun 67. Maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmişler, davada; …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyası, fatura ve belgeler, yazışmalar, emailler, ticari defter ve belgeler, bilirkişi incelemesi vs. deliline dayanmıştır.
Davaya dayanak …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasında; alacaklı …. tarafından, borçlu … Ltd. Şti. Aleyhine; 1.972,00 EURO alacağın (talep tarihinde 1 euro kur 2.8765 TL) toplam 5.672,58 TL alacağın tahsili için 21/08/2014 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, ödeme emrinin 08/09/2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 08/09/2014 tarihinde yetkiye, borca, faize, bütün ferilere itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış usul ekonomisi ilkesi gereği başkaca araştırma yapılmasına gerek görülmemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, tarafların beyanları, icra dosyası, sözleşme içeriği ve tüm dosya kapsamına göre ; davacı tarafından davalı şirkete mal satışı yapıldığı, taraflar arasında bu şekilde ticari ilişki bulunduğu, davacının icra dosyasında davalı hakkında ticari ilişkiden kaynaklı alacak bedelleri için takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itirazında icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, buna davacı tarafça sunulan faturalarda teslim yerinin Antalya ili olduğu, dolayısıyla sözleşmenin ifa yerinin Antalya ili olduğu, davalı şirketin merkezinin ve adresinin de Antalya ili olduğu, taraflar arasında yazılı bir anlaşma bulunmadığından yeni 6098 sayılı B.K.nun 89. Maddesinin de uygulanma imkanının bulunmadığı, dolayısıyla takipte İstanbul İcra Daireleri yetkisiz olup, davalının merkezinin bulunduğu Antalya İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu, hem mahkemenin ve hem de icra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi halinde öncelikle icra dairesinin yetkisinin incelenmesi gerektiği anlaşıldığından ve takip yetkili icra müdürlüğünde yapılmadığından ve geçerli bir icra takibi bulunmadığından davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine ve davalının tazminat talebinin davacının takip yapmakta kötüniyeti sabit olmadığından reddine dair verilen kararımız temyiz edilmesi üzerine;
Yargıtay … Hukuk Dairesinin … esas, … karar ve 17/02/2016 günlü ilamı ile ” …Davacı, satış sözleşmesi nedeniyle cari hesap alacağından kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatmış, icra takibine karşı davalı borca itirazla birlikte yetki itirazında da bulunmuştur. Dava dilekçesinin ekinde bulunan 17.05.2013 tarihli belgede davalı şirket kaşesi altında imza bulunmaktadır. Ayrıca davacı dosyaya fatura, ödeme belgeleri ve e-mail yazışmalarını da sunmuştur. Mahkemece taraflar arasındaki akdi ilişkinin var olup olmadığı yönünde inceleme yapılması, akdi ilişkinin varlığı halinde TBK’nın 89. maddesi uyarınca davacının ikametgahının bulunduğu icra müdürlüğü ve mahkemeleri yetkili olacağından, mahkemece bu yönde bir inceleme yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir… ” gerekçesiyle bozulmuştur.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin … esas, … karar ve 17/02/2016 günlü ilamı ile ilamına uyulmuştur. Usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre davacı tarafın ticare defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış, davalı borçludan alacaklı olup olmadığı hususunda bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi 24/01/2018 tarihli raporunda: davacı yan vekili tarafından incelemeye sunulan 2013 yılına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, dosyaya sunulu faturanın davalıya tebliğ edildiğine dair dosyada bir belge yoksa da, fatura davalı ve davacı kayıtlarına intikal ettiği, fatura muhteviyatı malın davalıya teslim edildiği ve faturaya da itiraz edilmediği, mail yazışmalarından anlaşıldığı, davacı yanın incelenen ticari defterlerinde davalı yandan 21.08.2014 takip tarihi itibariyle 2.738,90 TL (1.972,87 Euro) alacaklı olduğu, davacı yan 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 21.08.2014 tarihinden itibaren; Euro alacaklarına 3095 sayılı kanuna göre T.C. Merkez Bankası’nın 1 yıl vadeli Euro mevduata verdiği en yüksek faiz oranı (md.: 4/A) üzerinden faiz talep edebileceği, TL alacaklarına ise takip tarihi itibariyle 3095 sayılı kanuna (md.2) göre değişen oranlarda avans faiz talep edebileceği tespit ve rapor edilmiştir.
Davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması üzerine … Asliye Ticaret Mahkemesince … Talimat dosyasında alınan bilirkişi raporunda; davacı ile davalı arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu, davacı ile davalı arasında sözleşme olmadığı, ancak davalı tarafından imzalanan teklif ve teyit mektubu olduğu ve mektupta ürünlerin birim fiyatları ile toplam tutarının EURO olarak belirlendiği, belgenin davalı tarafından imzalandığı, dolayısıyla satışın döviz bazından yapılmasını davalının kabul ettiği, davalı kayıtlarının incelenmesinde, davacının düzenlemiş olduğu faturanın davacı alacaklı olarak kayıt yapıldığı, davacının muavin kayıtlarında kur farkı hesaplaması yaptığı, ancak faturalarının dosyada mevcut olmadığı, fatura düzenlenmiş ise davalıya tebliğ edilip edilmediğine dair bir belge mevcut olmadığı halde davacının davalıdan; 2.738,90 TL asıl ve 437,02 TL faiz, 2.966,45 TL kur farkı ve 274,95 TL faiz olmak üzere toplam 5.705,35 TL asıl ve 711,97 TL faiz alacağının olduğu, faturanın davalıya tebliğ edildiğine dair dosyada bir belge yoksa da , faturanın davalı kayıtlarına intikal ettiği, fatura muhteviyatının malın davalıya teslim edildiği ve faturaya da itiraz edilmediği tespit ve rapor edilmiştir.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı ve davalı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemeleri sonucunda düzenlenen raporlar ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; davacı ile davalı arasında yapılan alışveriş neticesinde 5.672,58 TL cari hesaba borç olarak kaydedildiğini, davacı, davalı tarafa hizmetini mükemmel bir şekilde verdiğini, ticari alışveriş gereği üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini ancak davalının bu hizmet bedelini ödemeye yanaşmadığını, davalı hakkında …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takip başlatıldığı, davalı yanın takibe itiraz etmesi sonucu, davacının itirazın iptali davası açtığı, dosyada tarafların ticari belge ve defterlerinin incelenmesi için bilirkişi incelemeleri yapıldığı, yapılan incelemelerde faturanın davalı kayıtlarına intikal ettiği, fatura muhteviyatının malın davalıya teslim edildiği ve faturaya da itiraz edilmediği anlaşılmakla, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporlarına göre davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Davacının davasının KABULÜ ile;
1-) … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davalının itirazının 5.672,58 TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin asıl alacağa yıllık %14 değişen oranlarda reeskont faizi yürütülmek suretiyle devamına,
2-)Alacağın %20′ si oranında 1.134,51 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 387,50-TL harçtan peşin alınan 68,60-TL harcın mahsubu ile bakiye 318,90-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Davacı tarafından dava açıldığı sırada yatırılan 68,60 TL peşin nispi harcın davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine,
4-)Davacı tarafından yapılan 25,20 TL başvurma harcı, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti, 278,00-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 1.503,20-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacının / davalının gider / delil avanslarından artan bakiyelerinin davacı / davalı / vekillerine iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün (15 gün) süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/11/2018

Katip …

Hakim …

**Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.**