Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/565 E. 2021/350 K. 21.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/565 Esas
KARAR NO : 2021/350
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 23/06/2014
KARAR TARİHİ : 21/04/2021

…. Tüketici Mahkemesinin 2014/… Esas, 2016/ … Karar sayılı 19/01/2016 tarihli Görevsizlik kararı ile Mahkememize tevzi edilen dosyanın mahkememizin 2016/565 esas sırasına kaydı yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı bankadan 300.000,00 TL kredi çektiğini bu kredi nedeniyle kendisinden dosya masrafı adı altında 4.500,00 TL ücret kesintisi yapıldığını, kesintiye ait harcama belgelerinin tarafına verilmediğini, alınmış bedelin müzakeresini yapamadığını, dosya masrafı adı altında yapılan 4.500,00 TL’nin yasal en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak tarafına iade edilmesini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu dosya masraflarının Tüketici Kanunu kapsamında olmadığını, müvekkili banka ile davacı arasında Genel Kredi Sözleşmesinin niteliği bir ticari kredi kullandırıldığını, kredi konusunun İşyeri Kredisi olduğunu, davacının ticari iş amacı ile müvekkili bankadan kredi talebinde bulunduğunu, davacıdan tahsil elden istihbarat ücretinin tamamen imzalanan sözleşmeler ve asal düzelmeler uygun olarak ve yine tamamen davacının talebi, bilgisi, rızası dahilinde tahsil edildiğini, bankaların kamu idarelerinden farklı olarak kar amacıyla kurulan müesseseler olduğunu, faaliyetlerini karlılık prensibi altında yürütmelerinin 5411 sayılı Bankacılık Kanunu ile zorunlu hale getirildiğini ve aksine davranışın yaptırıma bağlandığını ve diğer hukuki gerekçelerini beyanla fazlaya dair tüm karşı talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla haksız, mesnetsiz ve hukuka aykırı olan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul Tüketici Mahkemesine hitaben yazılan dilekçe ile açılan dava … Tüketici Mahkemesine tevzi edilerek 2014/… Esas sırasına kaydedilmiş ve …Tüketici Mahkemesince 2014/… esas 2016/ … Karar sayılı 19/01/2016 tarihli kararında, görevli Mahkemelerin Ticaret Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle görev nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine dosya Mahkememize tevzi edilerek 2016/565 esas sırasına kaydedilmiştir.
Dava, işyeri kredi sözleşmesi uyarınca kullandırılan kredi kapsamında dosya masrafı/istihbarat masrafı adı altında davacıdan tahsil edilen kesintinin haksız olduğu iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.
… ‘in sunmuş olduğu 09/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı Bankanın … Şubesi ile davacı kredi asıl borçlusu firma …’in müşteri ve dava dışı … A.Ş. ile … ve … ın Müteselsil Kefil ve Müşterek Müteselsil Borçlu sıfatıyla imzalamış oldukları … BANKASI A.Ş. GENEL KREDİ SÖZLEŞMESİ karşılığında; 300.000.-TL anapara tutarında 36 ay vadeli, kredi türü, İŞYERİ FİNANSMANI OLAN ancak BİREYSEL FİNANSMAN ÖRNEK ÖDEME TABLOSU düzenlenen , müşteri tipi GERÇEK kişi olan Bireysel Taksitli kredi kullandırıldığını , davacının davalı banka nezdindeki … notu TL Ticari Mevduat hesabından 24.03.2010 tarihli mahsup fişine göre; Davacının hesabına borç kayıt edilerek 4.500,00TL dosya ücreti açıklaması ile davacı …’den tahsil edildiğini, davacının davalı bankadan kullandığı krediden dolayı; 24.03.2010 tarihi itibariyle 4.500,00TL borç kayıt edilerek davacının hesabından tenzil olunduğunu , bankaların, konut kredisi kullandırmaları aşamasında talep edebilecekleri zorunlu masrafların, taşınmazın değerinin tespit edilebilmesi için ödenen Ekspertiz ücreti, Dask poliçe bedeli, kırtasiye masrafları, komisyon ve ücretler Üzerinden yasal olarak kesin %5 BSMV bedelleri ve taşınmaz üzerinde tapuda ipotek tesis edilmek üzere yetkilendirilen 3. Kişilere ödenen ipotek tesis ücretlerinin zorunlu masraflar kapsamında olduğunu, Yargıtay 13.Hukuk Dairesi 2014/13315E.-2014/13503K.Sayılı 29.04.2014 tarihli Kararına göre, davalı şirket tarafından davacıdan tahsil edilen toplam 4.500,00TL tutarın asıl alacak tutarı Olarak hesaplandığını, 24.03.2010 tarihinde; 4.500,00TL Asıl alacak olarak tespit edilen davacı alacağına söz konusu tarihten itibaren alacağa değişen oranlarda avans faiz oranlarının uygulanmasının mümkün olduğunu, tarafların masraf, tazminat ve benzeri diğer taleplerinin Sayın Mahkemenin takdiri içinde kaldığı tespit ve rapor edilmiştir. İtirazlar üzerine ek rapor tanzimi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi 22/05/2020 tarihli ek raporunda kök raporda değişiklik yapan bir değerlendirmede bulunulmamıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Somut olayda dosyaya sunulan 24/03/2010 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin Masraflar Başlıklı 30.1.1.maddesinde kredi kullanımları nedeniyle yönetim gideri, ücret, komisyon, ve sair adlarla alınacak masrafların müşteriye ait olacağı düzenlenmiş olup, bu düzenleme gereği davalı banka tarafından yapılan kesintilerin sözleşmesel dayanağının bulunduğunun kabulü gerekir. Ayrıca alınan masraf/komisyon oranı %1,2 olup diğer emsal bankaların komisyon ortalamaları olan (%1-%2 olmak üzere ortalama %1,67) ortalamasından daha düşük seviyede kaldığı anlaşılmaktadır.
Davacının tacir olması nazara alınarak basiretli tacir gibi davranarak sözleşmenin hükümlerini detaylı olarak incelettirip, sonuçlarını öngörerek sözleşmeye imza atması gerekirdi. Diğer yandan TTK’nın 20. maddesi gereğince görülen işin karşılığında her tacirin ücret istemeye hakkı vardır. Davalı banka da tacir olduğundan, müşterilerine bankacılık hizmetleri sunması için ücret talebinde bulunabilmesi olağan olduğundan, emsal uygulamalara da uygun kesinti yapıldığı anlaşılmaktadır. Bilirkişi ek raporunda dosyaya kazandırılan belgeler incelenmeksizin emsal uygulamaların tespit edilemediği yönünde yanlış değerlendirme yapıldığından ve yukarıda açıklanan nedenlerle kesintinin sözleşmesel dayanağı bulunduğundan kök raporda da yanlış değerlendirmeler yapıldığından bilirkişi kök ve ek raporlarına itibar edilmeyerek davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca 6100 sayılı HMK’nun 331/2. maddesi “Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise, talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderleri ödemeye mahkum eder” hükmünü içermektedir.
….Tüketici Mahkemesince 2014/… esas 2016/ … Karar sayılı 19/01/2016 tarihli görevsizlik kararı gereğince de HMK’nun 331/2. maddesi gözetilerek, kendisini bir vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT gereğince hesaplanan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-….Tüketici Mahkemesince 2014/… esas 2016/ … Karar sayılı 19/01/2016 tarihli görevsizlik kararı gereğince de HMK’nun 331/2. maddesi gözetilerek, kendisini bir vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT 7.maddesi gereğince ön inceleme tutanağı imzalanmadan görevsizlik/yetkisizlik kararı verildiğinden tarifede yazılı ücretin yarısı olan 450,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸”5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸

“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”