Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/535 E. 2021/983 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/535 Esas
BİRLEŞEN DAVA : ….Asliye Ticaret Mahkemesi … esas
BİRLEŞEN DAVA : ….Asliye Ticaret Mahkemesi … esas
KARAR NO : 2021/983

BİRLEŞEN ….ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ … ESAS SAYILI DAVADA

ASIL VE BİRLEŞEN DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 12/05/2016; 17/02/2020; 22/10/2021
KARAR TARİHİ: 29/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 29.10.2015 tarihinde davalılardan sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile … ili TEM otoyolunda seyir halinde iken, yolun sağında emniyet şeridinde arıza nedeniyle kısa süreli duran sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araca arkadan çarpması neticesinde çift taraflı ve ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen bu kaza sonucunda … plakalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkili … ve …’nin oğulları olan … vefat ettiğini, oğullarının ölümü ile destekten yoksun kalan ve büyük manevi acı yaşayan müvekkiller mağdur olduklarını, dosyaya ibraz ettiğimiz trafik kazası tespit tutanağına göre, söz konusu kazanın oluşumunda … plakalı araç ve çekicisi sürücüsü olan davalı … şerit izleme ve değiştirme kurallarına riayet etmemek gerekçesiyle, … plakalı araç sürücüsü … ise yerleşim birimleri dışındaki karayollarında zorunlu haller dışında duraklamak veya park etmek zorunlu hallerde gerekli önlemleri almadan duraklamak veya park etmek kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle kusurlu bulunduğunu, soruşturmayı yürüten … Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma numaralı dosya kapsamında aldırılmış olan Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp Grup Başkanlığının 23.11.2015 tarihli kusur raporunda … plakalı araç sürücüsü davalı …’nın asli kusurlu, … plakalı araç sürücüsü …’ın ise alt düzeyde tali kusurlu olduğu kanaatine varıldığını, kazada … plakalı araçta yolcu olarak bulunan …’ın desteğinden yoksun kalan ve manevi ıstırap çeken 3. kişi konumundaki müvekkiller anne ve babanın kazanın oluşumunda herhangi bir kusurları bulunmadığını, kaza tespit tutanağının kaza anını, öncesini ve sonrasını gösteren kaza yeri krokileri incelendiğinde, kaza öncesi krokide … plakalı aracın meydana gelen arıza nedeniyle emniyet şeridinde park halinde ve … plakalı aracın ise yolun sağ şeridinde seyir ettiğini, trafik kazası tespit tutanağının aracın hızı bölümünde … plakalı çekicinin hızı 98 KM/H olarak belirtildiğini, Karayolları Trafik Kanununa göre yerleşim yeri dışında bölünmüş yollarda çekiçiler için belirlenen azami hız sınırı 85 KM/H iken … plakalı araç sürücüsü olan davalı …’nın hız sınırını aştığı ve kazaya bu şekilde sebebiyet verdiği açıktır. Nitekim … plakalı çekicinin sürücüsü olan davalı …’nın … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma numaralı dosya kapsamında vermiş olduğu 30.10.2015 tarihli ifadesinde ‘Emniyet şeridine geçince … plakalı aracı gördüm. Sola geçmeye çalıştım. Ancak geçemedim. Frene bastım. Ancak duramayarak araca çarptım’ şeklindeki ifadesinden de görüleceği üzere davalının normalin üzerinde bir hızla gittiği ve emniyet şeridinde sadece zorunlu hallerde duraklama yapılması gerekirken emniyet şeridinde sürüş gerçekleştirdiğini, dolayısıyla tam kusurlu olduğunu, yine trafik kazası tespit tutanağının kazanın özeti bölümünde de araçların 94 metre sürüklendikten sonra durabildiğini, … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma nolu dosyasından dolayı … Ağır Ceza Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası ile taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermek suçundan sürücü davalı … hakkında dava açıldığını, davalı …’nın mahkeme huzurunda 11.02.2016 tarihli celsede verdiği ayrıntılı ifadesinde, ‘ Emniyet şeridinde seyir ettiğini, emniyet şeridinin bulunduğu yerde müvekkillerin oğlunun da içinde bulunduğu aracı ve aracın yanında duran iki kişiyi fark ettiğini ancak duramadığını ve araca çarptığını aracın kendi etrafında savrulduğunu ve bariyerlere çarparak tekrar çekicinin atına girdiğini ve aracın ön lastik ile tamponun arasına sıkıştığını, yüklü olduğu için aracı bu şekilde sürüklediğini beyan ettiğini, bu durum da davalı …’nın normalin üzerinde bir hızla seyir ettiği ve kazanın bu sebeple meydana geldiğini gösterdiğini, müvekkillerinin oğlunun içinde bulunduğu … plakalı araç, gerekli önlemleri alarak teknik arıza nedeniyle emniyet şeridinde park halinde iken meydana geldiğini, … Cumhuriyet Başsavcılığnın … Sor. dosyası üzerinden araçta vefat eden …’ın eşi Nurcan AYDIN’ın ifadesi … Cumhuriyet Başsavcılığının … talimat dosyası alındığını, bu ifadede ‘Olayın duyduğum kadarıyla eşimin içerisinde bulunduğu aracın arıza yapması nedeniyle emniyet şeridinde durdukları dörtlüleri yakıp aracın motor kısmıyla ilgilendikleri sırada bir tırın çarpması sonucu meydana geldiğini biliyorum’ şeklinde olduğunu, bu da müvekkillerin oğlunun da içinde bulunduğu aracın tüm önlemleri alarak duraklama yaptığını göstermektedir. Kaldı ki varsa mobese kayıtları incelendiğinde aracın dörtlülerini yakarak yani gerekli önlemleri alarak emniyet şeridinde duraklama yaptığını göstereceğini, müteveffa …’nin içerisinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı aracın teknik arıza sebebiyle gerekli önlemleri alarak emniyet şeridine park edildiği esnada meydana gelen kazada, … plakalı çekicinin tuğla yüklü halde iken hız sınırını aşarak emniyet şeridinde seyir ediyor olmasından kaynaklandığını, kazanın meydana gelmesine … plakalı çekicinin sürücüsü davalı …’nın asli kusuruyla meydana geldiğini, dosyada mübrez olan Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp Grup Başkanlığınca düzenlenen 23.11.2015 tarihli kusur raporunda …’a ALT DÜZEYDE TALİ KUSUR izafe edildiğini, tali kusurla kazaya sebebiyet verildiğinde tali kusuru kişi yaklaşık %25 oranında kusurlu olduğunu, alt düzeyde tali kusurda bu oran daha da az olduğunu, … plakalı çekici sürücüsünün aracı yük dolu iken hız limitlerini aşarak emniyet şeridinde duran kişilere ve araca çarptığı göz önüne alındığında müteveffanın içinde yolcu olduğu araç sürücüsü …’a izafe edilecek kusurun rapordaki gibi olamayacağı kanısında olduklarını, hazırlık Soruşturmasında ve Ceza Mahkemesinde aldırılan kusur raporunun hukuk davasındaki hakimi bağlamayacağı da göz önüne alınarak yeniden kusur raporu aldırılmasını talep ettiklerini, müvekkillerinden baba … için … plakalı araca ait olan … Sigorta A.Ş tarafından 26.01.2016 tarihinde 8.017,00 TL; 16.02.2016 tarihinde 2.232,00 TL olmak üzere toplam: 10.249,00 TL bedel ödeme yapıldığını, … için … plakalı araca ait olan … Sigorta A.Ş tarafından 26.01.2016 tarihinde 9.724,00 TL; 16.02.2016 tarihinde 2.643,00 TL olmak üzere toplam: 12.367,00 TL bedel ödeme yapıldığını, İş bu çift taraflı trafik kazasının oluşumuna sebebiyet veren … plakalı çekici ve … plakalı araç ticari olduğundan tarafımızdan maddi tazminat yönünden davalılar ZMMS sigorta şirketleri … Sigorta A. Ş. ve … Sigorta A. Ş.’den ve manevi tazminat yönünden kasko sigorta şirketi olan … Sigorta Şirketi’nden ticari temerrürt faizi talep edildiğini, müvekkillerin oğlu … iş bu trafik kazasında ağır olarak yaralanmış ve olaydan 18 gün sonra … Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesi yoğun bakım servisinde vefat ettiğini, bahsi geçen kazada müteveffanın herhangi bir kusuru bulunmamaktadır. Müvekkiller kendilerini bakıp gözeten, manevi destekte bulunan oğullarını çok genç yaşta kaybetmeleri nedeniyle ağır bir buhran içerisine düştüklerini, Borçlar Kanunun 47. maddesi ile Yargıtay kararlarındaki görüşlere uygun miktarlarda ve kusur durumları, ayrıca maddi tazminat hesaplarındaki yetersiz ve kısıtlı kurallar yüzünden tatmin edici bir sonuç alınmaması nedeniyle manevi tazminatın tatmin edici ve caydırıcı unsurları ile ölenin kusursuz olması göz önüne alınarak baba … için 100.000,00 TL, anne … için 100.000,00 TL olmak üzere toplam 200.000,00- TL manevi tazminatın davalılardan sürücü …, işleten … ve … plakalı çekicinin kasko sigorta şirketi olan … Sigorta Şirketi’nden (sigorta limiti dâhilinde) tahsili talep edilmekte olduğunu, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle ve re’sen göz önünde bulundurulacak nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü talep ve hakkımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik; müvekkillerden … için 1.000,00- TL … için 1.000,00 TL …’nin desteğinden yoksun kalmaları nedeniyle; ZMMS sigorta şirketleri olan davalı … Sigorta A.Ş ve davalı … Şigorta A.Ş’nin 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesine göre belirlenecek maddi tazminat tutarlarının sigorta limiti aşılmamak üzere, olay tarihinden itibaren işletilecek ticari temerrüt faizi ile birlikte -… Sigorta A. Ş. yönünden yapılan ödemenin mahsubu ile- müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı sürücü … ve davalı işleten …’den 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesine göre belirlenecek maddi tazminat tutarlarının olay tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkillerin yaşadığı acı ve elem sebebiyle anne … için 100.000,00 TL baba … için 100.000,00 TL olmak üzere toplam 200.000,00 TL manevi tazminatın davalı sürücü …, davalı işleten …’den olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, … plakalı aracın kasko sigorta şirketi olan … Sigorta Şirketinden olay tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen sigorta limitleri dahilinde tahsiline, yargılama giderleri ile her bir davacı lehine hesaplanacak maddi ve manevi tazminat miktarları bakımından ve her bir davalı bakımından ayrı ayrı hesaplanacak vekalet ücretlerinin davalılardan tahsiline, davalı İşleten … ve Davalı sürücü …’nın taşınır taşınmaz malları ile bankalardaki ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine “ihtiyati tedbir” konulmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davalı …’ya usulüne uygun tebligat yapıldığını, davaya karşı cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
Davalı …’e usulüne uygun tebligat yapıldığını, davaya karşı cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı araç müvekkil şirket tarafından 12.02.2015-05.11.2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … no.lu İhtiyari Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, anılan poliçe İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarını içerdiğini, HMK 119. Madde f. Fıkrası gereğince iddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği açıkça belirtilmesi gerektiğini, bu nedenle davacı taraftan hangi vakıanın hangi delille ispat edileceğini içerir beyan alınması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte yerleşik Yargıtay içtihatları gereği manevi tazminatın zenginleşme aracı olarak kullanılmaması gerektiğini, nitekim Yargıtay 11. HD 2005/8994 E. 2006/9857 K. sayılı kararında bu hususu açıkça ortaya koyduğunu, dolayısıyla bu hususa yönelik olarak da itirazlarını sunduklarını, bununla birlikte söz konusu poliçenin teminat limiti 100.000,00-TL olduğunu, aynı kazadan kaynaklı olarak müvekkili şirket aleyhine … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E sayılı dosyası 100.000,00-TL talepli olarak dava ikame edildiğini, talepler aynı teminattan olup proporsiyon yapılma ihtimali mevcut olduğunu, bu hususun nazara alınmasını talep ettiklerini, konu davaların aynı kazadan, aynı teminattan karşılanması gerektiğinden diğer dosyalardaki davacıların hak mahrumiyetine uğramasının önüne geçilmesi ayrıca kusur durumlarında çelişiklik olmaması ve usul ekonomisi gereği … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E sayılı dosyalarının konu dava ile birleştirilmesini talep ettiklerini, Manevi tazminata hükmedilirken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi eylemin niteliği zarar görenin ve zarar verenin kişilikleri gibi özellikler göz önünde tutulması gerektiğini, davacı tarafından işbu dava açılmadan önce müvekkiline herhangi bir başvuru yapılmadığını, temerrüt süresi kaza tarihinden itibaren değil delillerin tümünün müvekkili şirkete tebliği tarihinden itibaren 8 iş günü geçmesi ile başlayacağını, Yargıtay yerleşik içtihatları ve Trafik Sigortası Genel Şartları B.2 maddesi gereği hasarın sigorta tazminatı kapsamında yer alıp almadığının, kusur durumunun yani ödemeye esas alınabilecek tüm belgelerin toplanmasından önce Sigorta şirketinin temerrüdü gerçekleşmeyeceğini, dava konusu olayda taşımanın niteliğinin menfaat karşılığı olmadan yapılan hatır taşımasına dair Yargıtay içtihadı uyarınca değerlendirilmesini talep ettiklerini, bu itibarla taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı, yani olayın özel şartları göz önüne alınarak araştırılması gerektiğini, bu araştırma neticesi tazminat hakkaniyete uygun bir oranda indirilmesi gerektiğini, dava konusu olay haksız fiilden kaynaklandığını ve ticari iş niteliğinde olmadığını, bu nedenle davacı vekilinin avans faizine yönelik taleplerinin reddi gerektiğini, manevi tazminatın tespiti bakımından davacının sosyal ve ekonomik durumunun araştırılmasına; fahiş miktardaki manevi tazminat talebinin reddine, avans faizi taleplerinin reddine, 3…. 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E sayılı dosyasının konu dava ile birleştirilmesi, herhalde haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile yargılama gideri vekalet ücreti ve dava masraflarının davacı yana yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; Trafik kazası sonucu davacı tarafa müvekkili şirket tarafından 22.616,00-TL ödeme yapıldığını, Yargıtay’ın kabul ettiği hesaplama yöntemleri ve pmf tablosu dikkate alınarak yapılan ödeme sonucu müvekkili şirket sigorta poliçesi hükümlerini tamemen yerine getirmiş bulunduğunu, davacı taraf her ne kadar vuku bulan trafik kazası sonucu uğramış olduğunu iddia ettiği zararlara karşılık olmak üzere maluliyet tazminatı talebinde bulunmaktaysa da, esasen müvekkili şirket tarafından davacı tarafa zararlarına ilişkin 22.616,00- TL ödeme yapılmış ve sigorta poliçesi hükümleri uyarınca müvekkili şirket üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, anılan ödemenin hesabında Yargıtay içtihatları uyarınca belirlenen hesaplama yöntemleri kullanıldığından bakiye herhangi bir ücret mevcut olmadığını, müvekkili şirket’in sorumluluğu sigortalının kusuru oranında ve sigorta poliçe limiti ile sınırlı olacağını, bu kapsamda kusur oranlarının tespiti için hem adli tıp trafik ihtisas dairesi’nden hem de karayolları genel müdürlüğü fen heyeti’nden seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması zorunlu olduğunu, davacı taraf vuku bulan trafik kazası sonucu mahkemeniz huzurunda ikame ettiği dava ile uğramış olduğunu iddia ettiği zarara istinaden maddi tazminat talep ettiğini, davacı tarafından dosyaya sunulan raporların yargılama neticesinde müvekkili şirket aleyhine verilecek olası bir hükme esas teşkil etmesi hukuken mümkün olmadığını, bu nedenle maluliyet oranının adli tıp kurumu 3. ihtisas kurulu marifetiyle tespit ettirilmesi gerektiğini, davacı tarafça dosyaya sunulan bir takım hastane kayıtları ile sağlık raporları; objektif değerlendirmelerden uzak ve mahkemeniz kararına dayanak teşkil edemeyecek nitelikte olduğunu, gerek doktrinde gerek Yargıtay ilke kararlarında kabul gördüğü üzere hükme esas alınabilecek maluliyet raporunun Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenmiş olması gerektiğini, mahkemeniz’ce yapılacak yargılama sırasında, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatlar tespit edilerek, müvekkilimiz şirket aleyhine hükmedilecek olası bir tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, tazminat hesabı da uzmanlık gerektirdiğinden, hazine müşteşarlığı tarafından kabul edilen bir aktüer uzmanı seçilerek anılan hesaplamalar yaptırılması gerektiğini, bu konuda uzman olmayan hukukçulara bu görev tevzi edilmemesi gerektiğini, doktrin ve Yargıtay’ca kabul edildiği üzere, trafik kazası sonucu ikame edilen maddi ve manevi tazminat davalarında; davacının bağlı bulunduğu SGK tespit edilerek, kurum tarafından davacıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneği ile maluliyet nedeni ve bağlanan gelirinin peşin sermaye değeri sorulması gerektiğini, zira mahkeme huzurundaki dava SGK tarafından karşılanmayan zararların giderilmesine ilişkin olduğunu, gerçekten de haksız eylem sonucu yaralanma ve maluliyet sebebiyle maddi tazminat talebiyle açılan davalarda, tazminatın denkleştirilmesi kuralı gereğince, haksız eylem sonucu gerçekleşen gerçek zarar belirlenerek ona hükmedilmesi gerektiğini, gerçek zararın belirlenebilmesi için olay sebebiyle elde edilen kazanımlar tazminat tutarından indirilmesi gerektiğini, öncelikle zamanaşımı def’imiz dikkate alınarak, mahkeme nezdinde ikame edilmiş olan haksız ve hukuka davanın reddine, aleyhe hüküm kurulacak olması halinde SGK tarafından yapılan-yapılacak ödemelerin müvekkilimiz Şirket’in sorumluluğundan tenziline, kusur durumunun tespiti için Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti’nden ve Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor alınmasına, davacının maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden rapor alınmasına, tazminat oranı ve miktarının tespiti için, yukarıdaki hususlar tamamlandığında Hazine Müsteşarlığı Aktüerler Sicili’ne kayıtlı aktüer bilirkişiden rapor alınarak gerçek zararın tespit ettirilmesine, tarafımızca huzurda görülen davanın ikame edilmesine sebep olunmadığından faiz, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde bahsi geçen 29/10/2015 tarihli kazaya karıştığı belirtilen, … plakalı araç, müvekkil şirkete 12/02/2015-2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminat limiti kişi başı 290.000,00 TL’dir. başvuruya konu kaza sebebiyle davacı müvekkil sigorta şirketine başvuru yapmış olduğunu, müvekkil sigorta şirketi nezdinde açılan hasar dosyası altında 04/01/2016 tarihinde 66,562,30 TL ve 07/02/2017 tarihinde 64.500,00- TL ödeme yapılmış olup kalan teminat limiti 99.454,67 TL olarak göründüğünü, arada eksik olan ödeme dekontu davanın eski tarihli olması sebebi ile tarafımızda bulunmadığını, hasar aşamasından yapılan ödeme, poliçe tanzim tarihi itibariyle amir Genel Şartlar’a uygun olarak hesaplanmış olduğunu, bakiye tazminat söz konusu olmadığını, yapılan bu ödeme ile müvekkil şirketin sorumluluğu sona erdiğini, bu nedenle de davacının söz konusu talebinin reddi gerektiğini, bir an için dahi kabul anlamına gelmemekle birlikte eğer herhangi bir tazminat sorumluluğumuz doğacak ise, ödeme tarihinden itibaren faiz güncellemesi yapılarak söz konusu ödeme tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketinin sorumluluğu sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. ve 85. maddelerine göre trafik sigortaları, işletenlere düşen sorumlulukları karşılamak üzere yapılırlar. Sigortalı aracın sürücüsünün kusuru yoksa, işletene düşen bir sorumluğunun da olmadığını, dosyada kusur tespiti yapılması gerektiğini, bu nedenle Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesini talep ettiklerini, tazminat hesaplaması aktüer sıfatına sahip bilirkişiler tarafından zmms genel şartlarına çerçevesinde yapılması gerektiğini, bir an için dahi kabul anlamına gelmemekle birlikte eğer herhangi bir tazminat sorumluluğumuz doğacak ise, yapılacak olan bilirkişi incelemesi, 15.8.2007 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanmış olan Aktüerler Yönetmeliği uyarınca aktüer sıfatına sahip bilirkişilerce azami poliçe limitleri ve aktüeryal kurallar gözetilerek yapılması gerektiğini, destekten yoksun kalma tazminatı talebi hakkında kanuna ve yargıtay uygulamalarına uygun değerlendirme yapılması gerektiğini, müteveffanın vefatı sebebi ile işbu davada davacı olmadığı halde destekten yoksun kalan kimseler varsa mahkeme tarafından re’sen tespit edilmesi gerektiğini, bu sebeple müteveffanın kendisinin ve anne ve babasının güncel nüfus kayıtları dosyaya celp edilmesi gerektiğini, hesaplama yapılmasına karar verilmesi halinde hesap raporundan ilgili pay oranları dikkate alınması gerektiğini, müteveffanın eşi dışında kalan davacılar destekten çıkmış olmaları nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatına hak kazanamayacaklarını, destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanırken, tazminat talep edenlerin ölen kişi ile ilişkileri, yaşları, medeni durumları ve vefat sebebiyle destekten yoksun kalıp kalmadıkları konuları öncelikli olarak belirlenmesi gerektiğini, kaza tespit tutanağından anlaşıldığı üzere müteveffa karşı araçta yolcu olduğunu, dosyada mübrez kaza tespit tutanağından davacının emniyet kemeri kullanmadığı tespit edilebilmesi gerektiğini, toplanan delillerle beraber kazazedenin gerekli güvenlik tedbirlerini almadan ve kontrolsüzce yola çıkarak trafiği tehlikeye düşürmesi, kazanın meydana gelmesine sebep olması nedeniyle müterafik kusur durumunun mevcudiyeti kabul edilmeli ve belirlenen tazminattan indirim yapılması gerektiğini, bu nedenle belirtilen hususlar doğrultusunda davacının müterafik kusurunun araştırılmasını ve tespit edilmesi halinde hesaplanan tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmasını talep ettiklerini, şikayete konu uyuşmazlık tamamen “haksız fiil”den kaynaklandığını, haksız filden kaynaklanan taleplerde de uygulanacak ancak kanuni faiz olacağını, sigortalı aracın özel araç olması durumunda müvekkil şirketin, sigortalısının sorumlu olduğu yasal faizden sorumlu olacağı hususu tartışmasız olduğunu, müvekkilinin dava açılmasına sebebiyet vermesi söz konusu olmadığından; faiz, yargılama gideri ve vekalet ücretinden de sorumlu olmayacağının kabulü gerektiğini, bu itibarla davacının bu yöndeki taleplerinin de reddi ile müvekkili şirket aleyhine yargılama giderlerine, faize ve vekalet ücretine hükmolunmamasını talep ettiklerini, davanın yeterli ödemenin gerçekleştirilmiş olması nedeniyle reddine, dosyada kusur tespiti yapılmasına, müterafik kusur indirimi yapılmasına, yasal faize hükmedilmesine, aleyhimize hüküm kurulmaması halinde, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, beyan ve talep etmiştir.
Birleşen ….Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı dosyasında davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 29/05/2015 tarihinde davalılardan …’nın sürücüsü olduğu … plakalı aracı ile … ili TEM otoyolunda seyir halinde olduğunu, yolun sağında emniyet şeridinde arıza nedenyile duran sürücüsü … olan … plakalı araca arkadan çarpması neticesinde çift taraflı ölümlü trafik kazasının meydana geldiğini, bu kazada yolcu olarak bulunan müvekkillerinin … ve …’nin oğulları olan …’nin vefat ettiğini, müvekkillerinin destekten yoksun kalmaları ve yaşadıklardı manevi acı nedeniyle İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/535 Esas sayılı dosyası ile maddi ve manevi dava açıldığını, 26/04/2018 tarihli bilirkişi raporuna göre, dava dilekçesinde talep edilen miktarın ıslah edildiğini, ancak sayın mahkeme tarafından 03/04/2019 tarihli celsenin 2 nolu ara kararında önceki bilirkişi raporunda hatalı tespit ve değerlendirmeler yapıldığını, bu nedenle yeni bilirkişi raporu aldırıldığını, yeni bilirkişi raporuna göre ıslah edilen dışında davacı …’nin 5.218,40 TL, davacı …’nin 4.285,50 TL maddi tazminat alacağının tespit edildiğini, ek davanın açılmasının zaruri olduğunu, ilk davada ıslah edilen miktarın tenzili ile toplam 9.503,90 TL bakiye alacağın davalılardan tahsili ve iş bu davanın İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/535 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
….Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı dosyasında dava dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmeden ve dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlanmadan tensiben “…mahkememiz dosyası ve İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/535 Esas sayılı dava dosyası arasında davanın taraflarının aynı olup konusunun aynı ilişkiden kaynaklandığı ve buna göre iki dava dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu…” gerekçesiyle ….Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı dosyasının Mahkememizin 2016/535 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir. Mahkememizce 09/09/2020 tarihli celse 1 nolu ara karar doğrultusunda birleşen davada dava dilekçesi davalı tarafa tebliğe çıkarılmış, süresi içerisinde davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmış ve birleşen dava yönünden 27/01/2021 tarihinde ön inceleme duruşması yapılmıştır.
Birleşen ….Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı dosyasında davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 29.10.2015 tarihinde davalılardan sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile … ili TEM otoyolunda seyir halinde iken yolun sağında emniyet şeridinde arıza nedeniyle kısa süreli duran sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araca arkadan çarpması neticesinde çift taraflı ve ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen bu kaza sonucunda … plakalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkiller … ve …’nin oğulları olan …’nin vefat ettiğini, İstanbul 13.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/535E.sayılı dosyası ile maddi ve manevi tazminat davası açıldığını, mahkemece alınan 26.04.2018 tarihli bilirkişi raporu ile dava dilekçesinde talep edilen alacaktan farklı olarak müvekkil anne …’nin 46.621,14TL, diğer müvekkil baba …’nin 43.092,63TL maddi zararının olduğu tespit edildiğini, mahkemeye ibraz edilen ıslah dilekçesi ile belirlenen tazminat miktarları için ıslah yapıldığını, mahkeme tarafından bilirkişi raporunda hatalı tespit ve değerlendirmeler yapıldığını, tekrar bilirkişi incelemesi yapıldığını, …’nin ıslah edilen dışında 5.218,40TL, davacı …’nin ise ıslah edilen dışında 4.285,50TL maddi tazminat alacağının olduğu tespit edilmiş olmakla ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/114E.sayılı dosyası ile ek dava açıldığını, ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21.02.2020 tarih ve … E. … K.sayılı ilamı ile İstanbul 13.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/535E.sayılı dosyasında birleştirilmesine karar verildiğini, dosyaya ibraz edilen 13.09.2021 tarihli raporda ıslah edilen ve ek dava ile talep edilenin dışında davacı …’nin talep edilenler dışında 24.780,25TL davacı …’nin ise talep edilenler dışında 45.580,58TL maddi tazminat alacağı olduğu tespit edildiğini, dolayısıyla destekten yoksun kalma tazminat alacağı için huzurdaki ikinci ek davanın açılması zaruri hal aldığını, ilk davada ıslah edilen miktarın ve ek dava ile talep edilenin tenzili ile 70.360,83TL bakiye alacağın davalılardan tahsili ve bu dosyanın İstanbul 13.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/535E.sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen ….Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı dosyasında dava dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmeden ve dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlanmadan tensiben “…İstanbul 13.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/535 esas sayılı sırasında kayıtlı davada ve mahkememizde görülen iş bu davada uyuşmazlığın aynı konudan kaynaklandığı, davacılarının aynı oldukları bu sebeple davalar arasında hukukî ve fiilî bağlantı bulunduğu, bu durumda her iki davanın birlikte görülmesinin usul ekonomisine uygun olduğu…” gerekçesiyle ….Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı dosyasının Mahkememizin 2016/535 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir. Birleştirme kararı verildikten sonra davalı … Sigorta AŞ tarafından ….Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı dosyasına cevap dilekçesi sunulmuş, Mahkememizce birleşen davada dava dilekçesi diğer davalılar … ve …’e tebliğ edilmiş, süresi içerisinde adı geçen davalı taraflarca cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
Birleşen ….Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı dosyasında davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde bahsi geçen 29/10/2015 tarihli kazaya karıştığı belirtilen, … plakalı aracın müvekkili şirkete 12/02/2015-2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçede teminat limitinin kişi başı 290.000 TL olduğunu, Başvuruya konu kaza sebebiyle davacının müvekkili sigorta şirketine başvuru yaptığını, açılan hasar dosyası altında 04/01/2016 tarihinde 66,562.30 TL ve 07/02/2017 tarihinde 64.500 TL ödeme yapıldığını, kalan teminat limitinin 99.454,67 TL olduğunu, Hasar aşamasından yapılan ödemenin, poliçe tanzim tarihi itibariyle amir Genel Şartlar’a uygun olarak hesaplandığını, bakiye tazminatın söz konusu olmadığını, yapılan ödeme ile müvekkilinin sorumluluğunun sona erdiğini, davacının söz konusu talebinin reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte eğer herhangi bir tazminat sorumluluğu doğacak ise, ödeme tarihinden itibaren faiz güncellemesi yapılarak söz konusu ödemenin tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, müvekkilinin sigortalının kusurlu olması halinde kusurunun söz konusu olacağını, kusur tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesini talep ettiklerini, tazminatın aktüer bilirkişilerce azami poliçe limitleri ve aktüeryal kurallar gözetilerek yapılması gerektiğini, müteveffanın eşi dışında kalan davacıların destekten çıkmış olmaları nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatına hak kazanamayacaklarını, müteveffanın karşı araçta yolcu olduğunu, kaza tespit tutanağından davacının emniyet kemeri kullanmadığının tespit edildiğini, uyuşmazlık tamamen “haksız fiil”den kaynaklandığından kanuni faiz uygulanması gerektiğini, avans faizi talebinin reddi gerektiğini, müvekkilinin dava açılmasına sebebiyet vermesi söz konusu olmadığından; faiz, yargılama gideri ve vekalet ücretinden de sorumlu olmayacağının kabulü gerektiğini, açıklanan nedenlerle davanın reddine, dosyada kusur tespiti yapılmasına, Müterafik kusur indirimi yapılmasına, yasal faize hükmedilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen ….Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı dosyası yönünden 27/01/2021 tarihinde ön inceleme duruşması yapılmıştır.
Asıl davanın; 29.10.2015 tarihinde gerçekleşen trafik kazası neticesinde …’nin vefat etmesi nedeniyle müteveffanın desteğinden yoksun kalınmasına ilişkin maddi ve manevi tazminat davası olduğu anlaşıldı.
Birleşen ….Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı davanın; mahkememizin 2016/535 Esas sayılı dosyasında ıslah yapıldıktan sonra alınan bilirkişi raporu ile belirlenen tazminat miktarlarında bakiye tutara ilişkin ek dava niteliğinde tazminat davası olduğu anlaşıldı.
Birleşen ….Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı davanın; mahkememizin 2016/535 Esas sayılı dosyasında ıslah yapıldıktan sonra alınan bilirkişi raporu ile belirlenen tazminat miktarlarında bakiye tutara ilişkin açılan ek dava niteliğinde tazminat davası olduğu anlaşıldı.
Mahkememizce davacılar ile gerçek kişi davalıların sosyal ve ekonomik durum araştırmasının yapılması için kolluğa müzekkere yazılmış ve SED araştırmasına ilişkin tutanaklar dosyamız arasına alınmış, davalı sigorta şirketlerinden poliçe ve hasar dosyaları ile ödemeye dair belgeler celp edilerek dosyamız arasına alınmış, vefat eden … ilişkin mirasçılık belgesinin sunulduğu ve davacıların mirasçı oldukları görülmüş, … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
13/02/2018 tarihli Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesinin raporunda özetle; Maktul …’nin park halindeki aracın yanında bulunduğu sırada kazanın meydana geldiği kabulünde; davalı sürücü …’nın %80(Yüzde Seksen) oranında kusurlu olduğu, sürücü … ‘ın %10 (Yüzde On) oranında kusurlu olduğu, maktul …’nin %10 (Yüzde On) oranında kusurlu olduğu, maktul …’nin araç içerisinde yolcu durumunda bulunduğu sırada kazanın meydana geldiği kabulünde ; davalı sürücü …’nın %90 (Yüzde Doksan) oranında kusurlu olduğu, sürücü …’ ın %10 (Yüzde On) oranında kusurlu olduğu, maktul …’nin kusursuz olduğunu, tespit ve rapor edilmiştir.
26/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı babası …’nin Nihai ve Gerçek Maddi zararının (43.092,63)TL.den ibaret bulunduğu, davacı amnesi …’nin Nihal ve Gerçek Maddi zararının (46.621,14)TLden ibaret bulunduğu, tespit ve rapor edilmiştir.
13/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Müteveffanın babası …’nin destekten yoksun kalma nedeniyle talep edebileceği bakiye maddi tazminat miktarının 48.311.383, TL olduğu (TALEP : Islah dilekçesi ile 43.092 63 TL), müteveffanın annesi …’nin destekten yoksun kalma nedeniyle talep edebileceği bakiye maddi tazminat miktarının 50.906.,67 TL olduğu (TALEP : Islah dilekçesi ile 46.621,14 TL), manevi tazminat miktarlarının takdirinin mahkemeye ait bulunduğu (TALEP: Dava dilekçesinde müteveffanın annesi babası … için 100.000,00 TL ve annesi … için 100.000,00 TL manevi tazminat talep edilmiştir), Mahkemece takdir olunacak maddi tazminatların davalı sürücü … ve davalı araç maliki-işleteni …’den ölüm olayının meydana geldiği 16.11.2015 tarihinden itibaren, davalı … Sigorta A.Ş.den ise başvuru tarihine ilişkin belge ibraz edilmesi durumunda başvuru tarihini izleyen 8 işgünü sonraki tarihten, başvuru tarihine ilişkin belge ibraz edilmemesi durumunda dava tarihi olan 12.05.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, manevi tazminatların davalı sürücü … ve davalı araç maliki-işleteni …’den ölüm olayının meydana geldiği 16.11.2015 tarihinden itibaren, davalı ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı … Sigorta Şirketinden ise 100.000,00 TL tutarındaki İMSS teminat limitinin aynı olayda vefat eden kişinin hak sahiplerine ödendiğine ilişkin belge ibraz edilmemesi durumunda İMSS teminat limiti ile sınırlı olarak başvuru tarihine ilişkin belge ibraz edilmesi durumunda başvuru tarihinden, başvuru tarihine ilişkin belge ibraz edilmemesi durumunda dava tarihi olan 12.05.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili gerektiği; davalı … Sigorta Şirketi tarafından İMSS limitinin tamamının aynı olayda vefat eden yolcunun hak sahiplerine ödendiğine ilişkin belge ibraz edilmesi durumunda manevi tazminat sorumluluğunun olmayacağını, beyan ve talep etmiştir.
13/09/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Müteveffanın babası …’nin destekten yoksun kalma nedeniyle talep edebileceği bakiye maddi tazminat miktarının 73.091228 TL olduğu (TALEP :43.092,63 TL(slah)5.218,40 TL (ek dava)- 48.311,03 TL), müteveffanın annesi …’nin destekten yoksun kalma nedeniyle talep edebileceği bakiye maddi tazminat miktarının 96.487,22 TL olduğu İTALEP :46.621,14 TL(slah)*4.285,50 TL (ek dava) — 50.906,64 TL), Manevi tazminat miktarlarının takdirinin mahkemeye ait bulunduğu (TALEP: Dava dilekçesinde müteveffanın annesi babası … için 100.000,00 TL ve annesi … için 100.000,00 TL manevi tazminat talep edilmiştir), mahkemece takdir olunacak maddi tazminatların davalı sürücü … ve davalı araç maliki-işleteni …’den ölüm olayının meydana geldiği 16.11.2015 tarihinden itibaren, davalı … Sigorta A.Ş.den ise 158.937.70 TL tutarındaki bakiye teminat limiti ile sınırlı olmak üzere başvuru tarihine ilişkin belge ibraz edilmesi durumunda başvuru tarihini izleyen 8 işgünü sonraki tarihten, başvuru tarihine ilişkin belge ibraz edilmemesi durumunda asıl davanın açıldığı tarih olan 12.05.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi; mahkemece takdir olunacak manevi tazminatların davalı sürücü … ve davalı araç maliki-işleteni …’den ölüm olayının meydana geldiği 16.11.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili gerektiği, davalı ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı … Sigorta Şirketinin itiraz dilekçesinin ekinde ibraz olunan mahkeme kararı İcra Emri ve Banka Dekontundan 100.000,00 TL tutarındaki İMSS teminat limitinin tamamının aynı olayda vefat eden kişinin hak sahiplerine ödendiği anlaşıldığından, bu davada maddi ve manevi tazminatlara ilişkin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı, davalı … Sigorta A.Ş. hakkında açılan davadan feragat edilmiş bulunduğu, tespit ve rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
29/10/2015 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plakalı çekici ile … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonetin çarpışması neticesinde meydana gelen iki taraflı trafik kazasında … plakalı kamyonet içerisinde yolcu olarak bulunan …’nin vefat ettiği, … plakalı aracın davalılardan … Sigorta AŞ nezdinde kasko poliçesi ile sigortalandığı, yine 34 DN9411 plakalı aracın davalılardan … Sigorta AŞ nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalandığı, … plakalı aracın ise davalılardan … Sigorta AŞ nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalandığı, davalı …’ün … plakalı aracın maliki(işleteni) olduğu tespit edilmiştir.
Dava konusu kazaya ilişkin olarak CBS dosyasında alınan 23/11/2015 tarihli ATK kusur raporunda … plakalı çekicinin sürücüsü …’nın asli kusurlu olduğu, … plakalı kamyonetin sürücüsü …’ın tali kusurlu olduğu belirlenmiş, Mahkememizce alınan ATK kusur raporunda ise iki seçenekli değerlendirme yapılmış ve müteveffa Yusuf’un aracın yanında bulunması halinde …’nın%80 oranında, …’ın %10 oranında ve müteveffa …’nin %10 oranında kusurlu olduğu; müteveffa Yusuf’un aracın içerisinde yolcu olarak bulunması halinde …’nın %90 oranında, …’ın %10 oranında kusurlu olduğu ve müteveffa …’nin kusurunun bulunmadığı belirtilmiş olup, ceza dosyası içerisindeki şüphelilerin alınan ifadelerinden müteveffa … araç içerisinde arka koltukta olduğu belirtildiğinden Mahkememizce alınan ATK kusur raporundaki Yusuf’un aracın içerisinde yolcu olarak bulunması hali için …’nın %90 oranında, …’ın %10 oranında kusurlu olduğu değerlendirmesine itibar edilmiştir.
Davacılar vekili 19/03/2018 tarihli kısmi feragat dilekçesinde; Davalılardan … Sigorta A.Ş. yönünden davadan feragat ettiklerini bildirmişlerdir.
Davalı … Sigorta AŞ vekili 21/03/2018 tarihli beyan dilekçesinde; feragat nedeniyle davacı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirmişlerdir.
26/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen tazminat tutarları yönünden davacı vekili bu rapor doğrultusunda belirlenen tutarlara ilişkin 23/05/2018 tarihli ıslah dilekçesi sunarak netice i talebini artırmış, Mahkememizce davalı … Sigorta AŞ’den ödemeye dair belgeler istenerek müzekkere cevabını müteakip aktüer bilirkişiden ek rapor aldırılmış, ek bilirkişi raporu ile hesaplanan tazminatın ıslah edilenden fazla olması üzerine fazla belirlenen 9.503,90-TL tazminat tutarı için ek dava açmış ve … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayısına kaydedilen ek dava Mahkememiz işbu dosyası ile birleştirilmiş, Aktüer bilirkişi ek raporunda PMF tablosuna göre hesaplama yapılması ve ek rapor ve AYM iptal kararı sonrasında verilen Yargıtay 17.HD 14/01/2021 tarih 2020/2598 esas 2021/34 karar sayılı ilamına göre bakiye yaşam süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre belirlenerek ve Yargıtay 17.HD 24/02/2021 tarih 2019/3292 esas 2021/1848 karar sayılı ilamına göre hesaplamalarda progresif rant yöntemi kullanılarak tazminat hesabı yapılması gerektiğinden bilirkişiden yeniden ek rapor alınması gerekmiş, Aktüer bilirkişiden alınan 13/09/2021 tarihli ek raporda ek dava ile istenenden fazla tutarda tazminat hesaplanması üzerine fazla belirlenen 70.360,83-TL tazminat tutarı için ek dava açmış ve …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayısına kaydedilen ek dava Mahkememiz işbu dosyası ile birleştirilmiştir.
Netice olarak; asıl davada ıslah ile davacı anne … için 46.621,14-TL destek zararı ve 100.000,00-TL manevi tazminat, davacı baba … için 43.092,63-TL destek zararı ve 100.000,00-TL manevi tazminat talep edilmiş, Birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında davacı anne … için 4.285,50-TL destek zararı, davacı baba … için 5.218,40-TL destek zararı talep edilmiş, Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında davacı anne … için 45.580,58-TL destek zararı, davacı baba … için 24.780,25-TL destek zararı talep edilmiş,
13/09/2021 tarihli aktüer bilirkişi raporunun TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemine göre düzenlendiği, davalı … Sigorta AŞ tarafından yapılan ödemelerin hesaplamada dikkate alındığı ve ödeme tarihi itibariyle yapılan tazminat hesaplamasına göre ödemelerin yetersiz olduğunun belirlendiği, ödemelerin güncelleştirilmiş tutarının rapor tarihi itibariyle güncel verilere göre hesaplanan maddi zarardan tenzil edildiği, ayrıca davalı … Sigorta AŞ’nin il rapor düzenlendikten sonra davacılara yaptığı ve banka dekontu ile belirlenen ödemelerinin de dikkate alındığı, bu ödemelerin … Sigorta AŞ’nin teminat limitinden düşüldüğünde bakiye 158.937,70-TL teminat limitinin kaldığı, netice olarak davacı anne Ayşe’nin talep edebileceği bakiye destek zararının 96.487,22-TL, davacı baba Durmuş’un talep edebileceği bakiye destek zararının 73.091,28-TL olduğunun belirlendiği görülmüş, raporun denetime açık olduğu ve hükme esas alınabileceği anlaşılmıştır.
Hükme esas alınan 13/09/2021 tarihli aktüer bilirkişi raporu ile davacı anne Ayşe’nin talep edebileceği bakiye destek zararının 96.487,22-TL, davacı baba Durmuş’un talep edebileceği bakiye destek zararının 73.091,28-TL olduğunun belirlenmiş, yukarıda özetlenen aktüer bilirkişi raporlarında tutarların değişmesi ile davacı tarafça da artan tutar için ek dava olarak önce ….Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı dava açılmış, sonrasında alınan rapor ile tutarın tekrar değişmesi üzerine ise ikinci kez artan tutar için ek dava olarak ….Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı dava açılmış ve destek zararı yönünden toplam talebin hükme esas alınan 13/09/2021 tarihli aktüer bilirkişi raporu ile belirlenen tutarlar ile aynı olduğu anlaşılmış. Asıl davada davalı … Sigorta AŞ yönünden feragat edildiği ve davalı … Sigorta AŞ’nin bakiye teminat limitinin 158.937,70-TL olduğu hususu da göz önünde bulundurulduğunda; destek zararına ilişkin olarak asıl davada davacı anne … için 46.621,14-TL destek zararı, davacı baba … için 43.092,63-TL destek zararı; birleşen davada 11.Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı davada davacı anne … için 4.285,50-TL destek zararı, davacı baba … için 5.218,40-TL destek zararı; birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı davada davacı anne … için 45.580,58-TL destek zararı, davacı baba … için 24.780,25-TL destek zararına hükmetmek gerekmiş, davalı … Sigorta AŞ yönünden feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş, davalı … Sigorta AŞ’nin ise bakiye 158.937,70-TL teminat limiti ile sınırlı olarak sorumlu olduğuna dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden; dava konusu kazanın gerçekleşmesinde davalı sürücü …’nın %90 oranında, …’ın %10 oranında kusurlu oluşu, dava sırasında yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırma sonuçları dikkate alındığında kazanın gerçekleştiği 2015 yılı ve karar tarihi dikkate alındığında çocuklarını kaza sonucu kaybeden davacıların yaşadığı elem ve üzüntü nedeniyle manevi zararları yönünden her bir davacı için ayrı ayrı takdiren 40.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya dair talebin reddine, dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın davalılardan … Sigorta AŞ nezdinde kasko (İMSS) sigortacısı olduğu ve bu davalı yönünden manevi tazminat talebinde bulunulmuşsa İMMS teminat limiti kalmadığından davalı … Sigorta AŞ yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-ASIL DAVADA DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Maddi tazminat yönünden;
Müteveffa …’nin desteğinden yoksun kalmaları nedeniyle, davacı anne … için 46.621,14-TL destek zararı, davacı baba … için 43.092,63-TL destek zararı olmak üzere toplam 89.713,77-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Sigorta AŞ yönünden bakiye 158.937,70-TL teminat limiti ile sınırlı olarak; davalılar … Sigorta AŞ, …, …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Davalı … Sigorta AŞ (Eski unvanı … Sigorta AŞ) yönünden feragat nedeniyle davanın reddine,
Manevi tazminat yönünden;
Davacı anne … için takdiren 40.000,00-TL, davacı baba … için takdiren 40.000,00-TL olmak üzere toplam 80.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya dair talebin reddine,
Davalı … Sigorta AŞ yönünden İMMS teminat limiti kalmadığından davanın reddine,
Asıl davada karar tarihi itibariyle alınması gereken 11.593,15-TL’den 689,94-TL peşin harç ve 1.500,00-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 9.403,21-TL harcın (davalı … Sigorta AŞ yönünden 6.128,35-TL sorumluluk sınırı ayılmamak kaydıyla) davalılar … Sigorta AŞ, …, …’den müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye irat kaydına,
Asıl davada yapılan 1.135,00-TL tebligat/posta gideri, 750,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere 1.885,00-TL’nin kabul red oranına göre 1.104,42-TL tutarındaki kısmı ile 689,94-TL peşin harç, 29,20-TL başvurma harcı, 4,30-TL vekalet harcı, 1.500,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 3.327,86-TL yargılama giderinin (davalı … Sigorta AŞ yönünden 2.644,75-TL sorumluluk sınırı ayılmamak kaydıyla) davalılar … Sigorta AŞ, …, …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Asıl davada maddi tazminat yönünden kendini vekille temsil ettiren davacılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 12.462,79-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … Sigorta AŞ, …, …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Asıl davada maddi tazminat yönünden … Sigorta AŞ vekili feragat nedeniyle vekalet ücreti talebinin bulunmadığını açıkça belirttiğinden adı geçen davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığına,
Asıl davada manevi tazminat yönünden kendini vekille temsil ettiren davacılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 11.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılar …, …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,

Asıl davada yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
2-BİRLEŞEN ….ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ … ESAS SAYILI DAVADA DAVANIN KABULÜNE,
Müteveffa …’nin desteğinden yoksun kalmaları nedeniyle, davacı anne … için 4.285,50-TL destek zararı, davacı baba … için 5.218,40-TL destek zararı olmak üzere toplam 9.503,90-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Sigorta AŞ yönünden bakiye 158.937,70-TL teminat limiti ile sınırlı olarak; davalılar … Sigorta AŞ, …, …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Birleşen ….Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı davada karar tarihi itibariyle alınması gereken 649,21-TL’den 54,40-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 594,81-TL harcın davalılar … Sigorta AŞ, …, …’den müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye irat kaydına,
Birleşen ….Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı davada yapılan 54,40-TL peşin harç, 54,40-TL başvurma harcı, 7,80-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 116,60-TL yargılama giderinin davalılar … Sigorta AŞ, …, …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Birleşen ….Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı davada maddi tazminat yönünden kendini vekille temsil ettiren davacılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılar … Sigorta AŞ, …, …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Birleşen ….Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı davada yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
3-BİRLEŞEN ….ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ … ESAS SAYILI DAVADA DAVANIN KABULÜNE,
Müteveffa …’nin desteğinden yoksun kalmaları nedeniyle, davacı anne … için 45.580,58-TL destek zararı, davacı baba … için 24.780,25-TL destek zararı olmak üzere toplam 70.360,83-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Sigorta AŞ yönünden bakiye 158.937,70-TL teminat limiti ile sınırlı olarak; davalılar … Sigorta AŞ, …, …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Birleşen ….Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı davada karar tarihi itibariyle alınması gereken 4.806,35-TL’den 240,32-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4.566,03-TL harcın davalılar … Sigorta AŞ, …, …’den müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye irat kaydına,
Birleşen ….Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı davada yapılan 10,50-TL posta gideri, 240,32-TL peşin harç, 59,30-TL başvurma harcı, 8,50-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 318,62-TL yargılama giderinin davalılar … Sigorta AŞ, …, …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Birleşen ….Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı davada maddi tazminat yönünden kendini vekille temsil ettiren davacılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.946,91-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … Sigorta AŞ, …, …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Birleşen ….Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı davada yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
Dair, davacı vekili, davalı vekili ile davalı …’nın yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır